|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
klasik edebiyat |
classical literature i.
|
|
2 |
Genel |
klasik silahlar |
conventional weapons i.
|
|
3 |
Genel |
oxford'da klasik diller imtihanı |
literae humaniores i.
|
|
4 |
Genel |
klasik mitoloji |
classical mythology i.
|
|
5 |
Genel |
klasik edebiyat uzmanı |
classicist i.
|
|
6 |
Genel |
klasik biçime uyma |
classicism i.
|
|
7 |
Genel |
klasik metin |
codex i.
|
|
|
8 |
Genel |
klasik eserler yazan yazar |
classic i.
|
|
9 |
Genel |
klasik olmayan matematiksel mantık |
nonclassical mathematical logic i.
|
|
10 |
Genel |
klasik eser |
classic i.
|
|
11 |
Genel |
klasik mobilya |
classical furniture i.
|
|
12 |
Genel |
klasik mimari |
classical architecture i.
|
|
13 |
Genel |
klasik biçim yanlısı |
classicist i.
|
|
14 |
Genel |
klasik öğrenim |
classicism i.
|
|
15 |
Genel |
klasik uygarlık |
classical civilization i.
|
|
16 |
Genel |
klasik sözlükler |
classical dictionaries i.
|
|
17 |
Genel |
klasik tarz taraftarı |
classicist i.
|
|
18 |
Genel |
klasik bir örnek |
textbook example i.
|
|
19 |
Genel |
klasik çince |
traditional chinese i.
|
|
20 |
Genel |
klasik ekonomi okulu |
classical school of economics i.
|
|
21 |
Genel |
klasik şartlanma |
classical conditioning i.
|
|
22 |
Genel |
klasik coğrafya |
classical geography i.
|
|
23 |
Genel |
klasik bilimler |
classic sciences i.
|
|
24 |
Genel |
klasik roman |
classic novel i.
|
|
25 |
Genel |
klasik çalışmalar |
classical studies i.
|
|
26 |
Genel |
klasik müzik |
classical music i.
|
|
27 |
Genel |
klasik yaklaşım |
classical approach i.
|
|
|
28 |
Genel |
klasik yapıt |
classic i.
|
|
29 |
Genel |
klasik bale |
classical ballet i.
|
|
30 |
Genel |
klasik araba |
vintage car i.
|
|
31 |
Genel |
klasik arabalar |
classic cars i.
|
|
32 |
Genel |
klasik örnek pasaj |
locus classicus i.
|
|
33 |
Genel |
klasik yazar |
classic writer i.
|
|
34 |
Genel |
klasik amerikan romanı |
classic american novel i.
|
|
35 |
Genel |
klasik türk edebiyatı |
classical turkish literature i.
|
|
36 |
Genel |
klasik çalışma |
classic study i.
|
|
37 |
Genel |
çağdaş klasik müzik |
contemporary classical music i.
|
|
38 |
Genel |
eski yunan dönemindeki klasik üslup ve formların yeniden canlanması |
neoclassicism i.
|
|
39 |
Genel |
eski yunan dönemindeki klasik üslup ve formların yeniden canlanması |
neo-classicism i.
|
|
40 |
Genel |
eski yunan dönemindeki klasik üslubu canlandırma akımından yana olan kimse |
neoclassicist i.
|
|
41 |
Genel |
klasik ve mükemmel bir vaka/örnek |
textbook case/example i.
|
|
42 |
Genel |
özellikle klasik yunan oyunlarında görülen, sahne dışında gerçekleşmiş bir olayı iletmek üzere sahneye gelen karakter |
messenger i.
|
|
43 |
Genel |
klasik yunanca |
hellenic i.
|
|
44 |
Genel |
klasik dönem alimi |
humanist i.
|
|
45 |
Genel |
klasik baleden daha gayri resmi olan bir modern bale türü |
modern dance i.
|
|
46 |
Genel |
(kısaca) klasik örnek pasaj |
locus i.
|
|
47 |
Genel |
klasik örnek |
locus classicus i.
|
|
48 |
Genel |
klasik kıyafet parçası |
classic i.
|
|
49 |
Genel |
klasik posta pulu |
classic i.
|
|
50 |
Genel |
oxford üniversitesi'nin klasik bilimler lisans programından özellikle onur derecesiyle mezun olmak için geçilmesi gereken son sınav |
great i.
|
|
51 |
Genel |
oxford üniversitesi'nin klasik bilimler lisans programından özellikle onur derecesiyle mezun olmak için geçilmesi gereken son sınava hazırlanmak için alınan ders |
great i.
|
|
52 |
Genel |
klasik yunan oyunlarında ahlaki sorunlarla ilgili bir koro |
greek chorus i.
|
|
53 |
Genel |
klasik otomobil |
oldtimer i.
|
|
54 |
Genel |
klasik araba |
oldtimer i.
|
|
55 |
Genel |
katlanabilir tavanlı klasik bir araba türü |
phaeton i.
|
|
56 |
Genel |
bağcıklı klasik bir ayakkabı modeli |
slipper [obsolete] i.
|
|
57 |
Genel |
orjinal içeriğin hayranlarını çekmek amacıyla klasik yapımlardan eski karakterleri, konseptleri ve fikirleri yeni yapıma dahil etme eylemi |
nostalgia bait i.
|
|
58 |
Genel |
klasik parça |
classical piece i.
|
|
59 |
Genel |
(klasik ölçüde) sabit dizi |
system i.
|
|
60 |
Genel |
klasik araba koleksiyonu yapmak (özellikle 1919-1930 arası modeller) |
collect vintage cars f.
|
|
61 |
Genel |
(hatları) klasik dönem heykelleri gibi dökmek |
sculpture f.
|
|
62 |
Genel |
klasik nitelikte |
augustan s.
|
|
63 |
Genel |
klasik biçimde olan |
classical s.
|
|
64 |
Genel |
klasik tarz taraftarlığına ait |
classicistic s.
|
|
65 |
Genel |
kısmen klasik |
semiclassical s.
|
|
66 |
Genel |
klasik olmayan |
nonclassical s.
|
|
67 |
Genel |
sanat, edebiyat, müzik veya mimaride klasik eski yunan üslubunu yeniden canlandıran ya da uyarlayan |
neoclassic s.
|
|
|
68 |
Genel |
sanat, edebiyat, müzik veya mimaride klasik eski yunan üslubunu yeniden canlandıran ya da uyarlayan |
neoclassical s.
|
|
69 |
Genel |
yeni klasik |
neoclassical s.
|
|
70 |
Genel |
eski yunan dönemindeki klasik üslubu canlandıran nitelikte |
neoclassicistic s.
|
|
71 |
Genel |
klasik olmayan |
unclassical s.
|
|
72 |
Genel |
klasik tarzda eğitilmiş |
legit s.
|
|
73 |
Genel |
klasik kahraman prototiplerini eleştiren |
heroicomic s.
|
|
74 |
Genel |
klasik edebiyat ile ilişkili |
classical s.
|
|
75 |
Genel |
klasik antik yunan ve roma dönemi sonrasına ait veya ilgili |
postclassical s.
|
|
76 |
Genel |
klasik dönem öncesine ait |
preclassical s.
|
|
77 |
Genel |
klasik dönem öncesi ile ilgili |
preclassical s.
|
|
78 |
Genel |
klasik dönem öncesine ait veya ilgili |
preclassic s.
|
|
79 |
Genel |
klasik varsayımlardan aşağı görülen |
semiclassical s.
|
|
80 |
Genel |
iki veya daha fazla klasik ölçü dönemine özgü |
systematic s.
|
|
81 |
Genel |
iki veya daha fazla klasik ölçü dönemi ile ilgili |
systematic s.
|
|
82 |
Genel |
iki veya daha fazla klasik ölçü dönemini oluşturan |
systematic s.
|
|
83 |
Genel |
aynı klasik ölçüde yazılmış mısralar grubuna özgü |
systematic s.
|
|
84 |
Genel |
aynı klasik ölçüde yazılmış mısralar grubuna ait |
systematic s.
|
|
85 |
Genel |
aynı klasik ölçüde yazılmış mısralar grubunu oluşturan |
systematic s.
|
|
86 |
Genel |
iki veya daha fazla klasik ölçü dönemine özgü |
systematical s.
|
|
87 |
Genel |
iki veya daha fazla klasik ölçü dönemi ile ilgili |
systematical s.
|
|
88 |
Genel |
iki veya daha fazla klasik ölçü dönemini oluşturan |
systematical s.
|
|
89 |
Genel |
aynı klasik ölçüde yazılmış mısralar grubuna özgü |
systematical s.
|
|
90 |
Genel |
aynı klasik ölçüde yazılmış mısralar grubuna ait |
systematical s.
|
|
91 |
Genel |
aynı klasik ölçüde yazılmış mısralar grubunu oluşturan |
systematical s.
|
|
92 |
Genel |
klasik olarak |
classically zf.
|
|
93 |
Genel |
kısmen klasik olarak |
semiclassically zf.
|
|
94 |
Genel |
klasik zamanlarda |
in classical times zf.
|
|
95 |
Genel |
klasik olarak |
ideally zf.
|
|
96 |
Genel |
klasik anlamına gelen ön ek |
classico- ök.
|
|
97 |
Genel |
klasik ve anlamına gelen ön ek |
classico- ök.
|
|
98 |
Genel |
(klasik müzikte) ripieno |
rip (ripieno) kısalt.
|
|
Colloquial |
|
99 |
Konuşma Dili |
klasik filoloji |
classics i.
|
|
100 |
Konuşma Dili |
klasik cevap |
stock answer i.
|
|
101 |
Konuşma Dili |
klasik ve kaliteli araba |
packard i.
|
|
Idioms |
|
102 |
Deyim |
klasik üslup |
classical style i.
|
|
103 |
Deyim |
klasik biçim |
classical style i.
|
|
104 |
Deyim |
klasik yöntem |
time-honored practice i.
|
|
105 |
Deyim |
klasik yöntem |
time-honoured practice i.
|
|
106 |
Deyim |
depo köşelerinde unutulmuş klasik araba |
barn find i.
|
|
107 |
Deyim |
ambar köşelerinde bulunmuş klasik araba |
barn find i.
|
|
108 |
Deyim |
klasik müzik |
longhair i.
|
|
109 |
Deyim |
klasik/kanaatkar bakış açısına sahip olduğu düşünülen kişileri şaşırtmak |
épater les bourgeois f.
|
|
110 |
Deyim |
klasik/kanaatkar bakış açısına sahip olduğu düşünülen kişileri şok etmek |
épater les bourgeois f.
|
|
Trade/Economic |
|
111 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik denkleşme mekanizması |
classical adjustment i.
|
|
112 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik yaklaşım |
old approach i.
|
|
113 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik demokratik kuram |
classical democratic theory i.
|
|
114 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik ikilem |
classical dichotomy i.
|
|
115 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik iktisat okulu |
classical school for economics i.
|
|
116 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik iktisat ekolü |
classical economics i.
|
|
117 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik işsizlik |
classical unemployment i.
|
|
118 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik yaklaşım direktifleri |
old approach directives i.
|
|
119 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik okul |
classical school i.
|
|
120 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik teori |
classical theory i.
|
|
121 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik liberalizm |
liberal school i.
|
|
122 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik elitizm |
classical elitism i.
|
|
123 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik örgüt kuramı |
classical organizational theory i.
|
|
124 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik istihdam teorisi |
classical theory of employment i.
|
|
125 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik şeker |
classical sugar i.
|
|
126 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik iktisat |
classical economics i.
|
|
127 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik liberalizm |
classical liberalism i.
|
|
128 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik alan |
classical range i.
|
|
129 |
Ticaret/Ekonomi |
kurumlar vergisi klasik sistemi |
classical system of corporation tax i.
|
|
130 |
Ticaret/Ekonomi |
neo klasik iktisat |
neoclassical economics i.
|
|
131 |
Ticaret/Ekonomi |
neo-klasik karşı devrim |
neoclassical counter revolution i.
|
|
132 |
Ticaret/Ekonomi |
yeni klasik ekonomi teorisi |
new classical economics i.
|
|
133 |
Ticaret/Ekonomi |
yeni klasik makro iktisat |
new classical macroeconomics i.
|
|
134 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik dönem sonrası iktisatçıların teorileri veya öğretileri ile ilgili |
neoclassical s.
|
|
135 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik ekonomi ile ilgili |
classical s.
|
|
136 |
Ticaret/Ekonomi |
klasik ekonomiye ait |
classical s.
|
|
Law |
|
137 |
Hukuk |
klasik görüş |
classical theory i.
|
|
138 |
Hukuk |
klasik ceza düzenlemesi ile ilgili |
classical s.
|
|
Politics |
|
139 |
Siyasal |
(klasik antik dönemde) egemenliğin bağımsız bir şehrin özgür vatandaşlarına ait olduğu devlet |
city i.
|
|
Institutes |
|
140 |
Kurum/Kuruluş |
cumhurbaşkanlığı klasik türk müziği korosu |
presidential classical turkish music choir i.
|
|
141 |
Kurum/Kuruluş |
devlet klasik türk müziği korosu |
state choir of classical turkish music i.
|
|
Technical |
|
142 |
Teknik |
klasik kablo bağlantısı |
conventional wiring i.
|
|
143 |
Teknik |
klasik kanal |
classical canal i.
|
|
144 |
Teknik |
klasik metot |
conventional method i.
|
|
145 |
Teknik |
klasik çekirdekleme kuramı |
classical nucleation theory i.
|
|
146 |
Teknik |
klasik mekanik |
classical mechanics i.
|
|
147 |
Teknik |
klasik ekipman |
conventional equipment i.
|
|
148 |
Teknik |
klasik birim hacim kütlesi |
conventional mass per volume i.
|
|
149 |
Teknik |
klasik donatı |
conventional equipment i.
|
|
150 |
Teknik |
uçucu olmayan maddelerin klasik metotla tayini |
conventional determination of non-volatile matters i.
|
|
151 |
Teknik |
klasik veya klasik olmayan mimari kompozisyonun farklı parçalarının oranlarının ölçüldüğü bir ölçü birimi olarak kullanılan parça boyutu |
module i.
|
|
152 |
Teknik |
klasik inşaat tarzında |
conventional s.
|
|
Computer |
|
153 |
Bilgisayar |
klasik donatı |
conventional equipment i.
|
|
154 |
Bilgisayar |
klasik masaüstü |
classic desktop i.
|
|
155 |
Bilgisayar |
klasik biçem |
classic style i.
|
|
156 |
Bilgisayar |
klasik ekipman |
conventional equipment i.
|
|
157 |
Bilgisayar |
windows klasik |
windows classic i.
|
|
158 |
Bilgisayar |
dtr veya klasik |
dtr or classic expr.
|
|
159 |
Bilgisayar |
tablo klasik |
table classic expr.
|
|
160 |
Bilgisayar |
yalnızca klasik |
classic only expr.
|
|
Informatics |
|
161 |
Bilişim |
klasik küme teorisi |
conventional set theory i.
|
|
Textile |
|
162 |
Tekstil |
(kıyafet) klasik |
classic s.
|
|
Architecture |
|
163 |
Mimarlık |
klasik mimaride genellikle ailenin kadınları için yapılan iç oda ya da çardak |
thalamus i.
|
|
164 |
Mimarlık |
klasik bir tapınağı çevreleyen sıra sütunlar ya da duvar |
peribolos i.
|
|
165 |
Mimarlık |
klasik bir tapınağı çevreleyen sıra sütunlar ya da duvar |
peribolus i.
|
|
166 |
Mimarlık |
(klasik mimaride kullanılan) sütun kaidesi |
torus i.
|
|
167 |
Mimarlık |
(klasik mimaride kullanılan) sütun kaidesi |
tore i.
|
|
168 |
Mimarlık |
klasik mimaride sütun tabanlarında kullanılan içbükey kalıplama |
trochilus i.
|
|
169 |
Mimarlık |
klasik mimaride sütun tabanlarında kullanılan içbükey kalıplama |
trochilus i.
|
|
170 |
Mimarlık |
klasik cephe kornişinin üzerindeki alçak duvar veya kat |
attic i.
|
|
171 |
Mimarlık |
kubbeli çatıyı destekleyen halka şeklinde dizilmiş sütunlardan oluşan ve genellikle tapınak işlevi gören klasik bir yapı |
monopteros i.
|
|
172 |
Mimarlık |
klasik mimari stili |
classicals orders i.
|
|
173 |
Mimarlık |
(saçaklık ve kolon tipine göre tanımlanan) klasik mimari tarzı |
classicals orders i.
|
|
174 |
Mimarlık |
müzik yarışmaları için kullanılan küçük ve klasik bina |
odeion i.
|
|
175 |
Mimarlık |
sütun veya duvar ayaklarının binanın birkaç katını birden taşıdığı klasik mimari |
colossal order i.
|
|
176 |
Mimarlık |
geç roma dönemi'ne ait iyon volütlerinin korint başlıklarına yerleştirilmesiyle oluşturulan klasik sütun |
composite order i.
|
|
177 |
Mimarlık |
klasik stile dayanan sütunlu yapı |
order i.
|
|
178 |
Mimarlık |
(klasik tapınakta) cella bölümünden ayrı duran bir sıra sütun |
pteron i.
|
|
179 |
Mimarlık |
klasik tapınak sütunlarının altındaki taş kısım |
podium i.
|
|
180 |
Mimarlık |
klasik tapınağı destekleyen duvar |
podium i.
|
|
181 |
Mimarlık |
(klasik tapınak) çatısız |
hypaethral s.
|
|
182 |
Mimarlık |
klasik yunan mimarisine ait |
greek s.
|
|
183 |
Mimarlık |
klasik yunan mimarisiyle ilgili |
greek s.
|
|
184 |
Mimarlık |
klasik yunan mimarisini taklit eden |
greek s.
|
|
185 |
Mimarlık |
(klasik tapınak veya tapınak stilli bina) önden çift kolonlu |
distyle s.
|
|
186 |
Mimarlık |
(klasik tapınak veya tapınak stilli bina) önde iki kolonu olan |
distyle s.
|
|
187 |
Mimarlık |
beş klasik sütun tipinden birine ait veya ilgili |
composite s.
|
|
Construction |
|
188 |
İnşaat |
klasik dayanım |
conventional strength i.
|
|
189 |
İnşaat |
klasik lineer optimal kontrol |
classical linear optimal control i.
|
|
Automotive |
|
190 |
Otomotiv |
amerikan klasik otomobil kulübü |
classic car club of america i.
|
|
191 |
Otomotiv |
klasik otomobil |
vintage car i.
|
|
192 |
Otomotiv |
klasik otomobil |
classic car i.
|
|
193 |
Otomotiv |
klasik otomobil yarışları |
historical car racing i.
|
|
194 |
Otomotiv |
(otomobil) klasik |
classic s.
|
|
Aeronautic |
|
195 |
Havacılık |
klasik flater |
classical flutter i.
|
|
Medical |
|
196 |
Medikal |
klasik olarak aktive olan makrofajlar |
classically activated macrophages i.
|
|
197 |
Medikal |
klasik yara bakım yöntemleri |
traditional wound care methods i.
|
|
198 |
Medikal |
klasik tedavi |
classic therapy i.
|
|
199 |
Medikal |
klasik sitogenetik analiz |
conventional cytogenetic analysis i.
|
|
200 |
Medikal |
klasik cerrahi tedavi |
classic surgical therapy i.
|
|
201 |
Medikal |
klasik polisomnografik inceleme |
conventional polysomnographic examination i.
|
|
202 |
Medikal |
klasik küçük kare kalibrasyon metodu |
classical least square calibration method i.
|
|
203 |
Medikal |
klasik transventriküler yaklaşım |
classic transventricular method i.
|
|
204 |
Medikal |
klasik göğüs ağrısı |
classic chest pain i.
|
|
205 |
Medikal |
klasik opioid anestezisi |
classical opioid anesthesia i.
|
|
206 |
Medikal |
klasik nöroleptik |
classical neuroleptic i.
|
|
207 |
Medikal |
klasik sezaryene bağlı spontan uterus rüptürü |
spontaneous uterus rupture due to the classical caesarean i.
|
|
208 |
Medikal |
klasik kaposi sarkoma |
classic kaposi sarcoma i.
|
|
209 |
Medikal |
konvansiyonel klasik radyoterapi |
conventional radiation therapy i.
|
|
Psychology |
|
210 |
Psikoloji |
klasik toplumsal hareket teorisi |
classical social movement theory i.
|
|
211 |
Psikoloji |
klasik şartlandırma |
classical conditioning i.
|
|
212 |
Psikoloji |
(klasik koşullanmada) asıl uyarıcıya benzeyen bir uyarıcıyla koşullu tepkinin ortaya çıkarılması |
irradiation i.
|
|
Pathology |
|
213 |
Patoloji |
klasik migren |
common migraine i.
|
|
214 |
Patoloji |
klasik fenilketonüri |
classical phenylketonuria i.
|
|
215 |
Patoloji |
klasik hidatiform mol |
classical hydatidiform mole i.
|
|
216 |
Patoloji |
klasik hemofili |
haemophilia a i.
|
|
217 |
Patoloji |
klasik hemokromatozis |
classic hemochromatosis i.
|
|
218 |
Patoloji |
klasik hemokromatozis |
idiopathic hemochromatosis i.
|
|
219 |
Patoloji |
klasik hemofili |
classical haemophilia i.
|
|
220 |
Patoloji |
klasik hemofili |
classical hemophilia i.
|
|
221 |
Patoloji |
klasik domuz vebası |
classical swine fever i.
|
|
222 |
Patoloji |
klasik domuz gribi |
classical swine fever i.
|
|
223 |
Patoloji |
klasik domuz vebası |
classic swine fever i.
|
|
224 |
Patoloji |
klasik domuz gribi |
classic swine fever i.
|
|
Printing |
|
225 |
Baskı Teknikleri |
klasik latincede çift ünlü olarak telaffuz edilen æ ve œ seslerinden her biri |
diphthong i.
|
|
Gastronomy |
|
226 |
Mutfak |
klasik türlü |
classic vegetable stew i.
|
|
227 |
Mutfak |
(italyan şarabı) klasik |
classico s.
|
|
228 |
Mutfak |
avrupa ve özellikle fransa'nın klasik yemeklerinden oluşan mutfağa ait |
continental s.
|
|
229 |
Mutfak |
avrupa ve özellikle fransa'nın klasik yemeklerinden oluşan mutfak ile ilişkili |
continental s.
|
|
Math |
|
230 |
Matematik |
klasik kümeler |
crisp sets i.
|
|
Logic |
|
231 |
Mantık |
klasik mantıkta her şekilde sonuç veren modların birinci şekilde gösterimini temsil eden bir kelime |
barbara i.
|
|
232 |
Mantık |
klasik mantıkta her şekilde sonuç veren modların ikinci şekilde gösterimini temsil eden bir kelime |
baroco i.
|
|
233 |
Mantık |
klasik mantıkta bir modus |
baroko i.
|
|
234 |
Mantık |
klasik mantıkta üçüncü tasım biçiminin geçerli bir kalıbı |
bocardo i.
|
|
235 |
Mantık |
klasik mantıkta mod gösterimlerini belirtmede kullanılan bir hatırlatma kelimesi |
barmalip i.
|
|
236 |
Mantık |
klasik mantıkta mod gösterimlerini belirtmede kullanılan bir hatırlatma kelimesi |
bramantip i.
|
|
237 |
Mantık |
klasik mantıkta dördüncü tasım biçimini temsil eden bir ezberleme sözcüğü |
dimaris i.
|
|
238 |
Mantık |
klasik mantıkta dördüncü tasım biçimini temsil eden bir ezberleme sözcüğü |
dimatis i.
|
|
239 |
Mantık |
klasik mantıkta üçüncü tasım biçimini temsil eden bir ezberleme sözcüğü |
felapton i.
|
|
240 |
Mantık |
klasik mantıkta üçüncü tasım biçimlerinden birini temsil eden bir ezberleme sözcüğü |
disamis i.
|
|
Statistics |
|
241 |
İstatistik |
genelleştirilmiş klasik doğrusal tahmin ediciler |
generalised classical linear estimators i.
|
|
Physics |
|
242 |
Fizik |
elektromanyetik alanların klasik özelliklerini özetleyen dört diferansiyel denklem |
maxwell's equations i.
|
|
243 |
Fizik |
kuantum mekaniği kavramını klasik fiziğe göre açıklama |
objectivation i.
|
|
244 |
Fizik |
klasik fizik |
classical physics i.
|
|
245 |
Fizik |
(klasik mekanikte) bir sistemin veya belirli bir zamanda bu sistemde etkili olan kuvvetlerin dinamik değişkenlerinin değerlerinin ileriki zamanda yer alan değişkenlerin değerlerini tümüyle belirlediği ilkesi |
determinism i.
|
|
246 |
Fizik |
klasik fiziğe ait |
classical s.
|
|
247 |
Fizik |
klasik fizik ile ilgili |
classical s.
|
|
248 |
Fizik |
(rölativistik kuantum mekaniği) klasik fizik ögelerini muhafaza eden yaklaşımlar ile ilgili |
semiclassical s.
|
|
Biochemistry |
|
249 |
Biyokimya |
klasik yol |
classical pathway i.
|
|
Social Sciences |
|
250 |
Sosyal Bilimler |
klasik modellere ve doğaya dayanan edebi uygunluk standardı |
decorum i.
|
|
251 |
Sosyal Bilimler |
büyük iskender'in ölümünden augustus'un tahta çıkışına kadar süren klasik dönem sonrası yunan tarihi ve kültürüyle ilgili |
hellenistic s.
|
|
252 |
Sosyal Bilimler |
klasik dönem ilmine ait veya ilişkin |
humanist s.
|
|
253 |
Sosyal Bilimler |
klasik hint kültüründen türemiş |
sanskrit s.
|
|
254 |
Sosyal Bilimler |
klasik hint kültürü ile ilişkili |
sanskrit s.
|
|
Education |
|
255 |
Eğitim |
klasik filoloji |
classical philology i.
|
|
256 |
Eğitim |
klasik arkeoloji |
classical archaeology i.
|
|
257 |
Eğitim |
klasik sosyal teori |
classical social theory i.
|
|
258 |
Eğitim |
klasik gerçek ölçüm kuramı |
classical true score theory i.
|
|
259 |
Eğitim |
klasik bilimler |
classics i.
|
|
260 |
Eğitim |
klasik kolej |
classical college i.
|
|
261 |
Eğitim |
klasik öğrencisi |
classical scholar i.
|
|
262 |
Eğitim |
(üniversitede klasik onur derecesi için gerçekleştirilen) final sınavı |
classical tripos examination i.
|
|
263 |
Eğitim |
klasik öğrenciliği |
classicalism i.
|
|
264 |
Eğitim |
klasik öğrenciliği |
classicism i.
|
|
265 |
Eğitim |
klasik öğrencisi |
classicalist i.
|
|
266 |
Eğitim |
klasik eğitim destekçisi |
classicalist i.
|
|
267 |
Eğitim |
klasik eğitim yanlısı kimse |
classicalist i.
|
|
268 |
Eğitim |
klasik roma uygarlığı veya hukuku üzerine çalışan öğrenci |
romanist i.
|
|
269 |
Eğitim |
klasik eğitim ile ilgili |
classical s.
|
|
270 |
Eğitim |
klasik eğitime ait |
classical s.
|
|
Literature |
|
271 |
Edebiyat |
klasik trajedide felaketle sonuçlanan olaydan hemen önceki yoğun bölüm |
catastasis i.
|
|
272 |
Edebiyat |
klasik vezinde dört kısa seslemden oluşan kelime |
tetrabrach i.
|
|
273 |
Edebiyat |
20. yüzyılın başlarında rus simgeciliğine tepki olarak çıkmış dilde klasik duruluğa ve gerçekliğe yakın nesnelliği savunan edebiyat akımı |
acmeist poetry i.
|
|
274 |
Edebiyat |
20. yüzyılın başlarında rus simgeciliğine tepki olarak çıkmış dilde klasik duruluğa ve gerçekliğe yakın nesnelliği savunan edebiyat akımı |
acmeism i.
|
|
275 |
Edebiyat |
klasik yazar |
ancient i.
|
|
276 |
Edebiyat |
klasik yunancanın başlıca edebi lehçesi |
attic i.
|
|
277 |
Edebiyat |
klasik yunan dramasında ilk ve ikinci bölüm arasındaki koro bölümü |
epode i.
|
|
278 |
Edebiyat |
klasik sanskrit şiirinde süslü ve yapay dil kullanılan tarz |
kavya i.
|
|
279 |
Edebiyat |
klasik edebi eserlerin filme uyarlanması |
versioning i.
|
|
280 |
Edebiyat |
iki klasik hindu destanından biri |
hastinapura i.
|
|
281 |
Edebiyat |
satirik olan veya klasik kahraman prototiplerini eleştiren, dörtlü ölçüde uyaklı yazılmış beyit veya dörtlük |
hudibrastic i.
|
|
282 |
Edebiyat |
rönesans dönemi'nde ortaya çıkmış, klasik dönem çalışmalarını temel alan kültürel bir akım |
humanism i.
|
|
283 |
Edebiyat |
klasik edebiyat alimi |
humanist i.
|
|
284 |
Edebiyat |
(klasik söz sanatında) dinleyicinin düşünce ve hareketlerini etkileme sanatı |
rhetoric i.
|
|
285 |
Edebiyat |
glikonik dizeli klasik bir şiir tarzı |
glyconic i.
|
|
286 |
Edebiyat |
klasik ermenice |
classical armenian i.
|
|
287 |
Edebiyat |
klasik özellik |
classicality i.
|
|
288 |
Edebiyat |
klasik eser |
classicality i.
|
|
289 |
Edebiyat |
klasik yapıt |
classicality i.
|
|
290 |
Edebiyat |
klasik öğrenciliği |
classicality i.
|
|
291 |
Edebiyat |
(klasik yunan ve latin şiirinde) 2 veya 3 hecelik vezinden iki adet içeren bürünsel birim |
dipody i.
|
|
292 |
Edebiyat |
klasik yunanistan'da koro şarkısını temel alıp genellikle 3 parçalı bir kasideden oluşan bir şiir çeşidi |
ode i.
|
|
293 |
Edebiyat |
klasik örnek metin |
place [obsolete] i.
|
|
294 |
Edebiyat |
klasik dil dönemi sonrası sürece özgü eser |
postclassicism i.
|
|
295 |
Edebiyat |
klasik eser üzerindeki açıklayıcı not |
scholia i.
|
|
296 |
Edebiyat |
klasik şiirde bir dize formu |
priapean i.
|
|
297 |
Edebiyat |
(klasik yunan ve latin şiirinde) iki veya üç hecelik vezinden iki adet içeren bürünsel birim |
syzygy i.
|
|
298 |
Edebiyat |
edebiyatta klasik üslubun yeniden canlanması veya uyarlanmasıyla ilgili |
neoclassical s.
|
|
299 |
Edebiyat |
klasik vezinde dört bürünbirimcik uzunluktan oluşan |
tetrachronous s.
|
|
300 |
Edebiyat |
klasik vezinde dört bürünbirimcik uzunluktan oluşan |
tetrasemic s.
|
|
301 |
Edebiyat |
klasik kahraman prototiplerini eleştiren |
mock-heroic s.
|
|
302 |
Edebiyat |
klasik kahraman prototiplerini eleştiren |
mock-epic s.
|
|
303 |
Edebiyat |
klasik kahraman prototiplerini eleştiren |
heroi-comic s.
|
|
304 |
Edebiyat |
satirik olan veya klasik kahraman prototiplerini eleştiren, dörtlü ölçüde uyaklı yazılmış beyitlerden oluşan şiir tarzına ait veya ilişkin |
hudibrastic s.
|
|
305 |
Edebiyat |
(klasik şiir) sonunda ünsüz grubu bulunan ünlü ses ile ilgili |
long s.
|
|
306 |
Edebiyat |
(klasik vezin tekniği) kısa okunan |
cyclic s.
|
|
Linguistics |
|
307 |
Dilbilim |
klasik süryani alfabesi |
estranghelo i.
|
|
308 |
Dilbilim |
klasik söz sanatının beş ilkesinden biri olan hafıza disiplini ve anımsama |
memoria i.
|
|
309 |
Dilbilim |
klasik latince haricinde kalan latince lehçesi |
low latin i.
|
|
310 |
Dilbilim |
klasik latince haricindeki latince formu |
low latin i.
|
|
311 |
Dilbilim |
klasik çince |
classical chinese i.
|
|
312 |
Dilbilim |
klasik yunanca |
classical greek i.
|
|
313 |
Dilbilim |
klasik latince |
classical latin i.
|
|
314 |
Dilbilim |
klasik ölçü |
contraction i.
|
|
315 |
Dilbilim |
klasik mantıkta üçüncü tasım biçimlerinden birini ifade eden bir ezberleme sözcüğü |
datisi i.
|
|
316 |
Dilbilim |
klasik mantıkta dördüncü tasım biçimlerinden birini ifade eden bir ezberleme sözcüğü |
fresison i.
|
|
317 |
Dilbilim |
klasik çince ile ilgili |
classical chinese s.
|
|
318 |
Dilbilim |
klasik çinceye ait |
classical chinese s.
|
|
History |
|
319 |
Tarih |
klasik dönem |
classical antiquity i.
|
|
320 |
Tarih |
klasik dönem |
classical period i.
|
|
321 |
Tarih |
klasik dönem |
the classical era i.
|
|
322 |
Tarih |
14. ve 15. yy'lar arasında klasik örneklerden esinlenerek sanat ve edebiyatta yaşanan canlanma |
renaissance i.
|
|
323 |
Tarih |
klasik edebiyatta bir kahramanın ilahlaştırılması |
consecration i.
|
|
324 |
Tarih |
klasik dönem modasına karşı olan |
anticlassical s.
|
|
325 |
Tarih |
büyük iskender'in ölümünden augustus'un tahta çıkışına kadar süren klasik dönem sonrası yunan tarihi ve kültürüyle ilgili |
hellenistical s.
|
|
326 |
Tarih |
büyük iskender'in ölümünden augustus'un tahta çıkışına kadar süren klasik dönem sonrası yunan sanatı veya mimarisiyle ilgili |
hellenistical s.
|
|
327 |
Tarih |
klasik yunan uygarlığıyla ilgili |
hellenistical s.
|
|
328 |
Tarih |
klasik uzmanı olan |
classical s.
|
|
Archaeology |
|
329 |
Arkeoloji |
klasik kültür ile ilgili |
classic s.
|
|
330 |
Arkeoloji |
klasik kültüre ait |
classic s.
|
|
331 |
Arkeoloji |
klasik medeniyete ait |
classic s.
|
|
332 |
Arkeoloji |
klasik medeniyet ile ilgili |
classic s.
|
|
333 |
Arkeoloji |
klasik kültür ile ilgili |
classical s.
|
|
334 |
Arkeoloji |
klasik kültüre ait |
classical s.
|
|
335 |
Arkeoloji |
klasik medeniyete ait |
classical s.
|
|
336 |
Arkeoloji |
klasik medeniyet ile ilgili |
classical s.
|
|
Religious |
|
337 |
Dini |
rönesans avrupa’sında klasik incil çalışmaları |
new learning i.
|
|
338 |
Dini |
incil ve klasik metinlerin orijinal dilinde incelenmesi |
new learning i.
|
|
339 |
Dini |
klasik sisteme ait |
classical s.
|
|
340 |
Dini |
klasik sistem ile ilgili |
classical s.
|
|
Philosophy |
|
341 |
Felsefe |
klasik felsefede dört ana erdemden her biri (bilgelik, cesaret, nefse hakim olmak, adalet) |
cardinal virtue i.
|
|
342 |
Felsefe |
klasik felsefede dört ana erdemden her biri (bilgelik, cesaret, nefse hakim olmak, adalet) |
cardinal virtues i.
|
|
343 |
Felsefe |
aristoteles'in klasik mantık üzerine olan 6 ciltlik kitap serisine takipçilerinin verdikleri ad |
organon i.
|
|
344 |
Felsefe |
aristoteles'in 6 ciltlik klasik mantık üzerine olan kitap serisi |
organon i.
|
|
345 |
Felsefe |
klasik sonrası |
postclassical s.
|
|
Military |
|
346 |
Askeri |
geliştirilmiş klasik cephane |
improved conventional ammunition i.
|
|
347 |
Askeri |
geliştirilmiş klasik cephane |
advanced conventional ammunition i.
|
|
348 |
Askeri |
klasik mayın |
conventional mine i.
|
|
349 |
Askeri |
klasik kuvvetler |
conventional forces i.
|
|
350 |
Askeri |
klasik dtmf |
plane of telephone system i.
|
|
351 |
Askeri |
klasik tip iniş takımı |
conventional gear i.
|
|
352 |
Askeri |
klasik olmayan silahlar |
unconventional weapons i.
|
|
353 |
Askeri |
klasik silahlar |
conventional weapons i.
|
|
354 |
Askeri |
klasik bomba |
conventional bomb i.
|
|
355 |
Askeri |
sınırlı klasik harp |
limited conventional war i.
|
|
356 |
Askeri |
klasik olmayan kurtarma operasyonu |
unconventional recovery operation i.
|
|
Hunting |
|
357 |
Silah/Atıcılık |
klasik üçgen kundak |
full stock i.
|
|
358 |
Silah/Atıcılık |
v veya u çentikli klasik gez |
open sight i.
|
|
Sport |
|
359 |
Spor |
ingilizlerin 1779'dan beri epsom'da yılda bir düzenlediği klasik at yarışı ve benzerleri |
the oaks i.
|
|
Art |
|
360 |
Sanat |
klasik motif uygulamalı jasper eşya |
cameo ware i.
|
|
361 |
Sanat |
kontrast bir arka plan eşliğinde klasik motiflerin seramiklere kabartmalı olarak işlenmesi |
cameo ware i.
|
|
362 |
Sanat |
klasik sanat, edebiyat ve müziğin evrensel olarak geçerli olan karakteristik ve ilkelerine bağlılık |
neoclassicism i.
|
|
363 |
Sanat |
cumhurbaşkanlığı klasik türk müziği korosu |
presidential classical turkish music choir i.
|
|
364 |
Sanat |
devlet klasik türk müziği korosu |
state choir of classical turkish music i.
|
|
365 |
Sanat |
geleneksel/klasik animasyon |
traditional animation i.
|
|
366 |
Sanat |
geleneksel/klasik animasyon |
cel animation i.
|
|
367 |
Sanat |
geleneksel/klasik animasyon |
classical animation i.
|
|
368 |
Sanat |
geleneksel/klasik animasyon |
hand-drawn animation i.
|
|
369 |
Sanat |
klasik sanat anlayışının dışında kalan yapıtları içeren bir sanat akımı |
vernacular art i.
|
|
370 |
Sanat |
klasik sanat anlayışının dışında kalan yapıtları içeren bir sanat akımı |
naive art i.
|
|
371 |
Sanat |
klasik sanat anlayışının dışında kalan yapıtları içeren bir sanat akımı |
outsider art i.
|
|
372 |
Sanat |
klasik çağ |
classical age i.
|
|
373 |
Sanat |
klasik türk müziği |
classical turkish music i.
|
|
374 |
Sanat |
klasik sanat anlayışının dışında kalan yapıtları içeren bir sanat akımı |
self-taught art i.
|
|
375 |
Sanat |
klasik bir hint balesi |
bharat natyam i.
|
|
376 |
Sanat |
klasik dışavurumdan ilham alan sanat akımı |
revival i.
|
|
377 |
Sanat |
latin edebiyatında muhteşem klasik dönem |
golden age i.
|
|
378 |
Sanat |
klasik stil |
classical style i.
|
|
379 |
Sanat |
klasik tarz |
classical style i.
|
|
380 |
Sanat |
klasik yaklaşım |
classicalism i.
|
|
381 |
Sanat |
klasik akım |
classicalism i.
|
|
382 |
Sanat |
klasik yaklaşım |
classicism i.
|
|
383 |
Sanat |
klasik akım |
classicism i.
|
|
384 |
Sanat |
sanatta klasik yaklaşımı benimseyen kimse |
classicalist i.
|
|
385 |
Sanat |
yunan sanatının klasik dönemlerine ait |
archaic s.
|
|
Music |
|
386 |
Müzik |
klasik müzikte kısa enstrümantal beste |
albumblatt i.
|
|
387 |
Müzik |
klasik öncesi dönemde kullanılan küçük org |
chamber organ i.
|
|
388 |
Müzik |
klasik müzikte kromatik gamın 12 basamağını içeren nota düzeni |
note row i.
|
|
389 |
Müzik |
klasik müzikte kromatik gamın 12 basamağını içeren nota düzeni |
tone row i.
|
|
390 |
Müzik |
klasik caz |
third stream i.
|
|
391 |
Müzik |
klasik caz |
thirdstream i.
|
|
392 |
Müzik |
klasik müzik bestesi |
classical music composition i.
|
|
393 |
Müzik |
klasik müzik bestecisi |
classical music composer i.
|
|
394 |
Müzik |
klasik hint müziğini simgeler |
raga i.
|
|
395 |
Müzik |
klasik gitar |
gut string guitar i.
|
|
396 |
Müzik |
klasik türk müziği |
classical turkish music i.
|
|
397 |
Müzik |
klasik bale |
classical ballet i.
|
|
398 |
Müzik |
klasik gitar |
nylon string guitar i.
|
|
399 |
Müzik |
klasik gitar |
classical guitar i.
|
|
400 |
Müzik |
klasik müzik |
classical music i.
|
|
401 |
Müzik |
modern yunanca'da klasik gitarı tanımlayan telli bir antik çalgı |
kithara i.
|
|
402 |
Müzik |
müziğini tchaikovsky'nin bestelediği klasik bale |
the nutcracker i.
|
|
403 |
Müzik |
modern yunanca'da klasik gitarı tanımlayan telli bir antik çalgı |
cithara i.
|
|
404 |
Müzik |
(klasik müzikte) bir fügü tekrarlayan parça |
answer i.
|
|
405 |
Müzik |
güney hindistan menşeli klasik müzik |
karnatak music i.
|
|
406 |
Müzik |
hindistan menşeli bir tür klasik ses müziği |
khayal i.
|
|
407 |
Müzik |
(klasik müzikte) berraklık |
chiarezza i.
|
|
408 |
Müzik |
güney hindistan menşeli klasik bir dans |
kuchipudi i.
|
|
409 |
Müzik |
(klasik müzikte) aralarına ayna konmuş gibi birbirinin tersi bölümler |
mirror canon i.
|
|
410 |
Müzik |
klasik yunan veya ortaçağ hristiyan kilisesi müziğinin bir özelliği olan bir örüntülü aranjman |
mode i.
|
|
411 |
Müzik |
(klasik müzikte) pasajdan sonra füge özgü bir tema ile fügü tekrarlayan parçanın yeniden görünmesi |
repercussion i.
|
|
412 |
Müzik |
(klasik müzikte) fransa menşeli düşük tempolu bir dans için bestelenmiş parça |
loure i.
|
|
413 |
Müzik |
(klasik yunan tiyatrosunda) koro eşliğinde icra edilen od |
choral ode i.
|
|
414 |
Müzik |
klasik blues |
classic blues i.
|
|
415 |
Müzik |
klasik müzik |
classical i.
|
|
416 |
Müzik |
genellikle orta yaşlı müzisyenlerce icra edilip yetişkinlere hitap eden bir klasik rock müzik türü |
dad rock i.
|
|
417 |
Müzik |
klasik yunan müziğinde azalan diyatonik gam |
greek mode i.
|
|
418 |
Müzik |
klasik yunanistan'da genellikle dans eşliğinde festival veya tiyatroda icra edilen koro şarkısı |
ode i.
|
|
419 |
Müzik |
(klasik yunan müziğinde) beşli aralığı |
diapente i.
|
|
420 |
Müzik |
pop ile klasik müziğin birleşimi ile ortaya çıkmış bir müzik türü |
baroque pop i.
|
|
421 |
Müzik |
orkestranın çaldığı hafif klasik ve popüler müzik |
pop i.
|
|
422 |
Müzik |
popüler ve hafif klasik müzik çalan senfoni orkestrası |
pops i.
|
|
423 |
Müzik |
(klasik müzikte) pizzicato |
pizz. (pizzicato) i.
|
|
424 |
Müzik |
klasik balenin temelini oluşturan adım ve hareketler |
position i.
|
|
425 |
Müzik |
(klasik müzikte) füg içinde bir bölüm |
divertimento i.
|
|
426 |
Müzik |
(klasik müzikte) ön müzik |
praeludium i.
|
|
427 |
Müzik |
(klasik müzikte) kısa rondo |
rondino i.
|
|
428 |
Müzik |
(klasik müzikte) senfoninin üçüncü bölümü |
rondoletto i.
|
|
429 |
Müzik |
(klasik müzikte) üç bölümlü genişletilmiş bir formdan oluşup sonat, senfoni, yaylı çalgılar dörtlüsü, konçerto gibi eserlerin ilk bölümünün karakteristiği olan müzikal yapı |
sonata form i.
|
|
430 |
Müzik |
klasik müzik bestecisi |
symphonist i.
|
|
431 |
Müzik |
güney hindistan klasik müziği geleneğine ait veya ilgili |
carnatic s.
|
|
432 |
Müzik |
(klasik müzikte) müzikal tema içerisinde görünen aralıkları koruyarak çalınan |
real s.
|
|
433 |
Müzik |
klasik müzik ile caz müziği birleştiren |
thirdstream s.
|
|
434 |
Müzik |
klasik müzik ile caz müziği birleştiren |
third-stream s.
|
|
435 |
Müzik |
heyecanlı bir tonda çalınan (klasik müzik parçası) |
tremolando s.
|
|
436 |
Müzik |
heyecanlı bir tonda çalınan (klasik müzik parçası) |
tremulando s.
|
|
437 |
Müzik |
şevkle çalınan (klasik müzik parçası) |
zeloso s.
|
|
438 |
Müzik |
(klasik müzik) la notasından la notasına artan diyatonik dereceyle temsil edilen bir plagal modla ilgili |
hypodorian s.
|
|
439 |
Müzik |
(klasik müzik) re notasından re notasına olan diyatonik dereceyle temsil edilen bir plagal modla ilgili |
hypolydian s.
|
|
440 |
Müzik |
(klasik müzikte) solo bölüme sahip müzisyenlerden oluşmayan büyük orkestra |
ripieno s.
|
|
441 |
Müzik |
klasik avrupa müziği ile ilgili |
classical s.
|
|
442 |
Müzik |
klasik avrupa müziğine ait |
classical s.
|
|
443 |
Müzik |
klasik müzik ile ilgili |
long-haired s.
|
|
444 |
Müzik |
klasik müzik gibi |
long-haired s.
|
|
445 |
Müzik |
klasik müzik özelliğinde |
long-haired s.
|
|
446 |
Müzik |
(klasik müzikte) süslü şekilde sergilenen |
figurate s.
|
|
447 |
Müzik |
(klasik müzikte) süslü şekilde icra edilen |
figurate s.
|
|
448 |
Müzik |
(klasik müzik) notalar arasında kaymalı |
scorrendo s.
|
|
449 |
Müzik |
yarı klasik-caz müziğe ait |
semiclassical s.
|
|
450 |
Müzik |
(müzik) yarı klasik-caz |
semiclassical s.
|
|
451 |
Müzik |
popülerleşmiş klasik besteye ait |
semiclassical s.
|
|
452 |
Müzik |
(klasik beste) popülerleşen |
semiclassical s.
|
|
453 |
Müzik |
(klasik müzikte) coşkuyla |
zeloso zf.
|
|
454 |
Müzik |
(klasik müzik) notalar arasında kayma yaparak |
scorrendo zf.
|
|
455 |
Müzik |
(klasik müzik) müzikte plagal makam anlamı veren ön ek |
hypo- ök.
|
|
456 |
Müzik |
batı müziği tarihinde klasik dönem öncesine kadar giden dönem (1600-1900) |
common practice period
|
|
Painting |
|
457 |
Resim |
klasik sanat anlayışının dışındaki bir tarzda |
naivist s.
|
|
Theatre |
|
458 |
Tiyatro |
klasik japon draması |
no i.
|
|
459 |
Tiyatro |
japonya'ya özgü stilistik özellikler taşıyan klasik drama türü |
noh i.
|
|
460 |
Tiyatro |
japonya'ya özgü stilistik özellikler taşıyan klasik drama türü |
noh theater i.
|
|
461 |
Tiyatro |
klasik dram |
classical drama i.
|
|
462 |
Tiyatro |
klasik komedi |
classical comedy i.
|
|
463 |
Tiyatro |
(klasik yunan komedyasında) oyuncuların izleyiciye hitabeti |
parabasis i.
|
|
464 |
Tiyatro |
(klasik yunan komedyasında) oyuncuların izleyici ile konuşması |
parabasis i.
|
|
465 |
Tiyatro |
klasik balede final sahnesi |
coda i.
|
|
466 |
Tiyatro |
müzik ve dans ile son derece uyumlu bir şekilde sergilenen klasik japon drama tiyatrosu |
noo s.
|
|
467 |
Tiyatro |
müzik ve dans ile son derece uyumlu bir şekilde sergilenen klasik japon drama tiyatrosu |
noh s.
|
|
Cinema |
|
468 |
Sinema |
klasik veya avangart film gösterimi yapan küçük bir sinema |
cinematheque i.
|
|
469 |
Sinema |
orjinal içeriğin hayranlarını çekmek amacıyla klasik yapımlardan eski karakterleri, konseptleri ve fikirleri yeni yapıma dahil etme eylemi |
nostalgia baiting i.
|
|
Librarianship |
|
470 |
Kütüphanecilik |
bazı klasik metinlerin el yazması nüshası |
codex i.
|
|
Mythology |
|
471 |
Mitoloji |
klasik mitolojide güney veya güneybatı rüzgarına atfedilen kişileştirme ifadesi |
notus i.
|
|
472 |
Mitoloji |
klasik mitoloji ilahı |
greco-roman deity i.
|
|
Printery |
|
473 |
Matbaa |
klasik dönem anıtlarında görülen el yazısı latin harflerine benzeyen (yazı karakteri) |
humanist s.
|
|
Latin |
|
474 |
Latince |
klasik dönem hukuk eserleri derlemesi |
digesta i.
|
|
Archaic |
|
475 |
Eski Kullanım |
klasik yanlısı kimse |
classic i.
|
|
476 |
Eski Kullanım |
klasik cephe kornişinin üzerindeki alçak kat |
sollar [dialect] i.
|
|
Slang |
|
477 |
Argo |
iki ebeveyn ve iki çocuktan oluşan klasik aile tipi |
ozzie and harriet i.
|
|
478 |
Argo |
klasik müzik ile ilgili |
longhair s.
|
|
479 |
Argo |
klasik müzik gibi |
longhair s.
|
|
480 |
Argo |
(klasik müzik) kafa ütüleyen |
longhair s.
|
|
Modern Slang |
|
481 |
Modern Argo |
korku türünün klasik analog tarzda aktarılan bir alt türü |
analog horror i.
|
|