attractive - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

attractive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"attractive" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 23 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
attractive s. cazibeli
attractive s. cazip
attractive s. çekici
attractive s. alımlı
General
attractive s. göz alıcı
attractive s. sempatik
attractive s. alımlı
attractive s. havalı
attractive s. ilgi çekici
attractive s. atraktif
attractive s. ilgi çeken
attractive s. frapan
attractive s. alımlı çalımlı
attractive s. çekici
attractive s. merak uyandıran
Technical
attractive s. çekici
Physics
attractive s. çekme gücü olan
attractive s. yerçekimi kuvveti olan
attractive s. mıknatısın özelliğinde olan
attractive s. mıknatıslanabilen
Music
attractive i. diğer dereceleri belirleyen ilk nokta
Archaic
attractive i. cazibe
attractive i. çekicilik

"attractive" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç

İngilizce Türkçe
General
attractive force i. çekici güç
attractive (lady) i. ahu parçası
attractive power i. çekici güç
attractive offer i. cazip teklif
attractive woman i. çekici kadın
intelligent and attractive woman i. zeki ve çekici kadın
attractive payment plan i. cazip ödeme planı
attractive target i. çekici/cazip hedef
attractive feature i. zevk veren özellik
attractive feature i. cezbeden özellik
attractive nuisance i. çocuklara cazip gelen tehlikeli oyuncak
attractive nuisance i. çocuklar için yaralanma tehlikesi yaratan ilgi çekici şey
have an attractive personality f. şeytan tüyü olmak
make it attractive f. cazip kılmak
make it attractive f. cazip hale getirmek
find someone attractive f. çekici bulmak
make attractive f. çekici kılmak
make attractive f. çekici hale getirmek
render something attractive f. çekici hale getirmek
become attractive f. cazip hale gelmek
find attractive f. çekici bulmak
make attractive f. cazip hale getirmek
have an attractive view f. etkili bir görünüme sahip olmak
have an attractive appearance f. etkili bir görünüme sahip olmak
have an attractive appearance f. çekici bir görünüme sahip olmak
be attractive to f. cazip gelmek
find someone so attractive f. birini çok çekici bulmak
find someone very attractive f. birini çok çekici bulmak
be not attractive f. çekici olmamak
become charming/attractive f. cazipleşmek
make charming/attractive f. cazip duruma getirmek
become charming/attractive f. cazip duruma gelmek
make charming/attractive f. cazipleştirmek
Colloquial
makes/making it attractive expr. çekici kılıyor
makes/making it attractive expr. çekici yapıyor
Idioms
find someone attractive f. birisini hoş bulmak
find someone attractive f. birisini çekici bulmak
Speaking
do you still find me attractive? expr. beni hala çekici buluyor musun?
you are attractive expr. çekicisin
I find you very attractive expr. seni çok çekici buluyorum
Trade/Economic
attractive discount i. cazip indirim
attractive tax opportunities i. çekici vergi olanakları
attractive terms i. cazip koşullar
attractive target market i. çekici/cazip hedef pazar
attractive term i. cazip koşul
Technical
minimum attractive rate of return (marr) i. minimum çekici verim oranı (mçvo)
attractive film i. parlak film
Medical
attractive force i. atraktif güç
attractive force i. çekici güç
Chemistry
relative attractive force i. bağıl çekim kuvveti