İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | face time i. | (yüz yüze/bire bir) görüşme zamanı |
Genel | face time i. | birlikte/beraber geçirilen zaman |
Genel | face time i. | ekranda görünme zamanı |
Genel | face time i. | fazla mesai ile harcanan zaman |
Genel | face time i. | televizyonda kısa süre görünme |
Genel | face time i. | kısa görüşme |
Genel | face time i. | önemli biriyle yapılan kısa görüşme |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | face time i. | yüz yüze etkileşim |
Konuşma Dili | face time i. | yüz yüze görüşme |
Konuşma Dili | face time i. | yüz yüze vakit geçirme |
Konuşma Dili | face time i. | bizzat görüşme |
Slang | ||
Argo | face time f. | facetime uygulamasını kullanarak görüntülü arama yapmak |
Argo | face time f. | facetime uygulamasını kullanarak video/görüntülü sohbet gerçekleştirmek |
Argo | face time f. | görüntülü aramak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Speaking | ||
Konuşma | it's time to face the facts i. | gerçeklerle yüzleşmenin zamanı |