Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
fancy
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"fancy"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 132 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
fancy
s.
süslü
General
2
Genel
fancy
i.
zevk
3
Genel
fancy
i.
hayal gücü
4
Genel
fancy
i.
imge
5
Genel
fancy
i.
beğeni
6
Genel
fancy
i.
muhayyile
7
Genel
fancy
i.
merak
8
Genel
fancy
i.
imgelem
9
Genel
fancy
i.
kapris
10
Genel
fancy
i.
düşünce
11
Genel
fancy
i.
düşlem
12
Genel
fancy
i.
kanı
13
Genel
fancy
i.
düşgücü
14
Genel
fancy
i.
geçici arzu
15
Genel
fancy
i.
sevgi
16
Genel
fancy
i.
meyil
17
Genel
fancy
i.
hulya
18
Genel
fancy
i.
hayal
19
Genel
fancy
i.
tahayyül
20
Genel
fancy
i.
düş
21
Genel
fancy
i.
kuruntu
22
Genel
fancy
i.
mefhum
23
Genel
fancy
i.
heves
24
Genel
fancy
i.
fantezi
25
Genel
fancy
i.
moda
26
Genel
fancy
i.
hoşlanma
27
Genel
fancy
i.
istek
28
Genel
fancy
i.
hayal dünyası
29
Genel
fancy
i.
hayal ürünü
30
Genel
fancy
i.
zihinde canlandırılan fantastik öğe
31
Genel
fancy
i.
fikir
32
Genel
fancy
i.
(birinden) hoşlanma
33
Genel
fancy
i.
özel ilgi duyma
34
Genel
fancy
i.
aşık olma
35
Genel
fancy
i.
takım
36
Genel
fancy
i.
taraftar
37
Genel
fancy
i.
destekçi
38
Genel
fancy
i.
hayran
39
Genel
fancy
i.
fan
40
Genel
fancy
i.
takım sporu
41
Genel
fancy
i.
takım faaliyeti
42
Genel
fancy
i.
hayran aktivitesi
43
Genel
fancy
i.
aşk
44
Genel
fancy
i.
(özel anlamda) bağlılık
45
Genel
fancy
i.
arzu
46
Genel
fancy
i.
izlenim
47
Genel
fancy
i.
hayali görüntü
48
Genel
fancy
i.
hayali icat
49
Genel
fancy
i.
fantastik tasarım
50
Genel
fancy
i.
fantezi pırlanta
51
Genel
fancy
i.
olağandışı rengi olan pırlanta
52
Genel
fancy
i.
illüzyon
53
Genel
fancy
i.
göz yanılması
54
Genel
fancy
i.
fantastik ortam
55
Genel
fancy
i.
fantastik yaratı
56
Genel
fancy
i.
görüş
57
Genel
fancy
i.
kanaat
58
Genel
fancy
i.
yargı
59
Genel
fancy
i.
renkli çiçekleri olan bitki
60
Genel
fancy
i.
renkli çiçek
61
Genel
fancy
i.
boks takipçisi
62
Genel
fancy
i.
hayvansever
63
Genel
fancy
i.
bir alana yoğun ilgi duyan kimse
64
Genel
fancy
f.
meyletmek
65
Genel
fancy
f.
çok sevmek
66
Genel
fancy
f.
kurmak
67
Genel
fancy
f.
hoşlanmak
68
Genel
fancy
f.
arzu etmek
69
Genel
fancy
f.
hayal etmek
70
Genel
fancy
f.
düşünmek
71
Genel
fancy
f.
düşlemek
72
Genel
fancy
f.
hayal kurmak
73
Genel
fancy
f.
fantezi kurmak
74
Genel
fancy
f.
beğenmek
75
Genel
fancy
f.
tahayyül etmek
76
Genel
fancy
f.
zannetmek
77
Genel
fancy
f.
istemek
78
Genel
fancy
f.
sanmak
79
Genel
fancy
f.
bayılmak (sevmek vb)
80
Genel
fancy
f.
tasavvur etmek
81
Genel
fancy
f.
sevmek
82
Genel
fancy
f.
imgelemek
83
Genel
fancy
f.
aklında canlandırmak
84
Genel
fancy
f.
tasarlamak
85
Genel
fancy
f.
canı çekmek
86
Genel
fancy
f.
hayalini kurmak
87
Genel
fancy
f.
farz etmek
88
Genel
fancy
f.
(ıslah etmek için) hayvan yetiştirmek
89
Genel
fancy
s.
üstün kaliteli (gıda maddeleri)
90
Genel
fancy
s.
fahiş
91
Genel
fancy
s.
çok süslü
92
Genel
fancy
s.
aşırı
93
Genel
fancy
s.
süslü püslü
94
Genel
fancy
s.
keyfi
95
Genel
fancy
s.
garip
96
Genel
fancy
s.
lüks
97
Genel
fancy
s.
fantazi
98
Genel
fancy
s.
pahalı ve üst sınıf
99
Genel
fancy
s.
alengirli
100
Genel
fancy
s.
fazla dekore edilmiş
101
Genel
fancy
s.
donatılmış
102
Genel
fancy
s.
karmaşık
103
Genel
fancy
s.
çetrefilli
104
Genel
fancy
s.
kompleks
105
Genel
fancy
s.
sofistike
106
Genel
fancy
s.
zarif
107
Genel
fancy
s.
modaya uygun
108
Genel
fancy
s.
asil tarzda
109
Genel
fancy
s.
üstün nitelikli
110
Genel
fancy
s.
kaliteli
111
Genel
fancy
s.
hoş
112
Genel
fancy
s.
güzel
113
Genel
fancy
s.
aşırı
114
Genel
fancy
s.
fahiş
115
Genel
fancy
s.
abartılı
116
Genel
fancy
s.
görsel amaçlı yetiştirilen
117
Genel
fancy
s.
eşsiz
118
Genel
fancy
s.
özel
119
Genel
fancy
s.
üstün nitelikleri için beslenen
Colloquial
120
Konuşma Dili
fancy
f.
çekici olmak
Speaking
121
Konuşma
fancy
exclam.
yok artık
122
Konuşma
fancy
exclam.
deme be
Industry
123
Sanayi
fancy
i.
uzun dişleri olan taraklama silindiri
Textile
124
Tekstil
fancy
i.
fantezi kumaş
125
Tekstil
fancy
i.
modaya uygun kumaş
126
Tekstil
fancy
i.
modaya uygun kıyafet
Sport
127
Spor
fancy
i.
boksörlük
128
Spor
fancy
i.
boks sanatı
Art
129
Sanat
fancy
i.
(şair veya ressamın) hayal gücü
130
Sanat
fancy
i.
(şair veya ressamın yarattığı) imge
Music
131
Müzik
fancy
i.
bağımsız beste
132
Müzik
fancy
i.
(16 ve 17. yüzyıllarda) enstrümantal solo beste
"fancy"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 384 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
fancy dress ball
i.
maskeli balo
2
Genel
fancy dress
i.
maskeli balo elbisesi
3
Genel
fancy man
i.
sevgili
4
Genel
fancy dress ball
i.
kıyafet balosu
5
Genel
fancy words
i.
süslü sözler
6
Genel
strange fancy
i.
kuruntu
7
Genel
fancy woman
i.
acayip kadın
8
Genel
fancy woman
i.
metres
9
Genel
fancy price
i.
fahiş fiyat
10
Genel
fancy ball
i.
maskeli balo
11
Genel
flight of fancy
i.
hayal
12
Genel
flight of fancy
i.
hayal kurma
13
Genel
fancy woman
i.
fahişe
14
Genel
fancy man
i.
acayip adam
15
Genel
fancy man
i.
aşık
16
Genel
fancy goods
i.
fantezi eşya
17
Genel
passing fancy
i.
geçici sevgi
18
Genel
a passing fancy
i.
geçici heves
19
Genel
fancy-dress party
i.
kıyafet balosu
20
Genel
fancy-dress ball
i.
maskeli balo
21
Genel
fancy dress-ball
i.
maskeli balo
22
Genel
fancy names
i.
süslü püslü isimler
23
Genel
fancy lady
i.
fahişe
24
Genel
fancy dress party (british english)
i.
kıyafet balosu
25
Genel
fancy paper
i.
el işi kağıdı
26
Genel
the fancy [obsolete]
i.
spor veya hobi meraklısı kitle
27
Genel
fancy restaurant
i.
havalı restoran
28
Genel
fancy restaurant
i.
lüks ve pahalı restoran
29
Genel
fancy restaurant
i.
şatafatlı restoran
30
Genel
fancy dress
i.
kostüm
31
Genel
fancy dress
i.
etkinlik kıyafeti
32
Genel
fancy ball
i.
kostüm balosu
33
Genel
fancy ball
i.
kıyafet balosu
34
Genel
fancy dress [uk]
i.
kimliği gizleyen giysi
35
Genel
fancy dress
i.
resmi kıyafet
36
Genel
fancy dress
i.
gece elbisesi
37
Genel
fancy dress
i.
abiye
38
Genel
fancy fair
i.
yardım fuarı
39
Genel
fancy fair
i.
takı ve süs eşyalarının satıldığı fuar
40
Genel
fancy man [obsolete]
i.
bir kadının desteklediği erkek
41
Genel
fancy man [uk]
i.
bir kadının aşığı
42
Genel
fancy man [obsolete]
i.
erkek arkadaş
43
Genel
fancy man [obsolete]
i.
(erkek) sevgili
44
Genel
fancy man
i.
pasta dekorcusu
45
Genel
fancy man
i.
dekoratör
46
Genel
fancy store
i.
tuhafiye dükkanı
47
Genel
fancy store
i.
süs eşyaları satan dükkan
48
Genel
fancy store
i.
incik boncuk dükkanı
49
Genel
fancy-dress ball
i.
kıyafet balosu
50
Genel
fancy-dress ball
i.
kostümlü balo
51
Genel
fancy ball
i.
kıyafet balosu
52
Genel
fancy ball
i.
kostümlü balo
53
Genel
fancy-pants
i.
aptal kimse
54
Genel
fancy-pants
i.
çekici kimse
55
Genel
fancy-pants [us]
i.
elit kimse
56
Genel
fancy-pants [us]
i.
gösterişli tarzı olan kimse
57
Genel
fancy-pants
i.
görünümüne önem veren kimse
58
Genel
have a fancy for
f.
heves etmek
59
Genel
take a fancy to
f.
gözü tutmak
60
Genel
fancy up
f.
süslenmek
61
Genel
catch the fancy of
f.
hoşuna gitmek
62
Genel
fancy up
f.
allayıp pullamak
63
Genel
take a fancy to
f.
hoşlanmak
64
Genel
fancy up
f.
süslemek
65
Genel
take a fancy to
f.
hoşlanmaya başlamak
66
Genel
fancy oneself
f.
hayallerinde kendini şöyle veya böyle görmek
67
Genel
have a fancy for something
f.
içi çekmek
68
Genel
fancy oneself as something
f.
kendini bir şey sanmak
69
Genel
fancy up
f.
giyinip kuşanmak
70
Genel
fancy each other
f.
flört etmek
71
Genel
fancy each other
f.
birbirlerinden hoşlanmak
72
Genel
take a fancy to something
f.
kanı kaynamak
73
Genel
take a fancy to someone
f.
kanı ısınmak
74
Genel
take a fancy to something
f.
kanı ısınmak
75
Genel
take a fancy to someone
f.
kanı kaynamak
76
Genel
fancy each other
f.
birbirinden hoşlanmak
77
Genel
fancy [obsolete]
f.
memnun etmek
78
Genel
fancy [obsolete]
f.
tatmin etmek
79
Genel
fancy [obsolete]
f.
hoş tutmak
80
Genel
fancy [obsolete]
f.
aşık olmak
81
Genel
fancy [obsolete]
f.
arzulamak
82
Genel
fancy free
s.
aşktan azade
83
Genel
fancy-free
s.
gamsız
84
Genel
fancy-free
s.
tasasız
85
Genel
fancy-free
s.
dertsiz
86
Genel
fancy-free
s.
kaygısız
87
Genel
fancy dress
s.
kostümlü (balo)
88
Genel
fancy-free
s.
hayal edebilir
89
Genel
fancy-free
s.
düşüncesinde özgür
90
Genel
fancy-free
s.
merakı dizginlenmemiş
91
Genel
fancy-free
s.
kimseye bağlanmayan
92
Genel
fancy-free
s.
gönül ilişkileri kurmayan
93
Genel
fancy-free
s.
tek şeye odaklanmayan
94
Genel
fancy-free
s.
farklı ilgi alanları peşinde koşan
95
Genel
fancy-free
s.
duygusuz
96
Genel
fancy-free
s.
duygusal etki altında kalmayan
97
Genel
fancy-free
s.
bağımsız
98
Genel
fancy-free
s.
kısıtlanmayan
99
Genel
fancy-free
s.
sınırsız
100
Genel
fancy-free
s.
bekar
101
Genel
fancy-free
s.
yalnız
102
Genel
fancy-free
s.
yükümlülüklerden muaf
103
Genel
fancy-free
s.
sorumluluğu olmayan
104
Genel
fancy-sick
s.
kara sevdalı
105
Genel
fancy-sick
s.
mecnun
106
Genel
fancy-sick
s.
platonik aşk yaşayan
107
Genel
fancy-sick
s.
aşk acısı çeken
108
Genel
fcy (fancy)
kısalt.
süslü
109
Genel
fcy (fancy)
kısalt.
hoş
Phrasals
110
Öbek Fiiller
fancy up
f.
aşırı şık giyinmek
111
Öbek Fiiller
fancy up
f.
çok şık giyinmek
112
Öbek Fiiller
fancy up
f.
giyinip kuşanmak
113
Öbek Fiiller
fancy up
f.
süslenip püslenmek
114
Öbek Fiiller
fancy (someone or oneself) as (something)
f.
(birini/kendini bir şey) olarak görmek
115
Öbek Fiiller
fancy (someone or oneself) as (something)
f.
(birini/kendini bir şey) olarak düşünmek
116
Öbek Fiiller
fancy (someone or oneself) as (something)
f.
(birini/kendini bir şey) olarak tasavvur etmek
117
Öbek Fiiller
fancy (someone or oneself) as (something)
f.
(birini/kendini bir şey) olarak zihninde canlandırmak
118
Öbek Fiiller
fancy someone as someone or something
f.
birini biri/bir şey olarak görmek
119
Öbek Fiiller
fancy someone as someone or something
f.
birini biri/bir şey olarak düşünmek
120
Öbek Fiiller
fancy someone as someone or something
f.
birini biri/bir şey olarak tasavvur etmek
121
Öbek Fiiller
fancy someone as someone or something
f.
birini biri/bir şey olarak zihninde canlandırmak
122
Öbek Fiiller
fancy as
f.
olarak görmek
123
Öbek Fiiller
fancy as
f.
olarak düşünmek
124
Öbek Fiiller
fancy as
f.
olarak tasavvur etmek
125
Öbek Fiiller
fancy as
f.
olarak zihninde canlandırmak
126
Öbek Fiiller
fancy up
f.
dekore etmek
127
Öbek Fiiller
fancy up
f.
yenilemek
128
Öbek Fiiller
fancy up
f.
bezemek
129
Öbek Fiiller
fancy up
f.
donatmak
Colloquial
130
Konuşma Dili
flight of fancy
i.
gerçekliği olmayan hayal mahsulü fikir
131
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
süslü ayak figürü
132
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
dansta ustaca yapılan ayak figürü
133
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
dansta gösterişli ayak figürü
134
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
dansçının yaptığı zor bir ayak figürü
135
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
kıvrak ayak figürü
136
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
kıvrak düşünce
137
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
kıvrak zeka
138
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
kıvrak çözüm
139
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
akıllıca bir hareket
140
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
zekice ve karmaşık dans adımları
141
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
kıvrak dans adımları
142
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
zor ve karmaşık ayak figürleri
143
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
ustaca yapılan ayak figürü
144
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
hünerli ayak figürü
145
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
dengeli/sağlam ayak figürü
146
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
birini bir problemden kurtaracak karmaşık strateji
147
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
karmaşık bir strateji
148
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
akıllıca kurulmuş bir strateji
149
Konuşma Dili
fancy footwork
i.
zekice yapılan plan
150
Konuşma Dili
catch the fancy-of
f.
beğenmek
151
Konuşma Dili
catch the fancy-of
f.
çekici gelmek
152
Konuşma Dili
strike one's fancy
f.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
153
Konuşma Dili
strike one's fancy
f.
hoşuna gitmek
154
Konuşma Dili
catch the fancy-of
f.
hoşuna gitmek
155
Konuşma Dili
catch the fancy-of
f.
ilgisini çekmek
156
Konuşma Dili
fancy-pants
s.
havalı
157
Konuşma Dili
fancy-pants
s.
burnu havada
158
Konuşma Dili
fancy-pants
s.
fazla kibar
159
Konuşma Dili
fancy-pants
s.
zarif
160
Konuşma Dili
fancy-pants
s.
çıtkırıldım
161
Konuşma Dili
fancy that!
expr.
hayret bir olay!
162
Konuşma Dili
fancy!
expr.
hayret bir olay!
163
Konuşma Dili
fancy seeing you here!
expr.
kimleri görüyorum!
164
Konuşma Dili
I don't fancy yours (much) [uk]
expr.
seninki pek güzel değil
165
Konuşma Dili
I don't fancy yours (much) [uk]
expr.
pek beğenmedim
166
Konuşma Dili
I don't fancy yours (much) [uk]
expr.
pek bayılmadım
167
Konuşma Dili
I don't fancy yours (much) [uk]
expr.
pek hoşlanmadım
168
Konuşma Dili
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
hayret doğrusu
169
Konuşma Dili
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
hayret bir olay
170
Konuşma Dili
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
bak sen şu işe
171
Konuşma Dili
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
yok artık
172
Konuşma Dili
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
vay canına
173
Konuşma Dili
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
bir yaşıma daha girdim
174
Konuşma Dili
(just) fancy that [old-fashioned] [uk]
expr.
hadi ya
Idioms
175
Deyim
fancy price
i.
ateş pahası
176
Deyim
fancy price
i.
astronomik fiyat
177
Deyim
fancy price
i.
çok tuzlu fiyat
178
Deyim
fancy price
i.
çok yüksek fiyat
179
Deyim
flight of fancy imagination
i.
düş ürünü
180
Deyim
flight of fancy imagination
i.
düşsel
181
Deyim
flight of fancy/imagination/fantasy
i.
hayal mahsülü düşünceler/fikirler
182
Deyim
flight of fancy imagination
i.
hayal ürünü
183
Deyim
a flight of fancy
i.
hayal ürünü
184
Deyim
flight of fancy
i.
hayal mahsulü
185
Deyim
a flight of fancy
i.
hayal mahsulü
186
Deyim
take a fancy to
f.
beğenmek
187
Deyim
fancy someone
f.
birisini çekici bulmak
188
Deyim
fancy someone
f.
birisini hoş bulmak
189
Deyim
be footloose and fancy-free
f.
bekar olmak
190
Deyim
take a fancy to someone
f.
birisinden elektrik almak
191
Deyim
take a fancy to
f.
birisine ısınmak
192
Deyim
take a fancy to
f.
cazibesine kapılmak
193
Deyim
be footloose and fancy-free
f.
çapkın olmak
194
Deyim
take a fancy to
f.
çekici gelmek
195
Deyim
suit someone's fancy
f.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
196
Deyim
strike somebody's fancy
f.
hoşuna gitmek
197
Deyim
take a fancy to
f.
hoşlanmak
198
Deyim
take a fancy to
f.
hoş gelmek
199
Deyim
catch somebody's fancy
f.
hoşuna gitmek
200
Deyim
catch somebody's fancy
f.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
201
Deyim
strike somebody's fancy
f.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
202
Deyim
take somebody's fancy
f.
hoşuna gitmek
203
Deyim
strike someone's fancy
f.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
204
Deyim
be footloose and fancy-free
f.
gününü gün etmek
205
Deyim
take a fancy to
f.
hoş bulmak
206
Deyim
take a fancy to
f.
etkilenmek
207
Deyim
tickle someone's fancy
f.
iç gıcıklamak
208
Deyim
tickle somebody's fancy
f.
ilgisini çekmek
209
Deyim
catch somebody's fancy
f.
ilgisini çekmek
210
Deyim
tickle somebody's fancy
f.
ilgisini çekmeye başlamak
211
Deyim
take somebody's fancy
f.
ilgisini çekmek
212
Deyim
tickle one's fancy
f.
iç gıcıklamak
213
Deyim
strike somebody's fancy
f.
ilgisini çekmek
214
Deyim
take somebody's fancy
f.
ilgisini çekmeye başlamak
215
Deyim
tickle someone's fancy
f.
içini kemirmek
216
Deyim
fancy oneself as
f.
kendini bir şey olarak görmek
217
Deyim
fancy oneself as
f.
kendini bir şey sanmak
218
Deyim
fancy oneself as
f.
kendini bir şey zannetmek
219
Deyim
take a fancy to
f.
kanı kaynamak
220
Deyim
fancy oneself as
f.
kendini bir bok sanmak
221
Deyim
take a fancy to
f.
sempati duymak
222
Deyim
fancy someone's chances
f.
şansına güvenmek
223
Deyim
be footloose and fancy-free
f.
özgür olmak
224
Deyim
be footloose and fancy-free
f.
istediğini yapabilmek
225
Deyim
be footloose and fancy-free
f.
kafasına göre yaşamak
226
Deyim
be footloose and fancy-free
f.
sorumlulukları olmamak
227
Deyim
be footloose and fancy-free
f.
sorumluluklardan uzak olmak
228
Deyim
catch (someone's) fancy
f.
(birine) hitap etmek
229
Deyim
catch (someone's) fancy
f.
(birinin) ilgisini çekmek
230
Deyim
catch (someone's) fancy
f.
(birinin) hoşuna gitmek
231
Deyim
catch (someone's) fancy
f.
(birinde) merak uyandırmak
232
Deyim
catch (someone's) fancy
f.
(birini) çekmek
233
Deyim
catch (someone's) fancy
f.
(birini) cezbetmek
234
Deyim
catch/take/tickle somebody's fancy
f.
birinin ilgisini çekmek
235
Deyim
catch/take/tickle somebody's fancy
f.
birine hitap etmek
236
Deyim
catch/take/tickle somebody's fancy
f.
birinin hoşuna gitmek
237
Deyim
catch/take/tickle somebody's fancy
f.
birinde merak uyandırmak
238
Deyim
catch/take/tickle somebody's fancy
f.
birini çekmek
239
Deyim
catch/take/tickle somebody's fancy
f.
birini cezbetmek
240
Deyim
fancy (one's) chances
f.
şansına güvenmek
241
Deyim
fancy (one's) chances
f.
başaracağından emin olmak
242
Deyim
fancy chances
f.
şansına güvenmek
243
Deyim
fancy chances
f.
başaracağından emin olmak
244
Deyim
fancy your chances
f.
şansına güvenmek
245
Deyim
fancy your chances
f.
başaracağından emin olmak
246
Deyim
fancy someone's chances
f.
şansına güvenmek
247
Deyim
fancy someone's chances
f.
başaracağından emin olmak
248
Deyim
fancy somebody's chances
f.
irinin şansına güvenmek
249
Deyim
fancy somebody's chances
f.
birinin başaracağından emin olmak
250
Deyim
strike fancy
f.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
251
Deyim
strike fancy
f.
hoşa gitmek
252
Deyim
suit fancy
f.
hitap etmek (bir şeyin birine hitap etmesi)
253
Deyim
take a fancy to (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) hoşlanmaya başlamak
254
Deyim
take a fancy to (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) hoşlanmak
255
Deyim
take a fancy to (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) beğenmek
256
Deyim
take a fancy to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ısınmak
257
Deyim
take a fancy to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sempati duymak
258
Deyim
tickle fancy
f.
ilgisini çekmek
259
Deyim
tickle fancy
f.
iç gıcıklamak
260
Deyim
tickle fancy
f.
içini kemirmek
261
Deyim
tickle fancy
f.
cezbetmek
262
Deyim
footloose and fancy free
s.
avare
263
Deyim
fancy free
s.
bekar
264
Deyim
fancy free
s.
bağımsız
265
Deyim
footloose and fancy free
s.
istediğini yapan kişi
266
Deyim
fancy free
s.
özgür
267
Deyim
fancy free
s.
kafasına göre takılan
268
Deyim
footloose and fancy free
s.
kafasına göre takılan
269
Deyim
footloose and fancy free
s.
kayıtsız
270
Deyim
footloose and fancy free
s.
(bekar olduğu için) bağımsız
271
Deyim
footloose and fancy free
s.
(bekar) özgür
272
Deyim
whenever the fancy takes (one)
expr.
ne zaman canın isterse/çekerse
273
Deyim
as the fancy takes you
expr.
istediğin gibi
274
Deyim
whenever the fancy takes you
expr.
istediğin gibi
275
Deyim
whenever the fancy takes (one)
expr.
istediği gibi
276
Deyim
whenever the fancy takes (one)
expr.
canı ne zaman isterse
277
Deyim
as the fancy takes you
expr.
ne zaman canın isterse/çekerse
278
Deyim
whenever the fancy takes you
expr.
ne zaman canın isterse/çekerse
279
Deyim
whenever the fancy takes (one)
expr.
ne zaman canı isterse/çekerse
280
Deyim
as the fancy takes you
expr.
canının istediği/çektiği gibi
281
Deyim
whenever the fancy takes you
expr.
canının istediği/çektiği gibi
282
Deyim
whenever the fancy takes (one)
expr.
canının istediği/çektiği gibi
283
Deyim
as the fancy takes you
expr.
gönlünce
284
Deyim
whenever the fancy takes you
expr.
gönlünce
285
Deyim
whenever the fancy takes (one)
expr.
gönlünce
286
Deyim
footloose and fancy free
expr.
istediğini yapan
287
Deyim
fancy free
expr.
istediğiyle gönül eğlendiren
288
Deyim
whenever the fancy takes (one)
expr.
istediği zaman
289
Deyim
whenever the fancy takes (one)
expr.
kafasına göre
290
Deyim
whenever the fancy takes (one)
expr.
kafasına esince
291
Deyim
whenever the fancy takes (one)
expr.
kafasına ne zaman eserse
Speaking
292
Konuşma
do you fancy joining us?
expr.
bize katılmak ister misiniz?
293
Konuşma
do you fancy going to the cinema with me?
expr.
benimle sinemaya gelmek ister misin?
294
Konuşma
fancy that!
expr.
hayret doğrusu!
295
Konuşma
fancy meeting you here
expr.
seni burada göreceğim aklımın ucundan geçmezdi
296
Konuşma
don't fancy your chances!
expr.
şansına pek güvenme!
297
Konuşma
fancy meeting you here
expr.
seni burada göreceğime dünyada inanmazdım
Trade/Economic
298
Ticaret/Ekonomi
fancy fair
i.
moda fuarı
299
Ticaret/Ekonomi
fancy goods
i.
dekoratif lüks ürünler
300
Ticaret/Ekonomi
fancy goods
i.
ıvır zıvır
301
Ticaret/Ekonomi
fancy goods
i.
küçük ev süsleri
302
Ticaret/Ekonomi
fancy goods
i.
biblolar
303
Ticaret/Ekonomi
fancy goods
i.
fantezi kumaş
304
Ticaret/Ekonomi
fancy goods
i.
modaya uygun kumaş
305
Ticaret/Ekonomi
fancy goods
i.
son moda kıyafet
306
Ticaret/Ekonomi
fancy goods
i.
süs eşyaları
307
Ticaret/Ekonomi
fancy goods
i.
incik boncuk
308
Ticaret/Ekonomi
fancy goods
i.
değersiz ziynet eşyaları
309
Ticaret/Ekonomi
fancy goods
i.
frapan ürünler
310
Ticaret/Ekonomi
fancy goods
i.
göz alıcı ürünler
311
Ticaret/Ekonomi
fancy stocks
i.
(borsada) büyük kazanç yaratan sanal hisse senetleri
312
Ticaret/Ekonomi
fancy stocks
i.
değersiz hisseler
313
Ticaret/Ekonomi
fancy stocks
i.
değersiz menkul kıymetler
Industry
314
Sanayi
fancy roller
i.
uzun dişleri olan taraklama silindiri
Technical
315
Teknik
fancy goods
i.
fantezi mallar
316
Teknik
fancy yarn
i.
fantezi iplik
317
Teknik
fancy yarn equipment
i.
fantazi iplik donanımı
318
Teknik
fancy thread
i.
fantezi iplik
319
Teknik
fancy dress
i.
karnaval giysisi
Textile
320
Tekstil
fancy thread
i.
fantezi iplik
321
Tekstil
fancy fabrics
i.
fantazi kumaşlar
322
Tekstil
fancy braid
i.
fantezi örgü
323
Tekstil
fancy yarn
i.
fantezi iplik
324
Tekstil
fancy goods
i.
fantezi mallar
325
Tekstil
fancy fabric
i.
fantezi kumaş
326
Tekstil
fancy edge
i.
fantezi kenar
327
Tekstil
fancy article
i.
fantezi artikel
328
Tekstil
fancy fabric
i.
fantazi kumaş
329
Tekstil
fancy seam
i.
süs dikişi
Woodworking
330
Ağaç İşleri
fancy woods
i.
(pahalı ve özel) mobilya ahşabı
331
Ağaç İşleri
fancy woods
i.
kontrplak
Marine
332
Denizcilik
fancy line
i.
gemi güvertesinde (lumbuzların kontrolü için kullanılan) kısa ip
Gastronomy
333
Mutfak
fancy-cake
i.
turta
Fishery
334
Balıkçılık
fancy line
i.
bir tür misina
335
Balıkçılık
fancy line
i.
olta ipi
Social Sciences
336
Sosyal Bilimler
fancy dance
i.
kızılderililere özgü hızlı bir tür powwow dansı
Basketball
337
Basketbol
fancy dan
i.
seyircinin gözüne hoş gelecek oyun ve atışları yapan oyuncu
Music
338
Müzik
fancy dance
i.
fantezi dans
Archaic
339
Eski Kullanım
fancy [obsolete]
i.
fantastik nitelik
340
Eski Kullanım
fancy [obsolete]
i.
olağandışılık
341
Eski Kullanım
fancy [obsolete]
i.
gerçek dışılık
342
Eski Kullanım
fancy [obsolete]
i.
kibir
343
Eski Kullanım
fancy [obsolete]
i.
kendini beğenmişlik
344
Eski Kullanım
fancy man [obsolete]
i.
bir gruba üye erkek
Slang
345
Argo
fancy woman
i.
fahişe
346
Argo
fancy-pants
i.
göz boyayan
347
Argo
fancy-schmancy words
i.
janjanlı sözler
348
Argo
fancy woman
i.
orospu
349
Argo
fancy man
i.
pezevenk
350
Argo
fancy-pants
i.
sahte
351
Argo
fancy-pants
i.
züppe
352
Argo
fancy man
i.
kadın satıcısı
353
Argo
fancy man
i.
jigolo
354
Argo
fancy woman
i.
adı çıkmış kadın
355
Argo
fancy woman
i.
hafif kadın
356
Argo
fancy girl
i.
adı çıkmış kadın
357
Argo
fancy girl
i.
hafif kadın
358
Argo
fancy girl
i.
fahişe
359
Argo
fancy girl
i.
orospu
360
Argo
fancy lady
i.
adı çıkmış kadın
361
Argo
fancy lady
i.
hafif kadın
362
Argo
fancy lady
i.
orospu
363
Argo
fancy oneself as
f.
kendini bir bok sanmak
364
Argo
fancy-schmancy
s.
janjanlı
365
Argo
fancy-schmancy
s.
özenilmiş
366
Argo
fancy-schmancy
s.
süslü
367
Argo
fancy-schmancy
s.
şatafatlı
368
Argo
fancy-schmancy
s.
gösterişli
369
Argo
fancy-schmancy
s.
cafcaflı
370
Argo
fancy-schmancy
s.
afili
371
Argo
fancy-pants
s.
kibarlık taslayan
372
Argo
fancy-pants
s.
tiki
373
Argo
fancy-pants
s.
snop
374
Argo
fancy a swift half?
expr.
bir tek atalım mı?
British Slang
375
İngiliz Argosu
fancy the pants off someone
f.
abayı yakmak
376
İngiliz Argosu
fancy the arse off someone
f.
abayı yakmak
377
İngiliz Argosu
fancy the arse off someone
f.
aşık olmak
378
İngiliz Argosu
fancy the pants off someone
f.
aşık olmak
379
İngiliz Argosu
fancy the arse off someone
f.
birine takmak
380
İngiliz Argosu
fancy the arse off someone
f.
birisi için dibi düşmek
381
İngiliz Argosu
fancy the arse off someone
f.
birisini çok istemek
382
İngiliz Argosu
fancy the pants off someone
f.
birine takmak
383
İngiliz Argosu
fancy the pants off someone
f.
birisini çok istemek
384
İngiliz Argosu
fancy the pants off someone
f.
birisi için dibi düşmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of fancy
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy