İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | discretionary s. | ihtiyari | ||
These exceptions are discretionary, not as others would have you believe, mandatory. Bu istisnalar, başkalarının inandırmak istediği gibi zorunlu değil, ihtiyaridir. More Sentences |
||||
Genel | discretionary s. | takdire bağlı | ||
It would be unacceptable if certain tasks were to be delegated to another executive agency on a discretionary basis. Belirli görevlerin takdire bağlı olarak başka bir yürütme kurumuna devredilmesi kabul edilemez. More Sentences |
||||
Genel | discretionary s. | keyfi | ||
Genel | discretionary s. | isteğe bağlı | ||
Genel | discretionary s. | isteğe kalmış | ||
Informatics | ||||
Bilişim | discretionary s. | isteğe bağlı | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | discretionary s. | sağduyulu | ||
Eski Kullanım | discretionary s. | ketum | ||
Eski Kullanım | discretionary s. | ağzı sıkı | ||
Eski Kullanım | discretionary s. | sır saklayan | ||
Eski Kullanım | discretionary s. | tedbirli | ||
Eski Kullanım | discretionary s. | ihtiyatlı |