alıkoymak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

alıkoymak



"alıkoymak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
alıkoymak withhold f.
alıkoymak detain f.
alıkoymak retain f.
General
alıkoymak intercept f.
alıkoymak stop f.
alıkoymak stick f.
alıkoymak prevent f.
alıkoymak delay f.
alıkoymak put off f.
alıkoymak keep back f.
alıkoymak retain f.
alıkoymak intern f.
alıkoymak hold f.
alıkoymak check f.
alıkoymak stay f.
alıkoymak constrain f.
alıkoymak abduct f.
alıkoymak retard f.
alıkoymak block f.
alıkoymak disable f.
alıkoymak hinder f.
alıkoymak avoid f.
alıkoymak keep in f.
alıkoymak continue f.
alıkoymak deter f.
alıkoymak impede f.
alıkoymak keep f.
alıkoymak keep awaiting f.
alıkoymak constrain from f.
alıkoymak deforce f.
alıkoymak chain f.
alıkoymak unrig f.
alıkoymak bind f.
alıkoymak reve f.
alıkoymak revoke [obsolete] f.
alıkoymak demur [obsolete] f.
alıkoymak rob f.
alıkoymak fear [obsolete] f.
alıkoymak disavaunce [obsolete] f.
alıkoymak short-circuit f.
alıkoymak sidetrack f.
Phrasals
alıkoymak keep down f.
alıkoymak cut off f.
Idioms
alıkoymak hold in check f.
Trade/Economic
alıkoymak retain f.
alıkoymak keep f.
Law
alıkoymak retain f.
alıkoymak detain f.
Politics
alıkoymak intern f.
alıkoymak restrain f.
alıkoymak refrain f.
Archaic
alıkoymak rape f.
alıkoymak pound f.
alıkoymak subtract f.
Slang
alıkoymak sneeze f.

"alıkoymak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gaspetmek ve alıkoymak forcible entry and detainer f.
zorla alıkoymak deforce f.
kendini bir şeyden alıkoymak forbear from f.
birini bir şey yapmaktan alıkoymak restrain someone from f.
birini bir şey yapmaktan alıkoymak keep someone from doing something f.
içeride alıkoymak keep in f.
işinden alıkoymak distract f.
kendi hesabına alıkoymak hold for one's own account f.
işinden alıkoymak prevent someone from doing her/his job f.
düşmekten alıkoymak hold up f.
dağılmaktan alıkoymak hold up f.
uzun süre alıkoymak overlinger f.
zorla alıkoymak seize f.
zorla veya tehditle alıkoymak shanghai f.
fikir beyanından alıkoymak silence f.
alıkoymak için kullanılan detention s.
Phrasals
birini amacına ulaşmaktan alıkoymak choke off f.
birini kaçırmak/alıkoymak abduct (someone) from f.
birini bir şeyden engellemek/alıkoymak hinder someone from something f.
işinden/yolundan alıkoymak bail up [australia] f.
başarıya ulaşmaktan alıkoymak keep down f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) alıkoymak shackle (someone or something) with (something) f.
uzun süre alıkoymak hole up f.
birini bir şey yapmaktan alıkoymak constrain someone from doing something f.
(birini bir şey yapmaktan) alıkoymak constrain (one) from (doing something) f.
yapmaktan alıkoymak constrain from doing f.
birini/bir şeyi (bir şeyden) alıkoymak cut someone or something off (from something) f.
birini/bir şeyi birinden alıkoymak deny someone or something to someone f.
(bir şeyi birinden/bir şeyden) alıkoymak deny (something) to (someone or something) f.
-den alıkoymak deny to f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) alıkoymak deter (someone or something) from (something) f.
-den engellemek/alıkoymak hinder from f.
(birini bir şey yapmaktan) alıkoymak inhibit (someone) from (doing something) f.
yapmaktan alıkoymak inhibit from doing f.
(bir şey yapmaktan) alıkoymak keep from (doing something) f.
yapmaktan alıkoymak keep from doing f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) alıkoymak preclude (someone or something) from (something) f.
(birini/bir şeyi bir şey yapmaktan) alıkoymak prevent (someone or something) from (doing something) f.
yapmaktan alıkoymak prevent (someone) from doing f.
(birini bir şeyden) alıkoymak put (one) off (something) f.
(birini bir şeyden) alıkoymak put (one) off of (something) f.
-den alıkoymak restrain from f.
(bir şey) yapmaktan alıkoymak restrain from (something) f.
ile alıkoymak shackle with f.
Idioms
birisini alıkoymak hold someone captive f.
birini fidye/için rehin (rehine olarak) tutmak/alıkoymak hold someone for ransom f.
birisini alıkoymak keep someone captive f.
kendini bir şeyden alıkoymak absent oneself from something f.
(kendini birine/bir şeye) karşı şefkat duymaktan alıkoymak steel (one's) heart against (someone or something) f.
(kendini birine/bir şeye) karşı şefkat/merhamet duymaktan alıkoymak steel (one's) heart against (someone or something) f.
(kendini birini/bir şeyi) sevmekten alıkoymak steel (one's) heart against (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) alıkoymak hold (someone or something) in check f.
fidye için rehin (rehine olarak) tutmak/alıkoymak hold for ransom f.
fidye için rehin (rehine olarak) tutmak/alıkoymak hold someone or something to ransom f.
(birini/bir şeyi) tehditle alıkoymak hold someone or something to ransom f.
Trade/Economic
kullanmaktan alıkoymak impound f.
pasaportu geçici olarak alıkoymak withhold tentatively passport privileges f.
Law
yasal işlemde taraflardan alacağı para miktarının bir kısmını, birtakım yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle alıkoymak recoup f.
zorla alıkoymak deforce f.
Politics
fidye için alıkoymak kidnap f.
Marine
(gemiyi) yetkili makamlarca alıkoymak arrest f.
php
birini/bir şeyi alıkoymak hold someone or something over f.