açık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

açık



"açık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 270 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
açık deficit i.
açık explicit s.
açık clear s.
açık open s.
açık bare s.
açık obvious s.
General
açık lorry i.
açık shortfall i.
açık debit i.
açık aperture i.
açık bawdy i.
açık deficient amount i.
açık open air i.
açık apparentness i.
açık open sea i.
açık vacancy i.
açık open-air i.
açık shortfall i.
açık underage i.
açık serenata i.
açık exposure i.
açık noticeable s.
açık outright s.
açık legible s.
açık transparent s.
açık bleak s.
açık positive s.
açık uncomplicated s.
açık gaping s.
açık manifest s.
açık round s.
açık shadowless s.
açık bluff s.
açık revealing s.
açık fine s.
açık outdoor s.
açık clean s.
açık signal s.
açık loose s.
açık blatant s.
açık unambiguous s.
açık shiny s.
açık articulate s.
açık pellucid s.
açık naked s.
açık square s.
açık unlocked s.
açık vacant s.
açık selfevident s.
açık hospitable s.
açık expansive s.
açık upfront s.
açık unconcealed s.
açık outspoken s.
açık smutty s.
açık wide s.
açık short and to the point s.
açık bare s.
açık candid s.
açık pale s.
açık lucent s.
açık definite s.
açık wishywashy s.
açık palpable s.
açık patulous s.
açık decided s.
açık downright s.
açık clarion s.
açık unobstructed s.
açık translucent s.
açık deficient s.
açık aboveground s.
açık ostensive s.
açık opened s.
açık evident s.
açık raw s.
açık distinct s.
açık decollete s.
açık fair s.
açık uncovered s.
açık avowed s.
açık unmistakable s.
açık frank s.
açık visible s.
açık undisguised s.
açık serene s.
açık in blank s.
açık blank s.
açık unsealed s.
açık uncrossed s.
açık precise s.
açık crystal s.
açık direct s.
açık apparent s.
açık unashamed s.
açık public s.
açık forthright s.
açık lucid s.
açık categorical s.
açık confessed s.
açık free s.
açık plain s.
açık spread s.
açık declared s.
açık bald s.
açık definitive s.
açık spacious s.
açık luminous s.
açık perspicuous s.
açık patent s.
açık unprotected s.
açık unclouded s.
açık straightforward s.
açık exposed s.
açık broad s.
açık point blank s.
açık unequivocal s.
açık slipt s.
açık light s.
açık straight s.
açık on s.
açık open s.
açık demonstrable s.
açık intelligible s.
açık heart-to-heart s.
açık clean-cut s.
açık clear-cut s.
açık up-front s.
açık point-blank s.
açık self-evident s.
açık open-ended s.
açık plain-dealing s.
açık well-marked s.
açık wide-open s.
açık off s.
açık overt s.
açık picturesque s.
açık unreserved s.
açık unlatched s.
açık sightful s.
açık unmistakeable s.
açık not-so-subtle s.
açık categoric s.
açık champaign s.
açık champion [obsolete] s.
açık nonambiguous s.
açık nonclandestine s.
açık noncomplicated s.
açık neat s.
açık eloquent s.
açık eminent s.
açık unabashed s.
açık unbarricadoed s.
açık uncoy s.
açık undisguisable s.
açık undoubtful s.
açık unequivocable s.
açık ungarbled s.
açık unobscured s.
açık unperplexed s.
açık exact s.
açık unshut s.
açık unstopped s.
açık vivid s.
açık extraforaneous s.
açık lively s.
açık lax s.
açık lucid s.
açık board s.
açık hiant s.
açık luculent s.
açık luminous s.
açık express s.
açık right-out [uk] s.
açık ringent s.
açık clean s.
açık gross s.
açık guardless s.
açık hearty s.
açık open-faced s.
açık illuminous [obsolete] s.
açık disguiseless s.
açık cutaway s.
açık dilucid s.
açık fenceless s.
açık fieldy s.
açık fine s.
açık flue [dialect] [uk] s.
açık fogless s.
açık out-front s.
açık ouvert s.
açık pregnant [obsolete] s.
açık room [obsolete] s.
açık roomsome [obsolete] s.
açık roomthy s.
açık roomy s.
açık semple [scotland] s.
açık sheer [obsolete] s.
açık crystallized s.
açık crystallised s.
açık foursquare s.
açık smolt [dialect] [uk] s.
açık starch s.
açık in bulk zf.
açık openly zf.
açık expressly zf.
açık lucidly zf.
açık clr (clear) kısalt.
Colloquial
açık above board s.
açık loosy s.
açık in focus expr.
açık into the open expr.
açık in the open expr.
Idioms
açık chink in armor i.
açık heart to heart zf.
Trade/Economic
açık gap i.
açık shortage i.
açık deficient amount i.
açık deficiency i.
açık vacant s.
açık uncrossed s.
açık deficit s.
açık undischarged s.
açık specific s.
açık overt s.
açık apparent s.
açık open s.
açık manifest s.
açık outright s.
açık blank s.
açık obvious s.
açık bare s.
açık distinct s.
açık decided s.
açık plain s.
açık evident s.
açık declared s.
açık explicit s.
Law
açık overt s.
açık express s.
açık perspicuous s.
açık deficit s.
açık explicit s.
Politics
açık vacancy i.
açık public s.
Technical
açık net s.
açık power on expr.
Computer
açık clear s.
açık off-hook s.
açık open expr.
açık powered on expr.
açık on expr.
açık opens expr.
Aeronautic
açık extended s.
açık specific s.
Food Engineering
açık blank s.
Math
açık open s.
Chemistry
açık translucid s.
Literature
açık unbedimmed s.
Linguistics
açık overt s.
Meteorology
açık clear s.
açık enubilous s.
açık fresh [scotland] s.
Geology
açık phanerite s.
Painting
açık high-keyed s.
açık high-key s.
Archaic
açık ope s.
açık apert s.
açık bright s.
Slang
açık in-yer-face s.

"açık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
açık artırmacı auctioneer i.
açık artırma auction i.
kısmeti açık fortunate s.
eli açık bounteous s.
açık tenli fair s.
eli açık generous s.
eli açık openhanded s.
açık uçlu open-ended s.
açık (renk) light s.
açık (kapı) open s.
açık (hesaplarda) deficit s.
ucu açık open-ended s.
tartışmaya açık disputable s.
açık saçık racy s.
açık saçık obscene s.
açık sözlü frank s.
açık sözlü outspoken s.
açık bir biçimde clearly zf.
General
açık ve içten olma candidness i.
açık dil plain language i.
açık hava outdoors i.
açık gri light grey i.
üstü kapalı, üç yanı açık ve evin bir cephesinde boydan boya uzanan balkon veranda i.
açık deniz mavisi aqua i.
şaşkınlıktan ağzı açık kalmış gaper i.
açık ellilik generosity i.
açık kömür ocağı strip mine i.
açık teşekkür public acknowledgement i.
açık deniz demiri drogue i.
açık bölge free zone i.
saçta daha açık renkteki kısımlar highlights i.
açık yer vacancy i.
açık duruşma open trial i.
açık teşekkür public thanks i.
açık deniz gemisi deep sea steamer i.
açık alan agora i.
açık havada yakılan ateş bonfire i.
açık önerme open condition i.
açık depo yard i.
açık üniversite open university i.
açık kapı politikası open door policy i.
açık seçiklik clarity i.
açık mor lavender tints i.
açık işletme surface mining i.
açık deniz high seas i.
saldırı veya tenkide açık olma vulnerability i.
açık saçık olma bawdiness i.
açık mevzi exposed position i.
açık önerme open sentence i.
açık havada fuar yeri fairground i.
açık pozisyon vacant position i.
açık sözlülük straightness i.
açık veren bütçe unbalanced budget i.
açık yara raw i.
açık yüreklilik candidness i.
açık kadro vacancy i.
önü açık ufak göz (yazıhanede/dolapta) cubbyhole i.
açık şehir open city i.
açık ve manzaralı anayol parkway i.
açık kredi blank credit i.
rüzgara açık olan taraf weather i.
açık sözlülük frankness i.
açık sözlülük plainspokenness i.
açık sözlülük bluntness i.
açık oy open vote i.
açık oturum open session i.
açık tribün bleachers i.
açık arazi exposed terrain i.
açık bilet open ticket i.
açık tarife open rates i.
açık işlev manifest function i.
halka açık public access i.
açık kapı open door i.
açık yara open wound i.
açık yüreklilik candor i.
üstü açık büyük boru sluice i.
açık havada çalan müzik topluluklarına özgü ve çoğu zaman üstü kapalı platform bandstand i.
açık bir şekilde anlatma elucidating i.
açık oynama showdown i.
açık kadro vacant position i.
açık anlaşma express agreement i.
halka açık accessible to the public i.
halka açık görüşme public audience i.
açık (mali) deficit i.
açık ocak madenciliği opencast mining i.
açık zemin üstünde koyu renk kare desenlerden oluşmuş bir çeşit kumaş tattersall i.
ağıl (çevresi çit veya tel örgüyle çevrili, üstü açık) pen i.
açık artırma ile satış sale i.
açık sözlülük expansiveness i.
açık havada yenilen yemek picnic i.
açık bir şekilde dile getirme articulation i.
açık senet blank bill i.
açık saçık konuşma smut i.
açık büfe yemek servisi yapan restoran smorgasbord i.
açık sözlülük freedom i.
önü açık giysi wraparound i.
açık yer opening i.
açık davetiye open invitation i.
açık sözlülük ingenuousness i.
açık (bütçe/hesap vb'nde) deficit i.
açık bütçe open budget i.
sahne (geçici açık hava sahnesi) stand i.
burnu açık ayakkabı peep toe i.
üstü açık araba drophead i.
açık adım wide step i.
açık deniz the open i.
açık saçık laf obscenity i.
açık mekan outer space i.
açık alan opening i.
açık sözlülük candor i.
açık deniz mavisi light teal i.
umuma açık olma publicity i.
halka açık yol queen's highway i.
üstü açık oyuncak araba wagon i.
açık düzge open system i.
açık gagalı leylek shell ibis i.
açık pencere opened window i.
açık etme airing i.
eli açık olma freehandedness i.
açık saçıklık bawdiness i.
muayenehanenin açık olduğu saatler surgery hours i.
açık sözlülük roundness i.
açık kalplilik candor i.
açık sözlülük outspokennes i.
açık kontenjan vacancy i.
açık deniz offshore i.
yanları açık ve dört tekerlekli yük arabası lorry i.
açık bej cream i.
açık saçık oluş bawdiness i.
açık oturum konuşmacısı panelist i.
açık saçıklık lewdness i.
açık kalplilik candour i.
açık yeşil jade i.
internet açık artırmaları internet auction i.
üstü açık dört tekerlekli rus at arabası droshky i.
açık mekan open space i.
açık ağıl hovel i.
açık yeşil pea green i.
açık saçık konuşma lechering i.
açık yeşil chartreuse i.
açık kahverengi fawn i.
açık olma egregiousness i.
açık sözlülük outspokenness i.
açık saçık bawdy i.
açık dolaşım sistemi open circulatory system i.
açık boşaltım sistemi outfall i.
açık yara an open sore i.
açık yer gap i.
açık deniz seagoing i.
açık yük vagonu flatcar i.
umuma açık olan yer public place i.
açık kadro opening i.
büyük gösteri (genellikle açık havada yapılan) spectacle i.
açık davranma plain dealing i.
açık elbise revealing dress i.
çakraların açık olması clairsentience i.
açık arazi unprotected terrain i.
sundurma (kapı önündeki yanları açık) porch i.
açık kabuk non closed shell i.
yalnız bir ucu açık oyuk yer caecum i.
kamuya açık toplantı public meeting i.
açık saçıklık obscenity i.
açık tenlilik fairness i.
italya'da halka açık meydan piazza i.
açık ateş direct fire i.
bir tür açık tribün bleachers i.
etkisine açık bırakma exposure i.
açık hesap credit account i.
açık alan open area i.
açık havuz outdoor swimming pool i.
açık otopark parking lot i.
açık kalpli olma openheartedness i.
yanları açık garaj carport i.
açık saçıklık filth i.
açık büfe yemek buffet i.
açık saçık konuşma ribaldry i.
açık imza blank signature i.
açık toplum open society i.
açık kalıp open die i.
açık yerlerde bulunan umumi posta kutusu pillar box i.
açık bir ton (renkte) tint i.
(ark/kanal gibi üstü açık) suyolu watercourse i.
ağzı açık kalma gape i.
cevabı açık olan soru rhetorical question i.
açık ve kesin ifade formulation i.
açık deniz the open sea i.
havuz kapasitesi (özellikle kamuya açık olanlar) bather load i.
açık hava toplantısı public protest meeting i.
açık havada oynanan bir oyun bowls i.
açık havadaki depo yard i.
açık otlak ve arazi anlamında güney afrika terimi veldt/veld i.
açık hava fresh air i.
açık oylama open vote i.
açık pencere open window i.
açık hava ocağı opencast mine i.
açık sözlülük artlessness i.
donuk açık kahverengi kumaş drab i.
bir yarın açık yüzüne yapılmış yol corniche i.
açık fikir open mind i.
orman içindeki açık alan glade i.
açık mor lilac i.
açık hava clear weather i.
açık rekabet open competition i.
açık maaşı half pay i.
açık oyalamada lehte oy verme acclaim i.
kapların veya içi boş şeylerin açık yanı mouth i.
açık fikirlilik catholicity i.
açık olma exposal i.
açık sandık open caisson i.
açık saçık yayın pornography i.
papaz ve piskoposların ayin için giydiği geniş kolları olan yanlardan açık bir tür cüppe dalmatic i.
veranda (bir yanı veya yanları açık) porch i.
açık alan concourse i.
üstü açık araba roadster i.
açık vagon flatcar i.
burnu açık peep toe i.
açık delil smoking gun i.
yerleşim yerleri dışında açık ve işlenmemiş arazi moor i.
açık liman free port i.
açık saçıklık immodesty i.
açık alan range i.
açık celse public hearing i.
açık oturum panel i.
açık seçiklik lucidity i.
açık sözlülük candour i.
açık deniz offing i.
açık semalar open skies i.
açık adım big step i.
açık adres mailing address i.
açık sözlülük openness i.
açık yer the open i.
banyo (halka açık) bathhouse i.
halka açık seminer open public seminar i.
açık tavır clear stance i.
mali açık fiscal deficit i.
donuk açık kahverengi drab i.
genellikle açık denizlerde ve deniz kıyılarında yaşayan kuşlar seafowl i.
açık saçık konuşma scurrilousness i.
açık artırma ile satma auctioning i.
açık saçıklık indecency i.
yeni başlamış açık incipient deficit i.
yeni çıkmış açık incipient deficit i.
açık deniz open sea i.
açık artırma open bidding i.
açık kimlik clear identity i.
açık oturum yöneticisi panel discussion moderator i.
açık evlilik open marriage i.
açık öğretim distance education i.
açık eflatun lavender i.
açık yeşil lime i.
açık mavi aqua i.
açık yeşil bright green i.
bankanın açık olduğu gün bank working day i.
ağzı açık gezen gobemouche i.
açık iletişim open communication i.
açık hava konseri open air concert i.
açık hava etkinlikleri outdoor recreation i.
açık ve kapalı raflar open and closed shelves i.
açık piyasa işlemleri open market operations i.
açık mekanlar open spaces i.
açık hava eğitimi outdoor education i.
ağzı açık kalma hiation i.
açık öğretim open plan schools i.
gelişime açık open for improvement i.
açık hava yüzme havuzu outdoor pool i.
açık güverte open deck i.
açık yüzme havuzu outdoor pool i.
açık tenis open tennis i.
açık sarı straw yellow i.
gelişmeye açık open to improvement i.
açık arazi open field i.
açık iskele open wharf i.
halka açık alan open public space i.
açık tip open type i.
açık dolaşım sistemi open blood system i.
açık göze open cell i.
açık oturum panel discussion i.
açık hava trafosu open air transformer i.
açık uçlu soru open ended question i.
açık hücre open cell i.
kapak açık tutma tertibatı pallet cover restraining strap i.
üstü açık vagon lorry i.
açık yol open path i.
açık dere open valley i.
açık kanal open conduit i.
açık rıhtım open wharf i.
açık kanal open channel i.
açık ifade open expression i.
açık ihale usulü open tender procedure i.
açık hava tiyatrosu open air theatre i.
açık alan open field i.
açık ilişki open relationship i.
açık olmama durumu unclarity i.
kapısı herkese açık davet open house i.
satılık ya da kiralık bir mekanın insanların görüşüne açık olduğu zaman aralığı open house i.
açık artırma ile satış auction i.
açık davranış overt behaviour i.
açık yüreklilik candour i.
(orman) açık alan clearing i.
ormanda açık alan clearing i.
halka açık alan common i.
krikete benzer bir açık hava oyunu croquet i.
üstü açık döşeme deck i.
halka açık yüzme havuzu communal swimming pool i.
halka açık yüzme havuzu public swimming pool i.
halka açık yüzme havuzu community pool i.
halka açık yüzme havuzu public pool i.
halka açık yüzme havuzu community swimming pool i.
açık arazi field i.
açık olma exposure i.
açık dirsek gored elbow i.
açık bir örnek an obvious example i.
açık deniz high-sea i.
açık deniz deep-sea i.
herkese açık yarışma free-for-all i.
seyircilerin arabaları içinde oturarak film seyrettikleri açık hava sineması drive-in i.
açık hava türbülansı clear-air turbulence i.
açık renk saç fair-hair i.
açık tarih open-date i.
açık ellilik open-handedness i.
açık hava yüzme havuzu open-air pool i.
açık hava sineması open-air cinema i.
açık hava toplantısı open-air meeting i.
gece açık bırakılan loş ışık night-light i.
açık alan open-air space i.
açık hava tiyatrosu open-air theater i.
açık hava tiyatrosu open-air theatre i.
halka açık yerledeki hoparlör sistemi public-address system i.
açık yüzme havuzu open-air pool i.
açık devre open-circuit i.
açık hava müzesi open-air museum i.
açık vagon high-sided open wagon i.
açık hesap deficit i.
bir yanı veya yanları açık veranda porch i.
teknolojik açık technological gap i.
açık renk light colour i.
açık hava yüzme havuzu lido i.
açık alan open space i.
açık ocak open quarry i.
taş döşeli açık avlu patio i.
umuma açık yol public highway i.
açık artırma public auction i.
kamuya açık yazılım public domain software i.
açık görüşlülük unorthodoxy i.
açık artırma sale i.
üstü açık işyeri yard i.
(halka açık) yüzme havuzu natatorium i.
(halka açık) yüzme havuzu swimming bath i.
açık hava müzesi outdoor museum i.
(halka açık) yüzme havuzu swimming pool i.
açık artırmaya çıkarma licitation i.
açık uçlu sınıflar open end classes i.
açık şehir open town i.
umuma açık yer public place i.
açık deniz ocean i.
açık yer blank i.
açık saçık söz four letter word i.
açık saçık söz obscene word i.
açık saçık söz vulgar word i.
açık kestane rengi hazel i.
sırtı açık elbise backless dress i.
halka açık yerler public places i.
ucu açık soru an open ended question i.
açık ifade plain language i.
açık metin plain text i.
halka açık tuvaletler public lavatories i.
açık ten light skin i.
açık ten fair skin i.
açık pembe light pink i.
açık konu open subject i.
açık kahve light coffee i.
açık kahve weak coffee i.
üstü açık alan outdoor area i.
üstü açık alan open air area i.
halka açık alanlarda insanları rahatlatmak için çalınan müzik muzak i.
açık saçık sahneler sexually explicit scenes i.
açık saçık sahneler obscene scenes i.
açık kitap altlığı bookrack i.
açık bir kitap için kullanılan altlık bookrack i.
açık kitap için altlık bookstand i.
üstü açık iki tekerlekli araba tilbury i.
üstü açık depo yard i.
halka açık tuvalet restroom i.
halka açık tuvalet convenience i.
halka açık tuvalet public toilet i.
halka açık tuvalet public convenience i.
halka açık tuvalet toilet facility i.
halka açık tuvalet wash room i.
halka açık tuvalet public lavatory i.
direkt/açık sözlü yaklaşım straight-forward approach i.
halka açık mahal a public place i.
açık bir mesaj a clear message i.
açık bir mesaj an explicit message i.
açık bir mesaj an open message i.
açık hedef open target i.
ucu/önü açık terlik slide i.
açık beyan specific statement i.
açık beyan express statement i.
açık beyan express declaration i.
açık beyan explicit declaration i.
halka açık yüzme havuzları public swimming pools i.
açık hava dans pisti open-air dance floor i.
açık çeviri overt translation i.
görüşe açık taslak exposure draft i.
açık örnek clearest-cut example i.
tartışmaya açık konu debatable issue i.
açık artırma public roup i.
açık gün open day i.
açık büfe kahvaltı open buffet breakfast i.
açık destek open support i.
açık destek overt support i.
açık/yol gösteren/kılavuz explicit guidance i.
açık bej light beige i.
açık bej beige light i.
açık büfe kahvaltısı buffet brunch i.
özellikle halka açık olmayan dini yerler adytum i.
açık ayıp clear defect i.
halka açık telefon public phone i.
açık olaylar bare fact i.
açık gökyüzü blue sky i.
açık hava banyosu air bath i.
yanları veya üstü açık kamyon flatbed i.
açık saçık söz bawdry i.
açık tribün bleacher i.
açık ordugah bivouac i.
halka açık yer common i.
(mektuplu) açık öğretim correspondence school i.
tek dilim/açık sandviç open face sandwich i.
tek dilim/açık sandviç tartine i.
tek dilim/açık sandviç open sandwich i.
tek dilim/açık sandviç ulrich sandwich i.
tek dilim/açık sandviç bread baser i.
tek dilim/açık sandviç open faced sandwich i.
açık ve belirsizliğe mahal vermeyen tanım clear and unambiguous definition i.
açık ve belirsizliğe yer vermeyen tanım clear and unambiguous definition i.
müzayedeye/ihaleye/açık artırmaya telefonla katılıp ismi açıklanmayan kişi/katılımcı unidentified telephone bidder i.
havalanlarında, tren istasyonlarında, bavulları taşımak için kullanılan, birbirlerine bağlı açık treyler/palet dizisi baggage train i.
açık hava hayvanat bahçesi open-air zoo i.
açık adres full address i.
açık şömine open fireplace i.
saçın bir kısmını arkadan birleştirerek, bir kısmını ise açık bırakacak şekilde toplama biçimi half up half down i.
açık ellilik openhandedness i.
yalnız bir ucu açık oyuk yer cecum i.
açık oturum konuşmacısı panellist i.
önü açık ufak göz (yazıhanede/dolapta) cubby-hole i.
önü/burnu açık sandalet open toe sandal i.
açık ten fair complexion i.
açık büfe servis görevlisi buffet runner i.
kamuya açık etkinlik public event i.
halka açık etkinlik public event i.
üstü açık otobüs open-top bus i.
halka açık alanlarda idrarını yapma public urination i.
açık görünüm plain view i.
açık düşünme clear thinking i.
self servis açık büfe self-service buffet i.
açık fikirlilik open-mindedness i.
(bir yerin) açık olduğu saatler opening hours i.
açık büfe groaning board i.
açık miktarı (hesapta) deficient amount i.
yanları açık kulübe open-sided hut i.
halka açık yol public way i.
açık teklif open offer i.
geniş açık alan wide open space i.
halka açık tuvalet comfort station i.
açık tehdit thinly-veiled threat i.
açık hava etkinliği outdoor event i.
halka açık yerel dans salonu local palais i.
açık hava fair atmosphere i.
çok açık uçlu bir ifade a very open-ended phrase i.
açık konuşma parrhesia i.
açık kaynak kitaplıkları open source libraries i.
açık yazı clear writing i.
açık hava etkinlikleri outdoor activities i.
açık büfe masası buffet station i.
açık büfe buffet station i.
açık büfe istasyonu buffet station i.
halka açık tuvalet public loo i.
açık hava faaliyetleri outdoor activities i.
açık alanda uyuyan kimse rough sleeper i.
açık kaynak topluluğu open source community i.
açık tehdit clear threat i.
genelde açık havada giyilen kolsuz ceket tabard i.
genelde açık havada giyilen kolsuz ceket taberd i.
açık saçık olma raciness i.
açık saçıklık raciness i.
açık kahverengi café au lait [french] i.
açık kahverengi cafeaulait i.
bir çatının açık kısmı tail i.
açık kahverengi tan i.
açık kahverengi camel i.
açık hava ocağı/fırını camp oven [australia/new zeland] i.
açık mavi cambridge blue i.
(turuncuya çalan) açık kahverengi tawny i.
(turuncuya çalan) açık kahverengi tawney i.
(turuncuya çalan) açık kahverengi tawny-brown i.
açık kahverengi tawny i.
açık kahverengi tawney i.
açık kahverengi tawny-brown i.
kenarları açık üstü kapalı barınak ramada [southwestern us] i.
bir tür açık kahve renkli sırlanmamış kumlu taştan kap caneware i.