Geçmiş

gerekçe

"gerekçe" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	gerekçe	justification i.
2	Yaygın Kullanım	gerekçe	reason i.
General
3	Genel	gerekçe	occasion i.
4	Genel	gerekçe	warrant i.
5	Genel	gerekçe	preamble i.
6	Genel	gerekçe	motive i.
7	Genel	gerekçe	excuse i.
8	Genel	gerekçe	alibi i.
9	Genel	gerekçe	corollary i.
10	Genel	gerekçe	peg i.
11	Genel	gerekçe	reason i.
12	Genel	gerekçe	rationale i.
13	Genel	gerekçe	reasoning i.
14	Genel	gerekçe	cause i.
15	Genel	gerekçe	encheason i.
16	Genel	gerekçe	encheson [obsolete] i.
17	Genel	gerekçe	connection i.
18	Genel	gerekçe	dicaeology [obsolete] i.
19	Genel	gerekçe	fix i.
20	Genel	gerekçe	foundation stone i.
21	Genel	gerekçe	skill [obsolete] i.
22	Genel	gerekçe	solicitude i.
23	Genel	gerekçe	coroll. (corollary) kısalt.
Trade/Economic
24	Ticaret/Ekonomi	gerekçe	justification i.
25	Ticaret/Ekonomi	gerekçe	basis for conclusions i.
26	Ticaret/Ekonomi	gerekçe	reason i.
Law
27	Hukuk	gerekçe	justification i.
28	Hukuk	gerekçe	preamble i.
29	Hukuk	gerekçe	ground i.
30	Hukuk	gerekçe	legislative intention i.
Politics
31	Siyasal	gerekçe	recital i.
Psychology
32	Psikoloji	gerekçe	rationale i.
Latin
33	Latince	gerekçe	causa i.
Archaic
34	Eski Kullanım	gerekçe	foundation i.

"gerekçe" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	haklı gerekçe	reasonable grounds i.
2	Genel	ahlaki gerekçe	moral clarity i.
3	Genel	somut gerekçe	concrete reason i.
4	Genel	karşı çıkma bildiren gerekçe	objection i.
5	Genel	çıkarcı gerekçe	by-end i.
6	Genel	gerekçe olarak öne sürme	obtension i.
7	Genel	gerekçe olarak açıklama	obtension i.
8	Genel	birincil gerekçe	first cause i.
9	Genel	gerekçe göstermek	show reason f.
10	Genel	gerekçe göstermek	reason f.
11	Genel	gerekçe göstermek	justify f.
12	Genel	gerekçe oluşturmak	be a reason for f.
13	Genel	gerekçe oluşturmak	be a basis for f.
14	Genel	gerekçe göstermek	give justification f.
15	Genel	gerekçe ileri sürmek	put forward a reason f.
16	Genel	yeniden gerekçe göstermek	rejustify f.
17	Genel	gerekçe olarak öne sürmek	obtend f.
18	Genel	gerekçe olarak açıklamak	obtend f.
19	Genel	karşıt gerekçe sunmak	deprecate f.
20	Genel	gerekçe göstermek	discourse [obsolete] f.
21	Genel	gerekçe olmadan	without justification zf.
22	Genel	herhangi bir gerekçe gösterilmeden	unjustifiably zf.
23	Genel	herhangi bir gerekçe gösterilmeden	inexcusably zf.
24	Genel	mantıklı gerekçe ile	groundedly zf.
Phrasals
25	Öbek Fiiller	gerekçe olmak	become grounds for (something) f.
Phrases
26	İfadeler	hiçbir gerekçe gösterilmeden	without any justification expr.
27	İfadeler	herhangi bir gerekçe gösterilmeden	without any excuse expr.
28	İfadeler	herhangi bir gerekçe göstermeden	without any reason expr.
29	İfadeler	gerekçe göstermeden	without any reason expr.
30	İfadeler	gerekçe gösterilmeksizin	without any justification expr.
31	İfadeler	herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin	without any justification expr.
32	İfadeler	gerekçe gösterilmeden	without any justification expr.
Colloquial
33	Konuşma Dili	uydurma gerekçe	bone in (one's) leg [obsolete] i.
34	Konuşma Dili	uydurma gerekçe	a bone in your leg (or head) i.
Idioms
35	Deyim	kişisel gerekçe	an ax to grind i.
36	Deyim	kişisel gerekçe	an axe to grind i.
37	Deyim	kişisel gerekçe	an ax to grind i.
38	Deyim	kişisel gerekçe	an axe to grind i.
39	Deyim	kişisel gerekçe	ax to grind i.
40	Deyim	kişisel bir gerekçe	an ax to grind i.
41	Deyim	kişisel/gizli gerekçe	axe to grind i.
42	Deyim	(bunu) yapmak için bir neden/gerekçe yok	no call to do something expr.
43	Deyim	(bunu) yapmak için bir neden/gerekçe yok	no call for something expr.
44	Deyim	(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir gerekçe	no ax to grind expr.
45	Deyim	(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir kişisel gerekçe	no ax to grind expr.
46	Deyim	(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir gerekçe	no axe to grind expr.
47	Deyim	(bir şeyi yapmak/söylemek için) hiçbir kişisel gerekçe	no axe to grind expr.
Law
48	Hukuk	ahlaki gerekçe	moral justification i.
49	Hukuk	asıl gerekçe	ratio decidendi i.
50	Hukuk	bağlayıcılığı olmayan yol gösterici yasal gerekçe	persuasive authority i.
51	Hukuk	bağlayıcılığı olmayan destekliyici hukuki gerekçe	persuasive precedent i.
52	Hukuk	bağlayıcılığı olmayan yol gösterici yasal gerekçe	persuasive precedent i.
53	Hukuk	baş gerekçe	leading motive i.
54	Hukuk	bağlayıcılığı olmayan destekliyici hukuki gerekçe	persuasive authority i.
55	Hukuk	bütün mahkeme üyelerinin katıldıkları ve birleştikleri gerekçe	per curriam opinion i.
56	Hukuk	ek gerekçe	additional grounds i.
57	Hukuk	eşlerden birinin diğerini haklı bir gerekçe olmadan terketmesi	malicious abandonment i.
58	Hukuk	genel gerekçe	general preamble i.
59	Hukuk	haklı gerekçe	valid ground i.
60	Hukuk	tali gerekçe	obiter dictum i.
61	Hukuk	temel gerekçe	leading motive i.
62	Hukuk	(suç işlediği zamanda başka yerde olduğunu gösteren) güçlü/sağlam gerekçe	cast iron alibi i.
63	Hukuk	eşin daha sonradan davada gerekçe olarak kullanılacak davranışlara onay vermesi	connivence i.
64	Hukuk	davalının malları yasal zilyetlik hakkı olan bir başkasının emriyle aldığına dair gerekçe göstermesi	cognizance i.
65	Hukuk	(ingiliz hanedan mensubu) gerekçe göstermeksizin jüri üyesine karşı çıkmak	stand by f.
66	Hukuk	yeterli gerekçe olmadan oluşturulan	vexatious s.
67	Hukuk	gerekçe sunmayan	impleadable s.
Politics
68	Siyasal	gerekçe yazısı/notu	justification note i.