Geçmiş

husumet

"husumet" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	husumet	animosity i.
2	Genel	husumet	ill will i.
3	Genel	husumet	will i.
4	Genel	husumet	antagonism i.
5	Genel	husumet	hostility i.
6	Genel	husumet	enmity i.
7	Genel	husumet	unfriendship i.
8	Genel	husumet	envy [obsolete] i.
9	Genel	husumet	chest i.
10	Genel	husumet	hard feeling i.
11	Genel	husumet	opponency i.
12	Genel	husumet	ill turn i.
13	Genel	husumet	ill-will i.
14	Genel	husumet	foehood i.
15	Genel	husumet	animus i.
Idioms
16	Deyim	husumet	bad blood i.
17	Deyim	husumet	hard feelings i.
Law
18	Hukuk	husumet	hostility i.

"husumet" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	şahsi husumet	personal hostility i.
2	Genel	şahsi husumet	personal enmity i.
3	Genel	husumet yokluğu	absence of hostility i.
4	Genel	aileler arasında husumet	family feud i.
5	Genel	husumet göstermek	be hostile f.
6	Genel	husumet beslemek	nurture enmity (towards) f.
Idioms
7	Deyim	aralarında husumet olan taraflar	the hatfields and the mccoys i.
8	Deyim	(insanlar/birileri arasında) husumet	bad blood (between people) [old-fashioned] i.
9	Deyim	(birileri arasında) husumet	bad blood (between a and b) [old-fashioned] i.
10	Deyim	aralarında husumet olmak	have bad blood between f.
11	Deyim	aralarında husumet olmak	(there) be bad blood between f.
12	Deyim	(iki kişi) arasında husumet/düşmanlık olmak	be no love lost between (two people) f.
13	Deyim	(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında çekişme/husumet yaratmak	pit (someone or something) against (someone or something else) f.
14	Deyim	şiddetli husumet içerisinde	at daggers drawn [uk/australia] expr.
15	Deyim	husumet içinde	at outs expr.
16	Deyim	husumet içinde	on the outs [us] expr.
17	Deyim	husumet içinde	at sword's point expr.
18	Deyim	husumet içinde	at swords' points expr.
19	Deyim	husumet içinde	at swords' points expr.
20	Deyim	husumet yok	not any hard feelings expr.
21	Deyim	aralarında husumet var	there is bad blood between expr.
22	Deyim	aralarında husumet/düşmanlık var	there is no love lost expr.
23	Deyim	(iki kişi) arasında husumet/düşmanlık var	there is no love lost between (two people) expr.
24	Deyim	aralarında husumet/düşmanlık var	there's no love lost between expr.
Law
25	Hukuk	birlikte husumet	joinder of parties i.
26	Hukuk	mükerrer husumet	repeated hostility i.
27	Hukuk	husumet yokluğu	lack of capacity to sue i.
28	Hukuk	davacı olabilme ehliyeti (aktif husumet ehliyet)	locus standi i.