Geçmiş

shadow

"shadow" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 134 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	shadow i.	gölge
General
2	Genel	shadow i.	yansı
3	Genel	shadow i.	saye
4	Genel	shadow i.	şekil
5	Genel	shadow i.	gözcü
6	Genel	shadow i.	rahatsız eden duygu
7	Genel	shadow i.	keder
8	Genel	shadow i.	akis
9	Genel	shadow i.	kuyruk
10	Genel	shadow i.	siluet
11	Genel	shadow i.	eser
12	Genel	shadow i.	koruma
13	Genel	shadow i.	hüzün
14	Genel	shadow i.	iz
15	Genel	shadow i.	tayf
16	Genel	shadow i.	hayal
17	Genel	shadow i.	karartı
18	Genel	shadow i.	peşinden ayrılmayan hayvan
19	Genel	shadow i.	zerre
20	Genel	shadow i.	karanlık
21	Genel	shadow i.	hayalet
22	Genel	shadow i.	can yoldaşı
23	Genel	shadow i.	gölge
24	Genel	shadow i.	muğlak tasvir
25	Genel	shadow i.	sezdirme
26	Genel	shadow i.	ima etme
27	Genel	shadow i.	dokundurma
28	Genel	shadow i.	gizleme
29	Genel	shadow i.	örtme
30	Genel	shadow i.	soyut resim
31	Genel	shadow i.	soyut görüntü
32	Genel	shadow i.	soyut görünüm
33	Genel	shadow i.	gerçek dışı görüntü
34	Genel	shadow i.	gerçeklik dışı algı
35	Genel	shadow i.	zihin oyunu
36	Genel	shadow i.	hayali amaç
37	Genel	shadow i.	gerçek dışı hedef
38	Genel	shadow i.	gerçeğe dayanmayan amaç
39	Genel	shadow i.	sembol
40	Genel	shadow i.	tip
41	Genel	shadow i.	tür
42	Genel	shadow i.	önceden fikir edinme
43	Genel	shadow i.	imitasyon
44	Genel	shadow i.	kopya
45	Genel	shadow i.	taklit
46	Genel	shadow i.	çakma
47	Genel	shadow i.	gökyüzünün gölgelenen bölümü
48	Genel	shadow i.	gökyüzünün karanlık bölümü
49	Genel	shadow i.	zayıflıktan gölgeye dönen kimse
50	Genel	shadow i.	değnek gibi kimse
51	Genel	shadow i.	çok cılız kimse
52	Genel	shadow i.	az miktar
53	Genel	shadow i.	küçük miktar
54	Genel	shadow i.	eser miktar
55	Genel	shadow i.	yakınlık
56	Genel	shadow i.	yakın alan
57	Genel	shadow i.	komşuluk
58	Genel	shadow i.	bir şeyin dibinde yer alan şey
59	Genel	shadow i.	(cildin daha koyu görünmesine yol açan) yeni uzayan sakal
60	Genel	shadow i.	gölgeli yazı fontu
61	Genel	shadow f.	karartmak
62	Genel	shadow f.	belli etmek
63	Genel	shadow f.	bozmak
64	Genel	shadow f.	gizlice takip etmek
65	Genel	shadow f.	gölge etmek
66	Genel	shadow f.	izlemek
67	Genel	shadow f.	tasavvur etmek
68	Genel	shadow f.	gölgelemek
69	Genel	shadow f.	gölgelendirmek
70	Genel	shadow f.	hayal etmek
71	Genel	shadow f.	gölgesi gibi takip etmek
72	Genel	shadow f.	gölge gibi takip etmek
73	Genel	shadow f.	peşinden ayrılmamak
74	Genel	shadow f.	gölgesi gibi peşinde gezmek/dolaşmak
75	Genel	shadow f.	gölge düşürmek
76	Genel	shadow f.	dumanlı hale getirmek
77	Genel	shadow f.	(yüzünü) asmak
78	Genel	shadow f.	(yüzü) düşmek
79	Genel	shadow f.	bir an olsun bırakmamak
80	Genel	shadow f.	arkasında kol gezmek
81	Genel	shadow f.	izini sürmek
82	Genel	shadow f.	gözetlemek
83	Genel	shadow f.	kademeli olarak geçmek
84	Genel	shadow f.	yavaş yavaş geçmek
85	Genel	shadow f.	yavaş yavaş karışmak
86	Genel	shadow f.	içi kararmak
87	Genel	shadow f.	kasvetlenmek
88	Genel	shadow f.	umutsuzluğa kapılmak
89	Genel	shadow s.	resmi yetkisi bulunmayan
90	Genel	shadow s.	gayriresmi
91	Genel	shadow s.	halktan saklanan
92	Genel	shadow s.	el altından yapılan
93	Genel	shadow s.	usulsüz
94	Genel	shadow s.	gizli saklı
95	Genel	shadow s.	gölgeli
96	Genel	shadow s.	loş
97	Genel	shadow s.	sahte
98	Genel	shadow s.	temsili
99	Genel	shadow s.	etkisiz
100	Genel	shadow s.	sözde
101	Genel	shadow s.	(iğne oyası) koyu kesiti olan
102	Genel	shadow s.	(iğne oyası) gölgeli
103	Genel	shadow s.	yalnızca fiziken var olan
104	Genel	shadow s.	ihtiyaç anında kullanıma hazır
105	Genel	shadow s.	acil durumlar için bekleyen
106	Genel	shadow s.	ikincil
Trade/Economic
107	Ticaret/Ekonomi	shadow i.	gölge banka
108	Ticaret/Ekonomi	shadow i.	gölge şirket
109	Ticaret/Ekonomi	shadow i.	bilanço dışı hizmet gösteren finans kuruluşu
Politics
110	Siyasal	shadow s.	gölge kabineye ait
111	Siyasal	shadow s.	gölge kabine ile ilgili
Technical
112	Teknik	shadow i.	gölge
113	Teknik	shadow i.	kırışıklık (cam)
114	Teknik	shadow i.	karartı
115	Teknik	shadow f.	(pozisyonu nedeniyle normal akım dağılımına müdahale eden bir nesne) elektrokaplamada tek tip birikintiyi önlemek
116	Teknik	shadow s.	(dokuma veya dimi örgüsü) gölgeli
117	Teknik	shadow s.	(dokuma) belirsiz desenli
118	Teknik	shadow s.	(dokuma) belirsiz model
Medical
119	Medikal	shadow i.	röntgende beliren koyu alan
120	Medikal	shadow i.	röntgen üzerindeki gölge
Psychology
121	Psikoloji	shadow i.	(jung psikolojisinde) gölge arketipi
122	Psikoloji	shadow i.	(jung psikolojisinde) insanın atalarından gelen özelliklerini temsil eden arketip
Biology
123	Biyoloji	shadow i.	renksiz organizma
124	Biyoloji	shadow i.	soluk renkli organizma
Military
125	Askeri	shadow i.	gözetleme uçağı
126	Askeri	shadow i.	keşif uçağı
Sport
127	Spor	shadow i.	rakibe yakın savunma yapan oyuncu
Theatre
128	Tiyatro	shadow i.	elizabeth dönemi tiyatro sahnesi üzerindeki çatı
Photography
129	Fotoğrafçılık	shadow i.	(fotoğrafta) karanlık yerler
130	Fotoğrafçılık	shadow i.	(fotoğrafta) gölgeli yerler
Archaic
131	Eski Kullanım	shadow f.	korumak
132	Eski Kullanım	shadow f.	kanatları altına almak
133	Eski Kullanım	shadow f.	sahip çıkmak
134	Eski Kullanım	shadow f.	arkasında durmak

"shadow" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 486 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	shadow cabinet i.	gölge kabine
2	Genel	shadow play i.	gölge oyunu
3	Genel	eye shadow i.	göz farı
4	Genel	rain shadow i.	yağmur perdesi
5	Genel	eye shadow i.	far
6	Genel	shadow cabinet i.	muhalefet kabinesi
7	Genel	shadow play i.	gölge tiyatrosu
8	Genel	shadow shows i.	gölge oyunları
9	Genel	shadow report i.	gölge rapor
10	Genel	five o'clock shadow i.	kirli sakal (bir günlük)
11	Genel	five o'clock shadow i.	bir günlük sakal
12	Genel	half-shadow i.	yarıgölge
13	Genel	karagöz shadow play i.	karagöz oyunu
14	Genel	shadow clock i.	güneş saati
15	Genel	dark shade/shadow i.	karanlık gölge
16	Genel	shadow puppetry i.	gölge oyunu
17	Genel	shadow puppet i.	gölge kuklası
18	Genel	shadow archetype i.	gölge arketipi
19	Genel	shadow distance i.	gölge mesafesi
20	Genel	wind shadow i.	rüzgar almayan yer
21	Genel	shadow hunter i.	gölge avcısı
22	Genel	shadow meaning i.	gölge anlam
23	Genel	shadow of the sun i.	güneşin gölgesi
24	Genel	five oclock shadow i.	(çene ve yanakta) kirli sakal
25	Genel	five o'clock shadow i.	(çene ve yanakta) kirli sakal
26	Genel	shadow [obsolete] i.	(resimde veya dramada) betimlenen gerçeklik dışında yansıtılan tasvir
27	Genel	shadow [obsolete] i.	gölgelik
28	Genel	shadow dance i.	gölge dansı
29	Genel	shadow dance i.	dansçı gölgelerinin ekrana yansıtıldığı bir dans türü
30	Genel	shadow biosphere i.	gölge biyosfer
31	Genel	shadow forth f.	ima etmek
32	Genel	be a shadow of one's former self f.	epeyce çaptan düşmüş olmak
33	Genel	shadow forth f.	haber vermek
34	Genel	be afraid of one's own shadow f.	gölgesinden korkmak
35	Genel	be a shadow of one's former self f.	epeyce çökmüş olmak
36	Genel	shadow forth f.	belli etmek
37	Genel	cast a shadow f.	gölge yapmak
38	Genel	shadow out f.	belli etmek
39	Genel	be in someone's shadow f.	gölgesinde kalmak
40	Genel	wear oneself down to a shadow f.	kendini helak etmek
41	Genel	be in the shadow of another person f.	gölgesinde kalmak
42	Genel	be afraid of one's own shadow f.	kendi gölgesinden korkmak
43	Genel	be beyond a shadow of a doubt f.	zerre kadar şüphe kalmamak
44	Genel	cast a shadow upon f.	üstüne gölge yapmak
45	Genel	be someone's shadow f.	birinin gölgesi olmak
46	Genel	wear oneself down to a shadow f.	erim erim erimek
47	Genel	shadow out f.	sezdirmek
48	Genel	shadow forth f.	hissettirmek
49	Genel	shadow out f.	haber vermek
50	Genel	be someone's shadow f.	birinin yanından ayrılmamak
51	Genel	cast a shadow on f.	gölge etmek
52	Genel	shadow out f.	ima etmek
53	Genel	shadow forth f.	sezdirmek
54	Genel	be a shadow of one's former self f.	eski halinden çok düşmüş olmak
55	Genel	live under the shadow of guns f.	silahların gölgesinde yaşamak
56	Genel	live in the shadow of guns f.	silahların gölgesinde yaşamak
57	Genel	throw a light/shadow f.	ışık/gölge vurmak
58	Genel	shadow (forth) f.	dokundurmak
59	Genel	shadow (forth) f.	işaret etmek
60	Genel	shadow (forth) f.	göstermek
61	Genel	shadow (forth) f.	belli belirsiz ifade etmek
62	Genel	shadow (forth) f.	dokundurmak
63	Genel	shadow (forth) f.	simgelemek
64	Genel	shadow (forth) f.	temsil etmek
65	Genel	shadow (out) f.	dokundurmak
66	Genel	shadow (out) f.	işaret etmek
67	Genel	shadow (out) f.	göstermek
68	Genel	shadow (out) f.	belli belirsiz ifade etmek
69	Genel	shadow (out) f.	dokundurmak
70	Genel	shadow (out) f.	simgelemek
71	Genel	shadow (out) f.	temsil etmek
72	Genel	shadow [obsolete] f.	güneşten korumak
73	Genel	shadow [obsolete] f.	saklamak
74	Genel	shadow [obsolete] f.	gizli tutmak
75	Genel	shadow [obsolete] f.	gizlemek
76	Genel	shadow [obsolete] f.	korumak
77	Genel	shadow [obsolete] f.	suçtan korumak
78	Genel	shadow [obsolete] f.	cezadan korumak
79	Genel	shadow [obsolete] f.	hata yapmaktan korumak
80	Genel	shadow [obsolete] f.	tasvir etmek
81	Genel	shadow [obsolete] f.	resmetmek
82	Genel	shadow [obsolete] f.	aynı renk olmak
83	Genel	shadow [obsolete] f.	aynı tona gelmek
84	Genel	shadow-box f.	şüphe uyandırıcı şekilde davranmak
85	Genel	shadow-box f.	lafı dolandırmak
86	Genel	shadow-box f.	tatmin etmeyen davranışlar sergilemek
87	Genel	shadow-box f.	kaçamak davranmak
88	Genel	shadow of s.	en ufak bir …
89	Genel	shadow of s.	zerre kadar
Phrases
90	İfadeler	without a shadow of a doubt expr.	şeksiz şüphesiz
91	İfadeler	under the shadow of something expr.	yükü altında
92	İfadeler	there is not the shadow of a doubt that expr.	zerre kadar şüphe yok ki
93	İfadeler	in the shadow of (someone) expr.	(birinin) gölgesinde
94	İfadeler	in the shadow of (someone) expr.	(birinin) gerisinde
95	İfadeler	in the shadow of (someone or something) expr.	(bir şeyin) gölgesinde
96	İfadeler	in the shadow of (someone or something) expr.	(bir şeyin) korkusu, kaygısı, acı hatırası altında
Proverb
97	Atasözü	a false friend and a shadow stay only while the sun shines	dost kara günde belli olur
98	Atasözü	a false friend and a shadow stay only while the sun shines	iyi gün dostu kara günde yok olur
99	Atasözü	a false friend and a shadow stay only while the sun shines	samimiyetsiz/iki yüzlü insanlar yalnızca iyi günde dostluk eder
100	Atasözü	a false friend and a shadow stay only while the sun shines	dostun iyisi iyi günde değil zor günde belli olur
Idioms
101	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	(birinin/bir şeyin) eski halinden eser kalmaması
102	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	eski halini mumla aratma
103	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	(birinin/bir şeyin) eski tadının kalmaması
104	Deyim	five o'clock shadow i.	sabah kesilmesine rağmen günün sonuna doğru yeniden uzayan sakal
105	Deyim	a five o'clock shadow i.	sakal gölgesi
106	Deyim	a five o'clock shadow i.	sabah tıraş olup akşama doğru cildin altında beliren sakal
107	Deyim	valley of the shadow of death i.	karanlık ölüm vadisi
108	Deyim	valley of the shadow of death i.	ölümün an meselesi olduğu iç karartıcı yer
109	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	epeyce çökmüş kimse/şey
110	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	eski halinden eser kalmamış kimse/şey
111	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	eski halinin silik bir gölgesi
112	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	canlılığını kaybetmiş kimse/şey
113	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	eski neşesini kaybetmiş kimse/şey
114	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	ölü/hayalet gibi kimse/şey
115	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	eski tadı kalmamış kimse/şey
116	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	epeyce çökmüş kimse/şey
117	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	eski halinin silik bir gölgesi
118	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	canlılığını kaybetmiş kimse/şey
119	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	eski neşesini kaybetmiş kimse/şey
120	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	ölü/hayalet gibi kimse/şey
121	Deyim	a shadow of (oneself) i.	epeyce çökmüş kimse/şey
122	Deyim	a shadow of (oneself) i.	eski halinin silik bir gölgesi
123	Deyim	a shadow of (oneself) i.	canlılığını kaybetmiş kimse/şey
124	Deyim	a shadow of (oneself) i.	eski neşesini kaybetmiş kimse/şey
125	Deyim	a shadow of (oneself) i.	ölü/hayalet gibi kimse/şey
126	Deyim	shadow of one's self i.	epeyce çökmüş kimse/şey
127	Deyim	shadow of one's self i.	canlılığını kaybetmiş kimse/şey
128	Deyim	shadow of one's self i.	neşesini kaybetmiş kimse/şey
129	Deyim	shadow of death i.	kasvet
130	Deyim	shadow of death i.	karamsarlık
131	Deyim	cast a shadow on f.	gölge etmek
132	Deyim	a shadow of your former self f.	eski halinden eser kalmamak
133	Deyim	be a shadow of itself f.	eski halinin silik bir gölgesi olmak
134	Deyim	cast a shadow on f.	gölge yapmak
135	Deyim	be a shadow of itself f.	eski halini mumla aratmak
136	Deyim	be a shadow of one's former self f.	eski halinin silik bir gölgesi olmak
137	Deyim	cast a shadow upon f.	gölge düşürmek
138	Deyim	be shadow of oneself f.	eski halini mumla aratmak
139	Deyim	be shadow of oneself f.	eski halinin silik bir gölgesi olmak
140	Deyim	be worn to a shadow f.	fazla çalışmaktan zayıf ve halsiz düşmek
141	Deyim	cast a shadow over f.	gölge yapmak
142	Deyim	be a shadow of one's former self f.	eski halini mumla aratmak
143	Deyim	be shadow of oneself f.	eski halinden eser kalmamak
144	Deyim	be a shadow of itself f.	eski halinden eser kalmamak
145	Deyim	be a shadow of one's former self f.	eski halinden eser kalmamak
146	Deyim	be afraid of one's own shadow f.	gölgesinden korkmak
147	Deyim	be worn to a shadow f.	iğne ipliğe dönmek
148	Deyim	cast a shadow on f.	karartmak
149	Deyim	be worn to a shadow f.	kan ter içinde kalmak
150	Deyim	be afraid of one's own shadow f.	kendi gölgesinden bile korkmak
151	Deyim	cast a shadow over f.	karartmak
152	Deyim	be afraid of one's own shadow f.	tavşan yürekli olmak
153	Deyim	be without a shadow of a doubt f.	zerre kadar şüphe kalmamak
154	Deyim	be a shadow/ghost of your/its former self f.	(birinin veya bir şeyin) önceki halinden eser kalmamak
155	Deyim	be a shadow/ghost of your/its former self f.	(birinin veya bir şeyin) önceki halinin hayali gibi olmak
156	Deyim	be a shadow/ghost of your/its former self f.	(biri veya bir şey) önceki haline göre kötülemek
157	Deyim	be a shadow/ghost of your/its former self f.	(biri veya bir şey) eski halinin silik bir gölgesi olmak
158	Deyim	be a shadow/ghost of your/its former self f.	(birinin veya bir şeyin) eski tadı kalmamak
159	Deyim	be a shadow/ghost of your/its former self f.	(biri veya bir şey) eski haline göre çökmüş olmak
160	Deyim	be scared of (one's) (own) shadow f.	kendi gölgesinden korkmak
161	Deyim	be scared of (one's) (own) shadow f.	çok korkak olmak
162	Deyim	cast a long shadow f.	gelecekte de etkileri devam etmek
163	Deyim	cast a long shadow f.	uzun bir süre etkileri sürmek
164	Deyim	cast a long shadow f.	uzunca bir süre gölge etmeye/düşürmeye devam etmek
165	Deyim	cast a long shadow f.	uzun bir süre sonuçları yaşanmaya/görülmeye devam etmek
166	Deyim	cast a long shadow f.	kötü etkisi uzun süre devam etmek/sürmek
167	Deyim	cast a long shadow f.	kötü etkileri uzun süre geçmemek
168	Deyim	be frightened of (one's) (own) shadow f.	(kendi) gölgesinden korkmak
169	Deyim	be frightened of (one's) (own) shadow f.	(kendi) gölgesinden bile korkmak
170	Deyim	be frightened of (one's) (own) shadow f.	tavşan yürekli olmak
171	Deyim	be frightened of (one's) (own) shadow f.	ödlek olmak
172	Deyim	be frightened of your own shadow f.	kendi gölgesinden korkmak
173	Deyim	be frightened of your own shadow f.	kendi gölgesinden bile korkmak
174	Deyim	be frightened of your own shadow f.	tavşan yürekli olmak
175	Deyim	be frightened of your own shadow f.	ödlek olmak
176	Deyim	be scared of your own shadow f.	kendi gölgesinden korkmak
177	Deyim	be scared of your own shadow f.	kendi gölgesinden bile korkmak
178	Deyim	be scared of your own shadow f.	tavşan yürekli olmak
179	Deyim	be scared of your own shadow f.	ödlek olmak
180	Deyim	be nervous of (one's) (own) shadow f.	(kendi) gölgesinden korkmak
181	Deyim	be nervous of (one's) (own) shadow f.	gölgesinden korkmak
182	Deyim	be nervous of (one's) (own) shadow f.	(kendi) gölgesinden bile korkmak
183	Deyim	be nervous of (one's) (own) shadow f.	tavşan yürekli olmak
184	Deyim	be nervous of (one's) (own) shadow f.	ödlek olmak
185	Deyim	be a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halinden çok düşmüş olmak
186	Deyim	be a shadow of (someone's or something's) former self f.	epeyce çaptan düşmüş olmak
187	Deyim	be a shadow of (someone's or something's) former self f.	epeyce çökmüş olmak
188	Deyim	be a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halini mumla artmak
189	Deyim	be a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halinin silik bir gölgesi olmak
190	Deyim	be a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halinden eser kalmamak
191	Deyim	be frightened/nervous/scared of your own shadow f.	kendi gölgesinden korkmak
192	Deyim	be frightened/nervous/scared of your own shadow f.	tavşan yürekli olmak
193	Deyim	be frightened/nervous/scared of your own shadow f.	kendi gölgesinden bile korkmak
194	Deyim	be frightened/nervous/scared of your own shadow f.	ödlek olmak
195	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	eskiden olduğu gibi olmamak
196	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	eskisi gibi olmamak
197	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	eski halinden eser kalmamak
198	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	eski halini/güzelliğini yitirmek
199	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	epeyce çaptan düşmüş olmak
200	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	epeyce çökmüş olmak
201	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	eski halini mumla aratır hale gelmek
202	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	eski halinin silik bir gölgesi haline gelmek
203	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	eskiden olduğu gibi olmamak
204	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	eskisi gibi olmamak
205	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halinden eser kalmamak
206	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halini/güzelliğini yitirmek
207	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	epeyce çaptan düşmüş olmak
208	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	epeyce çökmüş olmak
209	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halini mumla aratır hale gelmek
210	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halinin silik bir gölgesi haline gelmek
211	Deyim	cast a shadow over (some place) f.	(bir yeri) kasvetli bir havaya boğmak
212	Deyim	cast a shadow over (some place) f.	(bir yeri) hüzne boğmak
213	Deyim	cast a shadow over (some place) f.	(bir yerde) bir gram/keder havası yaratmak
214	Deyim	cast a shadow over (some place) f.	(bir yeri) bir gam/keder havasına boğmak
215	Deyim	cast a shadow over (something) f.	(bir şeyin) keyfini kaçırmak
216	Deyim	cast a shadow over (something) f.	(bir şeyin) tadını kaçırmak
217	Deyim	cast a shadow over (something) f.	(bir şeye) gölge düşürmek
218	Deyim	cast a shadow over (something) f.	(bir şeyi) berbat etmek
219	Deyim	cast a shadow over (something) f.	(bir şeyin) havasını bozmak
220	Deyim	take the shadow for the substance [dated] f.	gerçek olanla sahte olanı birbirine karıştırmak
221	Deyim	take the shadow for the substance [dated] f.	yanlış bir şeyi doğru olarak kabul etmek
222	Deyim	take the shadow for the substance [dated] f.	hayali gerçek sanmak
223	Deyim	wear (oneself) to a shadow f.	kendini helak etmek
224	Deyim	wear (oneself) to a shadow f.	kendini paralamak
225	Deyim	wear yourself to a shadow f.	kendini paralamak
226	Deyim	wear yourself to a shadow f.	kendini helak etmek
227	Deyim	afraid of your own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
228	Deyim	afraid of your own shadow s.	tavşan yürekli
229	Deyim	afraid of your own shadow s.	gölgesinden korkan
230	Deyim	afraid of your own shadow s.	çok korkak/ödlek
231	Deyim	frightened of your own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
232	Deyim	frightened of your own shadow s.	tavşan yürekli
233	Deyim	frightened of your own shadow s.	gölgesinden korkan
234	Deyim	frightened of your own shadow s.	çok korkak/ödlek
235	Deyim	afraid of one's own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
236	Deyim	afraid of one's own shadow s.	tavşan yürekli
237	Deyim	afraid of one's own shadow s.	gölgesinden korkan
238	Deyim	afraid of one's own shadow s.	aşırı korkak
239	Deyim	afraid of one's own shadow s.	çok ödlek
240	Deyim	afraid of own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
241	Deyim	afraid of own shadow s.	tavşan yürekli
242	Deyim	afraid of own shadow s.	gölgesinden korkan
243	Deyim	afraid of your own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
244	Deyim	afraid of your own shadow s.	tavşan yürekli
245	Deyim	afraid of your own shadow s.	gölgesinden korkan
246	Deyim	afraid of your own shadow s.	çok korkak/ödlek
247	Deyim	afraid of your own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
248	Deyim	afraid of your own shadow s.	tavşan yürekli
249	Deyim	afraid of your own shadow s.	gölgesinden korkan
250	Deyim	afraid of your own shadow s.	çok korkak/ödlek
251	Deyim	frightened of your own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
252	Deyim	frightened of your own shadow s.	tavşan yürekli
253	Deyim	frightened of your own shadow s.	gölgesinden korkan
254	Deyim	frightened of your own shadow s.	çok korkak/ödlek
255	Deyim	afraid of one's own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
256	Deyim	afraid of one's own shadow s.	tavşan yürekli
257	Deyim	afraid of one's own shadow s.	gölgesinden korkan
258	Deyim	afraid of one's own shadow s.	aşırı korkak
259	Deyim	afraid of one's own shadow s.	çok ödlek
260	Deyim	afraid of own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
261	Deyim	afraid of own shadow s.	tavşan yürekli
262	Deyim	afraid of own shadow s.	gölgesinden korkan
263	Deyim	afraid of your own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
264	Deyim	afraid of your own shadow s.	tavşan yürekli
265	Deyim	afraid of your own shadow s.	gölgesinden korkan
266	Deyim	afraid of your own shadow s.	çok korkak/ödlek
267	Deyim	frightened of (one's) (own) shadow s.	ödlek
268	Deyim	frightened of (one's) (own) shadow s.	(kendi) gölgesinden bile korkan
269	Deyim	frightened of (one's) (own) shadow s.	(kendi) gölgesinden korkan
270	Deyim	frightened of (one's) (own) shadow s.	tavşan yürekli
271	Deyim	in/under something's shadow expr.	bir şeyin gölgesinde
272	Deyim	without a shadow of a doubt expr.	en ufak bir şüphe duymadan
273	Deyim	beyond the shadow of doubt expr.	hakkında en küçük bir kuşku olmaksızın
274	Deyim	without a shadow of a doubt expr.	hiç şüphesiz
275	Deyim	without a shadow of a doubt expr.	kesinlikle
276	Deyim	beyond the shadow of a doubt expr.	su götürmez
277	Deyim	beyond the shadow of a doubt expr.	şüphesiz
278	Deyim	beyond a shadow of a doubt expr.	su götürmez
279	Deyim	without a shadow of a doubt expr.	su götürmez
280	Deyim	without a shadow of doubt expr.	su götürmez
281	Deyim	beyond a shadow of doubt expr.	su götürmez
282	Deyim	without a shadow of a doubt expr.	tartışmasız
283	Deyim	under the shadow of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) gölgesinde
284	Deyim	under the shadow of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) yükü altında
285	Deyim	under the shadow of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) korkusu altında
286	Deyim	under the shadow of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) korkunç/acı hatırası altında
287	Deyim	in/under the shadow of expr.	-e çok yakın
288	Deyim	in/under the shadow of expr.	-in çok yakınında
289	Deyim	in/under the shadow of expr.	-in dibinde
290	Deyim	beyond a/the shadow of a doubt expr.	şüphesiz
291	Deyim	beyond a/the shadow of a doubt expr.	su götürmez
292	Deyim	beyond a/the shadow of a doubt expr.	kuşkusuz
293	Deyim	beyond a/the shadow of a doubt expr.	kesinlikle
294	Deyim	beyond a/the shadow of a doubt expr.	tartışmasız
295	Deyim	beyond a/the shadow of a doubt expr.	muhakkak
296	Deyim	beyond the shadow of (a) doubt expr.	şüphesiz
297	Deyim	beyond the shadow of (a) doubt expr.	su götürmez
298	Deyim	beyond the shadow of (a) doubt expr.	kuşkusuz
299	Deyim	beyond the shadow of (a) doubt expr.	kesinlikle
300	Deyim	beyond the shadow of (a) doubt expr.	tartışmasız
301	Deyim	beyond the shadow of (a) doubt expr.	muhakkak
302	Deyim	beyond a shadow of (a) doubt expr.	şüphesiz
303	Deyim	beyond a shadow of (a) doubt expr.	su götürmez
304	Deyim	beyond a shadow of (a) doubt expr.	kuşkusuz
305	Deyim	beyond a shadow of (a) doubt expr.	kesinlikle
306	Deyim	beyond a shadow of (a) doubt expr.	tartışmasız
307	Deyim	beyond a shadow of (a) doubt expr.	muhakkak
308	Deyim	there isn't a shadow of a doubt (that...) expr.	şüphesiz (ki)
309	Deyim	there isn't a shadow of a doubt (that...) expr.	kuşku yok (ki)
310	Deyim	beyond/without a shadow of doubt expr.	şüphesiz
311	Deyim	beyond/without a shadow of doubt expr.	su götürmez
312	Deyim	beyond/without a shadow of doubt expr.	kuşkusuz
313	Deyim	beyond/without a shadow of doubt expr.	kesinlikle
314	Deyim	beyond/without a shadow of doubt expr.	tartışmasız
315	Deyim	beyond/without a shadow of doubt expr.	muhakkak
316	Deyim	catch not at the shadow and lose the substance expr.	önemsiz şeylerle vakit harcayıp işin özünü kaçırma
317	Deyim	catch not at the shadow and lose the substance expr.	önemsiz şeylere takılıp asıl konuyu kaçırma
318	Deyim	catch not at the shadow and lose the substance expr.	yersiz/önemsiz şeylerin seni amacından saptırmasına izin verme
319	Deyim	catch not at the shadow and lose the substance expr.	yersiz/önemsiz şeylerin seni asıl konudan saptırmasına izin verme
320	Deyim	catch not at the shadow and lose the substance expr.	önemsiz şeylerle vakit harcayıp asıl/esas konuyu kaçırma
321	Deyim	in (one's) shadow expr.	(birinin) gölgesinde
322	Deyim	under (someone's) shadow expr.	(birinin) gölgesinde
323	Deyim	under (something's) shadow expr.	(bir şeyin) gölgesinde
324	Deyim	without the shadow of (a) doubt expr.	hiç şüphesiz
325	Deyim	without the shadow of (a) doubt expr.	en ufak bir şüphe duymadan
326	Deyim	without the shadow of (a) doubt expr.	kesinlikle
327	Deyim	without the shadow of (a) doubt expr.	su götürmez
328	Deyim	without the shadow of (a) doubt expr.	kuşkusuz
329	Deyim	without the shadow of (a) doubt expr.	tartışmasız
330	Deyim	without a shadow of (a) doubt expr.	hiç şüphesiz
331	Deyim	without a shadow of (a) doubt expr.	en ufak bir şüphe duymadan
332	Deyim	without a shadow of (a) doubt expr.	kesinlikle
333	Deyim	without a shadow of (a) doubt expr.	su götürmez
334	Deyim	without a shadow of (a) doubt expr.	kuşkusuz
335	Deyim	without a shadow of (a) doubt expr.	tartışmasız
Trade/Economic
336	Ticaret/Ekonomi	shadow cabinet i.	gölge kabine
337	Ticaret/Ekonomi	shadow economy i.	gölge ekonomi
338	Ticaret/Ekonomi	shadow price i.	gölge fiyat
339	Ticaret/Ekonomi	shadow price i.	gölge fiyatı
340	Ticaret/Ekonomi	shadow prices i.	gölge fiyatlar
341	Ticaret/Ekonomi	shadow price i.	gölge fiyatı
342	Ticaret/Ekonomi	shadow banking i.	gölge bankacılık
343	Ticaret/Ekonomi	labour's shadow chancellor i.	işçi partisi'nin gölge kabinesi başkanı
344	Ticaret/Ekonomi	shadow sector and employment i.	kayıtdışı sektör ve istihdam
345	Ticaret/Ekonomi	shadow sector i.	kayıtdışı sektör
346	Ticaret/Ekonomi	shadow economy i.	kayıtdışı ekonomi
347	Ticaret/Ekonomi	shadow salary i.	gölge maaş
348	Ticaret/Ekonomi	shadow salary i.	yansı maaş
349	Ticaret/Ekonomi	shadow price f.	gölge fiyat vermek
350	Ticaret/Ekonomi	shadow price f.	gölge fiyat hesaplamak
351	Ticaret/Ekonomi	shadow price f.	gölge fiyat sunmak
Politics
352	Siyasal	shadow government i.	derin devlet
353	Siyasal	shadow cabinet i.	gölge kabine
354	Siyasal	shadow government i.	gölge hükümet
355	Siyasal	shadow banking system i.	gölge bankacılık sistemi
356	Siyasal	shadow chancellor i.	muhalefetteki bakan
357	Siyasal	shadow foreign secretary i.	muhalefetteki dışişleri bakanı
358	Siyasal	shadow [uk] s.	ana muhalefet partisinden olan
Media
359	Medya	shadow ban i.	habersiz sansürleme
360	Medya	shadow ban i.	habersiz kısıtlama
361	Medya	shadow ban i.	kullanıcıya bildirmeden sansürleme
Technical
362	Teknik	acoustical shadow i.	akustik gölge
363	Teknik	acoustic shadow i.	akustik gölge
364	Teknik	shadow mask i.	delikli maske
365	Teknik	shadow region i.	elektromanyetik gölgeli bölge
366	Teknik	shadow arch i.	ekran kemeri
367	Teknik	shadow mask i.	elek
368	Teknik	shadow factor i.	gölge faktörü
369	Teknik	shadow log i.	gölge günlüğü
370	Teknik	shadow image i.	gölge görüntü
371	Teknik	shadow column instrument i.	gölge göstergeli alet
372	Teknik	shadow line i.	gölge hattı
373	Teknik	shadow microscope i.	gölgelemeli elektron mikroskobu
374	Teknik	shadow zone i.	gölge zonu/bölgesi
375	Teknik	shadow region i.	gölgeli bölge
376	Teknik	shadow angle i.	gölgeleme açısı
377	Teknik	shadow cast replica i.	gölgelenmiş maske
378	Teknik	shadow net i.	gölge ağı
379	Teknik	shadow factor i.	kırınım faktörü
380	Teknik	shadow mask tube i.	maskeli tüp
381	Teknik	shadow mask i.	maskeleme tabakası
382	Teknik	shadow mask i.	maske
383	Teknik	shadow mask tube i.	maskeli resim tüpü
384	Teknik	half-shadow analyzer i.	yarıgölge aygıtı
385	Teknik	half-shadow analyzer i.	yarıgölge analizörü
386	Teknik	half-shadow i.	yarıgölge
387	Teknik	shadow box i.	gölge çerçeve
388	Teknik	shadow box i.	derin çerçeve
389	Teknik	shadow box i.	gobo reflektör
390	Teknik	shadow box i.	film sahnelerinde gölgelendirme sağlayan yerleşik bir cihaz türü
391	Teknik	shadow box i.	mikrofilm tarayıcı ekranını dış ışıktan koruyan bölüm
392	Teknik	shadow box frame i.	gölge çerçeve
393	Teknik	shadow box frame i.	derin çerçeve
Computer
394	Bilgisayar	drop shadow i.	bırakma gölgesi
395	Bilgisayar	filled shadow i.	doldurulmuş gölge
396	Bilgisayar	button shadow i.	düğme gölgesi
397	Bilgisayar	shadow styles i.	gölge stilleri
398	Bilgisayar	shadow color i.	gölgelendirme rengi
399	Bilgisayar	font shadow i.	gölgeli yazı tipi
400	Bilgisayar	shadow style i.	gölge stili
401	Bilgisayar	shadow color i.	gölge rengi
402	Bilgisayar	shadow settings i.	gölge ayarları
403	Bilgisayar	shadow style i.	gölgelendirme stili
404	Bilgisayar	box shadow i.	kutu gölgesi
405	Bilgisayar	with shadow s.	gölgeli
406	Bilgisayar	toggle shadow expr.	gölge değiştir
407	Bilgisayar	fill shadow expr.	gölge doldur
408	Bilgisayar	no shadow expr.	gölge yok
409	Bilgisayar	nudge shadow expr.	gölge sürükle
410	Bilgisayar	shadow on/off expr.	gölge açık/kapalı
411	Bilgisayar	nudge shadow up expr.	gölgeyi yukarı sürükle
Informatics
412	Bilişim	shadow copy i.	birebir kopya
413	Bilişim	shadow copy i.	gölge kopya
414	Bilişim	shadow region i.	gölgeli bölge
415	Bilişim	shadow mask i.	gölge maskesi
416	Bilişim	shadow loss i.	gölge kaybı
417	Bilişim	shadow memory i.	gölge bellek
418	Bilişim	shadow printing i.	gölgeli baskı
419	Bilişim	shadow-column instrument i.	gölge göstergeli alet
420	Bilişim	shadow factor i.	gölge faktörü
421	Bilişim	drop shadow i.	kabartı gölgesi
422	Bilişim	data shadow i.	kullanıcının veri aktarımlı işlem yaparak bıraktığı dijital iz
Telecom
423	Telekom	shadow loss i.	gölge kaybı
424	Telekom	shadow file i.	gölge dosya
Marine
425	Denizcilik	geometric shadow i.	geometrik gölge alanı
Medical
426	Medikal	shadow test i.	gölge testi
427	Medikal	shadow test i.	retinoskopi
Psychology
428	Psikoloji	light and shadow i.	ışık ve gölge
Physics
429	Fizik	thermal shadow i.	termal kameranın önündeki nesne kameranın önünden çekilse bile, termal gradyan nedeniyle kamera görüntüsünde gözükmeye devam eden gölge
430	Fizik	shadow flicker i.	gölge titremesi
Astronomy
431	Gökbilim	earth's shadow i.	yer'in gölgesi
432	Gökbilim	shadow bands i.	(güneş tutulması sırasında) yavaş hareket eden koyu ve açık dalgalar
Education
433	Eğitim	shadow education i.	destekleyici eğitim
History
434	Tarih	shadow history i.	tarihin resmi veya yaygın kayıtlarından farklı olan ve gerçek versiyon olduğu iddia edilen şekli
435	Tarih	shadow history i.	gizli tarih
Geography
436	Coğrafya	rain shadow i.	özellikle dağların engellemesi dolayısıyla yağmur almayan bölge
Meteorology
437	Meteoroloji	rain shadow i.	yağmur gölgesi
Geology
438	Jeoloji	shadow biosphere i.	gölge biyosfer
Military
439	Askeri	shadow factor i.	güneş açılımı
440	Askeri	thermal shadow i.	termal gölge
Basketball
441	Basketbol	shadow defense i.	gölge savunması savunmacıların hücumcuları sadece takip ettikleri çalışma şekli
Football
442	Futbol	shadow marking i.	sıkı markaj
443	Futbol	shadow marking i.	yakın markaj
Boxing
444	Boks	shadow boxing i.	gölge boksu
445	Boks	shadow boxing i.	boksörün kendi gölgesi ile dövüştüğü boks pratik antrenmanı
446	Boks	shadow-box f.	hayalet rakibi dövmek
447	Boks	shadow-box f.	hayalet rakip üzerinden egzersiz yapmak
Art
448	Sanat	shadow play i.	gölge oyunu
Painting
449	Resim	shadow line i.	gölge hattı
Theatre
450	Tiyatro	shadow-show i.	gölge oyunu
451	Tiyatro	shadow-show screen i.	hayal perdesi
452	Tiyatro	shadow show i.	gölge oyunu
453	Tiyatro	shadow show i.	gölge gösterisi
454	Tiyatro	shadow show i.	gölge pandomim
455	Tiyatro	shadow pantomime i.	gölge oyunu
456	Tiyatro	shadow pantomime i.	gölge gösterisi
457	Tiyatro	shadow pantomime i.	gölge pandomim
Slang
458	Argo	wrangle for an ass's shadow f.	ağız kavgasına tutuşmak
459	Argo	wrangle for an ass's shadow f.	ağız kavgası etmek
460	Argo	wrangle for an ass's shadow f.	ağız dalaşına girmek
461	Argo	wrangle for an ass's shadow f.	dalaşmak
462	Argo	wrangle for an ass's shadow f.	didişmek
463	Argo	wrangle for an ass's shadow f.	didişip durmak
464	Argo	wrangle for an ass's shadow f.	önemsiz şeyler üzerinde tartışmak
Star Wars
465	Star Wars	blue shadow virus i.	mavi gölge virüsü
466	Star Wars	camp shadow i.	gölge kampı
467	Star Wars	clone shadow trooper i.	klon gölge askeri
468	Star Wars	jedi shadow i.	gölge jedi
469	Star Wars	mass shadow generator i.	gölge kütle jeneratörü
470	Star Wars	pirate's shadow i.	korsan'ın gölgesi
471	Star Wars	shadow arsenal facility i.	gölge arsenal tesisi
472	Star Wars	shadow cairn i.	gölge höyüğü
473	Star Wars	shadow collective i.	gölge birliği
474	Star Wars	shadow council i.	gölge konseyi
475	Star Wars	shadow droid i.	gölge droidi
476	Star Wars	shadow keeper i.	gölge koruyucu
477	Star Wars	shadow of the alliance i.	birliğin gölgesi
478	Star Wars	shadow stacks i.	meçhuller deposu
479	Star Wars	shadow stormtrooper i.	gölge stormtrooperı
480	Star Wars	shadow syndicate safe house i.	gölge birliği güvenli evi
481	Star Wars	shadow town i.	gölge kasabası
482	Star Wars	shadow trooper i.	gölge askeri
483	Star Wars	shadow university i.	gölge üniversitesi
484	Star Wars	shadow university's archives i.	gölge üniversitesi'nin arşivi
485	Star Wars	the long shadow i.	uzun gölge
486	Star Wars	umbaran shadow cloak i.	umbara gölge pelerini