extensive - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

extensive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"extensive" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 25 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
extensive s. yaygın
extensive s. geniş
extensive s. kapsamlı
extensive s. geniş çaplı
extensive s. engin
General
extensive s. büyük
extensive s. ekstansif
extensive s. vasi
extensive s. çok
extensive s. uzatılmış
extensive s. geniş ölçüde yapılan
extensive s. derin
extensive s. kapsamlı
extensive s. ekstensif
extensive s. yoğun
extensive s. büyük alan
extensive s. geniş alan
extensive s. ayrıntılı
Trade/Economic
extensive s. geniş
extensive s. ekstansif
extensive s. şümullü
Technical
extensive s. kaplamsal
Marine Biology
extensive i. kapsam
extensive s. uzamsal
Ottoman Turkish
extensive s. şümullü

"extensive" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç

İngilizce Türkçe
General
extensive agriculture i. ekstansif tarım
extensive cultivation i. geniş tarım
extensive agriculture i. yaygın tarım
extensive work i. ayrıntılı çalışma
extensive study i. ayrıntılı çalışma
extensive usage i. yaygın kullanım
extensive usage i. geniş kullanım
extensive support i. geniş çaplı destek
extensive vocabulary i. geniş kelime dağarcığı
extensive knowledge i. geniş bilgi
extensive reading i. kapsamlı okuma
extensive vocabulary i. zengin dağarcık
extensive vocabulary i. zengin kelime dağarcığı
extensive evaluation i. kapsamlı değerlendirme
extensive evaluation i. kapsamlı inceleme
extensive research i. geniş araştırma
extensive knowledge i. yüksek bilgi birikimi
extensive knowledge i. derin bilgi birikimi
extensive knowledge i. geniş bilgi birikimi
extensive damage i. geniş çaplı hasar
extensive experience i. geniş deneyim
extensive experience i. geniş tecrübe
extensive experience i. kapsamlı deneyim
extensive experience i. kapsamlı tecrübe
extensive experience i. engin tecrübe
extensive experience i. engin deneyim
give extensive authority f. yetkiyle donatmak
give extensive authority f. tam yetki vermek
suffer extensive damage f. aşırı hasar görmek
have an extensive coverage f. geniş yer tutmak (medyada vb)
launch an extensive investigation f. kapsamlı inceleme başlatmak
launch an extensive investigation f. kapsamlı soruşturma başlatmak
the most extensive s. en kapsamlı
co-extensive s. eş süreli
co-extensive s. aynı süreli
co-extensive s. aynı yerde olan
Colloquial
more extensive s. daha kapsamlı
Trade/Economic
extensive trade i. büyük çapta ticaret
extensive cultivation i. ekstansif ziraat
extensive business i. geniş çapta işletme
extensive cultivation i. toprak genişletilerek yapılan tarım
Technical
extensive variable i. kaplamsal değişken
extensive properties i. kaplamsal özellikler
extensive property i. yaygın özellik
Automotive
extensive validation of identification concepts in europe i. avrupa'da tanımlama kavramlarının kapsamlı onayı
Medical
extensive resuscitation i. ileri resüsitasyon
extensive swelling i. ileri derecede şişlik
extensive rehabilitation i. kapsamlı rehabilitasyon
extensive allergic fungal sinusitis i. yaygın alerjik fungal sinüzit
extensive drug-resistant tuberculosis i. yaygın ilaç dirençli tüberkuloz
extensive radiologic involvement i. yaygın radyolojik tutulum
extensive necrosis of superficial fascia and subcutaneous tissue i. yüzeysel fasia ve sübkutan dokuların geniş nekrozu
Food Engineering
extensive variable i. büyüklüğe bağlı değişken
Statistics
extensive sampling i. geniş örnekleme
extensive magnitudes i. geniş büyüklükler
Chemistry
extensive properties i. ekstensif özellikler
extensive properties i. kaplamsal özellikler
Marine Biology
extensive culture i. ekstansif kültür
Agriculture
extensive agriculture i. ekstensif tarım
extensive cultivation i. ekstansif ziraat
extensive cultivation i. ekstansif tarım
extensive cultivation i. geniş tarım
extensive cultivation i. kaba tarım
extensive agriculture i. kaba tarım
extensive agriculture i. yaygın tarım
Linguistics
extensive reading i. yaygın okuma
Military
extensive cross training i. kapsamlı çapraz eğitim