Geçmiş

serin

"serin" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	serin i.	kanarya
2	Genel	serin i.	küçük iskete
Zoology
3	Zooloji	serin i.	küçük iskete

"serin" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	serin	chilly s.
2	Yaygın Kullanım	serin	cool s.
General
3	Genel	serin	fresh s.
4	Genel	serin	cool s.
5	Genel	serin	nippy s.
6	Genel	serin	brisk s.
7	Genel	serin	lively s.
Colloquial
8	Konuşma Dili	serin	airish s.
Technical
9	Teknik	serin	serine i.
10	Teknik	serin	cerin i.
11	Teknik	serin	chilly s.
Medical
12	Medikal	serin	serine i.
Chemistry
13	Kimya	serin	cerin i.
14	Kimya	serin	serine i.
Slang
15	Argo	serin	nipply s.

"serin" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 71 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	serin olma durumu	draftiness i.
2	Genel	fransa'nın güneyinden ve rhone ırmağı vadisinden akdeniz'e doğru esen serin kuzey rüzgarı	mistral i.
3	Genel	serin yer	cool i.
4	Genel	serin yer	cool place i.
5	Genel	serin olma durumu	draughtiness i.
6	Genel	serin hava	cool weather i.
7	Genel	serin vakit	the cool i.
8	Genel	serin yer	the cool i.
9	Genel	serin veya rutubetli akşam havası	serene [obsolete] i.
10	Genel	serin ve ferahlatıcı hava	fresco [obsolete] i.
11	Genel	aşırı serin tutmak	overcool f.
12	Genel	serin havaya maruz bırakmak	vent f.
13	Genel	tropikal iklimden biraz daha serin olan (iklim kuşağı)	subtropical s.
14	Genel	serin kanlı	as cool as a cucumber s.
15	Genel	insanı serin tutan (giysi)	cool s.
16	Genel	serin (hava)	fresh s.
17	Genel	daha serin	cooler s.
18	Genel	serin ve kuru	cool and dry s.
19	Genel	en serin	the coolest s.
20	Genel	normalden serin	subtemperate s.
21	Genel	ılıman coğrafyalarda serin bölgelere ait veya ilgili	subtemperate s.
Phrasals
22	Öbek Fiiller	yukarı bölgelere/daha serin yerlere/kuzeye gitmek/çıkmak	go up f.
Phrases
23	İfadeler	serin yerde tutunuz	keep cool expr.
Colloquial
24	Konuşma Dili	aladağlardan serin	loose as a goose s.
25	Konuşma Dili	karlı dağlardan serin	loose as a goose s.
26	Konuşma Dili	serin kalmaya çalışıyorum	(I've been) keeping cool expr.
27	Konuşma Dili	çok serin	lovely and quiet [uk] expr.
28	Konuşma Dili	hoş ve serin	lovely and quiet [uk] expr.
29	Konuşma Dili	hoş bir şekilde serin	lovely and quiet [uk] expr.
Idioms
30	Deyim	sıcakta serin kalmak	beat the heat f.
31	Deyim	sıcakta (serin biryer bulup) serinlemek	beat the heat f.
32	Deyim	serin kalmaya çalışmak	been keeping cool f.
33	Deyim	soğuk ya da serin	a tit bit nipply s.
34	Deyim	meme ucunu belirginleştiren ölçüde serin (hava)	a tit bit nipply s.
35	Deyim	aladağ'dan serin	(as) cool as a cucumber s.
36	Deyim	mağara serin miydi?	what planet are you on? expr.
37	Deyim	sepserin/ağaç gibi serin	as cool as a tree expr.
38	Deyim	mağara serin miydi/serin miymiş?	what planet is somebody on? expr.
Trade/Economic
39	Ticaret/Ekonomi	serin mahzen	bonded vault i.
Technical
40	Teknik	bir dereceye kadar serin	coolish s.
41	Teknik	serin yerde tutunuz	keep cool expr.
Architecture
42	Mimarlık	(yakın doğu'da) evin bodrum katında yer alan ve yazın serin olan oturma odası	serdab i.
Automotive
43	Otomotiv	serin dönüş	cool running i.
Medical
44	Medikal	koagulasyonun serin proteazları	serine proteases of coagulation i.
45	Medikal	yarayı serin tutmak için yelpazeleme	flabellation i.
Gastronomy
46	Mutfak	pikniklerde yiyecekleri serin tutan yalıtımlı kap	cool bag i.
Marine Biology
47	Deniz Biyolojisi	kuzeybatı abd'nin ve kanada'nın serin sularında yaşayan alabalığa benzer bir balık	bull trout (salvelinus confluentus) i.
48	Deniz Biyolojisi	kuzey yarım kürenin serin kıyı sularında bulunan bir balık	rock eel i.
49	Deniz Biyolojisi	kuzey yarımkürenin serin sularında yaşayan ve av sporunda tercih edilen uzun burunlu yemeklik bir balık	ged [scotland] i.
50	Deniz Biyolojisi	kuzey yarımkürenin serin sularında yaşayan ve av sporunda tercih edilen uzun burunlu yemeklik bir balık	gedd [scotland] i.
51	Deniz Biyolojisi	kuzeybatı abd'nin ve kanada'nın serin sularında yaşayan alabalığa benzer bir balık	scurff i.
Astronomy
52	Gökbilim	çeşitli molekülleri ve içinde yıldızların oluştuğu bir miktar tozu içeren serin ve yoğun yıldızlararası bölge	molecular cloud i.
Botanic
53	Botanik	ılıman veya serin bölgelere özgü çok yıllık bir ot cinsi	tofieldia i.
54	Botanik	kuzey yarımkürenin serin bölgelerinde yetişen hanımeli familyasından linnaea cinsi çalı ve meyvesi	twin sister i.
55	Botanik	kuzey yarımkürenin serin bölgelerinde yaygın yetişen ince yeşil yapraklı küçük bir eğrelti otu	green spleenwort (asplenium viride) i.
56	Botanik	ılıman ve serin bölgelerde yetişen bir veya çok yıllık çeşitli küçük ve bodur bitkileri içeren bir cins	sagina i.
57	Botanik	ılıman ve serin bölgelerde yetişen bir veya çok yıllık çeşitli küçük ve bodur bitkileri içeren bir cins	genus sagina i.
58	Botanik	kolorado'nun güney kesimindeki dağlardan arizona ve meksika'ya kadar uzanan coğrafyada yetişen, eflatun-pembe çiçekleri akşamları ve günün serin vakitlerinde açan bir bitki	mountain four o'clock (mirabilis oblongifolia) i.
59	Botanik	kuzey amerika ve avrupa'nın serin bölgelerine özgü bir orkide cinsi	coeloglossum i.
60	Botanik	kuzey amerika ve avrupa'nın serin bölgelerine özgü bir orkide cinsi	genus coeloglossum i.
Agriculture
61	Tarım	serin mevsim mahsulleri	cool-season crops i.
Environment
62	Çevre	orman sınırın altındaki nemli ve serin yüksek yamaçlarla karakterize edilen ve yaprak dökmeyen büyük ağaçların baskın olduğu biyocoğrafi bölgedeki bitki ve hayvanların tümü	montane i.
63	Çevre	orman sınırının altındaki nemli ve serin yüksek yamaçlarla karakterize edilen ve yaprak dökmeyen büyük ağaçların baskın olduğu biyocoğrafi bölgeye ait veya ilişkin	montane s.
64	Çevre	orman sınırının altındaki nemli ve serin yüksek yamaçlarla karakterize edilen ve yaprak dökmeyen büyük ağaçların baskın olduğu biyocoğrafi bölgede yetişen	montane s.
65	Çevre	orman sınırının altındaki nemli ve serin yüksek yamaçlarla karakterize edilen ve yaprak dökmeyen büyük ağaçların baskın olduğu biyocoğrafi bölgedeki bitki ve hayvanlara ait veya ilişkin	montane s.
66	Çevre	orman sınırının altındaki nemli ve serin yüksek yamaçlarla karakterize edilen ve yaprak dökmeyen büyük ağaçların baskın olduğu biyocoğrafi bölgedeki bitki ve hayvanlardan oluşan	montane s.
Geography
67	Coğrafya	bazı ülkelerde esen serin deniz rüzgarı	doctor i.
Military
68	Askeri	serin hava deposu	chilled storage i.
Slang
69	Argo	oldukça soğuk/serin	nipply s.
70	Argo	yere serin şunu	down with his apple-cart [obsolete] exclam.
Modern Slang
71	Modern Argo	biraz serin	a bit nippley s.