Geçmiş

point to

"point to" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	point to f.	göstermek
2	Genel	point to f.	işaret etmek
3	Genel	point to f.	dikkat çekmek
4	Genel	point to f.	özellikle belirtmek
5	Genel	point to f.	delalet etmek
Computer
6	Bilgisayar	point to expr.	seçeneğine gelin sonra

"point to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 227 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	point-to-point air fare i.	yol üzerinde bir ara noktada konaklamaya ve başka tarifelerle birleştirilmeye imkan tanımayan tarife
2	Genel	low point (to be in something) i.	(bir işin) gelebileceği en berbat durum
3	Genel	low point (to be in something) i.	(bir işin) gelebileceği en berbat nokta
4	Genel	the point(s) to be considered i.	üzerinde durulması gereken (nokta/husus vb.)
5	Genel	the point to be emphasized i.	üzerinde durulması gereken (nokta/husus vb.)
6	Genel	not to put too fine a point on it f.	tam anlamıyla ifade etmek
7	Genel	come to a point f.	özen göstermek
8	Genel	point something out to somebody f.	dikkatini çekmek
9	Genel	get to the point f.	sadede gelmek
10	Genel	come to the point f.	sadete gelmek
11	Genel	come to a point f.	fermaya oturmak
12	Genel	come to a point f.	av köpeği ferma yapmak
13	Genel	give point to f.	vurgulamak
14	Genel	come to a point f.	özenmek
15	Genel	come to the point f.	sadede gelmek
16	Genel	point to a precedent f.	emsal göstermek
17	Genel	come to a stopping point f.	durma noktasına gelmek
18	Genel	be to the point f.	yerinde olmak
19	Genel	come round (to another's point of view) f.	yola gelmek
20	Genel	bring (someone) round (to another's point of view) f.	yola getirmek
21	Genel	draw attention to (a point) f.	parmak basmak
22	Genel	come to the point f.	asıl konuya gelmek
23	Genel	get to the point f.	can alıcı noktaya gelmek
24	Genel	get to the point f.	ana noktaya gelmek
25	Genel	come to a point f.	bilhassa yapmak
26	Genel	straight to the point f.	hemen konuya girmek
27	Genel	get straight to the point f.	hemen konuya girmek
28	Genel	straight to the point f.	sadede gelmek
29	Genel	get straight to the point f.	sadede gelmek
30	Genel	be unable to go beyond a certain point f.	belli bir noktadan öteye gidememek
31	Genel	stick to the point f.	konuya odaklanmak
32	Genel	be pressed up to the point of action f.	harekete geçmek zorunda bırakılmak
33	Genel	be pressed up to the point of action f.	harekete geçmeye mecbur kalacak şekilde baskı altında kalmak
34	Genel	be intoxicated to the point of stupefaction f.	kör kütük sarhoş olmak
35	Genel	brief but to the point s.	kısa ve özlü
36	Genel	short and to the point s.	açık
37	Genel	point-to-point s.	(yol/rota) bir yerden diğerine
38	Genel	up to that point zf.	o noktaya kadar
39	Genel	to the point zf.	tam yerinde isabetli
40	Genel	to the point zf.	tam yerinde
41	Genel	point to point zf.	nokta nokta
42	Genel	to the point zf.	isabetli
43	Genel	briefly and to the point zf.	kısa yoldan
44	Genel	up to this point zf.	bugüne kadar
45	Genel	up to this point zf.	şimdiye kadar
46	Genel	(up) to a point zf.	kısmen
47	Genel	(up) to a point zf.	bir dereceye kadar
48	Genel	up to this point in time zf.	şimdiye kadar
49	Genel	up to this point in time zf.	şu ana kadar
50	Genel	up to the point zf.	noktasına kadar
51	Genel	up to the point zf.	noktaya kadar
52	Genel	to the point zf.	dibine kadar
53	Genel	to the point zf.	konunun özüne
54	Genel	to the point zf.	meselenin kalbine kadar
Phrasals
55	Öbek Fiiller	point down to something f.	aşağıda bir şeyi göstermek
56	Öbek Fiiller	point to as f.	olarak işaret etmek
57	Öbek Fiiller	fill (something) to (some point) f.	(bir şeyi bir noktaya/seviyeye) kadar doldurmak
58	Öbek Fiiller	fill (something) to (some point) f.	(bir şeyi bir yere) kadar doldurmak
59	Öbek Fiiller	point down to (someone or something) f.	aşağıdaki (birini/bir şeyi) işaret etmek
60	Öbek Fiiller	point down to (someone or something) f.	aşağıdaki (birini/bir şeyi) göstermek
61	Öbek Fiiller	point down to (someone or something) f.	aşağıdaki (birine/bir şeye) yönlendirmek
62	Öbek Fiiller	point to (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) işaret etmek
63	Öbek Fiiller	point to (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) göstermek
64	Öbek Fiiller	point to (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) parmağıyla işaret etmek/göstermek
65	Öbek Fiiller	point to (someone or something) f.	(yönü birine/bir şeye) doğru bakmak
66	Öbek Fiiller	point to (someone or something) f.	(yönünü birine/bir şeye) doğru çevirmek
67	Öbek Fiiller	point to (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) yerini/yönünü göstermek
68	Öbek Fiiller	point to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) işaret etmek
69	Öbek Fiiller	point to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) yöneltmek
70	Öbek Fiiller	point to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) yönlendirmek
71	Öbek Fiiller	point to (someone or something) f.	dikkatini (birine/bir şeye) çevirmek
72	Öbek Fiiller	point to (someone or something) as (something) f.	(bir şey) olarak (birini/bir şeyi) göstermek/işaret etmek
73	Öbek Fiiller	reach back to (some point in time) f.	(tarihte bir zamana) dayanmak
74	Öbek Fiiller	reach back to (some point in time) f.	(tarihte bir zamandan) gelmek
75	Öbek Fiiller	reach back to (some point in time) f.	(tarihte bir zamana) gönderme yapmak
76	Öbek Fiiller	reach back to (some point in time) f.	(tarihte bir zamandan) ilham almak
77	Öbek Fiiller	reach back to (some point in time) f.	(önceki bir şeyden/zamandan) öğeler taşımak
78	Öbek Fiiller	to the point of something/of doing something expr.	bir şey/bir şey yapma derecesinde
79	Öbek Fiiller	to the point of something/of doing something expr.	bir şey/bir şey yapma boyutunda
80	Öbek Fiiller	to the point of something/of doing something expr.	bir şey/bir şey yapma ölçüsünde
81	Öbek Fiiller	to the point of something/of doing something expr.	bir şeye/bir şey yapmaya varacak kadar
82	Öbek Fiiller	to the point of something/of doing something expr.	bir şeye/bir şey yapmaya varacak derecede
83	Öbek Fiiller	to the point of something/of doing something expr.	bir şeye/bir şey yapmaya varacak ölçüde
Phrases
84	İfadeler	all seems to point .. expr.	herşey ...'ı işaret ediyor/gösteriyor
85	İfadeler	if it comes to the point expr.	böyle bir şeyle karşılaşıldığında
86	İfadeler	if it comes to the point expr.	işler o raddeye vardığında
87	İfadeler	if it comes to the point expr.	seçmek zorunda kalındığında
88	İfadeler	if it comes to the point expr.	belli bir noktaya gelindiğinde
89	İfadeler	if it comes to the point expr.	işler o noktaya geldiğinde
90	İfadeler	when it comes to the point expr.	böyle bir şeyle karşılaşıldığında
91	İfadeler	when it comes to the point expr.	işler o raddeye vardığında
92	İfadeler	when it comes to the point expr.	seçmek zorunda kalındığında
93	İfadeler	when it comes to the point expr.	belli bir noktaya gelindiğinde
94	İfadeler	when it comes to the point expr.	işler o noktaya geldiğinde
95	İfadeler	short but to the point expr.	az ama öz
96	İfadeler	short but to the point expr.	az ve öz
97	İfadeler	not to put too fine a point on it expr.	açıkça söylemek gerekirse
98	İfadeler	I'd like to point out that expr.	belirtmek isterim ki
99	İfadeler	short and to the point expr.	doğru
100	İfadeler	to put a finer point on it expr.	daha net olarak ifade etmek gerekirse
101	İfadeler	to put a finer point on it expr.	daha net olarak söylemek gerekirse
102	İfadeler	to put a finer point on it expr.	daha açık ifade etmek gerekirse
103	İfadeler	not to put too fine a point on it expr.	doğrusunu söylemek gerekirse
104	İfadeler	straight to the point expr.	hemen sadede
105	İfadeler	short and to the point expr.	kısa
106	İfadeler	short and to the point expr.	kesin
107	İfadeler	that brings me to my next point expr.	sıradaki madde ise
108	İfadeler	to the point of absurdity expr.	absürt derecede
109	İfadeler	to the point of absurdity expr.	absürtlük derecesinde
110	İfadeler	to the point of absurdity expr.	saçma derecede
111	İfadeler	to the point of absurdity expr.	inanılmaz derecede saçma bir şekilde
Colloquial
112	Konuşma Dili	come to the point f.	asıl konuya gelmek
113	Konuşma Dili	come to the point f.	sadede gelmek
114	Konuşma Dili	cross my heart (and point to god/hope to die) expr.	allah canımı alsın ki
115	Konuşma Dili	cross my heart (and point to god/hope to die) expr.	allah belamı versin ki
116	Konuşma Dili	cross my heart (and point to god/hope to die) expr.	ekmek musaf çarpsın ki
117	Konuşma Dili	cross my heart (and point to god/hope to die) expr.	yemin ederim ki
118	Konuşma Dili	cross my heart (and point to god/hope to die) expr.	iki gözüm önüme aksın ki
119	Konuşma Dili	cross my heart (and point to god/hope to die) expr.	vallahi billahi
120	Konuşma Dili	cross my heart (and point to god/hope to die) expr.	vallahi de billahi de
121	Konuşma Dili	which brings me to the point expr.	ki bu beni ... noktasına getiriyor
122	Konuşma Dili	which brings me to the point expr.	beni söylemek/bahsetmek istediğim noktaya getiren
123	Konuşma Dili	which brings me to the point expr.	beni … noktasına taşıyan/getiren
124	Konuşma Dili	which brings me to the point expr.	ki bu beni bahsetmek istediğim noktaya getiriyor
125	Konuşma Dili	which brings me to the point expr.	benim bahsetmek istediğim noktaya bir geçiş/giriş niteliğinde olan
126	Konuşma Dili	which brings me to the point expr.	ki bu da beni değinmek istediğim noktaya getiriyor
127	Konuşma Dili	which brings me to the (main) point expr.	ki bu da beni asıl bahsetmek istediğim noktaya getiriyor
128	Konuşma Dili	which brings me to the (main) point expr.	ki bu da ben, meselenin aslına/özüne getiriyor
129	Konuşma Dili	that brings me to the point expr.	bu da beni belirtmek/üstünde durmak istediğim noktaya/konuya getiriyor
130	Konuşma Dili	that brings me to the point expr.	bu da beni asıl bahsetmek istediğim konuya getiriyor
131	Konuşma Dili	up to a (certain) point expr.	(belli) bir noktaya kadar
132	Konuşma Dili	up to a (certain) point expr.	(belirli) bir dereceye kadar
133	Konuşma Dili	up to a (certain) point expr.	kısmen
134	Konuşma Dili	wbmttp (which brings me to the point) expr.	ki bu beni ... noktasına getiriyor
135	Konuşma Dili	wbmttp (which brings me to the point) expr.	beni söylemek/bahsetmek istediğim noktaya getiren
Idioms
136	Deyim	coming straight to the point i.	sadede gelme
137	Deyim	not to put too fine a point on it f.	açık seçik söylemek
138	Deyim	not to put too fine a point on it f.	açıkça ve dürüstçe konuşmak
139	Deyim	come to the point f.	ana konuya gelmek
140	Deyim	get to the highest point of something f.	bir şeyin en tepesine çıkmak
141	Deyim	come to the turning point f.	dönüm noktasına gelmek/ulaşmak
142	Deyim	get to the point f.	dolandırmadan konuya girmek
143	Deyim	get to the point f.	doğrudan konuya girmek
144	Deyim	cut to the point f.	hemen konuya girmek
145	Deyim	get to the point f.	lafı dolandırmamak
146	Deyim	come to the point f.	sadede gelmek
147	Deyim	one's nerves be stretched to breaking point f.	sinirleri laçka olmak
148	Deyim	get to the point f.	sadede gelmek
149	Deyim	come to the point f.	sırası gelmek
150	Deyim	cut to the point f.	sadede gelmek
151	Deyim	make it a point to (do something) f.	(bir şeyi yaptığından) emin olmak
152	Deyim	come/get (straight) to the point f.	(hemen) sadede gelmek
153	Deyim	come/get (straight) to the point f.	(hemen) konuya girmek
154	Deyim	get to the point (of something) f.	(bir şeyin) can alıcı noktasına gelmek
155	Deyim	get to the point (of something) f.	(bir şeyin) sadedine gelmek
156	Deyim	get to the point (of something) f.	(bir şeyin) ana noktasına gelmek
157	Deyim	get to the point (of something) f.	(bir şeyin) asıl amacına gelmek
158	Deyim	point the way (to something) f.	(bir şeyin) yolunu açmak
159	Deyim	point the way (to something) f.	(bir şeyin) yolunu göstermek
160	Deyim	brief and to the point expr.	açık seçik
161	Deyim	not to put too fine a point on it expr.	dürüstçe söylemek gerekirse
162	Deyim	brief and to the point expr.	kısa ve öz
163	Deyim	brief and to the point expr.	son derece belirgin
164	Deyim	if you want to point a finger expr.	suçlayacak birini arıyorsan
165	Deyim	more to the point expr.	daha önemlisi
166	Deyim	more to the point expr.	daha da önemlisi
167	Deyim	more to the point expr.	daha da kritik olan
Speaking
168	Konuşma	to get to the main point expr.	asıl konuya gelecek olursak
169	Konuşma	you got to start at some point expr.	bir yerden başlaman gerekiyor
170	Konuşma	there is a point I'd like to raise here expr.	burada değinmek istediğim bir nokta var
171	Konuşma	what is more to the point expr.	daha önemlisi
172	Konuşma	at that point we started to think there may be something in this expr.	o noktada bunda bir şeyler olduğunu düşünmeye başladık
173	Konuşma	stick to the point expr.	konuya odaklan
174	Konuşma	I would also like to point out that expr.	şuna da belirtmek isterim ki
175	Konuşma	get to the point expr.	sadede gel
176	Konuşma	I would also like to point out that expr.	şuna da dikkati çekmek isterim ki
177	Konuşma	come to the point expr.	sadede gel
178	Konuşma	get to the point expr.	sadede gelin
179	Konuşma	I agree with you up to a point expr.	sana bir noktaya kadar katılıyorum
180	Konuşma	let's get straight to the point expr.	gelelim konumuza
Tourism
181	Turizm	point-to-point air fare i.	noktadan-noktaya hava tarifesi
Technical
182	Teknik	point to point communication i.	noktadan noktaya iletişim
183	Teknik	point-to-point equipment and antennas i.	noktadan noktaya donanım ve antenler
184	Teknik	point-to-point control i.	noktadan noktaya denetim
185	Teknik	point to point circuit i.	noktadan noktaya devre
186	Teknik	point-to-point protocol i.	noktalar arası iletişim kuralı
187	Teknik	point-to-multipoint i.	tek noktadan çok noktaya
188	Teknik	point to point s.	noktadan noktaya
189	Teknik	point to multipoint s.	noktadan çoklu noktaya
Computer
190	Bilgisayar	point to point line i.	noktadan noktaya hat
191	Bilgisayar	point-to-point communication i.	noktadan noktaya iletişim
192	Bilgisayar	point to point communication i.	noktadan noktaya iletişim
193	Bilgisayar	point to point access i.	noktadan noktaya erişim
194	Bilgisayar	point-to-point circuits i.	noktadan noktaya devre
195	Bilgisayar	point-to-point tunneling protocol i.	noktadan noktaya tünelleme protokolü
196	Bilgisayar	point to point protocol i.	noktadan noktaya protokol
197	Bilgisayar	point to point circuit i.	noktadan noktaya devre
198	Bilgisayar	point to multipoint i.	noktadan çoklu noktaya
199	Bilgisayar	point-to-point s.	noktadan noktaya
Informatics
200	Bilişim	point-to-point i.	noktadan noktaya
201	Bilişim	point-to-point communication i.	noktadan noktaya iletişim
202	Bilişim	point-to-point circuit i.	noktadan noktaya devre
203	Bilişim	point-to-multipoint configuration i.	noktadan çok noktaya düzenleşim
204	Bilişim	point-to-point transmission i.	noktadan noktaya iletim
Telecom
205	Telekom	fiber to the wireless access point i.	kablosuz erişim noktasına kadar lif
206	Telekom	point-to-multipoint digital fixed radio system i.	noktadan çoklu noktaya dijital radyo sistemi
207	Telekom	point to point protocol i.	noktadan noktaya protokol
208	Telekom	point-to-point radio link i.	noktadan noktaya radyo bağlantısı
209	Telekom	point-to-multipoint equipment and antenna i.	noktadan çoklu noktaya donanım ve anten
210	Telekom	poin to point tunneling protocol i.	noktadan noktaya tünelleme protokolü
211	Telekom	point-to-point equipment parameters i.	noktadan noktaya donanım parametreleri
212	Telekom	point-to-point communication i.	noktadan noktaya iletişim
213	Telekom	sampled values over serial unidirectional multi-drop point to point link i.	seri yönsüz çok aktarmalı noktadan noktaya hat üzerinden örneklenen değerler
214	Telekom	point to point s.	noktadan noktaya
215	Telekom	point-to-multipoint s.	noktadan çok noktaya
216	Telekom	point to multi point s.	noktadan çok noktaya
Military
217	Askeri	point to point sealift i.	noktadan noktaya denizden ikmal
218	Askeri	point-to-point protocol i.	noktadan noktaya protokolü
219	Askeri	point-to-point sealift i.	askeri deniz ulaştırma komutanlığı bünyesinde yer alan birliklerin veya kargoların limanlar arası hareketi
Sport
220	Spor	point-to-point i.	konkurhipik
221	Spor	point-to-point i.	engelli at yarışı
Archaic
222	Eski Kullanım	to point zf.	tamamen
223	Eski Kullanım	to point zf.	tamamıyla
224	Eski Kullanım	to point zf.	kesin olarak
225	Eski Kullanım	to point zf.	tam olarak
226	Eski Kullanım	to point zf.	en küçük detayına kadar
227	Eski Kullanım	to point zf.	ıncığına cıncığına kadar