sluice - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sluice

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"sluice" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 43 sonuç

İngilizce Türkçe
General
sluice i. su akışını düzenleyen araç
sluice i. geçit
sluice i. oluk kapağı
sluice i. savak kapağı
sluice i. üstü açık büyük boru
sluice i. kanal
sluice i. bent kapağı
sluice i. savak
sluice i. oluk
sluice i. kapılı nehir şeddi
sluice i. yıkama suyu kanalı
sluice i. set
sluice i. bent kapağının ardında biriken su kütlesi
sluice i. bent kapağından akan su
sluice i. fazla suyu tahliye eden kanal
sluice i. atık su akıntısı
sluice i. hızla akan akarsu
sluice i. su taşkını
sluice i. sel
sluice i. bastırılmış duygu seli
sluice f. akmak
sluice f. yıkamak
sluice f. bol suda yıkamak
sluice f. bol suyla yıkamak
sluice f. çok su dökmek
sluice f. bentlere kapak takmak
sluice f. oluktan boşalmak
sluice f. oluktan boşalırcasına akmak
Technical
sluice i. valf
sluice i. kapakçık
sluice i. toprağa açılan uzun ve eğimli kanal
sluice i. (altın ayırma işleminde) ayırma ızgaraları döşenmiş uzun ve eğimli kanal
sluice f. savaklamak
sluice f. suyu arklara salmak
Mining
sluice i. altını kumdan ayrıştırmak için kullanılan ve zemini oluklu olan uzun ve eğimli kanal
sluice f. zemini oluklu olan uzun ve eğimli kanalda yıkamak
Marine Biology
sluice i. savak
Forestry
sluice i. kütükleri yüzdürülerek taşımak için oluşturulmuş yapay kanal
sluice f. (kütükleri) savak kanalı boyunca yüzdürerek taşımak
sluice f. (kütükleri) kanal suyu ile akış yönünde ilerletmek
Linguistics
sluice i. soru cümlesinin sadece soru sözcüğü şeklinde sorularak eksiltilmesi
sluice f. (soru cümlesinde) baştaki soru sözcüğü haricindeki öğeleri söylememek
Geography
sluice i. kapılı kanal şeddi

"sluice" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

İngilizce Türkçe
General
sluice gate i. bent kapağı
sluice gate i. set kapısı
sluice gate i. savak kapağı
sluice valve i. bent kapağı
sluice gate i. duyguların gemi
sluice gate i. bir hacmi tutan veya bırakan mekanizma
sluice gate i. faaliyeti serbest bırakan şey
Phrasals
sluice down f. yoğun bir şekilde bir yerden aşağı akmak/yağmak
sluice down f. şakır şakır akmak/yağmak
sluice down f. yıkamak
sluice down f. yıkayarak temizlemek
sluice something down f. bir şeyi veya bir yeri bol sıvıyla yıkamak
sluice something down f. iyice yıkayıp temizlemek
sluice out f. bol miktarda akıtmak
sluice out f. bol miktarda tahliye etmek
sluice out f. bol miktarda dökmek
sluice out f. bol suyla yıkamak/temizlemek
sluice something out f. bir şeyi bol suyla yıkamak/temizlemek
sluice something out f. bir şeyi bol suyla çalkalamak
Technical
discharging sluice i. boşaltma borusu
scouring sluice i. çakıl tutucu
scouring sluice i. çakıl geçidi
sluice outlet i. dipsavak
sluice dam i. dipsavaklı baraj
back sluice i. dip savak
drop gate sluice i. düşer kapaklı geçit
sluice caisson i. geçirgen keson
check sluice i. indirme kapaklı savak
segmental sluice gate i. parçalı savak kapağı
sluice gate i. savak kapağı
sluice caisson i. sızan keson
sluice gate i. set kapağı
sluice valve i. sızıntı vanası
sluice valve i. set vanası
sliding sluice i. sürgülü dipsavak
sluice valve i. sürgülü vana
sluice valve i. sülyüz valf
flushing sluice i. yıkama yolu
Construction
deep sluice i. dip savak
bottom sluice i. dip savağı
storm sluice i. fırtına savak
Marine
sluice pipe i. savak hattı
sluice valve i. (gemi inşaatında) kaburganın su geçirmez zeminlerinde bulunan sızdırmaz sürgülü vana
Mining
sluice box i. altını kumdan ayrıştırmak için kullanılan ve zemini oluklu olan uzun ve eğimli kanal
Environment
sluice way i. savak yatağı
Star Wars
sluice gate i. geçit kapısı