know better - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

know better

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"know better" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
General
know better f. (bir işin/şeyin) doğrusunu bilmek
know better f. aslını bilmek

"know better" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

İngilizce Türkçe
General
not to know any better f. yol yordam bilmemek
Proverb
better the devil you know than the devil you don't know tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir
better the devil you know tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir
better the devil you know her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir
better the devil you know bildiğin/tanıdığın şeyden şaşmamak iyidir
better the devil you know ne olursa olsun bildiğinden/tanıdığından şaşmamak yeğdir/akıllıcadır
better the devil you know bildiğin/aşina olduğun bir şeyle uğraşmak bilmediğin bir şeyin riskine girmekten daha kolaydır
better the devil you know (than the devil you don't) tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir
better the devil you know (than the devil you don't) her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir
better the devil you know (than the devil you don't) bildiğin/tanıdığın şeyden şaşmamak iyidir
better the devil you know (than the devil you don't) ne olursa olsun bildiğinden/tanıdığından şaşmamak yeğdir/akıllıcadır
better the devil you know (than the devil you don't) bildiğin/aşina olduğun bir şeyle uğraşmak bilmediğin bir şeyin riskine girmekten daha kolaydır
better the devil you know than the one you don't know tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir
better the devil you know than the one you don't know her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir
better the devil you know than the one you don't know bildiğin/tanıdığın şeyden şaşmamak iyidir
better the devil you know than the one you don't know ne olursa olsun bildiğinden/tanıdığından şaşmamak yeğdir/akıllıcadır
better the devil you know than the one you don't know bildiğin/aşina olduğun bir şeyle uğraşmak bilmediğin bir şeyin riskine girmekten daha kolaydır
the devil you know is better than the devil you don't know tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir
the devil you know is better than the devil you don't know her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir
the devil you know is better than the devil you don't know bildiğin/tanıdığın şeyden şaşmamak iyidir
the devil you know is better than the devil you don't tanıdığın düşman tanımadığın dosttan yeğdir
the devil you know is better than the devil you don't her zaman aşina olduğun/bildiğin/tanıdığın seçenek daha iyidir
the devil you know is better than the devil you don't bildiğin/tanıdığın şeyden şaşmamak iyidir
Colloquial
opportunity to get to know better i. yakından tanıma fırsatı
chance to know better i. yakından tanıma fırsatı
opportunity to know better i. yakından tanıma fırsatı
Idioms
know better than to do something f. bir şeyi yapmamak gerektiğini bilmek
know better than to do something f. bir şeyi yapmamak gerektiğini (birinden daha iyi) bilmek
not know (any) better f. daha iyisini bilmemek
not know (any) better f. nasıl davranacağını bilmemek
not know (any) better f. neyin iyi neyin kötü olduğunu bilmemek
not know (any) better f. doğru karar verecek/davranacak kadar gelişmiş olmamak
not know (any) better f. bir şey bilmemek
know better than f. -i yapmayacak kadar akıllı/kültürlü/terbiyeli olmak
know better than f. '-den kaçınacak kadar akıllı/kültürlü/terbiyeli olmak
old enough to know better s. görmüş geçirmiş
old enough to know better s. deneyimli
old enough to know better s. tecrübeli
old enough to know better s. olgun
old enough to know better s. feraset sahibi
old enough to know better s. doğru karar verecek kadar olgun
old enough to know better expr. yaşını başını almış, tecrübe sahibi
Speaking
you know what I'd better be getting home expr. aslında eve gitsem daha iyi olur
you know me better than anyone expr. beni herkesten daha iyi tanıyorsun
if I didn't know any better expr. hani (işin doğrusunu) bilmesem
if I didn't know any better expr. hani bilmesem
if I didn't know any better expr. işin doğrusunu biliyor olmasam/bilmiyor olsam
since you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığın için
since you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığından ötürü/dolayı
because you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığından ötürü/dolayı
I know something that'll make you feel better expr. moralini düzeltecek bir şey biliyorum
because you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığın için
since you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığına göre
because you know him/her better than i do expr. onu benden daha iyi tanıdığına göre
give me a chance to get to know you a little better expr. seni biraz daha tanımam için bana bir şans ver
I'd like to get to know you better expr. sizi yakından tanımak istiyorum
I would like to know you better expr. seni daha yakından tanımayı isterim
as you would know better expr. siz daha iyi bilirsiniz ki
in time, we'll get to know each other better expr. zamanla birbirimizi daha iyi tanıyacağız
in time we will know each other better expr. zamanla birbirimizi daha iyi tanıyacağız