ordinary - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

ordinary

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "ordinary" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 60 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
ordinary adj. sıradan
ordinary adj. adi
ordinary adj. basit
ordinary adj. alelade
ordinary adj. olağan
General
ordinary n. yetkili makam
ordinary n. lokanta
ordinary n. olağan şey
ordinary n. alışılmış şey
ordinary n. tabldot lokanta
ordinary n. sıradan kimse
ordinary n. sıradan şey
ordinary n. sıradan ve sürekli kullanılan armacılık süsü
ordinary n. tasarımına göre sıralanmış armaları içeren kitap
ordinary n. bir büyük bir de küçük tekerleği bulunan ilkel bir bisiklet türü
ordinary n. adi hisse senedi
ordinary n. dini tören düzeni
ordinary n. dua kitabının aşai rabbani ayinini içeren kısmı
ordinary adj. her zamanki
ordinary adj. normal
ordinary adj. alışılagelmiş
ordinary adj. tipik
ordinary adj. basbayağı
ordinary adj. düzeysiz
ordinary adj. alelade
ordinary adj. ahım şahım olmayan
ordinary adj. alışılagelen
ordinary adj. basit
ordinary adj. alışılmış
ordinary adj. bayağı
ordinary adj. olağan
ordinary adj. adi
ordinary adj. sıra işi
ordinary adj. mutat
ordinary adj. harcıalem
ordinary adj. düzenli çalışanlara ait
ordinary adj. sürekli çalışanlara ait
ordinary adj. tamamen tanınan bir sınıfa ait
ordinary adj. vasat
Trade/Economic
ordinary n. yetkili merci
ordinary adj. adi
ordinary adj. alelade
ordinary adj. alışılmış
ordinary adj. ayrıcalığı olmayan
ordinary adj. doğal (hak)
ordinary adj. mutat
Law
ordinary n. (iskoç hukukunda) kendi yargı yetkisi olan yargıç
ordinary n. abd'nin bazı eyaletlerinde veraset hakimi
ordinary adj. yıllık, altı veya üç ayda bir ödenecek primlerle birlikte 1000 dolar ve üzerine satılan (hayat sigortası)
ordinary adj. doğrudan yargı yetkisi oluşturan
ordinary adj. kançılarya mahkemesi'nin örf ve adet hukuku kolunu oluşturan
ordinary adj. sürekli yargılama yetkisine sahip olan (hakim)
Technical
ordinary adj. olağan
ordinary adj. sıradan
ordinary adj. yalın
Math
ordinary adj. birden fazla bağımsız değişken içermeyen (diferansiyel denklem)
Religious
ordinary n. belirli bir bölge üzerine fiili dini yargı yetkisini kullanan piskopos
ordinary n. eskiden ingiltere'de hüküm giymiş suçlulara manevi yardım yapıp idama hazırlamakla görevli din adamı
ordinary n. katolik dua kitabının mezmurlar haricinde ayinlerin değiştirilemez kısımlarını içeren bölümü
ordinary n. kurallarla belirlenmiş dini tören

Sens de "ordinary" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 335 résultat(s)

Anglais Turc
General
ordinary letter n. adi mektup
ordinary partnership n. adi ortaklık
professor in ordinary n. ordinaryüs
ordinary crime n. adi suç
ordinary ray n. adi ışın
ordinary working hours n. normal çalışma saatleri
ordinary science n. olağan bilim
ordinary interest n. adi faiz
ordinary check n. adi çek
ordinary general assembly n. olağan genel kurul
ordinary meeting of the general assembly n. olağan genel kurul toplantısı
ordinary pitch n. normal eğim
ordinary rent n. adi kiralama
ordinary people n. halk
ordinary people n. sıradan kişiler
ordinary diligence n. normal dikkat
ordinary diligence n. normal ilgi ve dikkat
an ordinary human being n. normal bir insan
ordinary pet n. normal (sıradan) evcil hayvan
ordinary care n. asgari özen
ordinary care n. normal dikkat/özen
ordinary care n. makul dikkat/özen
ordinary care n. olması gereken/doğal dikkat/özen
ordinary hero n. sıradan kahraman
ordinary passport n. umuma mahsus pasaport
ordinary person n. sıradan insan
ordinary person n. sıradan kişi
ordinary person n. sıradan kimse
ordinary person n. alelade insan
ordinary citizen n. sade vatandaş
ordinary matter n. sıradan madde
ordinary house n. sıradan ev
ordinary [obsolete] n. savaş gemilerinin bakım sorumluları
ordinary [obsolete] n. kurye
ordinary [obsolete] n. posta
ordinary [obsolete] n. (abd'de) erkek izcilerin deniz keşfi programındaki ikinci rütbe
ordinary [obsolete] n. düzenli tedarik
ordinary [obsolete] n. düzenli ödenek
ordinary [uk] n. tüm gelenlere sabit fiyattan sunulan yemek
ordinary bicycle n. eski bir bisiklet çeşidi
ordinary prudence n. ihtiyat
ordinary prudence n. ihtiyatlılık
ordinary lay n. ipliklerin telin tersi yönünde döndüğü bir çelik halat tipi
become ordinary v. sıradanlaşmak
go beyond the ordinary v. ezber bozmak
go beyond the ordinary v. alışılmışın dışına çıkmak
above the ordinary adj. olağanüstü
out of the ordinary adj. alışılmamış
out of the ordinary adj. olağan dışı
out of the ordinary adj. olağanüstü
out of the ordinary adj. olağandışı
out of ordinary adj. olağan dışı
out of the ordinary adj. sıradışı
out-of-the-ordinary adj. alışılmadık
out-of-the-ordinary adj. olağandışı
out-of-the-ordinary adj. çarpıcı
in ordinary adv. devamlı
in the ordinary course of things adv. usulen
in the ordinary course of things adv. normal olarak
contrary to ordinary adv. alışılmışın aksine
in an ordinary day adv. sıradan bir günde
in ordinary expr. bilinen usullerle
in ordinary expr. (genellikle resmi unvanlarda kullanılır) resmi görevde
Phrases
in the ordinary course of events expr. normal şartlarda
in the ordinary course of events expr. olayların normal akışında/seyrinde
in the ordinary course of events expr. normal gidişatta
in the ordinary course of things expr. normal şartlarda
in the ordinary course of things expr. olayların normal akışında/seyrinde
in the ordinary course of things expr. normal gidişatta
in the ordinary way expr. normal yoldan
in the ordinary way expr. standart bir şekilde
in the ordinary way expr. normal olarak
in the ordinary way expr. normal biçimde
in the ordinary way expr. olağan şekilde
in the ordinary way expr. her zamanki gibi
in the ordinary way expr. her zaman olduğu gibi
in the ordinary way expr. adet üzere
in the ordinary way expr. alışıldığı gibi
in the ordinary way expr. beklendiği gibi/üzere
in the ordinary way expr. şaşırtıcı olmayan bir şekilde
in the ordinary way [uk] expr. normalde
in the ordinary way [uk] expr. genelde
in the ordinary way [uk] expr. aslında
Colloquial
ordinary people n. sıradan insanlar
an ordinary girl n. sıradan bir kız
ordinary joe n. sıradan vatandaş
ordinary jane n. sıradan vatandaş
ordinary [australia/new zealand] adj. kötü
ordinary [australia/new zealand] adj. istenmeyen
ordinary [australia/new zealand] adj. arzulanmayan
Idioms
out of the ordinary adj. farklı
out of the ordinary adj. ender
out of the ordinary adj. olağandışı
out of the ordinary adv. alışılmışın dışında
out of the ordinary expr. alışılmadık
out of the ordinary expr. garip
out of the ordinary expr. nadir
out of the ordinary expr. tuhaf
in ordinary [uk] expr. yetkili
in ordinary [uk] expr. şu anki yetkili
in ordinary [uk] expr. yetkili konumda
in ordinary [uk] expr. kullanım dışı (savaş gemisi)
in ordinary expr. kullanım dışı (donanma gemisi)
Speaking
I'm an ordinary man expr. ben sıradan bir adamım
we are all ordinary people expr. hepimiz sıradan insanlarız
Trade/Economic
ordinary stock n. adi hisse senedi
ordinary expenditures n. adi kamu masrafları
ordinary stock n. ayrıcalıksız hisse senedi
ordinary share n. adi pay senedi
ordinary lease n. adi icar
ordinary shares n. adi hisse senedi
ordinary partnership agreement n. adi ortaklık anlaşması
ordinary shareholders n. adi hisse senedi hamilleri
ordinary rent n. adi rant
ordinary share n. alelade hisse senedi
ordinary share capital n. adi hisse sermayesi
ordinary shares n. alelade hisse senedi
ordinary revenue n. adi varidat
ordinary stock n. adı hisse senedi
ordinary rate n. adi telgraf ücreti
ordinary interest n. adi faiz
ordinary share n. adi hisse senedi
ordinary shares n. adi hisse senetleri
ordinary bill n. adı fatura
ordinary partnership n. adı ortaklık
ordinary shares n. adi aksiyon
ordinary creditor n. adi alacaklı
ordinary debt n. adi borç
ordinary budget n. adi bütçe
ordinary bill n. adi fatura
ordinary income n. adi gelir
ordinary revenue n. adi gelir
ordinary general meeting n. adi genel kurul toplantısı
ordinary share n. adi hisse
ordinary share n. adi hisse
ordinary stock holder n. adi hisse sahibi
ordinary shareholder n. adi hisse sahibi
ordinary guarantee n. adi kefalet
ordinary surety n. adi kefil
ordinary lease n. adi kira
ordinary rent n. adi kira
ordinary bill n. adi konşimento
ordinary partner n. adi ortak
ordinary partnership n. adi ortaklık
ordinary appropriation n. adi ödenek
ordinary bill n. adi senet
ordinary partnership n. adi şirket
ordinary company n. adi şirket
ordinary partnership n. adi şirket
ordinary assets n. alelade aktifler
ordinary bill n. alelade fatura
ordinary lease n. alelade kira
ordinary rent n. alelade kira
ordinary credit n. alelade mahsup
ordinary liquidation n. alelade tasfiye
ordinary annuity n. alelade yıllık gelir
ordinary annuity n. alelade yıllık taksit
ordinary interest n. basit faiz
income and profit from other ordinary operations n. diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karlar
ordinary agent n. daimi temsilci
other ordinary expenses and losses n. diğer gider ve zararlar
other ordinary expenses and loses n. diğer olağan gider ve zararlar
expenses and losses from other ordinary operations n. diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararlar
other ordinary income and profits n. diğer olağan gelir ve karlar
ordinary annuity n. dönem sonunda elde edilen yıllık gelir
ordinary least squares n. en küçük kareler yöntemi
two-class ordinary shares n. farklı temettü oranına sahip adi hisse senetleri
ordinary lease n. hizmet kiralaması
ordinary average n. hususi avarya
gains on disposal of tangible fixed assets in the ordinary course of business n. işin normal seyri sırasında maddi duran varlıkların tasfiyesinden haynaklanan kazançlar
ordinary course of business n. işin olağan gidişatı
ordinary partnership n. kolektif ortaklık
ordinary partnership n. kollektif şirket
losses on disposal of tangible fixed assets in the ordinary course of business n. maddi duran varlıkların işin normal seyrinde kullanımından kaynaklanan zararlar
ordinary profit or loss n. olağan kar ve zararlar
ordinary depreciation n. normal amortisman
ordinary income n. normal gelir
ordinary course of business n. olağan iş alanı
ordinary ability n. normal kapasite
ordinary expenditures n. olağan kamu masraflar
ordinary depreciation n. olağan amortisman
ordinary general meeting n. olağan genel kurul toplantısı
ordinary revenue n. olağan gelir
extra ordinary gain n. olağan dışı gelir
ordinary expenditures n. olağan kamu masrafları
ordinary budget n. olağan bütçe
extra ordinary budget n. olağanüstü bütçe
ordinary course n. olağan gidişat
ordinary depreciation n. normal aşınma
ordinary capacity n. normal kapasite
ordinary hazards n. olağan tehlikeler
ordinary expenditures n. olağan kamu harcamaları
ordinary profit or loss n. olağan kar veya zarar
ordinary depreciation n. olağan aşınma
ordinary activities n. olağan faaliyetler
ordinary annuity n. olağan yıllık
tax on profit on ordinary activities n. olağan faaliyet karına ilişkin vergiler
ordinary income n. olağan gelir
ordinary interest n. normal faiz
ordinary expenditures n. olağan harcamalar
potential ordinary share n. olası adi hisse senedi
ordinary income and profits n. olağan gelir ve karlar
ordinary negligence n. olağan ihmal
ordinary course of business n. olağan iş süreci
ordinary life insurance n. ölüme bağlı hayat sigortası
ordinary average n. özel avarya
potential ordinary share n. potansiyel adi hisse senedi
ordinary hazards n. riskler
ordinary share n. rüçhanlı olmayan hisse senedi
dilutive potential ordinary shares n. sulandırılmış yeni adi hisse senetleri
dilutive potential ordinary shares n. sulandırma etkisi olan potansiyel hisse senetleri
ordinary member n. tabii üye
ordinary bill n. ticari belge
ordinary capital n. tabii sermaye
ordinary bill n. ticari senet
profit or loss on ordinary activities after taxation n. vergiden sonraki olağan faaliyet zararı
profit or loss on ordinary activities after taxation n. vergiden sonraki olağan faaliyet karı
profit on ordinary activities after taxation n. vergiden sonraki olağan faaliyet karı
profit or loss on ordinary activities after taxation n. vergiden sonraki olağan faaliyet karı veya zararı
ordinary meeting of the board of directors n. yönetim kurulu olağan toplantısı
ordinary meeting of the board n. yönetim kurulu olağan toplantısı
ordinary interest n. 360 gün üzerinden hesaplanan basit faiz
financial times industrial ordinary share index n. ft 30 endeksi
financial times industrial ordinary share index n. financial times'ın oluşturduğu bir hisse senedi endeksi
preferred ordinary shares [uk] n. tercihli imtiyazlı paylar
preferred ordinary shares [uk] n. tercihli imtiyazlı hisse senedi
preferred ordinary shares [uk] n. tercihli adi hisse senetleri
in the ordinary course of business expr. işlerin normal seyri çerçevesinde
Law
ordinary court n. adli mahkeme
ordinary creditor n. adi alacaklı
ordinary loan n. adi ikraz
ordinary suretyship n. adi kefalette
ordinary surety n. adi kefil
ordinary rent n. adi kira
ordinary share n. adi ortaklık
ordinary offence n. adi suç
ordinary partnership n. adi şirket
ordinary partnership n. adi şirket
ordinary prisoner n. adli tutuklu
ordinary justice n. adli yargı
ordinary surety n. alelade kefil
ordinary rent n. alelade kira
ordinary care n. gereken özen
ordinary general meeting n. olağan genel kurul
ordinary private law contract n. olağan özel hukuk sözleşmesi
ordinary jurisdiction n. normal yargı yetkisi
ordinary legislative procedure n. olağan yasama yöntemi
ordinary jurisdiction n. olağan yargı görevi
ordinary legislative procedure n. olağan yasama usulü/prosedürü
court of ordinary n. vesayet ve miras davaları mahkemesi
ordinary court n. umumi mahkeme
lord of appeal in ordinary n. yüksek mahkeme istinaf dairesi hakimi
ordinary [us] n. veraset ve miras mahkemesi hakimi
ordinary [us] n. tereke mahkemesi hakimi
Politics
ordinary life assurance n. adi hayat sigortası
ordinary resolution n. adi çoğunlukla alınmış karar
ordinary partnerships n. adi ortaklıklar
ordinary meeting n. olağan kurultay
ordinary congress n. olağan kongre
ordinary session n. olağan oturum
ordinary citizen n. ortalama yurttaş
ordinary citizen n. sıradan yurttaş
ordinary citizen n. sıradan vatandaş
Insurance
ordinary hazards n. olağan riskler
ordinary hazards n. olağan tehlikeler
Technical
ordinary differential equation n. adi diferansiyel denklem
ordinary masonnary wall n. adi kargir duvar
ordinary clay n. adi kil
ordinary ray n. bayağı ışın
ordinary masonary wall n. bayağı yığma duvar
ordinary ray n. kırılmanın bilinen yasalarına uyan bir ışın
ordinary rectangular waveguide n. normal dikdörtgen dalga kılavuzu
ordinary-portland cement n. normal portland çimentosu
ordinary pitch n. normal eğim
ordinary-portland cement n. normal portlant çimentosu
ordinary light n. olağan ışık
ordinary large container n. normal büyük kap
ordinary wear n. normal eskime
ordinary hazard group n. orta tehlike yangın sınıfı
ordinary ray n. olağan ışın
ordinary wear n. normal yıpranma
Computer
ordinary differential equation n. bayağı türevsel denklem
ordinary image n. olağan görüntü
ordinary mode n. olağan mod
Textile
ordinary wear and tear n. normal eskime ve yıpranma
Construction
ordinary beam n. normal kemere
ordinary-portland cement n. normal portlant çimentosu
ordinary-portland cement n. normal portland çimentosu
opc (ordinary portland cement) abrev. normal portland çimentosu
Lighting
ordinary luminaire n. sıradan ışıklık
Automotive
ordinary engine n. doğal emişli motor
ordinary oil now n. normal yağ akışı
ordinary sheet glass n. normal levha camlar
ordinary metals n. sıradan metaller
Marine
high water of ordinary spring tides n. bahar gel-gitleri ile denizin yükseldiği seviye
low water of ordinary spring tides n. bahar gel-gitiyle oluşan minimum su seviyesi
ordinary seamen n. gemici
ordinary seaman n. gemici
ordinary berm n. tipik banket
ordinary differential equation n. tipik diferansiyel denklem
ordinary seaman n. en düşük rütbeli denizci
in ordinary expr. (donanma gemisi) kullanılmaz durumda
in ordinary expr. (donanma gemisi) boşta bekleyen
Medical
ordinary impurities n. olağan safsızlıklar
Food Engineering
ordinary virgin olive oil n. natürel ikinci zeytinyağı
Math
ordinary differential equation (ode) n. adi diferansiyel denklem
ordinary differential equation n. adi diferansiyel denklem
ordinary differential equation n. adi diferensiyel denklem
ordinary differential equations n. adi türevsel denklemler
ordinary point n. bayağı nokta
ordinary differential equation n. bayağı türetik denklem
ordinary differential equation n. bayağı türevsel denklem
ordinary differential equation n. bayağı diferansiyel denklem
ordinary point n. düzenli nokta
ordinary least squares method n. sıradan en küçük kareler yöntemi
Physics
ordinary ray n. adi ışın
ordinary ray n. olağan ışın
Chemistry
ordinary superphosphate n. normal süperfosfat
Education
ordinary grade n. eski iskoç eğitim sertifikası sisteminde temel seviye
ordinary grade n. bir dersi standart not ile geçme durumu
ordinary level n. eski ingiliz eğitim sertifikası sisteminde temel seviye
ordinary level n. ingiliz ortaokul eğitiminde uygulanan iki standart sınavdan birincisi
ordinary level n. bir dersi temel düzey notu ile geçme durumu
professor-in-ordinary n. ordinaryüs profesör
onc (ordinary national certificate) [uk] abrev. ileri eğitim yeterlik belgesi
ond (ordinary national diploma) [obsolete] [uk] abrev. (ingiltere, galler ve kuzey irlanda'da) mesleki yeterlilik belgesi
Linguistics
ordinary language n. gündelik dil
Religious
ordinary of the mass n. aşai rabbani ayinin her gün aynı olan kısmı
Meteorology
ost (ordinary spring tides) abrev. bahar gelgiti
Military
ordinary priority n. normal öncelik
ordinary track n. normal iz
ordinary transport n. normal nakliye
military ordinary mail n. denizaşırı bölgeler arasında gönderilen resmi postalar için özel bir askeri hava taşımacılığı hizmeti
ordinary rating n. denizci er
Photography
ordinary ray n. olağan ışın