Geçmiş

badly

"badly" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 12 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	badly zf.	kötü bir şekilde
General
2	Genel	badly zf.	ağır
3	Genel	badly zf.	berbat bir şekilde
4	Genel	badly zf.	fena bir şekilde
5	Genel	badly zf.	kötü
6	Genel	badly zf.	fena
7	Genel	badly zf.	berbat
8	Genel	badly zf.	çok
9	Genel	badly zf.	şiddetle
10	Genel	badly zf.	fena halde
11	Genel	badly zf.	kötüce
12	Genel	badly zf.	feci bir şekilde

"badly" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 125 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	badly missed opportunity i.	kötü biçimde kaçırılmış fırsat
2	Genel	badly burnt i.	marsık
3	Genel	badly-paid job i.	düşük maaşlı iş
4	Genel	come off badly f.	kötü ama hasarsız atlatmak
5	Genel	do badly f.	becerememek
6	Genel	come off badly f.	kötü sonuca ulaşmak
7	Genel	feel badly about f.	üzülmek
8	Genel	be badly injured f.	ağır yara almak
9	Genel	behave badly f.	kötü davranmak
10	Genel	go badly f.	fena gitmek
11	Genel	do badly f.	durumu kötü olmak
12	Genel	fare badly f.	birisi için kötü olmak
13	Genel	come off badly f.	avucunu yalamak
14	Genel	be badly in need of f.	kıvranmak
15	Genel	be badly off f.	sıkıntıda olmak
16	Genel	be badly off f.	darda kalmak
17	Genel	badly want f.	aşırı derecede istemek
18	Genel	beat someone badly f.	fena benzetmek
19	Genel	wear badly f.	dayanıksız olmak
20	Genel	be badly wounded f.	ağır yaralanmak
21	Genel	be badly injured f.	ağır yaralanmak
22	Genel	turn out badly f.	kötü bir şekilde sonuçlanmak
23	Genel	be treated badly f.	fena muamele görmek
24	Genel	be treated badly f.	kötü muamele görmek
25	Genel	sell badly f.	ucuza satılmak
26	Genel	sell badly f.	ucuza gitmek
27	Genel	damage badly f.	ağır zarar vermek
28	Genel	dress badly f.	kötü giyinmek
29	Genel	come out badly f.	kötü/olumsuz sonuçlanmak
30	Genel	end up badly f.	kötü bitmek
31	Genel	end up badly f.	sonu kötü olmak
32	Genel	be badly influenced f.	kötü etkilenmek
33	Genel	be badly affected f.	kötü etkilenmek
34	Genel	want something so badly f.	bir şeyi çok istemek
35	Genel	do badly f.	kötü gitmek
36	Genel	end up badly f.	kötü sonla bitmek
37	Genel	end badly f.	(film/kitap) kötü sonla bitmek
38	Genel	be treated badly f.	kötü bir muameleye tabi tutulmak
39	Genel	be treated badly f.	kötü bir muamele görmek
40	Genel	treat badly f.	kötü davranmak
41	Genel	age badly f.	kalitesini kaybetmek
42	Genel	age badly f.	eski kalitesini kaybetmek
43	Genel	badly off s.	beş parasız
44	Genel	badly off s.	eli darda
45	Genel	badly tuned s.	kötü ayarlanmış
46	Genel	badly tuned s.	kötü ayarlı
47	Genel	badly needed s.	çok gerekli
48	Genel	badly hurt s.	ağır yaralı
49	Genel	badly wounded s.	ağır yaralı
50	Genel	badly-designed s.	kötü tasarlanmış
51	Genel	badly written s.	kötü yazılmış
52	Genel	badly-dressed s.	kötü giyimli
53	Genel	badly-nourished s.	kötü beslenen
54	Genel	badly-maintained s.	kötü bakımlı
55	Genel	badly behaved s.	yaramaz
56	Genel	badly behaved s.	terbiyesiz
Phrasals
57	Öbek Fiiller	go badly f.	başarısız gitmek
58	Öbek Fiiller	go badly f.	kötü gitmek
59	Öbek Fiiller	go badly f.	ters gitmek
60	Öbek Fiiller	go badly with f.	işler/durumlar (birisi için/açısından) kötü gitmek
61	Öbek Fiiller	go badly with f.	biri/bir şey için işler ters gitmek
Colloquial
62	Konuşma Dili	ache badly f.	kopmak
63	Konuşma Dili	do badly at school f.	okulda başarılı olamamak
64	Konuşma Dili	be badly off f.	beş parasız olmak
65	Konuşma Dili	be badly off f.	fakir olmak
66	Konuşma Dili	be badly off f.	dara düşmek
67	Konuşma Dili	be badly off f.	kötü durumda olmak
68	Konuşma Dili	be badly off f.	durumu kötü olmak
69	Konuşma Dili	badly off s.	fakir
70	Konuşma Dili	badly off s.	parasız
71	Konuşma Dili	badly off s.	yoksul
72	Konuşma Dili	badly off for (something) [uk] s.	yeterince (bir şeye) sahip değil
73	Konuşma Dili	badly off for (something) [uk] s.	(bir şeyi) eksik
74	Konuşma Dili	badly off for (something) [uk] s.	(bir şeyden) yeterince yok
Idioms
75	Deyim	be badly turned out f.	kötü giyinmek
76	Deyim	be badly turned out f.	üstüne başına dikkat etmemek
77	Deyim	be badly turned out f.	giydiklerine dikkat etmemek
78	Deyim	be badly turned out f.	giysilerine/görünüşüne dikkat etmemek
79	Deyim	be badly turned out f.	üstü başı/giydikleri/görünüşü kötü olmak
80	Deyim	go badly f.	başarısızlıkla sonuçlanmak
81	Deyim	reflect badly on something f.	gölge düşürmek
82	Deyim	play one's cards badly f.	elindeki kozu kötü kullanmak
83	Deyim	go badly with someone f.	işler/durumlar (birisi için/açısından) kötü gitmek
84	Deyim	reflect badly on something f.	olumsuz yansımak
85	Deyim	be badly off for something [uk] f.	yeterince bir şeye sahip olmamak
86	Deyim	be badly off for something [uk] f.	bir şeyin eksikliğini çekmek/duymak
87	Deyim	be badly off for something [uk] f.	gerekli olan bir şeyden yeterince olmamak/kalmamak
88	Deyim	be badly turned out f.	kötü giyinmek
89	Deyim	be badly turned out f.	üstüne başına dikkat etmemek
90	Deyim	be badly turned out f.	giydiklerine dikkat etmemek
91	Deyim	be badly turned out f.	görünüşüne dikkat etmemek
92	Deyim	be badly turned out f.	üstü başı/giydikleri/görünüşü kötü olmak
93	Deyim	go badly with someone or something f.	biri/bir şey için işler fena/kötü gitmek
94	Deyim	go badly with someone or something f.	biri/bir şey için işler ters gitmek
95	Deyim	go badly with someone or something f.	işler biri/bir şey açısından ters gitmek
96	Deyim	go badly with someone or something f.	işler biri/bir şey açısından kötü/fena gitmek
97	Deyim	go down badly (with somebody) f.	(birine) kötü bir şekilde ulaşmak
98	Deyim	go down badly (with somebody) f.	(biri tarafından) sevilmemek
99	Deyim	go down badly (with somebody) f.	(biri tarafından/açısından) kötü karşılanmak
100	Deyim	go down badly (with somebody) f.	(biri tarafından) beğenilmemek
101	Deyim	go down badly (with somebody) f.	(biri tarafından) kabul görmemek
102	Deyim	be badly turned out f.	kötü giyinmek
103	Deyim	be badly turned out f.	üstüne başına dikkat etmemek
104	Deyim	be badly turned out f.	giydikleri kötü olmak
105	Deyim	be badly turned out f.	üstü başı kötü olmak
106	Deyim	do badly by (someone) f.	(biriyle) yeterince ilgilenmemek
107	Deyim	do badly by (someone) f.	(birine) kötü davranmak
108	Deyim	do badly by (someone) f.	(birine) yeterince iyi davranmamak
109	Deyim	do badly by (someone) f.	(birine) gerektiği gibi davranmamak
110	Deyim	do badly by (someone) f.	(birine) saygısızlık etmek
111	Deyim	go down badly f.	kötü karşılanmak
112	Deyim	go down badly f.	beğenilmemek
113	Deyim	go down badly f.	sevilmemek
114	Deyim	go down badly f.	kabul görmemek
115	Deyim	go down badly f.	kötü algılanmak
116	Deyim	go down badly f.	kötü gitmek
117	Deyim	go down badly f.	olumsuz karşılanmak
Speaking
118	Konuşma	she/he dressed me down badly expr.	beni bir güzel haşladı
119	Konuşma	she/he dressed me down badly expr.	beni bir güzel azarladı
120	Konuşma	I've never misread anybody this badly before expr.	daha önce hiç kimseyi bu kadar yanlış tanımamıştım
Technical
121	Teknik	badly graded sand i.	tane dağılımı uygunsuz kum
122	Teknik	badly blown s.	bozuk üflenmiş
British Slang
123	İngiliz Argosu	badly packed kebab i.	am
124	İngiliz Argosu	badly packed kebab i.	kuku
125	İngiliz Argosu	badly packed kebab i.	vajina