şikayetçi - Turc Anglais Dictionnaire

şikayetçi

Sens de "şikayetçi" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 29 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
şikayetçi complainant n.
Two press releases were issued and sent to all complainants and petitioners.
İki basın bildirisi yayınlandı ve tüm şikayetçi ve dilekçe sahiplerine gönderildi.

More Sentences
General
şikayetçi complainer n.
You're a compulsive complainer.
Sen takıntılı bir şikayetçisin.

More Sentences
şikayetçi complainant n.
The Commission must inform the complainant immediately and consistently.
Komisyon şikayetçiyi derhal ve tutarlı bir şekilde bilgilendirmelidir.

More Sentences
Law
şikayetçi complainant n.
The fact is that, at the moment, it is the complainant who is in the dock.
Gerçek şu ki şu anda sanık sandalyesinde olan kişi şikayetçidir.

More Sentences
General
şikayetçi squawker n.
şikayetçi kicker n.
şikayetçi plaintiff n.
şikayetçi orator n.
şikayetçi grumbling adj.
şikayetçi repining adj.
şikayetçi malcontent adj.
şikayetçi complaintive adj.
şikayetçi remonstrant adj.
şikayetçi querulous adj.
şikayetçi carping adj.
şikayetçi disgruntled adj.
şikayetçi remonstrative adj.
şikayetçi malcontented adj.
şikayetçi querulential adj.
Law
şikayetçi petitor n.
şikayetçi reclaimant n.
şikayetçi complainant n.
şikayetçi querent n.
şikayetçi plf (plaintiff) n.
şikayetçi plff (plaintiff) n.
şikayetçi plf. (plaintiff) n.
Archaic
şikayetçi malecontent adj.
Slang
şikayetçi gritch n.
şikayetçi gritchy adj.

Sens de "şikayetçi" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 52 résultat(s)

Turc Anglais
General
şikayetçi olmak complain v.
Indeed, Norway has complained particularly about the Arctic fishing grounds being affected.
Nitekim Norveç özellikle Kuzey Kutbu'ndaki balıkçılık alanlarının etkilenmesinden şikâyetçi olmuştur.

More Sentences
Phrasals
şikayetçi olmak complain about v.
I myself am an aeronautical engineer so I should not be complaining about this.
Ben de bir uçak mühendisiyim, dolayısıyla bu konuda şikayetçi olmamam gerekir.

More Sentences
(bir şeyden) şikayetçi olmak complain of (something) v.
She is always complaining of her job.
O, her zaman işinden şikayetçi oluyor.

More Sentences
Idioms
şikayetçi olmak press charges v.
Tom doesn't want to press charges.
Tom şikayetçi olmak istemiyor.

More Sentences
Law
şikayetçi olmak make a complaint v.
Tom is going to make a complaint.
Tom şikayetçi olacak.

More Sentences
şikayetçi olmak lodge a complaint v.
I would lodge a complaint.
Şikayetçi olurdum.

More Sentences
General
şikayetçi olan axe to grind n.
şikayetçi olan kimse repiner n.
şikayetçi kimse discontent n.
şikayetçi kadın oratress n.
şikayetçi kimse puler n.
şikayetçi olmamak be untroubled by v.
şikayetçi olmak repine v.
şikayetçi olmak make a complaint about v.
şikayetçi olmak kick up a stink v.
şikayetçi olmak have an axe to grind v.
kilosundan şikayetçi olmak complain about her weight v.
şikayetçi olmak cavil v.
çok fazla şikayet etmek/şikayetçi olmak/mızmızlanmak whine/complain a lot v.
şikayetçi olmak flyte [obsolete] v.
şikayetçi olmayan unrepining adj.
şikayetçi olunabilir complainable adj.
şikayetçi bir şekilde carpingly adv.
şikayetçi olarak querulously adv.
şikayetçi bir halde disgruntledly adv.
şikayetçi olmadan unrepiningly adv.
Phrasals
birinden şikayetçi olmak prefer something (charges) against someone v.
birinden şikayetçi olmak kick about someone v.
'-den şikayetçi olmak kick about v.
(birinden/bir şeyden) şikayetçi olmak complain about (someone or something) v.
'-e şikayetçi olmak complain to v.
-den şikayetçi olmak prefer against v.
Idioms
çok fazla şikayet etmek/şikayetçi olmak/mızmızlanmak protest too much v.
hakkında şikayetçi olmak press charges against someone v.
hakkında şikayetçi olmak file charges against someone v.
şikayetçi olmak have an ax to grind v.
şikayetçi olmak make a noise about something v.
şikayetçi olmak have an axe to grind v.
birinden/bir şeyden şikayetçi olmak bring a charge against someone or something v.
(birinden) şikayetçi olmak bring a charge against (someone) v.
şikayetçi olmak file charges v.
(birinin) hakkında şikayetçi olmak file charges against (one) v.
(birinden) şikayetçi olmak prefer charges against (one) v.
Speaking
şikayetçi oluyor mu? is he pressing charges? expr.
şikayetçi değilim I'm not complaining expr.
Law
şikayetçi olmak press charges against v.
şikayetçi olmak make representations to a legal authority about someone v.
şikayetçi olmak register a complaint v.
şikayetçi olmak file a complaint v.
şikayetçi olmak bring a complaint v.
şikayetçi olmak file a complaint against v.
Slang
(birinden/bir şeyden) şikayetçi olmak bitch about (someone or something) v.