çok eski - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

çok eski



"çok eski" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çok eski long ago i.
çok eski venerable s.
çok eski ancient s.
çok eski remote s.
çok eski dateless s.
çok eski of long standing s.
çok eski immemorial s.
çok eski antediluvian s.
çok eski age-old s.
çok eski moldy s.
çok eski hoar s.
çok eski hoary s.
çok eski overripe s.
Idioms
çok eski ancient as the hills i.
çok eski noachian s.
çok eski noachic s.
çok eski old as the hills s.
çok eski as old as the hills expr.
çok eski far gone expr.
çok eski as old as methuselah expr.
çok eski over the hill expr.
çok eski old as methuselah expr.
çok eski as ancient as the hills expr.
çok eski ancient as the hills expr.
çok eski as old as the hills expr.
çok eski old as the hills expr.
çok eski as old as adam expr.
çok eski old as adam expr.
Archaeology
çok eski ogygian s.

"çok eski" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 71 sonuç

Türkçe İngilizce
General
eski roma'da çok büyük arazi latifundia i.
çok eski zaman time immemorial i.
çok eski olma antiquatedness i.
çok eski olma antiquateness i.
fikir danışılan çok deneyimli eski devlet adamı elder statesman i.
fikir danışılan çok deneyimli eski politikacı kadın elder stateswoman i.
eski tip çok küçük bir hesap makinesi minicalculator i.
çok eski şey granddaddy i.
eski halinden çok düşmüş olmak be a shadow of one's former self f.
çok eski olmak be very old f.
çok eski olmak be too old f.
çok eski çağlarda var olan aboriginal s.
çok eski bir zamandan kalma ancient s.
ataları çok eski çağlardan bu yana belirli bir yerde yaşamış olan aboriginal s.
çok eski çağlardan kalan aboriginal s.
çok eski olarak immemorially zf.
çok eski olarak venerably zf.
çok eski bir şekilde anciently zf.
Phrases
çok eski zamanlardan bu yana from time immemorial expr.
çok eski dönemlerden bu yana from time immemorial expr.
Colloquial
çok eski bir şey old-timer i.
çok eski(ler)den beri from far in the past expr.
Idioms
çok eski zaman the dim and distant past [brit] i.
çok eski bir numara the oldest trick in the book i.
çok eski zaman the (dim and) distant past i.
fikir danışılan çok deneyimli eski devlet adamı an elder statesman i.
çok eski zaman the distant past i.
bir işte çok eski olmak be the grand old man of something f.
çok uğraşarak tekrar eski iyi durumuna dönmek claw one's way back from something f.
çok eski olmak be (as) old as the hills f.
eski halinden çok düşmüş olmak be a shadow of (someone's or something's) former self f.
çok eski olmak be as old as methuselah f.
çok eski zamanlardan beri from time immemorial expr.
çok eskiden/eski zamanlardan beri since time immemorial expr.
çok eski zamanlardan beri since time out of mind expr.
çok eskiden/eski zamanlardan beri from/since time immemorial expr.
çok eski zamanlardan bu yana from/since time immemorial expr.
çok eski dönemlerden bu yana from/since time immemorial expr.
Speaking
çok eski(ler)den beri from way back expr.
Computer
dosya çok eski file is too old expr.
Automotive
çok kaliteli, lüks ve prestijli eski bir ingiliz araba markası rolls-royce® i.
Mining
çok eski çağlardan beri mücevher olarak kullanılan bir taş türü lazuli i.
Astronomy
çok eski galaksi ancient galaxy i.
Botanic
gösterişli çiçekleri için yetiştirilen, eski dünya coğrafyasına ait çok yıllık bir bitki cheiranthus i.
eski dünya tropik bölgelerinde yetişen yoğun dallı çok yıllık çalılar cajanus i.
eski dünya'da (özellikle afrika'da) bulunan çok yıllık bir bitki cinsi anthericum i.
eski dünya'da (özellikle afrika'da) bulunan çok yıllık bir bitki cinsi genus anthericum i.
küçük beyaz çiçekleri ve tatlandırıcı olarak kullanılan dar yaprakları olan kokulu çok yıllık bir eski dünya bitkisi fragrant bedstraw (galium odoratum) i.
küçük beyaz çiçekleri ve tatlandırıcı olarak kullanılan dar yaprakları olan kokulu çok yıllık bir eski dünya bitkisi woodruff i.
küçük beyaz çiçekleri ve tatlandırıcı olarak kullanılan dar yaprakları olan kokulu çok yıllık bir eski dünya bitkisi waldmeister i.
küçük beyaz çiçekleri ve tatlandırıcı olarak kullanılan dar yaprakları olan kokulu çok yıllık bir eski dünya bitkisi sweet woodruff i.
küçük beyaz çiçekleri ve tatlandırıcı olarak kullanılan dar yaprakları olan kokulu çok yıllık bir eski dünya bitkisi asperula odorata i.
küçük beyaz çiçekleri ve tatlandırıcı olarak kullanılan dar yaprakları olan kokulu çok yıllık bir eski dünya bitkisi sweetscented bedstraw i.
küçük beyaz çiçekleri ve tatlandırıcı olarak kullanılan dar yaprakları olan kokulu çok yıllık bir eski dünya bitkisi wild baby's breath i.
turuncu-kırmızı çanakları ve güzel aromalı meyvesi olan, eski dünya'ya özgü çok yıllık otsu bir bitki winter cherry (physalis alkekengi) i.
turuncu-kırmızı çanakları ve güzel aromalı meyvesi olan, eski dünya'ya özgü çok yıllık otsu bir bitki bladder cherry (physalis alkekengi) i.
turuncu-kırmızı çanakları ve güzel aromalı meyvesi olan, eski dünya'ya özgü çok yıllık otsu bir bitki chinese lantern plant (physalis alkekengi) i.
geniş çayırlarda bulunan, eski dünya'ya özgü mor-mavi çiçekli çok yıllık bir ada çayı meadow clary (salvia pratensis) i.
eski dünya'nın kuzey kesimlerine özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor-mavi çiçekler açan çok yıllık bir turnagagası meadow cranesbill (geranium pratense) i.
eski dünya'nın kuzey bölgelerine özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, yem ve saman olarak kullanılan, ipeksi çiçekleri olan çok yıllık bir çim alopecurus pratensis i.
geniş çayırlarda bulunan, eski dünya'ya özgü mor-mavi çiçekli çok yıllık bir ada çayı meadow sage i.
Literature
eski hindistan'da rakip iki hanedan arasında yaşanan sivil savaşı konu edinen, sanskritçe yazılmış çok uzun bir hindu destanı mahabarata [hinduism] i.
eski hindistan'da rakip iki hanedan arasında yaşanan sivil savaşı konu edinen, sanskritçe yazılmış çok uzun bir hindu destanı mahabharatam [hinduism] i.
eski hindistan'da rakip iki hanedan arasında yaşanan sivil savaşı konu edinen, sanskritçe yazılmış çok uzun bir hindu destanı mahabharatum [hinduism] i.
eski ingiliz ve iskoç şiirinde çok kısa bir satırı daha uzun satırların takip ettiği şiirsel bir araç bob-wheel i.
History
çok eski zamanlarda taksi olarak kullanılan ulaşım aracı hackney carriage i.
Archaeology
kayaların içinde korunmuş çok eski solucan deliği arenicolite i.
Religious
hristiyanlık öncesi dönem başta olmak üzere eski dönemlerin çok tanrılı inanç ve uygulamalarını canlandırmayı amaçlayan hareket reconstructionism i.
hristiyan kiliselerinde söylenen çok eski bir ilahi angelic hymn i.
Geology
doğada yaşanan olayların derece derece yaşanmadığını savunan bunların çok büyük değişikliklerle meydana geldiğini ileri süren eski bir düşünce sistemi catastrophism i.
Music
obua sesi veren obuanın ön soyu sayılan çok eski bir çalgı cromorna i.