çoğu - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

çoğu



"çoğu" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çoğu the best part i.
çoğu the better part i.
çoğu most i.
çoğu many i.
çoğu predominantly zf.
çoğu in the main zf.
çoğu usually zf.
çoğu mostly zf.
çoğu most of zm.
Phrases
çoğu many of them expr.
Colloquial
çoğu many is the expr.
Idioms
çoğu better half expr.
Technical
çoğu many i.

"çoğu" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 219 sonuç

Türkçe İngilizce
General
safran örtü ile örtünen ve nefsine çoğu zaman ileri derecede zorluk çektiren hintli duacı sadhu i.
pazar günü (çoğu hristiyan için) the sabbath i.
çoğu zaman taşkına uğrayan düşük rakımlı topraklar marsh i.
açık havada çalan müzik topluluklarına özgü ve çoğu zaman üstü kapalı platform bandstand i.
işin çoğu half the battle i.
araştırmacıların çoğu most of the researchers i.
araştırmacıların çoğu a vast majority of researchers i.
zamanının çoğu most of one's time i.
nın bir çoğu many of which i.
nın çoğu many of which i.
çoğu insan most people i.
londra'da çoğu ulusal gazetenin ofislerinin bulunduğu bölge fleet street i.
buradaki öğretmenlerin çoğu most of the teachers here i.
çoğu problemler most of the problems i.
bir konuda çoğu kimsenin bilmediği şeyleri bilmek be in the know f.
çoğu kimsenin tanımasını sağlamak popularize f.
çoğu kimsenin tanımasını sağlamak popularise f.
-den çoğu more than s.
yarısından çoğu more than half of s.
-in çoğu bigger part of s.
-in çoğu greater part of s.
-in çoğu majority of s.
çoğu işini sağ eliyle yapan right-handed s.
-in çoğu most of s.
insanların çoğu most of the people s.
çoğu zaman ihmal edilen oft-neglected s.
çoğu kişinin bildiği high-profile s.
aşırı hevesli ve çoğu zaman aşırı veya ölçüsüz hog-wild s.
çoğu zaman usually zf.
çoğu kez mostly zf.
çoğu kez most often zf.
çoğu zaman most of the time zf.
çoğu kez oft zf.
çoğu kez often zf.
çoğu kez frequently zf.
çoğu kez more often than not zf.
çoğu zaman mostly zf.
çoğu kez dozen of times zf.
çoğu zaman more often than not zf.
çoğu vakada in most cases zf.
çoğu kez many a time zf.
çoğu kez time after time zf.
çoğu kez time and again zf.
çoğu ülkede in most countries zf.
çoğu zaman frequently zf.
çoğu akşam most evenings zf.
yılın/senenin çoğu zamanı most of the year zf.
çoğu zaman mostwhat zf.
çoğu kez oftensith zf.
çoğu kez oftentide zf.
çoğu kez oft-times zf.
çoğu zaman on average zf.
çoğu durumda on the whole zf.
çoğu zaman customably zf.
bir çoğu many zm.
çoğu kişi most zm.
onların çoğu most of them zm.
bunların çoğu most of these zm.
Phrases
azı karar, çoğu zarar less is more i.
en iyi oyuncuların bir çoğu many of the best players i.
en iyi oyuncuların bir çoğu most of the best players i.
çoğu zaman olduğu gibi as is often the case expr.
çoğu durumda in most instances expr.
çoğu(onların) a lot of them expr.
haftanın her günü olmasa da çoğu günlerinde on most, if not all, days of the week expr.
olsa olsa (en çoğu) even more so expr.
mutlu ve aşık birini herkes/çoğu kişi sever all the world loves a lover expr.
mutlu ve aşık birini görmek herkesi/çoğu kişiyi mutlu eder all the world loves a lover expr.
mutlu ve aşık birini herkes/çoğu kişi sever all the world loves a lover expr.
mutlu ve aşık birini görmek herkesi/çoğu kişiyi mutlu eder all the world loves a lover expr.
hepsi/tamamı değilse de çoğu many if not all expr.
Proverb
aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz enough is as good as a feast
azı karar çoğu zarar enough is as good as a feast
çoğu doğru söz vardır ki şakacıktan söylenmiştir there is many a true word spoken in jest
cesaretin çoğu basirettir discretion is the better part of valour
cesaretin çoğu basirettir discretion is the better part of valor
aza tamah etmeyen çoğu bulamaz every oak must be an acorn
çoğu zarar the half is better than the whole
(bacon'a atfedilen hikayeye göre) aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz hope is a good breakfast but a bad supper
başta hazırlıklı ve odaklı olmak çoğu zaman başarı getirir a good beginning makes a good ending
çoğu (birçok kişi) çağrılır pek azı seçilir many are called but few are chosen
azı karar çoğu zarar you can have too much of a good thing
gecikmenin azı çoğu yoktur a little too late is much too late
aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz enough is a feast
azı karar çoğu zarar enough is a feast
görünüş çoğu zaman aldatıcıdır things are seldom as they seem
Colloquial
'-den çoğu better than s.
çoğu zaman quite often zf.
çoğu zaman usually zf.
çoğu kere usually expr.
çoğu defa more often than not expr.
çoğu müşterim evlidir most of my clients are married expr.
çoğu kere more often than not expr.
çoğu kez in the main expr.
elde etmeye değer çoğu şey hiç de öyle kolay elde edilmiyor most things worth having never come easy expr.
iyi vakit geçiren çoğu misafir gibi like most guests having a good time expr.
insanların çoğu ben de dahil most people myself included expr.
eğlencenin çoğu half the fun of something expr.
sıkıntının çoğu half the trouble of something expr.
çoğu insan and his mother expr.
daha çoğu all the expr.
daha çoğu all the expr.
çoğu zarar more is less expr.
çoğu kez often as not expr.
çoğu zaman often as not expr.
çoğu kere often as not expr.
çoğu defa often as not expr.
Idioms
çoğu insanın inandığı inançlar ve yargılar the court of public opinion i.
çoğu insanın inandığı inançlar ve yargılar the court of world opinion i.
(bir şeyin) çoğu the better half of (something) i.
çoğu insan everybody and their brother i.
çoğu insan everyone and their uncle i.
bir şeyin eğlencesinin çoğu/büyük bir kısmı half the fun of something i.
bir şeyin sıkıntısının çoğu/büyük bir kısmı half the trouble of something i.
çoğu gitmiş azı kalmış olmak be in the short strokes f.
parasının çoğu eve giden house poor s.
gelirinin çoğu eve giden house poor s.
çoğu insan everybody and his cousin zm.
çoğu insan everybody and his dog zm.
çoğu insan everybody and his mother zm.
çoğu insan everybody and his mum zm.
çoğu insan everybody and their dog zm.
çoğu insan everybody and their mother zm.
çoğu insan everybody and their mum zm.
çoğu insan everyone and his cousin zm.
çoğu insan everyone and his dog zm.
çoğu insan everyone and his mother zm.
çoğu insan everyone and his mum zm.
çoğu insan everyone and his uncle zm.
çoğu insan everyone and their brother zm.
çoğu insan everyone and their dog zm.
çoğu insan everyone and their mother zm.
çoğu insan everyone and their mum zm.
azı çalan çoğu da çalar he who will steal the eggs, will steal the hen. expr.
görünüş çoğu zaman aldatıcıdır things are seldom what they seem expr.
çoğu gitti azı kaldı down to the short strokes expr.
çoğu insan kadar iyi/güzel as good as the next person expr.
çoğu insan kadar iyi/güzel as well as the next person expr.
çoğu durumda (as) often as not expr.
çoğu zaman (as) often as not expr.
çoğu insan kadar iyi as good as the next person expr.
Speaking
azı karar çoğu zarar too much of a good thing i.
azı karar çoğu zarar too much of a good thing is bad expr.
çoğu doğru most of it is true expr.
çoğu zaten faturalara gidiyor most of it goes towards paying the bills expr.
çoğu yerli on iki kişi yaralandı mostly locals twelve people were injured expr.
çoğu kimse böyle düşünüyor most people think so expr.
insanların çoğu/çoğunluğu the majority of people expr.
Trade/Economic
çoğu örgütlerde rastlanan informal iletişim ağı grapevine i.
1930'lardan önce çoğu iktisatçılarca benimsenen makro ekonomik yaklaşım classical theory of employment i.
çoğu/azı armatör opsiyonunda more or less in owners option expr.
Law
çoğu avrupa ülkesinde uygulanan hukuk continental law i.
Politics
new jersey valisinin george washington köprüsü'ne giden otoyoldaki çoğu şeridin kapatılmasını emrederek fort lee kasabasında trafiğin felç olmasına sebep olmasıyla suçlandığı skandal bridgegate i.
alaska'da abd'nin çoğu eyaletinde ilçeye eşdeğer olan bir idari bölüm borough i.
(alaska'da) abd'nin çoğu eyaletinde ilçeye eşdeğer olan bir idari bölüm borough i.
Insurance
üçüncü şahıs mali sorumluluğu, yangın, hırsızlık ve hasar gibi çoğu riske karşı koruyan (kasko poliçesi) comprehensive s.
Technical
kalıp ile kesilen veya şekil verilen bir parça çoğu zaman metal levha parçası die stamping i.
Dyeing
çoğu antrakinondan türetilen çeşitli mavi renkli asit, renk sabitleştirici ve çözücü boyalar alizarine blue i.
Automotive
çoğu el freni sisteminde kullanılan ve fren balatalı diskini saran bant brake band i.
Petrol
kütlesinin çoğu suyun altında olabilen (petrol gemisi) semisubmersible s.
Mining
çoğu göktaşında bulunan bir çeşit demir sülfür troilite i.
Anatomy
çoğu insanda beynin sol hemisferinde bulunan ve dille ilgili tüm merkezleri barındıran geniş kortikal alan language area i.
çoğu insanda beynin sol hemisferinde bulunan ve dille ilgili tüm merkezleri barındıran geniş kortikal alan language zone i.
çoğu sürüngen, amfibi ve kuşun kafatasındaki küçük çene kemiğinin adı quadratojugal i.
Biology
çoğu su mantarı olan bir mantar sınıfı chytridiomycetes i.
çoğu su mantarı olan bir mantar sınıfı class chytridiomycetes i.
Biochemistry
çoğu bitki ve hayvanın fizyolojik işlevlerini sürdürebilmesi için gerekli olup bitki ve hayvan dokularında az miktarda bulunan çinko, bor, iyot gibi kimyasal element microelement i.
çoğu bitki ve hayvanın fizyolojik işlevlerini sürdürebilmesi için gerekli olup bitki ve hayvan dokularında az miktarda bulunan çinko, bor, iyot gibi kimyasal element minor element i.
çoğu insanın alyuvarında bulunan ve antikor üretimine sebep olan bir madde rh (rhesus) kısalt.
Marine Biology
çoğu yosun hayvancığında bulunan küçük kavrayıcı uzantı avicularium i.
tetraodontidae familyasına ait, çoğu son derece zehirli olan, pulsuz tropik deniz balıklarına verilen ad toadfish i.
barbunyagiller familyasından olan, akarsu ve çoğu denizde bulunup kıyıya yakın yaşayan bir balık mullet i.
çoğu türü hint ve pasifik okyanuslarında görülen sürü halinde hareket eden balıklara verilen ad sea chub i.
Zoology
göğsün arkasında, karnın altında yüzgeçleri bulunan çoğu tatlı su ve deniz balığını kapsayan grup abdominales i.
çoğu türünün soyunun tükenmiş olduğu ilkel bir termit cinsi mastotermes i.
çoğu türünün soyunun tükenmiş olduğu ilkel bir termit cinsi genus mastotermes i.
çift kabuklular haricindeki çoğu yumuşakçanın ağzında bulunup dişli dili destekleyen az çok çıkıntılı bir yapı odontophore i.
çift kabuklular haricindeki çoğu yumuşakçanın ağzında bulunup dişli dili destekleyen az çok çıkıntılı bir yapıya sahip olan odontophorous s.
Botanic
gösterişli çiçeklere sahip ve çoğu uyuşturucu kaynağı olan bir tropikal bitki familyası apocynaceae i.
gösterişli çiçeklere sahip ve çoğu uyuşturucu kaynağı olan bir tropikal bitki familyası dogbane family i.
gösterişli çiçeklere sahip ve çoğu uyuşturucu kaynağı olan bir tropikal bitki familyası family apocynaceae i.
yosunlar, eğrelti otları ve çoğu kabuksuz tohumlu bitkide meydana gelen dişi seks organı archegonium i.
çoğu tek çenekli olan ve çok sulak yerlerde yetişen bitkilere verilen ad swamp plant i.
çoğu tek çenekli olan ve çok sulak yerlerde yetişen bitkilere verilen ad bog plant i.
çoğu süs olarak yetiştirilen, myrtales takımına mensup ağaç, çalı ve otları içeren bir familya meadow-beauty family i.
çoğu süs olarak yetiştirilen, myrtales takımına mensup ağaç, çalı ve otları içeren bir familya family melastomaceae i.
çoğu süs olarak yetiştirilen, myrtales takımına mensup ağaç, çalı ve otları içeren bir familya family melastomataceae i.
çoğu süs olarak yetiştirilen, myrtales takımına mensup ağaç, çalı ve otları içeren bir familya melastomaceae i.
çoğu süs olarak yetiştirilen, myrtales takımına mensup ağaç, çalı ve otları içeren bir familya melastomataceae i.
çoğu asya'ya özgü olup tek veya çok yıllık çiçekli bitkilerden meydana gelen gelincikgiller familyasına mensup bir cins meconopsis i.
çoğu asya'ya özgü olup tek veya çok yıllık çiçekli bitkilerden meydana gelen gelincikgiller familyasına mensup bir cins genus meconopsis i.
ağaç, çalı ve otlardan oluşup çoğu süs bitkisi olarak yetiştirilen myrtales takımına mensup bir familya melastomaceae i.
ağaç, çalı ve otlardan oluşup çoğu süs bitkisi olarak yetiştirilen myrtales takımına mensup bir familya family melastomaceae i.
ağaç, çalı ve otlardan oluşup çoğu süs bitkisi olarak yetiştirilen myrtales takımına mensup bir familya family melastomataceae i.
ağaç, çalı ve otlardan oluşup çoğu süs bitkisi olarak yetiştirilen myrtales takımına mensup bir familya meadow-beauty family i.
ağaç, çalı ve otlardan oluşup çoğu süs bitkisi olarak yetiştirilen myrtales takımına mensup bir familya melastomataceae i.
ağaç, çalı ve otlardan oluşup çoğu süs bitkisi olarak yetiştirilen myrtales takımına mensup melastomataceae familyasında bulunan, gösterişli çiçek ve yapraklara sahip çift çenekli tropikal bitkiler melastome i.
kuzey yarım kürede yetişen, genellikle yayılarak yeri kaplayan ve çoğu çok yıllık olan bitkilerden oluşan bir cins minuartia i.
kuzey yarım kürede yetişen, genellikle yayılarak yeri kaplayan ve çoğu çok yıllık olan bitkilerden oluşan bir cins genus minuartia i.
çoğu toksik saponin içeren ve sert yemişler veren tropik ağaç ve çalılardan oluşan bir familya sapindaceae i.
çoğu toksik saponin içeren sert yemişli tropik ağaç ve çalılardan oluşan bir familya family sapindaceae i.
çoğu toksik saponin içeren sert yemişli tropik ağaç ve çalılardan oluşan bir familya soapberry family i.
hermafrodit gametofitlere dönüşen yalnızca bir tür spor üreten (çoğu eğrelti otu ve bazı sporlu bitkiler) homosporous s.
Social Sciences
sınırlı yardımla çoğu şeyi tek başına yapmasına izin verilen çocuklar free-range kids i.
çoğu kültürel benzerliğin yayılma sonucu ortaya çıktığını öne süren bir kuram diffusionism i.
Literature
çoğu floransa'da yaşayan yapmacık ingiliz yazarlara hicivde verilen ad the dellacruscan school i.
Linguistics
çoğu batı afrika ve güney asya dilinde "demek" fiilinin karşılığı olan bir işlev sözcüğü quotative i.
Philosophy
(iyonyalı doğa filozoflarına göre) dört elementten biri veya daha çoğu matter i.
Music
geleneksel meksika türküleriyle amerikan pop müziğinin öğelerini birleştiren ve çoğu zaman akordeon içeren müzikal tarz norteño i.
çoğu bölümleri halk müziğine yaslı yöresel opera ballad-opera i.
dinsel törende önce veya sonra organistin çoğu kez doğaçlama çaldığı parça voluntary i.
Painting
soyutlama, cesur renk ve fırçalar, ve çoğu zaman büyük tuvaller kullanarak eserler çizen amerikalı bir ressam grubu new york school i.
Latin
şeyler çoğu zaman göründükleri gibi değildir non semper ea sunt quae videntur expr.
Archaic
çoğu kez oftentimes zf.
Reptiles
çoğu tarımsal ağaç için oldukça tahrip edici olan küçük kahverengimsi bir kırmız böceği terrapin scale (lecanium nigrofasciatum) i.
Entomology
çoğu mühendis kelebekleri familyasına mensup güvelerin larvalarından oluşan küçük, pürüzsüz ve tüysüz tırtıllara verilen ad measuring worm i.
çoğu mühendis kelebekleri familyasına mensup güvelerin larvalarından oluşan küçük, pürüzsüz ve tüysüz tırtıllara verilen ad spanworm i.
çoğu mühendis kelebekleri familyasına mensup güvelerin larvalarından oluşan küçük, pürüzsüz ve tüysüz tırtıllara verilen ad looper i.
çoğu mühendis kelebekleri familyasına mensup güvelerin larvalarından oluşan küçük, pürüzsüz ve tüysüz tırtıllara verilen ad measuringworm i.