skid - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

skid

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "skid" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 64 résultat(s)

Anglais Turc
General
skid n. kızak yapma (araba)
skid n. tersane kızak
skid n. kızak ızgarası
skid n. fren çarığı
skid n. kayma (araba vb)
skid n. kalastra
skid n. takoz
skid n. patinaj
skid n. tekerlek pabucu
skid n. ızgara
skid n. zincir kancası
skid n. fren
skid n. taşıma platformu
skid n. taşıma paleti
skid n. bir platforma yüklenen miktar
skid v. sağlama almak
skid v. kızaklamak
skid v. patinaj yaptırmak
skid v. kaydırmak
skid v. patinaj yapmak
skid v. savrulmak
skid v. kaymak
skid v. takoz koymak
skid v. yana kaymak
skid v. kaymak (araba)
skid v. sert düşmek
skid v. kötü düşmek
skid v. birden çakılmak
skid v. düşeyazmak
skid v. ayağı kaymak
skid v. zayıflamak
skid v. güçsüzleşmek
skid v. çürümek
skid v. bocalamak
skid v. başarısız olmak
Technical
skid n. kaydırma kütüğü
skid n. kızak
skid n. motor kızağı
skid n. motor tespit bloku
skid n. yana kayma
skid v. dışarı doğru kaymak
skid v. hareketine mani olmak
skid v. kayıcı kama ile fren yapmak
skid v. tekerlek kitlemek
skid v. yana kaymak
skid v. (kağıdı) rulo haline getirmek
skid v. (yolu) kütükle takviye etmek
skid v. (yolu) kütükle onarmak
Automotive
skid n. kayma
skid v. kaymak
Aeronautic
skid n. (uçakta) dönüş-kayış göstergesi
skid v. (uçak) yan kaymak
Marine
skid n. borda tahtası
skid n. filika sehpası
skid n. kalastra
skid n. maliborda tahtası
skid n. kalastıra
skid n. yük yerleştirme tahtası
skid n. usturmaça görevi üstlenen kaplama
skid n. yanal sürüklenme
skid n. (gemi) düşme
Forestry
skid v. (kütükleri) sürüklemek
skid v. (kütükleri) istiflemek
skid v. (kütükleri) yığmak

Sens de "skid" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 142 résultat(s)

Anglais Turc
General
skid mark n. patinaj izi
skid mark n. fren izi
skid chain n. patinaj zinciri
skid marks n. fren izleri
skid marks n. tekerlek izleri
skid trail n. toprak yol
skid platform n. taşıma platformu
skid platform n. taşıma paleti
skid road [dialect] n. kasabada baltacıların bolca yaşadığı bölge
skid road n. ayyaşların takıldığı bölge
skid road n. varoş
go into a skid v. araba kaymaya başlamak
skid to a halt v. araba kayarak durmak
skid to a halt v. arabayı kaydırarak durdurmak
anti-skid adj. kaymayı önleyici
anti-skid adj. patinaj önleyici
non-skid adj. kaymaz (lastik)
non-skid adj. kaymaz
non-skid adj. kaygan olmayan
non-skid adj. kayma tehlikesine karşı koyan
non-skid adj. kaymayan
non-skid adj. patinaj önleyici
Phrasals
skid across something v. (yolda karşı yöne vb) kaymak
skid into v. -e doğru kaymak
skid across (something) v. (bir şey) boyunca kaymak
skid across (something) v. (bir şeyin) yüzeyi boyunca kaymak
skid across (something) v. (bir şey) boyunca kaydırmak
skid across (something) v. (bir şeyin) yüzeyi boyunca kaydırmak
skid into (someone or something) v. kayarak (birine/bir şeye) çarpmak
skid into (someone or something) v. kayarak (birine/bir şeye) girmek/toslamak
skid into (someone or something) v. kaydırıp (birine/bir şeye) çarptırmak
skid into (someone or something) v. kaydırıp (birine/bir şeye) toslatmak
skid into (something) v. kayıp (bir yere) girmek
skid into (something) v. (bir şeyi) kaydırıp bir yere sokmak
Colloquial
skid-row bum n. ipsiz sapsız
skid-row bum n. evsiz barksız
skid-row bum n. yersiz yurtsuz
skid-row bum n. derbeder
skid-row bum n. berduş
skid-row bum n. başıboş
skid-row bum n. serseri
skid-row bum n. evsiz
skid-row bum n. dilenci
skid-row bum n. ipi kırık
skid-row bum n. ipsiz
skid-row bum n. it kopuk
skid-row bum n. alkolik
skid-row bum n. müptela
skid-row bum n. sefil
skid-row bum n. bağımlı
skid-row bum n. ayyaş
skid-row bum n. düşkün
skid-row bum n. beş parasız
skid-row bum n. meteliksiz
skid-row bum n. sefalet/yoksulluk içinde kimse
Idioms
skid row n. ucuz meyhanelerin/birahanelerin bulunduğu bölge
skid row n. serserilerin/ayyaşların takıldığı bölge
skid row n. fakir bölge
on skid row expr. fakirlik içinde
on skid row expr. yoksulluk içinde
on skid row expr. sefillik içinde
on skid row expr. sefalet içinde
on skid row [us] expr. varoşta
on skid row [us] expr. şehrin batak bölgelerinde
on skid row [us] expr. şehrin yoksul bölgelerinde
on skid row [us] expr. her şeyini kaybetmiş
on skid row [us] expr. her şeyini yitirmiş
on skid row [us] expr. kaybedecek bir şeyi kalmamış
on skid row [us] expr. evsiz barksız kalmış
on skid row [us] expr. sefil olmuş
on skid row [us] expr. beş parasız kalmış
on skid row [us] expr. meteliksiz kalmış
on skid row [us] expr. sahip olduğu her şeyi kaybetmiş
on skid row [us] expr. sefalet/yoksulluk içinde
on skid row [us] expr. sersefil olmuş
Speaking
what is the first thing that should be done when a car starts to skid? expr. araba kaymaya başladığında yapılması gereken ilk şey nedir?
Technical
skid plate n. alt koruma plakası
anti-skid control n. anti patinaj kontrol
skid plate n. bağlantı tablası
live skid n. dört tekerlekli ızgara
electrode skid n. elektrot kayması
pneumatic skid car n. havalı şarj arabası
pneumatic skid car n. havalı yüklenti arabası
skid hazard n. kayganlık tehlikesi
skid-polishing process n. kaydırmalı parlatma süreci
skid mark n. kızak izi
skid burn n. kaymadan dolayı aşınma
skid-polishing n. kaydırmalı parlatma
skid pipe n. kızak borusu
skid steer loader n. nokta dönüşlü yükleyici
skid pipe n. su soğutmalı boru
anti-skid brake n. tekerlekleri kazıklatmadan ve kaydırmadan hızını düşüren fren
slip/skid resistance of the surface n. yüzeyin kayma/fren dayanımı
non-skid adj. kaymaz
anti-skid adj. kaymaya karşı
anti-skid adj. kaymayı önleyen
skid resistant adj. kaymaya dirençli
non-skid adj. patinaj yapmaz
Construction
anti-skid layer n. kaymaz tabaka
skid resistance n. kayma direnci
Automotive
skid chain n. lastik zinciri
skid chain n. kar zinciri
active skid and traction control multimode n. aktif kayma ve çekiş kontrol düzeni
rear wheel skid n. arka tekerleğin kayması
four-wheel skid n. dört tekerlekle kayma
skid mark n. fren izi
skid plate n. karter muhafazası
turn into the skid n. kontra yapmak
skid block n. kızak bloğu
acceleration skid control n. kayma kontrolü
skid control system n. kayma kontrol düzeni
skid car n. kayma simülatörü
anti-skid road surfacing n. kaymaönler yol kaplaması
skid plate n. kaydırma plakası
front wheel skid n. ön tekerleklerin kayması
anti-skid equipment n. patinaj önleme sistemi
acceleration skid control n. patinaj kontrolü
Traffic
skid resistance n. kayma direnci
Aeronautic
skid landing n. gövde inişi
landing skid n. iniş kızağı
anti-skid n. kaymaya karşı
tail skid n. kuyruk mahmuzu
tail skid n. kuyruk kızağı
skid resistance n. patinaj direnci
landing skid n. (tekerleksiz iniş) takımı
skid fin n. çift kanatlı uçakta üst çıkıntı
skid off the runway v. pistin dışına kaymak
Forestry
fender skid n. kütükleri kaydırarak taşırken rotadan çıkmamaları için yolun alt kenarına konulan kütük
skid road n. kütük taşıma yolu
Military
live skid n. hareketli ızgara
anti-skid retarder n. kaymayı önleyici fren sistemi
dead skid n. sabit ayaklı ızgara
semi-live skid n. yarı hareketli ızgara
hand skid truck n. yük ızgaralı istif el arabası
Slang
skid mark n. iç çamaşırındaki leke
skid bid n. kısa ceza
skid row n. şehrin batak bölgesi
skid row n. varoş
British Slang
skid lid n. motorcu kaskı
skid lid n. motor kaskı
skid lid n. motosiklet kaskı
front wheel skid n. yahudi