İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | airs and graces f. | küçük dağları ben yarattım demek |
Idioms | ||
Deyim | airs and graces i. | hava/caka/gösteriş |
Deyim | airs and graces i. | kendini önemli bir insanmış gibi gösterme |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | put on airs and graces f. | küçük dağları ben yarattım demek |
Deyim | put on airs and graces f. | kendini önemli biri gibi göstermek |
Deyim | put on airs and graces f. | hava atmak |
Deyim | put on airs and graces f. | caka satmak |
Deyim | put on airs and graces f. | gösteriş yapmak |
Deyim | put on airs and graces f. | kendini beğenmişlik yapmak |
Deyim | put on airs and graces f. | havasından geçilmemek |
Deyim | put on airs and graces f. | yüksekten atmak |
Deyim | have airs and graces f. | küçük dağları ben yarattım demek |
Deyim | have airs and graces f. | hava/gösteriş yapmak |
Deyim | have airs and graces f. | caka satmak |
Deyim | have airs and graces f. | kendini önemli bir insanmış gibi göstermek |