İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | populate f. | yerleştirmek |
Genel | populate f. | yaşamak |
Genel | populate f. | oturmak |
Genel | populate f. | insan yerleştirmek |
Genel | populate f. | iskan etmek (bir yeri) |
Genel | populate f. | meskun kılmak |
Genel | populate f. | bayındırlaştırmak |
Genel | populate f. | şeneltmek |
Genel | populate f. | yerleşim bölgesi haline getirmek |
Genel | populate f. | belirli bir yerde yerleşmek |
Genel | populate f. | yayılmak |
Genel | populate f. | kalabalıklaşmak |
Genel | populate f. | yoğun nüfuslu hale gelmek |
Technical | ||
Teknik | populate f. | baskılı devre kartına çip takmak |
Teknik | populate f. | baskılı devre kartına bileşen takmak |
Computer | ||
Bilgisayar | populate f. | (boş alan veya diziyi) veri ile doldurmak |
Bilgisayar | populate expr. | doldur |
Chemistry | ||
Kimya | populate f. | (elektron kabuğunu) elektronlar ile doldurmak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | populate [obsolete] s. | kalabalık | ||
Genel | populate [obsolete] s. | yoğun nüfuslu | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | self populate f. | kendi kendine dolmak |