Geçmiş

ben de

"ben de" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ben de	just zf.
2	Genel	ben de	same here ünl.
3	Genel	ben de	me too ünl.
Speaking
4	Konuşma	ben de	so do I expr.

"ben de" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 178 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yarışta ben de varım demek	toss one's hat into the ring f.
2	Genel	(ben de) varım	count f.
3	Genel	ben de (olumsuz)	not myself either zm.
4	Genel	ben de (olumsuz)	me neither ünl.
Phrases
5	İfadeler	ben de öyle düşünüyorum	my sentiments exactly expr.
Proverb
6	Atasözü	sen bana yardım et ben de sana yardım edeyim	you scratch my back and I scratch yours
7	Atasözü	sen beni destekle ben de seni destekleyeyim	you scratch my back and I scratch yours
8	Atasözü	sen yaparsan ben de yaparım	what's good for the goose is good for the gander
9	Atasözü	sen yaparsan ben de yaparım	what's sauce for the goose is sauce for the gander
Colloquial
10	Konuşma Dili	ben de bir şey oldum/yaptım, bilirim	know what it is to be/do something f.
11	Konuşma Dili	bir şey benim de başımdan geçti/bir şeyi ben de yaptım, bilirim	know what it is to be/do something f.
12	Konuşma Dili	burada ben de varım/yaşıyorum herhalde	excuse me for breathing! expr.
13	Konuşma Dili	valla, ben de bilmiyorum	what can I tell you? expr.
14	Konuşma Dili	insanların çoğu ben de dahil	most people myself included expr.
15	Konuşma Dili	ne sen ne de ben	neither you nor me expr.
16	Konuşma Dili	… olursa ben de kendimi keseceğim	I’ll eat my hat! expr.
17	Konuşma Dili	… olursa ben de ne olayım	I’ll eat my hat! expr.
18	Konuşma Dili	… olursa ben de adam değilim	I’ll eat my hat! expr.
19	Konuşma Dili	ben de aynısını hissediyorum	the feeling is mutual expr.
20	Konuşma Dili	ben de öyle hissediyorum	the feeling is mutual expr.
21	Konuşma Dili	(alay yollu) (biri bilmeyecek de) ben mi bileceğim	what do I know expr.
22	Konuşma Dili	(alay yollu) (o bilmeyecek de) ben mi bileceğim?	what does (he/she) know? expr.
23	Konuşma Dili	ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de allah	god knows (that) I've tried expr.
24	Konuşma Dili	ben de öyle olmaması gerektiğini düşünüyorum	I should think not expr.
25	Konuşma Dili	ben de ("me too" ifadesinin ardından)	me three expr.
26	Konuşma Dili	hatta ben de ("me too" ifadesinin ardından)	me three expr.
27	Konuşma Dili	artı bir olarak ben de ("me too" ifadesinin ardından)	me three expr.
28	Konuşma Dili	ben de öyle hissediyorum	the same with me expr.
29	Konuşma Dili	ben de aynısını hissediyorum	the same with me expr.
30	Konuşma Dili	ben de aynı fikirdeyim	the same with me expr.
31	Konuşma Dili	ben de aynı şeyi düşünüyorum	the same with me expr.
32	Konuşma Dili	ben de aynı durumdayım	the same with me expr.
33	Konuşma Dili	ben de seni gördüğüme sevindim	(it's) nice to see you, too expr.
34	Konuşma Dili	ben de seni gördüğüme memnun oldum	(it's) nice to see you, too expr.
35	Konuşma Dili	(ben de) o yollardan geçtim (, bilirim)	(I've) been there(, done that) expr.
36	Konuşma Dili	ben de (tam olarak) öyle düşünüyorum	I know (just) what you mean expr.
37	Konuşma Dili	bu da (bir şey) değilse, ben de bir şey bilmiyorum demektir	if that's not (something), (then) I don't know what is expr.
38	Konuşma Dili	bir de ben göreyim	I'll be the judge of that expr.
39	Konuşma Dili	ben de senin gibiyim	I'm like you expr.
40	Konuşma Dili	ben de senin gibi düşünüyorum	I'm like you expr.
41	Konuşma Dili	ben söyleyeyim de	let me tell you expr.
42	Konuşma Dili	aynı şekilde, ben de	likewise, I'm sure expr.
43	Konuşma Dili	ben de tanıştığıma memnun oldum	likewise, I'm sure expr.
44	Konuşma Dili	ne kadar uğraştığımı bir ben bir de tanrı bilir	lord knows (that) I've tried expr.
45	Konuşma Dili	ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de tanrı	lord knows (that) I've tried expr.
46	Konuşma Dili	ben de inandım	smh (shaking my head) expr.
47	Konuşma Dili	ben de inandım	smh (shake my head) expr.
48	Konuşma Dili	ben de bilmiyorum	you ask me, I ask who? expr.
Idioms
49	Deyim	bu oyunda ben de varım	two can play at this game i.
50	Deyim	ben yapamıyorsam sen de yapma zihniyeti	crab mentality i.
51	Deyim	ben elde edemiyorsam sen de etme zihniyeti	crab mentality i.
52	Deyim	ben de (...) oldum bilirim	know what it is to be (something) f.
53	Deyim	ben de (askerlik/annelik) yaptım bilirim	know what it is to be (something) f.
54	Deyim	… olursa ben de kendimi keseceğim?	eat (one's) hat f.
55	Deyim	… olursa ben de ne olayım	eat (one's) hat f.
56	Deyim	… olursa ben de adam değilim	eat (one's) hat f.
57	Deyim	yarışta ben de varım demek	toss hat into the ring f.
58	Deyim	bana yardım edersen ben de sana yardım ederim	claw me, claw thee expr.
59	Deyim	sen beni görürsen ben de seni görürüm	claw me, claw thee expr.
60	Deyim	sen benim kütüğümü yuvarla ben de seninkini	claw me, claw thee expr.
61	Deyim	ben de öyle	that makes us two expr.
62	Deyim	ben de senin kadar biliyorum	your guess is as good as mine expr.
63	Deyim	sen yap ben de yaparım	I double dare you expr.
64	Deyim	(bu) oyunda ben de varım. yaptığını sana ödeteceğim. ben de sana aynını yapacağım	two can play at that game expr.
65	Deyim	ben de inandım	one of these days is none of these days expr.
66	Deyim	ben de ne yapman gerektiğini bilmiyorum	take two and hit to right expr.
67	Deyim	sen bana yardım et, ben de sana yardım edeyim	ka me, ka thee [scotland] expr.
68	Deyim	sen benim sırtımı kaşı ben de seninkini	claw me, claw thee expr.
69	Deyim	(ben de) arap olayım	I'm a dutchman expr.
70	Deyim	ben de senin bildiğin kadar biliyorum	my guess is as good as yours expr.
71	Deyim	ben de senden daha fazlasını bilmiyorum	my guess is as good as yours expr.
72	Deyim	bu oyunda ben de varım	two can play this game expr.
73	Deyim	hıhı, evet, ben de (memnun oldum)	charmed, I'm sure exclam.
74	Deyim	ben de (memnun oldum), herhalde	charmed, I'm sure exclam.
Speaking
75	Konuşma	aynı şeyi ben de senin için söyleyebilirim	i could say the same for you i.
76	Konuşma	aynen ben de	same here expr.
77	Konuşma	aynı şekilde ben de	likewise expr.
78	Konuşma	aynısını ben de sana söyleyebilirdim	I could say the same to you expr.
79	Konuşma	artık ne bildiğimi ben de bilmiyorum	I don't know what I know anymore expr.
80	Konuşma	aynı şeyi ben de sana soracaktım	I was going to ask you the same thing expr.
81	Konuşma	ben de seni seviyorum	I love you back expr.
82	Konuşma	ben de burada senin yaptığın şeyin aynısını yapıyorum	I'm doing the same thing here as you are expr.
83	Konuşma	ben de bundan memnun değilim	I'm not happy about it either expr.
84	Konuşma	buna ben de inanmak istiyorum	I'd like to believe that expr.
85	Konuşma	ben de (yapmadım/olmadım vb)	me neither expr.
86	Konuşma	ben de varım	count me in expr.
87	Konuşma	ben de yapamam	I cannot do that either expr.
88	Konuşma	ben de bu yollardan geçtim	I've been around a little bit expr.
89	Konuşma	ben de seni özledim	I missed you, too expr.
90	Konuşma	ben de bilmiyorum	I don't know either expr.
91	Konuşma	ben de (olumsuz)	neither do I expr.
92	Konuşma	ben izmir'de yaşıyorum	I live in izmir expr.
93	Konuşma	ben de öyle	me too expr.
94	Konuşma	ben de inandım!	pull the other leg! expr.
95	Konuşma	ben de yuttum/yedim	I am not buying it expr.
96	Konuşma	ben türkiye'de dünyaya geldim	I was born in Turkey expr.
97	Konuşma	ben türkiye'de doğdum	I was born in Turkey expr.
98	Konuşma	ben de öyle diliyorum	I wish so expr.
99	Konuşma	ben de aynısından alayım	I'd like the same expr.
100	Konuşma	ben de televizyon izlemem	I don't watch tv either expr.
101	Konuşma	ben de yedim!	pull the other leg! expr.
102	Konuşma	ben de inandım!	pull the other one it's got bells on! expr.
103	Konuşma	ben de böyle demeni umuyordum	I was hoping you'd say that expr.
104	Konuşma	ben de onu diyorum	that's what I'm saying expr.
105	Konuşma	ben de öyleyim	so am I expr.
106	Konuşma	ben de öyle düşünmüştüm	that's what I thought expr.
107	Konuşma	ben de öyle (olumlu)	me too expr.
108	Konuşma	ben de bundan bahsediyordum	that's what I'm talking about expr.
109	Konuşma	ben de memnun oldum	nice to meet you, too expr.
110	Konuşma	ben de oynayabilir miyim?	can I play? expr.
111	Konuşma	ben de öyle (olumlu)	so do I expr.
112	Konuşma	ben de seninle aynı fikirdeyim	I agree with you expr.
113	Konuşma	ben de seni arıyordum	I was looking for you expr.
114	Konuşma	ben de öyle düşünmüştüm	I thought so expr.
115	Konuşma	ben de her zaman öyle düşünmüşümdür	I've always thought so expr.
116	Konuşma	ben de seni gördüğüme sevindim	nice to see you too expr.
117	Konuşma	ben de seni aramak üzereydim	I was about to call you expr.
118	Konuşma	ben de onları özledim	I miss them too expr.
119	Konuşma	ben de burada senin yaptığın şeyi yapıyorum	I'm doing the same thing here as you are expr.
120	Konuşma	ben de yedim!	pull the other one it's got bells on! expr.
121	Konuşma	ben de onu söylüyorum	that's what I'm saying expr.
122	Konuşma	ben de inandım!	pull the other leg it's got bells on! expr.
123	Konuşma	ben de yapamam	neither can I expr.
124	Konuşma	ben de yedim!	pull the other one! expr.
125	Konuşma	ben de öyle (olumsuz)	neither do I expr.
126	Konuşma	ben de tam seni arayacaktım	I was about to call you expr.
127	Konuşma	ben de insanım	I am human expr.
128	Konuşma	ben de onu diyecektim	that's what I was gonna say expr.
129	Konuşma	ben de gelebilir miyim?	can I come too? expr.
130	Konuşma	ben de sizin gibiydim	I was like you expr.
131	Konuşma	ben de benimkini göremiyorum	I can't see mine either expr.
132	Konuşma	ben de seni özledim	I missed you too expr.
133	Konuşma	ben de öyle dedim	that's what Isaid expr.
134	Konuşma	ben de öyle düşünmüştüm	I thought so expr.
135	Konuşma	ben de onlardan biriyim	I'm one of them expr.
136	Konuşma	ben de seni seviyorum	I love you too expr.
137	Konuşma	ben de senin için aynı şeyi düşünüyorum	I feel the same way about you expr.
138	Konuşma	ben de seni özledim	I miss you too expr.
139	Konuşma	ben de senin gibiydim	I was like you expr.
140	Konuşma	ben de sizleri karı koca ilan ediyorum	and so I pronounce you man and wife expr.
141	Konuşma	ben de olaya böyle bakıyorum	that's the way i look at it expr.
142	Konuşma	ben de tanıştığımıza memnun oldum	it's nice to meet you also expr.
143	Konuşma	ben de öyle diyorum zaten	that's exactly what i'm saying expr.
144	Konuşma	ben de bunu merak ediyordum	I was just wondering that expr.
145	Konuşma	ben de tam seni arıyordum	I was about to call you expr.
146	Konuşma	ben de senden hoşlandım	I like you too expr.
147	Konuşma	ben de bunu diyorum (seninle aynı fikirdeyim)	that's what i say expr.
148	Konuşma	ben de yedim!	pull the other leg it's got bells on! expr.
149	Konuşma	ben de öyle (olumsuz)	me either expr.
150	Konuşma	ben de bundan korkuyorum	that's what I'm afraid of expr.
151	Konuşma	ben de senden hoşlandım	I like you too expr.
152	Konuşma	ben de bir ayar çektim ona	so I tuned him up expr.
153	Konuşma	ben seninim sen de benim	I'm yours and you are mine expr.
154	Konuşma	ben de sana türkçe öğretirim	I would teach you Turkish expr.
155	Konuşma	ben de çok yoruldum	I'm so tired too expr.
156	Konuşma	ben de teşekkür ederim	thank you too expr.
157	Konuşma	ben de tek başıma giderim öyleyse	I'll go on my own then expr.
158	Konuşma	ben de inandım!	pull the other one! expr.
159	Konuşma	ben de seni özlüyorum	I miss you too expr.
160	Konuşma	daha önce ben de yapmadım	I never done this either expr.
161	Konuşma	düşene bir tekme de ben vurmak istemiyorum	I don't want to kick a man when he's down expr.
162	Konuşma	daha önce ben de yapmadım	I have never done this either expr.
163	Konuşma	eminim bir gün ben de öyle olacağım	I'm sure i'll be that way someday expr.
164	Konuşma	ne kadar uğraştığımı bir ben bir de tanrı bilir	lord knows I've tried expr.
165	Konuşma	keşke ben de böyle güçlü olabilseydim	I wish I was that strong expr.
166	Konuşma	ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de tanrı	lord knows I've tried expr.
167	Konuşma	keşke ben de bu kadar güçlü olabilseydim	I wish I was that strong expr.
168	Konuşma	sen beni kollarsan ben de seni kollarım	I'll scratch your back if you scratch mine expr.
169	Konuşma	sen beni kollarsan ben de seni kollarım	you scratch my back and I'll scratch yours expr.
170	Konuşma	sen buradan git ben de buradan gideceğim	you go that way and I'll go this way expr.
171	Konuşma	siz sormayınca ben de söylemedim	you didn't ask so I didn't tell expr.
172	Konuşma	ben de öyle tahmin etmiştim	I thought so expr.
Chat Usage
173	Chatleşme Dili	ben de seni göremiyorum	I can not see you too expr.
174	Chatleşme Dili	sen bana resim gönder ben de sana göndereyim	s2r (send to receive) expr.
Computer
175	Bilgisayar	sosyal medyada kadınların "ben de cinsel tacize uğradım" demek için paylaştığı mesaj	#MeToo expr.
176	Bilgisayar	ben senin paylaşımını beğendim sen de karşılığında benimkini beğen anlamında bir ifade	like back expr.
Slang
177	Argo	ben de turta severim	I like pie expr.
178	Argo	ben de yedim/inandım	cool story, bro [us] expr.