içine almak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

içine almak



"içine almak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
içine almak involve f.
General
içine almak environ f.
içine almak hold f.
içine almak comprehend f.
içine almak be inclusive of f.
içine almak include f.
içine almak hem about f.
içine almak comprise f.
içine almak contain f.
içine almak absorb f.
içine almak embrace f.
içine almak implicate f.
içine almak hem in f.
içine almak take in f.
içine almak count f.
içine almak embody f.
içine almak admit f.
içine almak catch f.
içine almak cavern f.
içine almak subsume f.
içine almak underfong [obsolete] f.
içine almak kernel f.
içine almak gulp (down) f.
içine almak circumvolve [obsolete] f.
içine almak inclip f.
içine almak ingulf f.
içine almak ingurgitate f.
içine almak inhaust f.
içine almak interreceive f.
içine almak sip f.
içine almak sup [obsolete] f.
içine almak surround f.
Phrasals
içine almak lock in f.
içine almak include in f.
Idioms
içine almak engulf in f.
Trade/Economic
içine almak take under f.
Technical
içine almak enclose f.
Archaic
içine almak conclude f.

"içine almak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 103 sonuç

Türkçe İngilizce
General
daire içine almak circumscribe f.
parantez içine almak parenthesize f.
çember içine almak ring f.
küre içine almak ensphere f.
avucunun içine almak get somebody under one's thumb f.
daire içine almak ring f.
hedefi makas içine almak bracket f.
ayraç içine almak bracket f.
çember içine almak circle f.
parantez içine almak bracket f.
parantez içine almak put in parantheses f.
daire içine almak circle f.
kanun kapsamı ve koruması içine almak inlaw f.
çerçeve içine almak take into a frame f.
kese içine almak encyst f.
daire içine almak encircle f.
tırnak içine almak place in inverted commas f.
tırnak içine almak put something in quotes f.
parantez içine almak parenthesise f.
perspektif içine almak put into perspective f.
kapsül içine almak capsule f.
kapsül içine almak capsulize f.
kapsül içine almak capsulise f.
kapsül içine almak capsulate f.
yeniden içine almak reabsorb f.
yeniden içine almak reembrace f.
yeniden içine almak re-embrace f.
yeniden içine almak reinvolve f.
parantez içine almak put in parentheses f.
daire içine almak embail [obsolete] f.
park içine almak empark [obsolete] f.
küre içine almak englobe f.
çekirdeğin içine almak enkernel f.
daire içine almak enwheel [obsolete] f.
daire içine almak belt [rare] f.
çabucak içine almak lap f.
daire içine almak wreath f.
daire içine almak inorb f.
daire içine almak inwreathe f.
yarım daire içine almak semicircle f.
küre içine almak sphere f.
kürenin içine almak sphere f.
kare açı içine almak square f.
kare içine almak square f.
duvar içine almak surround f.
(araç vb. içine kişi) almak take f.
Phrasals
(birini bir şey) ile avucunun içine almak beguile (someone) with (something) f.
(birini bir şey) ile avucunun içine almak beguile someone with something f.
halka içine almak circle in f.
çember içine almak circle in f.
çember içine almak circle in f.
çember içine almak close in f.
çember içine almak close in on (one) f.
(siyah/kırmızı ile) yuvarlak içine almak circle something in (red/black) f.
birini veya bir şeyi içine almak/çekmek suck someone or something down f.
(birini istemediği bir görüşmenin/konuşmanın) içine almak drag (someone) into (something) f.
(birini) tamamıyla (bir şeyin) içine almak suck (someone) into (something) f.
birini/bir şeyi bir çember içine almak wreathe someone or something in something f.
birini bir planın, projenin içine almak/içinde tutmak keep in f.
bir şeyi bir şeyin içine almak admit something into something f.
bir şeyi bir şeyin içine almak admit something into something f.
ile avucunun içine almak beguile with f.
(metni) kutu içine almak box (in) f.
parantez içine almak bracket out f.
birini/bir şeyi bir şeyin içine almak/dahil etmek encompass someone or something (with)in something f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine almak/dahil etmek encompass (someone or something) in (something) f.
içine almak/dahil etmek encompass in f.
(sis/sel/dalga) birini/bir şeyi içine almak engulf someone or something in something f.
(bir şeyi) içine almak engulf in (something) f.
(birini bir şeyin) içine/kapsamına almak include (one) in (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine/kapsamına almak include (someone or something) among (something) f.
(birini bir şeyin) içine sokmak/almak introduce (someone) into (something) f.
'-in içine almak suck into f.
(birini/bir şeyi bir şeyin/bir yerin) içine almak take (someone or something) into (something or some place) f.
katlanarak/kayarak dışındaki büyük parçanın içine girip bir şekil almak telescope into f.
bir çember içine almak wreathe in f.
Idioms
(bir iş/şey birini) tümüyle içine almak be absorbed by (something) f.
avucunun içine almak know what buttons to push f.
avucunun içine almak eat out of someone's hand f.
avucunun içine almak push somebody's buttons f.
birisini avucunun içine almak have somebody eating out of the palm of one's hand f.
birini avucunun içine almak have someone in one's pocket f.
birisini avucunun içine almak hold someone in the palm of one's hand f.
birisini avucunun içine almak have someone in the palm of one's hand f.
(birini) avucunun içine almak have (someone) under (one's) thumb f.
(birini) avucunun içine almak have (someone) eating out of (one's) hand f.
birini avucunun içine almak have somebody eating out of your hand f.
(birini) avucunun içine almak get hold of (one) f.
(birini) avucunun içine almak have (someone) eating out of the palm of (one's) hand f.
avucunun içine almak have in pocket f.
birini avucunun içine almak have somebody at your mercy f.
birini avucunun içine almak have somebody in the palm of your hand f.
birisini avucunun içine almak have someone eating out of your hand f.
birisini avucunun içine almak have someone eating out of the palm of your hand f.
birisini avucunun içine almak hold someone in the palm of your hand f.
tırnak içine almak put in quotes f.
Trade/Economic
tırnak içine almak quote f.
Technical
parantez içine almak bracket f.
Meteorology
fırtına veya sel gibi içine almak veya alt etmek whelm f.
Military
çember içine almak surround f.
çember içine almak encircle f.
Archaic
daire içine almak emball f.
daire içine almak impale f.