|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
aynı fikirde olmak |
agree f.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
aynı fikirde olmamak |
disagree f.
|
|
3 |
Yaygın Kullanım |
aynı seviyede |
even (with) s.
|
|
4 |
Yaygın Kullanım |
aynı doğrultuda olan |
parallel s.
|
|
5 |
Yaygın Kullanım |
aynı zamanda |
at the same time zf.
|
|
6 |
Yaygın Kullanım |
aynı biçimde |
likewise zf.
|
|
7 |
Yaygın Kullanım |
aynı şekilde |
likewise zf.
|
|
General |
|
8 |
Genel |
aynı sesi tekrar etme |
alliteration i.
|
|
|
9 |
Genel |
aynı yardım |
public relief i.
|
|
10 |
Genel |
aynı cinsten olma |
congenialness i.
|
|
11 |
Genel |
aynı fikirde olma |
agreement i.
|
|
12 |
Genel |
aynı adı taşıyan |
namesake i.
|
|
13 |
Genel |
bir bölgedeki kuşlara yapılan aynı zamanlı saldırı |
epornitic i.
|
|
14 |
Genel |
aynı sınıftan kimseler |
tribe i.
|
|
15 |
Genel |
gönderilen şeyler (mektupla aynı zarf içinde) |
enclosures i.
|
|
16 |
Genel |
aynı kökten türemiş sözcük |
conjugate i.
|
|
17 |
Genel |
aynı adı taşıyan bitkinin tohumlarından elde edilen çok değerli bir yağ |
evening primrose oil i.
|
|
18 |
Genel |
aynı olma (fikir) |
concurrence i.
|
|
19 |
Genel |
aynı zamanda ve aynı hızla |
paripassu i.
|
|
20 |
Genel |
aynı takımda yarışan at |
running mate i.
|
|
21 |
Genel |
aynı anda olma |
concurrency i.
|
|
22 |
Genel |
aynı anda her yerde bulunma |
ubiquity i.
|
|
23 |
Genel |
iki elini de aynı beceriyle kullanabilme |
ambidexterity i.
|
|
24 |
Genel |
birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri |
spouse i.
|
|
25 |
Genel |
soyu aynı olma |
filiation i.
|
|
26 |
Genel |
aynı anda olma |
simultaneousness i.
|
|
27 |
Genel |
aynı zaman diliminde olma |
contemporization i.
|
|
28 |
Genel |
aynı masada oturanların hepsi |
table i.
|
|
29 |
Genel |
aynı soydan çiftleştirme |
inbreeding i.
|
|
30 |
Genel |
aynı partiden seçime katılan aday |
running mate i.
|
|
31 |
Genel |
aynı adı taşıyan bitkinin tohumlarından elde edilen çok değerli bir yağ |
primrose evening oil i.
|
|
32 |
Genel |
aynı tür |
same kind i.
|
|
33 |
Genel |
aynı zamana rastlama |
concurrence i.
|
|
34 |
Genel |
aynı dereceden kimse |
fellow i.
|
|
35 |
Genel |
aynı zamanda birçok yerde mevcut olma |
ubiquity i.
|
|
36 |
Genel |
aynı soydan gelme |
cognation i.
|
|
37 |
Genel |
tıpatıp aynı |
spit i.
|
|
38 |
Genel |
birlik durumda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluk |
colony i.
|
|
39 |
Genel |
bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm |
race i.
|
|
40 |
Genel |
aynı kıta içinde düzenlenen geziler |
short haul i.
|
|
41 |
Genel |
dolaşıp aynı noktaya gelen yol |
circuit i.
|
|
42 |
Genel |
tıpatıp aynı |
replica i.
|
|
43 |
Genel |
aynı gün |
same day i.
|
|
44 |
Genel |
aynı şekil |
kind i.
|
|
45 |
Genel |
aynı yazar |
idem i.
|
|
46 |
Genel |
bir yönetim altında bulunan aynı türden bir grup ticari kuruluş |
syndicate i.
|
|
47 |
Genel |
başkası ile aynı evde oturan kimse |
inmate i.
|
|
48 |
Genel |
aynı mağazalar zincirine bağlı mağaza |
chain store i.
|
|
49 |
Genel |
aslının aynı nüsha |
tenor i.
|
|
50 |
Genel |
aynı tür |
fellow i.
|
|
51 |
Genel |
aynı anda yapılan işlem |
simultaneous operation i.
|
|
52 |
Genel |
dini aynı olan kimse |
coreligionist i.
|
|
53 |
Genel |
aynı ülkenin vatandaşı |
compatriot i.
|
|
54 |
Genel |
aynı zamanda yer alma |
conjunction i.
|
|
55 |
Genel |
aynı basım |
facsimile i.
|
|
56 |
Genel |
aynı hizaya getirme |
alignment i.
|
|
57 |
Genel |
aynı rota üzerinde yol alan gemi tren gibi taşıtların seferleri arasındaki zaman |
headway i.
|
|
58 |
Genel |
karşı tarafta aynı yeri işgal eden kimse |
his opposite number i.
|
|
59 |
Genel |
aynı türden olan |
congener i.
|
|
60 |
Genel |
aynı kuluçkadan çıkan yavruların tümü |
covey i.
|
|
61 |
Genel |
aynı inancı paylaşanlar grubu |
a group sharing equal belief i.
|
|
62 |
Genel |
aynı anda iki zıt fikre inanma |
doublethink i.
|
|
63 |
Genel |
aynı anda çeşitli meteorolojik olguları kaydeden cihaz |
meteograph i.
|
|
64 |
Genel |
aynı konuyu yazan karşılıklı iki sayfa (gazete) |
spread i.
|
|
65 |
Genel |
aynı düşüncede olma |
communion i.
|
|
66 |
Genel |
aynı türden şey |
congener i.
|
|
67 |
Genel |
aynı kökten türemiş olma durumu |
conjugateness i.
|
|
68 |
Genel |
rüzgar yönünün seyir halindeki araçla aynı olması |
tail wind i.
|
|
69 |
Genel |
aynı yönetim altında bulunan gazeteler grubu |
a newspaper syndicate i.
|
|
70 |
Genel |
aynı gemide hizmet eden |
shipmate i.
|
|
71 |
Genel |
kaba veya ağır bir söz yerine aynı anlamı veren daha hafif bir söz söyleyen |
euphemist i.
|
|
72 |
Genel |
aynı duyguları paylaşma |
fellow feeling i.
|
|
73 |
Genel |
aynı cins |
same quality i.
|
|
74 |
Genel |
babasıyla aynı adı taşıyan kimsenin adına eklenir |
junior i.
|
|
75 |
Genel |
iki farklı maddeyi aynı anda yakma |
cofiring i.
|
|
76 |
Genel |
iki farklı maddeyi aynı anda yakma |
cofire i.
|
|
77 |
Genel |
aynı anda iki yerde birden olma |
bilocation i.
|
|
78 |
Genel |
aynı ada sahip kimse |
namesake i.
|
|
79 |
Genel |
aynı yaş grubu |
same age group i.
|
|
80 |
Genel |
bir grup insanın aynı sigarayı sırayla içmesi |
chainsmoke i.
|
|
81 |
Genel |
aynı dönem |
same period i.
|
|
82 |
Genel |
aynı şey |
ditto i.
|
|
83 |
Genel |
dönüp dolaşıp aynı noktaya gelinen mesele |
vicious cycle i.
|
|
84 |
Genel |
aslının aynı |
true and exact copy of the original document i.
|
|
85 |
Genel |
aslının aynı |
exact copy of the original i.
|
|
86 |
Genel |
aslının aynı |
true copy of the original i.
|
|
87 |
Genel |
aynı odayı paylaşma |
chummage i.
|
|
88 |
Genel |
aynı anlam |
same meaning i.
|
|
89 |
Genel |
aynı birimle ölçülebilme |
commensurability i.
|
|
90 |
Genel |
aynı anda olma |
concurrence i.
|
|
91 |
Genel |
aynı türden olan şey |
homogenesis i.
|
|
92 |
Genel |
aynı yere geri dönme |
backtrack i.
|
|
93 |
Genel |
aynı zamanda olma |
coincidence i.
|
|
94 |
Genel |
aynı kalite |
same quality i.
|
|
95 |
Genel |
herkes için aynı fiyat |
flat rate i.
|
|
96 |
Genel |
karşısındaki ile aynı duyguyu paylaşma |
sympathies i.
|
|
97 |
Genel |
aynı ülkeden olan |
fellow countryman i.
|
|
98 |
Genel |
aynı adlı |
namesake i.
|
|
99 |
Genel |
aynı adlı |
homonym i.
|
|
100 |
Genel |
aynı isimli |
namesake i.
|
|
101 |
Genel |
aynı isimli |
homonym i.
|
|
102 |
Genel |
sekizi aynı doğumda doğan bebekler |
octuplet i.
|
|
103 |
Genel |
aynı zamanda planlama |
concurrent planning i.
|
|
104 |
Genel |
hepsi aynı |
same difference i.
|
|
105 |
Genel |
aynı okuldan mezun kişilerin geliştirdiği birbirini gözetme ilişkisi |
old-boy network i.
|
|
106 |
Genel |
aynı etkiler |
same effects i.
|
|
107 |
Genel |
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme |
bar crawl i.
|
|
108 |
Genel |
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme |
bar-hopping i.
|
|
109 |
Genel |
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme |
bar tour i.
|
|
110 |
Genel |
(aynı gece içinde) o bar senin bu bar benim gezme |
pub crawl i.
|
|
111 |
Genel |
aynı film |
the same film i.
|
|
112 |
Genel |
aynı anda iki farklı yöne sallanan ikili oyun ipi |
double dutch i.
|
|
113 |
Genel |
aynı kabileden/gruptan birisiyle yapılan evlilik |
intermarriage i.
|
|
114 |
Genel |
aynı kabileden/gruptan birisiyle yapılan evlilik |
inmarriage i.
|
|
115 |
Genel |
aynı sınıf |
same class i.
|
|
116 |
Genel |
aynı tasarım |
same design i.
|
|
117 |
Genel |
aynı anda hem özne hem de nesne konumunda olma durumu |
assujetissement i.
|
|
118 |
Genel |
aynı soydan gelme |
filiation i.
|
|
119 |
Genel |
aynı şarkı |
same song i.
|
|
120 |
Genel |
aynı yıl ve yerdeki üzümler kullanılarak üretilmiş şarap |
vintage wine i.
|
|
121 |
Genel |
aynı para |
same money i.
|
|
122 |
Genel |
aynı sesin tekrarı |
alliteration i.
|
|
123 |
Genel |
aynı hareketli kaslar |
congenerous muscles i.
|
|
124 |
Genel |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
covoiturage i.
|
|
125 |
Genel |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
carpooling i.
|
|
126 |
Genel |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
ride-sharing i.
|
|
127 |
Genel |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
rideshare i.
|
|
128 |
Genel |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
lift-sharing i.
|
|
129 |
Genel |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
car-sharing i.
|
|
130 |
Genel |
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması |
carpool i.
|
|
131 |
Genel |
akran/aynı yaşta olan |
agemate i.
|
|
132 |
Genel |
aynı hatta gidiş geliş sefer yapan tren |
shuttle train i.
|
|
133 |
Genel |
aynı nadir kan grubu |
same rare blood type i.
|
|
134 |
Genel |
dini aynı olan kimse |
co-religionist i.
|
|
135 |
Genel |
aynı zaman diliminde olma |
contemporisation i.
|
|
136 |
Genel |
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi |
extinction-level event (ele) i.
|
|
137 |
Genel |
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi |
extinction event i.
|
|
138 |
Genel |
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi |
biotic crisis i.
|
|
139 |
Genel |
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi |
mass extinction i.
|
|
140 |
Genel |
aynı hızla giden bir sürücünün bir süre sonra hızlı gittiğini algılıyamaması |
velocitization i.
|
|
141 |
Genel |
aynı konu üzerinde düşünüp durma |
rumination i.
|
|
142 |
Genel |
bir kart çekip çıkan kelimeyi aynı gruptaki oyunculara çizerek anlatmaya çalıştığınız bir oyun |
pictionary i.
|
|
143 |
Genel |
(genelde nikahsız) aynı evi paylaşan kimse |
cohabitant i.
|
|
144 |
Genel |
aynı evde yaşayan kimse |
cohabitant i.
|
|
145 |
Genel |
aynı derecede yıkıcı etki |
equally devastating effect i.
|
|
146 |
Genel |
bir bölgede birden fazla dilin aynı anda bulunması |
polyglossia i.
|
|
147 |
Genel |
aynı meslekten/topluluktan kimseleri ifade eden bir söz |
brethren i.
|
|
148 |
Genel |
sağdan sola veya soldan sağa aynı okunan kelime |
palindrome i.
|
|
149 |
Genel |
aynı paranın iki yüzü |
two sides of the same coin i.
|
|
150 |
Genel |
aynı paranın iki yüzü |
two faces of the same coin i.
|
|
151 |
Genel |
aynı eski aşk |
same old love i.
|
|
152 |
Genel |
iki tarafın da aynı oranda kazanması veya kaybetmesi |
zero-sum game i.
|
|
153 |
Genel |
aynı anda birçok yerde olma yetisi |
ubiquity i.
|
|
154 |
Genel |
kırık veya diğer dişlerle aynı hizada olmayan diş |
snaggletooth i.
|
|
155 |
Genel |
aynı anda iki aracın yarıştığı bir çeşit araba/motor yarışı |
drag racing i.
|
|
156 |
Genel |
aynı görevi önceden yapmış kimse |
predecessor i.
|
|
157 |
Genel |
aynı görüşteki insanların oluşturduğu topluluk |
camp i.
|
|
158 |
Genel |
aynı ismin hem cins hem de tür adı olarak kullanılması |
tautonym i.
|
|
159 |
Genel |
aynı sesin tekrar edilmesi |
tautophony i.
|
|
160 |
Genel |
aynı sesin ya da hecenin defalarca tekrar edilmesi |
tautological echo i.
|
|
161 |
Genel |
aynı sesin tekrar edilmesi |
tautophony i.
|
|
162 |
Genel |
aynı sesin tekrar edilmesi |
tautophony i.
|
|
163 |
Genel |
soldan sağa ve yukarıdan aşağı aynı kelimelerin okunduğu bir tür bulmaca |
acrostic i.
|
|
164 |
Genel |
aynı zaman diliminde art arda olayların yaşanması |
rash i.
|
|
165 |
Genel |
dergi, gazete vs. ortasında yer alan ve aynı habere ayrılmış karşılıklı sayfa çifti |
centre spread i.
|
|
166 |
Genel |
aynı odayı/bölmeyi kullananların her biri |
chamber fellow i.
|
|
167 |
Genel |
hala aynı rütbede olan gözden düşmüş subay |
reformade [obsolete] i.
|
|
168 |
Genel |
balede hep aynı ayağın önde olduğu süzülme hareketi |
chassé i.
|
|
169 |
Genel |
aynı yerden yeniden sakatlanma |
reinjury i.
|
|
170 |
Genel |
aynı çadırda kalan kimse |
tentmate i.
|
|
171 |
Genel |
(gamalı haç gibi) tek merkezden çıkıp aynı yönde bükülmüş dört koldan oluşan şekil |
tetraskele i.
|
|
172 |
Genel |
(gamalı haç gibi) tek merkezden çıkıp aynı yönde bükülmüş dört koldan oluşan şekil |
tetrascele i.
|
|
173 |
Genel |
(gamalı haç gibi) tek merkezden çıkıp aynı yönde bükülmüş dört koldan oluşan şekil |
tetraskelion i.
|
|
174 |
Genel |
aynı şey |
the same thing i.
|
|
175 |
Genel |
aynı evde oturan kimse |
inmate i.
|
|
176 |
Genel |
aynı anda çekildiğinde kaybolan iki halkadan oluşan hokkabaz düğümü |
tom fool knot i.
|
|
177 |
Genel |
aynı anda çekildiğinde kaybolan iki halkadan oluşan hokkabaz düğümü |
tom fool's knot i.
|
|
178 |
Genel |
aynı alanda üç farklı beceriye sahip uzman |
triple threat i.
|
|
179 |
Genel |
aynı anda iki kriteri sağlayan şey |
twofer i.
|
|
180 |
Genel |
aynı eksene getirme |
alinement i.
|
|
181 |
Genel |
aynı düzeye getirme |
alinement i.
|
|
182 |
Genel |
aynı şekilde olma |
alikeness i.
|
|
183 |
Genel |
aynı derecede olma |
alikeness i.
|
|
184 |
Genel |
aynı amacı taşıyan herkes |
all hands i.
|
|
185 |
Genel |
iki elini de aynı beceriyle kullanabilme |
ambidextrousness i.
|
|
186 |
Genel |
metroseksüel ve maskülen, aynı zamanda şefkatli, ilgili, düşünceli erkek |
ubersexual i.
|
|
187 |
Genel |
aynı zamanda her yerde bulunma |
ubiquitariness i.
|
|
188 |
Genel |
aynı anda birden fazla yerde olma |
ubiquitariness i.
|
|
189 |
Genel |
aynı mürettebattan kimse |
crewmate i.
|
|
190 |
Genel |
aynı fikirde olma |
unanimousness i.
|
|
191 |
Genel |
aynı anda aynı şeyleri söyleme |
unison i.
|
|
192 |
Genel |
aynı sesi çıkarma |
unisonance i.
|
|
193 |
Genel |
aynı fikirde olma |
unisonance i.
|
|
194 |
Genel |
grup üyelerinin çıkarlarının, amaçlarının veya görüşlerinin aynı olması |
unity i.
|
|
195 |
Genel |
aynı şekilde davranma |
equiparation i.
|
|
196 |
Genel |
babasıyla aynı isimli erkek çocuk |
jnr i.
|
|
197 |
Genel |
babasıyla aynı isimli erkek çocuk |
jr i.
|
|
198 |
Genel |
özellikle doğu avrupa'da aynı bölge veya şehirden gelen akran yahudi |
landsman i.
|
|
199 |
Genel |
aynı sınıftan diğer değerlerle kıyaslanabilmesi için bir değere verilen sayı |
magnitude i.
|
|
200 |
Genel |
aynı sesletime sahip farklı anlama gelen kelimeleri karıştırma |
malaprop i.
|
|
201 |
Genel |
aynı sesletime sahip farklı anlama gelen kelimeleri sıklıkla karıştıran kimse |
malapropist i.
|
|
202 |
Genel |
aynı bölgede yaşayan insanlar |
vianage i.
|
|
203 |
Genel |
başka biriyle aynı yemini eden kimse |
vow-fellow i.
|
|
204 |
Genel |
aynı anda dört eşi olan kimse |
quadrigamist i.
|
|
205 |
Genel |
aynı veya benzer türden olan şeyler |
whatnot i.
|
|
206 |
Genel |
aynı anda hem iyi bir eş olan hem de profesyonel bir kariyere sahip olabilen bir kadın |
wonder woman i.
|
|
207 |
Genel |
pul ile aynı resmi taşıyan kartpostalları inceleyen alan |
maximaphily i.
|
|
208 |
Genel |
birbirleriyle ilişki yaşayan üç kişinin aynı evde yaşaması |
ménageàtrois i.
|
|
209 |
Genel |
soldan sağa ve yukarıdan aşağı aynı kelimelerle doldurulan bir bulmaca |
word square i.
|
|
210 |
Genel |
birebir aynı kopya |
fair copy i.
|
|
211 |
Genel |
aynı dini inancı paylaşan insan topluluğu |
faith community i.
|
|
212 |
Genel |
hep aynı telden çalan kimse |
harper i.
|
|
213 |
Genel |
bir yüzeyi kaplayan her yeri aynı kalınlıkta materyal |
herb layer i.
|
|
214 |
Genel |
kaplama veya parçayı oluşturan her yeri aynı kalınlıkta materyal |
herb layer i.
|
|
215 |
Genel |
aynı atadan gelen bir soyun alt kolu |
branch i.
|
|
216 |
Genel |
(dama) aralarında boş bir kare bırakılmış aynı renkte iki taş |
bridge i.
|
|
217 |
Genel |
aynı dağılım fonksiyonları veya değerlerine sahip olma |
homogeneity i.
|
|
218 |
Genel |
başkasıyla aynı isme sahip kimse |
homonym i.
|
|
219 |
Genel |
aynı cinsiyetten birine cinsel çekim duyma |
homosex i.
|
|
220 |
Genel |
aynı cinsiyetten biriyle yaşanan cinsellik |
homosex i.
|
|
221 |
Genel |
aynı cinsiyete duyulan cinsel çekim |
homosexualism i.
|
|
222 |
Genel |
aynı cinsiyetten biriyle ilişkiye girme |
homosexuality i.
|
|
223 |
Genel |
aynı anda tek bir karısı olma |
monogyny i.
|
|
224 |
Genel |
bir oyuncunun rakibiyle aynı anda ellerini açarak aynı sayıda parmaklarını uzattığı bir italyan oyunu |
mora i.
|
|
225 |
Genel |
bir oyuncunun rakibiyle aynı anda ellerini açarak aynı sayıda parmaklarını uzattığı bir italyan oyunu |
morra i.
|
|
226 |
Genel |
(pamuk, yün) kordonları aynı anda çekip kıvırarak ipliğe dönüştürüp masuraya saran makine |
mule i.
|
|
227 |
Genel |
(nümizmatik) aynı parçada görülmeyen ön ve arka tasarımlarla basılmış madeni para veya madalya |
mule i.
|
|
228 |
Genel |
müziksel gösterimde çubukları çizmek için kullanılan, aynı anda beş paralel çizgi çizebilen kalem |
music pen i.
|
|
229 |
Genel |
kutsal görülen bir şeyin adıyla aynı olan, ondan türetilmiş veya o şeyin adını içeren ifade |
oath i.
|
|
230 |
Genel |
aynı kalitede çay |
chop of tea i.
|
|
231 |
Genel |
aynı kalitede çay yaprağı |
chop of tea i.
|
|
232 |
Genel |
(bütün çanların aynı anda çalınması ile elde edilen) şıngırtı |
clam i.
|
|
233 |
Genel |
(kar veya artan masraf nedeniyle) aynı mülkün karşılıklı anlaşma yolu ile birinden diğerine devredilmesi |
demise and redemise i.
|
|
234 |
Genel |
aynı sınıfa ait veya benzer çıkarları ve hedefleri olan kimselerden oluşan birlik |
guild i.
|
|
235 |
Genel |
aynı denklem |
identical equation i.
|
|
236 |
Genel |
birbiriyle aynı tür olan sekiz şeyden sekizincisi |
octuplicate i.
|
|
237 |
Genel |
aynı kategorideki diğerlerinden farklı olan şey |
odd bod i.
|
|
238 |
Genel |
(grup üyelerine aynı anda ikram edilen) likör |
round i.
|
|
239 |
Genel |
her yıl aynı tarihte yapılan dini bayram |
immovable feast i.
|
|
240 |
Genel |
(pul koleksiyonculuğunda) birkaç ülkede aynı anda genellikle hatıra amaçlı basılan pul |
omnibus i.
|
|
241 |
Genel |
(aynı anda) her yerde bulunma |
omnipresency i.
|
|
242 |
Genel |
aynı kurumda çalışan kimse |
confrier i.
|
|
243 |
Genel |
aynı endüstride yer alan firma |
congeneric i.
|
|
244 |
Genel |
(birden fazla şey) aynı anda doğum |
connascence i.
|
|
245 |
Genel |
(birden fazla şey) aynı anda doğum |
connascency i.
|
|
246 |
Genel |
aynı şekle sahip eşit aralıklı desen |
diapering i.
|
|
247 |
Genel |
düzenli olarak gübrelenen ve aynı mahsul için kullanılan tarla |
infield i.
|
|
248 |
Genel |
(aynı arkadaş grubu arasında çıkan) tartışma |
in-fighting i.
|
|
249 |
Genel |
aynı tarafta olunan kimse |
good guy i.
|
|
250 |
Genel |
aynı rota üzerinde giden iki ardışık eleman arasındaki boşluk |
column gap i.
|
|
251 |
Genel |
genellikle aynı ailenin üyelerinin sahip olduğu ayrı ev topluluğu |
compound i.
|
|
252 |
Genel |
başkasıyla aynı yatakhanede uyuyan kimse |
comrade [obsolete] i.
|
|
253 |
Genel |
birden fazla cesedin aynı anda yakılması |
concremation i.
|
|
254 |
Genel |
birden fazla şeyin aynı anda yakılması |
concremation i.
|
|
255 |
Genel |
aynı zamana rastlama |
concurrency i.
|
|
256 |
Genel |
aynı zamana rastlama |
concurrentness i.
|
|
257 |
Genel |
bir başkasıyla aynı zamanda yaşamış kimse |
cotemporary i.
|
|
258 |
Genel |
aynı yuvada yaşayan bir grup çayır köpeği |
coterie i.
|
|
259 |
Genel |
iki kişinin normalde aynı olan eşyalarını ayırt etmek için armaya yapılan ilave ya da değişiklik |
difference i.
|
|
260 |
Genel |
birisi ile aynı ada sahip kimse |
doppelganger i.
|
|
261 |
Genel |
aynı kaynaktan elde edilen iki gelir |
double dipping i.
|
|
262 |
Genel |
aynı pulla art arda iki hamle yaparak rakibin iki pulunu yeme |
double jump i.
|
|
263 |
Genel |
iki tarafında da aynı rakam olan domino taşı |
doublet i.
|
|
264 |
Genel |
aynı postaneden gönderilip teslim alınan mektup |
drop letter i.
|
|
265 |
Genel |
(jonglörlük) aynı anda iki topun atılması |
duplex i.
|
|
266 |
Genel |
aynı çatı altında yaşayan tüm aile üyeleri |
family [obsolete] i.
|
|
267 |
Genel |
(develerde ve atlarda) vücudun aynı tarafındaki iki bacağın ayın anda kaldırılıp indirilmesi |
pace i.
|
|
268 |
Genel |
aynı ülke vatandaşı |
paesano i.
|
|
269 |
Genel |
tamamen aynı unsurlar |
parallel i.
|
|
270 |
Genel |
aynı gerilim farkının iki veya daha fazla rezistansa uygulandığı elektrik cihazı devresi |
parallel i.
|
|
271 |
Genel |
iki sesin aynı yönde kaydettiği melodik ilerleme |
parallel motion i.
|
|
272 |
Genel |
aynı anda gerçekleşen birbiri ile alakasız durumları birbiri ile ilişkilendirme |
parataxis i.
|
|
273 |
Genel |
kökü aynı sözcüklerin yan yana sıralanması |
paregmenon i.
|
|
274 |
Genel |
aynı üç taştan oluşan set |
pong i.
|
|
275 |
Genel |
planlanmışçasına aynı zamana rastlama |
conspiracy i.
|
|
276 |
Genel |
isa'nın bedeni ve kanının komünyondaki ekmek ve şarabın özüyle aynı anda var olduğu öğretisini benimsemiş kimse |
consubstantialist i.
|
|
277 |
Genel |
ilişkileri aynı kıtada bulunan ülkelerle sınırlama politikası |
continentalism i.
|
|
278 |
Genel |
aynı kurumda çalışmak üzere işe alınan karı koca |
couple i.
|
|
279 |
Genel |
aynı anda birden fazla özelliğe göre sınıflandırma |
cross-division i.
|
|
280 |
Genel |
aynı ırktan kimse |
fellow-creature i.
|
|
281 |
Genel |
aynı yaratıcının yarattığı kimse |
fellow-creature i.
|
|
282 |
Genel |
aynı aile evinin bölünmesiyle elde edilen ayrı alan |
in-law apartment i.
|
|
283 |
Genel |
aynı ülkenin farklı bölgesinden gelen kimse |
inmigrant i.
|
|
284 |
Genel |
aynı ülkenin farklı bölgesinden gelen kimse |
in-migrant i.
|
|
285 |
Genel |
aynı mısradaki kelimeler arasındaki kafiye |
internal rhyme i.
|
|
286 |
Genel |
bir diğeri ile aynı yasal statüde olan kimse |
peer i.
|
|
287 |
Genel |
aynı vardiyada çalışan itfaiye ekibi |
platoon i.
|
|
288 |
Genel |
birlikte var olan, aynı ya da benzer şeylerden oluşan grup |
platoon i.
|
|
289 |
Genel |
aynı anda tek bir alıcıya yönlendirilen posta |
postbag i.
|
|
290 |
Genel |
aynı çağdan kimse |
coetanean i.
|
|
291 |
Genel |
aynı dönemden olma |
coeval i.
|
|
292 |
Genel |
aynı zamandan olma |
coeval i.
|
|
293 |
Genel |
aynı yaşta olma |
coevalneity i.
|
|
294 |
Genel |
aynı dönemde yaşama |
coevalneity i.
|
|
295 |
Genel |
aynı zamanda yaşayan kimseler |
coevals i.
|
|
296 |
Genel |
aynı türden olan şey |
cogener i.
|
|
297 |
Genel |
aynı ev sakini |
cohabiter i.
|
|
298 |
Genel |
aynı duyguları paylaşma |
coherence [obsolete] i.
|
|
299 |
Genel |
aynı unvan, hak veya mülkiyete eş zamanlı sahip olanların her biri |
coholder i.
|
|
300 |
Genel |
bir diğeriyle aynı fikirde olan kimse |
coincider i.
|
|
301 |
Genel |
aynı vakayı gösteren birkaç semptomdan her biri |
coindication i.
|
|
302 |
Genel |
başkasıyla aynı yerde yaşayan kimse |
coinhabitant i.
|
|
303 |
Genel |
aynı anda gerçekleşme |
coinstantaneity i.
|
|
304 |
Genel |
aynı zamanda olma |
co-occurrence i.
|
|
305 |
Genel |
bir diğeriyle aynı rütbede olan kimse |
coordinate i.
|
|
306 |
Genel |
partneriyle nikah bağı olmaksızın aynı evi paylaşan kimse |
de facto [australia] i.
|
|
307 |
Genel |
aynı fikirde olmayan kimse |
disagreer i.
|
|
308 |
Genel |
aynı sülaleden insanlar |
folk i.
|
|
309 |
Genel |
aynı sülaleden insanlar |
folks i.
|
|
310 |
Genel |
aynı cinsiyetten iki kardeşin çocukları |
orthocousins i.
|
|
311 |
Genel |
aynı enlemde yaşayanlar |
periecians i.
|
|
312 |
Genel |
değişen fenotipi gen kaynaklı fenotipi ile aynı olan canlı |
phenocopy i.
|
|
313 |
Genel |
aynı anda birden fazla makamda görev alma |
pluralism i.
|
|
314 |
Genel |
(ses üretiminde) dinleyiciye orijinal ses kaynağı ile aynı odada olduğu yanılsamasını verme |
presence i.
|
|
315 |
Genel |
aynı bankta oturulan kimse |
puefellow [obsolete] i.
|
|
316 |
Genel |
aynı fikirde olan kimse |
seconder i.
|
|
317 |
Genel |
aynı türün yedincisi |
septuplicate i.
|
|
318 |
Genel |
birden fazla insanın aynı katil tarafından öldürülmesi olayı |
serial killing i.
|
|
319 |
Genel |
aynı kumaştan dikilmiş düz kemerli bluz ve etekten oluşan giysi |
shirt-waist suit i.
|
|
320 |
Genel |
aynı atalardan gelenler |
sib i.
|
|
321 |
Genel |
tüm odaları aynı katta bulunan daire |
simplex i.
|
|
322 |
Genel |
aynı anda doğan dört çocuktan biri |
fourling i.
|
|
323 |
Genel |
bir şey için aynı anda birden fazla isim/eş anlamlı sözcük kullanılması |
poecilonymy i.
|
|
324 |
Genel |
jeolojik geçmişin her noktada yaklaşık aynı olduğu bölge |
province i.
|
|
325 |
Genel |
aynı türden iki nesne |
span i.
|
|
326 |
Genel |
(sahibinin aynı zamanda ingiliz kilisesi rahibi olduğu araziye ait) mesken |
squarsonage [uk] i.
|
|
327 |
Genel |
(aynı satıcı için çalışan) hayat kadınları |
stable i.
|
|
328 |
Genel |
baskı harfi ile aynı ebat |
stickful i.
|
|
329 |
Genel |
domino taşlarındaki tüm kemiklerin aynı sayıyı taşıması |
suit i.
|
|
330 |
Genel |
oyundaki tüm işaretlerin aynı isim veya sembolde olması |
suit i.
|
|
331 |
Genel |
bir şeyin aynı anda meydana gelmesini sağlayan uyarlama |
synchronising i.
|
|
332 |
Genel |
bir şeyin aynı anda meydana gelmesini sağlayan uyarlama |
synchronizing i.
|
|
333 |
Genel |
aynı anda görülen şeyler bütünü |
syndrome i.
|
|
334 |
Genel |
aynı ölçüde yazılmış mısralar grubu |
system i.
|
|
335 |
Genel |
aynı çizgide yer alma |
alignment i.
|
|
336 |
Genel |
aynı yapmak |
uniform f.
|
|
337 |
Genel |
aynı zamana denk gelmek |
coinciding f.
|
|
338 |
Genel |
aynı şeyi yapmak |
follow suit f.
|
|
339 |
Genel |
aynı sesi tekrar etmek |
alliterate f.
|
|
340 |
Genel |
aynı fikirde olmamak |
differ f.
|
|
341 |
Genel |
aynı hızla uzunca bir süre gitmek |
cruise f.
|
|
342 |
Genel |
aynı kalmak |
remain the same f.
|
|
343 |
Genel |
aynı düşüncede olmamak |
disagree f.
|
|
344 |
Genel |
sürekli aynı rolü vermek |
typecast f.
|
|
345 |
Genel |
aynı düşüncede olmak |
go along with somebody f.
|
|
346 |
Genel |
aynı kalmak |
remain same f.
|
|
347 |
Genel |
aynı şeye sahip olmak |
own something in common f.
|
|
348 |
Genel |
ile aynı fikirde olmamak |
differ with f.
|
|
349 |
Genel |
aynı pota içinde eritmek |
melt in the same pot f.
|
|
350 |
Genel |
ile aynı fikirde olmak |
hold with f.
|
|
351 |
Genel |
aynı şeyi tekrar tekrar söylemek |
ring the changes on f.
|
|
352 |
Genel |
aynı yapmak |
unify f.
|
|
353 |
Genel |
aynı fikirde olmak |
subscribe to f.
|
|
354 |
Genel |
aynı düşüncede olmamak |
disagree with f.
|
|
355 |
Genel |
aynı görüşte olmamak |
disagree with f.
|
|
356 |
Genel |
aynı görüşte olmamak |
be inconsistent with f.
|
|
357 |
Genel |
aynı şeyi durmadan ve her yerde tekrarlamak |
constantly make something the main topic of conversation f.
|
|
358 |
Genel |
aynı hizaya getirmek |
align f.
|
|
359 |
Genel |
aynı yemeğe talim etmek |
have to eat the same food f.
|
|
360 |
Genel |
aynı masanın çevresinde toplanmak |
gather around the same table f.
|
|
361 |
Genel |
ile aynı fikirde olmak |
be one with f.
|
|
362 |
Genel |
aynı yönetim altında birleştirmek |
syndicate f.
|
|
363 |
Genel |
aynı fikirde olmamak |
dissent f.
|
|
364 |
Genel |
aynı odayı paylaşmak |
chum f.
|
|
365 |
Genel |
tamamen aynı görüşte olmak |
be solidly for f.
|
|
366 |
Genel |
aynı saymak |
consider same f.
|
|
367 |
Genel |
aynı acıyı hissetmek |
sympathize f.
|
|
368 |
Genel |
aynı çatı altında toplamak |
bring together under the same roof f.
|
|
369 |
Genel |
aynı yerde bulunmak |
exist or stand in the same place f.
|
|
370 |
Genel |
aynı düzeyde olmak |
equal f.
|
|
371 |
Genel |
aynı boyunduruğa koşmak |
yoke with f.
|
|
372 |
Genel |
aynı ayarda olmak (birisiyle) |
be in step with somebody f.
|
|
373 |
Genel |
aynı fikirde olmak |
see eye to eye f.
|
|
374 |
Genel |
aynı görüşlerde olmak |
be eye to eye f.
|
|
375 |
Genel |
hep aynı telden çalmak |
harp on something f.
|
|
376 |
Genel |
aynı hizada olmak |
be in alignment f.
|
|
377 |
Genel |
aynı fikirde olmak |
agree with f.
|
|
378 |
Genel |
aynı zamana rastlamak |
concur f.
|
|
379 |
Genel |
aynı fikirde olmak |
see eye to eye with f.
|
|
380 |
Genel |
birini başkalarıyla aynı tutmak |
lump someone together with f.
|
|
381 |
Genel |
birini başkalarıyla aynı kefeye koymak |
lump someone together with f.
|
|
382 |
Genel |
aynı şeyi yapmak |
follow the suit f.
|
|
383 |
Genel |
aynı görüşte olmamak |
have a different opinion f.
|
|
384 |
Genel |
iskambilde aynı renkten oynamak |
follow the suit f.
|
|
385 |
Genel |
çocuğa okulda aynı sınıfı tekrarlatmak |
hold a child back a year f.
|
|
386 |
Genel |
aynı dalga boyunda sinyal göndererek yayını anlaşılmaz hale getirmek |
jam f.
|
|
387 |
Genel |
aynı masada toplanmak |
gather around the same table f.
|
|
388 |
Genel |
aynı anda olmak |
synchronize f.
|
|
389 |
Genel |
aynı yoldan geri dönmek |
double back f.
|
|
390 |
Genel |
aynı görüşleri paylaşmak |
share the same views f.
|
|
391 |
Genel |
aynı kefeye koymak |
equate f.
|
|
392 |
Genel |
ile aynı görüşte olmamak |
disagree with f.
|
|
393 |
Genel |
aynı saymak |
identify f.
|
|
394 |
Genel |
tamamen aynı fikirde olmak |
see eye to eye f.
|
|
395 |
Genel |
aynı çatı altında toplamak |
assemble under the same roof f.
|
|
396 |
Genel |
aynı bedende birleşmek |
coalite f.
|
|
397 |
Genel |
ile aynı odayı paylaşmak |
double up with f.
|
|
398 |
Genel |
aynı zamana rastlamak |
coincide f.
|
|
399 |
Genel |
aynı kağıttan oynamak |
return f.
|
|
400 |
Genel |
aynı yoldan geri gitmek |
retrace one's steps f.
|
|
401 |
Genel |
ile aynı olmak |
be tantamount to f.
|
|
402 |
Genel |
aynı fikirde olmamak |
differ from f.
|
|
403 |
Genel |
aynı zamana rastlamak |
coincide with f.
|
|
404 |
Genel |
aynı olmak |
be the same f.
|
|
405 |
Genel |
aynı düşüncelere sahip olmak |
be on the same wavelength f.
|
|
406 |
Genel |
aynı fikirde olmak |
agree f.
|
|
407 |
Genel |
aynı zamana rastlamak |
clash f.
|
|
408 |
Genel |
aynı anda yapmak |
accompany f.
|
|
409 |
Genel |
aynı fikirde olmak |
concur f.
|
|
410 |
Genel |
aynı şeyi söylemek |
tell the same thing f.
|
|
411 |
Genel |
ile aynı hızda gitmek |
keep up with f.
|
|
412 |
Genel |
aynı şeyleri tekrarlayıp durmak |
harp on f.
|
|
413 |
Genel |
aynı frekansta olmak |
be on the same wavelength f.
|
|
414 |
Genel |
hep aynı tür rolleri vermek |
typecast f.
|
|
415 |
Genel |
aynı görevi görmek |
have the same function f.
|
|
416 |
Genel |
aynı işleve sahip olmak |
serve the same purpose f.
|
|
417 |
Genel |
aynı işleve sahip olmak |
have the same function f.
|
|
418 |
Genel |
aynı işi görmek |
have the same function f.
|
|
419 |
Genel |
aynı görevi görmek |
serve the same purpose f.
|
|
420 |
Genel |
aynı işi görmek |
serve the same purpose f.
|
|
421 |
Genel |
aynı fikirde olmamak |
disagree f.
|
|
422 |
Genel |
aynı ana denk gelmek |
coincide f.
|
|
423 |
Genel |
aynı ayarda olmak |
be in step with something f.
|
|
424 |
Genel |
iki farklı maddeyi aynı anda yakmak |
cofire f.
|
|
425 |
Genel |
aynı fikirde olmak |
weigh in with f.
|
|
426 |
Genel |
aynı kafada olmak |
be of the same opinion f.
|
|
427 |
Genel |
biriyle aynı fikirde olmak |
hold opinion with f.
|
|
428 |
Genel |
aynı düzeye gelmek |
catch up with f.
|
|
429 |
Genel |
aynı alanda farklı tarım ürünleri yetiştirmek |
intercrop f.
|
|
430 |
Genel |
aynı anda söze karışmak |
intercede with f.
|
|
431 |
Genel |
aynı anda söze başlamak |
intercede with f.
|
|
432 |
Genel |
aynı anda dikmek |
interplant f.
|
|
433 |
Genel |
aynı amaca hizmet etmemek |
serve at cross purposes f.
|
|
434 |
Genel |
aynı ortamı paylaşmak |
share the same ambiance f.
|
|
435 |
Genel |
aynı ortamı paylaşmak |
share the same environment f.
|
|
436 |
Genel |
aynı bırakmak |
leave something same f.
|
|
437 |
Genel |
aynı çatı altında yaşamak |
live under the same roof f.
|
|
438 |
Genel |
aynı bırakmak |
leave untouched f.
|
|
439 |
Genel |
aynı bırakmak |
leave unchanged f.
|
|
440 |
Genel |
aynı anlamı taşımak |
bear the same meaning f.
|
|
441 |
Genel |
aynı anlamı taşımak |
have the same meaning f.
|
|
442 |
Genel |
aynı yönde hareket etmek |
move in the same direction f.
|
|
443 |
Genel |
aynı olmamak |
not be the same f.
|
|
444 |
Genel |
aynı anlamı taşımak |
carry the same meaning f.
|
|
445 |
Genel |
aynı kalmak |
remain unchanged f.
|
|
446 |
Genel |
aynı görüşü paylaşmak |
share the same opinion f.
|
|
447 |
Genel |
aynı şekilde karşılık verilmek |
retaliate f.
|
|
448 |
Genel |
aynı dili konuşmak |
speak the same language f.
|
|
449 |
Genel |
aynı dili konuşmak |
talk the same language f.
|
|
450 |
Genel |
aynı görüşte olmamak |
dissent f.
|
|
451 |
Genel |
aynı düzeye getirmek |
catch up f.
|
|
452 |
Genel |
aynı evde hep beraber yaşamak |
cohabitate f.
|
|
453 |
Genel |
aynı yola çıkmak |
lead to the same result as another f.
|
|
454 |
Genel |
aynı kurallara uymamak |
not to play by the same rules f.
|
|
455 |
Genel |
aynı tarlada farklı bitkileri yetiştirmek |
intercrop f.
|
|
456 |
Genel |
aynı soydan çiftleştirmek |
inbreed f.
|
|
457 |
Genel |
aynı fikirde olmamaya razı olmak |
agree to disagree f.
|
|
458 |
Genel |
aynı renkten oynamak |
follow suit f.
|
|
459 |
Genel |
aynı hareketi yapmak |
follow suit f.
|
|
460 |
Genel |
aynı zamanda olmak |
concur f.
|
|
461 |
Genel |
aynı düşüncede olmak |
go along with f.
|
|
462 |
Genel |
aynı düşüncede olmak |
go along f.
|
|
463 |
Genel |
aynı fikirde olmak |
go along f.
|
|
464 |
Genel |
aynı görüşte olmak |
go along with f.
|
|
465 |
Genel |
ile aynı tempoda gitmek |
keep up with f.
|
|
466 |
Genel |
aynı tutmak |
identify f.
|
|
467 |
Genel |
dönüp dolaşıp aynı şeyi anlatmak |
harp on f.
|
|
468 |
Genel |
aynı düşüncede olmak |
hold with f.
|
|
469 |
Genel |
aynı düzeye gelmek |
get abreast f.
|
|
470 |
Genel |
aynı düzeye gelerek uyum sağlamak |
get abreast f.
|
|
471 |
Genel |
aynı zamanda rastlamak |
coincide with f.
|
|
472 |
Genel |
aynı anda olmak |
concur f.
|
|
473 |
Genel |
koymak (bir mektupla aynı zarf içine) |
enclose f.
|
|
474 |
Genel |
aynı kuvvetle karşı koymak |
countervail f.
|
|
475 |
Genel |
aynı anlama gelmek |
have the same meaning f.
|
|
476 |
Genel |
aynı anlamda olmak |
have the same meaning f.
|
|
477 |
Genel |
aynı düzeyde kalmak |
keep up with f.
|
|
478 |
Genel |
aynı kaderi paylaşmak |
share the same fate f.
|
|
479 |
Genel |
aynı kaderi paylaşmak |
have a similar fate f.
|
|
480 |
Genel |
aynı düzeye ulaşmak |
come up to someone's shoulder f.
|
|
481 |
Genel |
aynı zamana ayarlamak |
synchronize f.
|
|
482 |
Genel |
aynı anlamda olmak |
have same meaning f.
|
|
483 |
Genel |
aynı şekilde hareket etmek |
fall into line with f.
|
|
484 |
Genel |
aynı görüşlere sahip olmak |
hold similar views f.
|
|
485 |
Genel |
aynı görüşü paylaşmak |
carry along f.
|
|
486 |
Genel |
dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmek |
come full circle f.
|
|
487 |
Genel |
aynı anda iki eşe birden sahip olmak |
have two spouses at the same time f.
|
|
488 |
Genel |
aynı problemle karşılaşmak |
face the same problem f.
|
|
489 |
Genel |
aynı problemle karşılaşmak |
encounter the same problem f.
|
|
490 |
Genel |
aynı durum ile karşılaşmak |
face with the same situation f.
|
|
491 |
Genel |
aynı problem ile karşılaşmak |
face the same problem f.
|
|
492 |
Genel |
aynı problem ile karşılaşmak |
encounter the same problem f.
|
|
493 |
Genel |
aynı koşulların var olduğunu kabul etmek |
would assume the same conditions f.
|
|
494 |
Genel |
aynı noktaya değinmek |
make similar point f.
|
|
495 |
Genel |
aynı anda var olmak |
coexist f.
|
|
496 |
Genel |
aynı kulvarda olmak |
be on a par with someone f.
|
|
497 |
Genel |
beklenenle aynı oranda olmak |
be in the right ballpark f.
|
|
498 |
Genel |
aynı zamanda oluşturmak |
concreate f.
|
|
499 |
Genel |
aynı anda yaratmak |
concreate f.
|
|
500 |
Genel |
aynı şekilde karşılık vermek |
give somebody a taste of their own medicine f.
|
|