sword - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sword

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"sword" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 12 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
sword i. kılıç
General
sword i. hükümdarlık
sword i. savaş
sword i. güç
sword i. yetki
sword i. tahribat
sword i. kılıç
sword i. kudret
sword i. salahiyet
sword i. pala
sword i. erkek fış
sword i. duvarcı ıspatulası

"sword" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 164 sonuç

İngilizce Türkçe
General
ensheathing the sword i. barış yapma
sword blow i. kılıç darbesi
ensheathing the sword i. kılıcı kınına sokma
curved sword i. kavisli kılıç
cavalry sword i. süvari kılıcı
short sword i. palyoş
sword of damocles i. demokles'in kılıcı
double-edged sword i. iki tarafı keskin kılıç
two-edged sword i. acem kılıcı
sword drill i. kılıç talimi
iron sword i. demir kılıç
bamboo sword i. bambu kılıcı
sword cane i. topuzlu baston
broken sword i. kırık kılıç
sell-sword i. para karşılığı başkalarının yanından savaşan kişi
sword swallowing i. kılıç yutma
sword swallowing show i. kılıç yutma gösterisi
sword swallower i. kılıç yutan
ninja sword i. ninja kılıcı
wooden sword i. tahta kılıç
diamond sword i. elmas kılıç
cavalry-sword i. süvari kılıcı
naked sword i. kınsız kılıç
naked sword i. kılıfsız kılıç
half-sword i. yarım kılıç
half-sword i. yakın dövüş
half-sword [obsolete] i. küçük kılıç
sword fight i. kılıç dövüşü
sword fight i. kılıç savaşı
sword fight i. kılıç dövüşü
state sword i. resmi devlet etkinliklerinde kullanılan kılıç
gird oneself with a sword f. kılıç kuşanmak
ensheathe the sword f. barış yapmak
draw the sword f. kılıç çekmek
ensheathe the sword f. kılıcı kınına sokmak
put to the sword f. kılıçtan geçirmek
draw a sword f. savaş ilan etmek
draw a sword f. kılıç çekmek
take out a sword f. kılıç çekmek
take out a sword f. savaş ilan etmek
thrust sword f. kılıç saplamak
swing sword around f. kılıç sallamak
unsheathe the sword f. kılıcı kınından çekmek
sword-shaped s. kılıç şeklinde
sword-shaped s. kılıç biçiminde
sharp as a sword s. kılıç kadar keskin
Phrases
fear, cuts deeper than sword expr. korku kılıçtan daha derin keser
Proverb
live by the sword die by the sword su testisi su yolunda kırılır
the pen is mightier than the sword kalem kılıçtan keskindir
he, who lives by the sword dies by the sword kılıçla yaşayan kılıçla ölür
he, who lives by the sword dies by the sword su testisi su yolunda kırılır
he who lives by the sword, shall die by the sword ne ekersen onu biçersin
he who lives by the sword, shall die by the sword kılıçla yaşayan kılıçla ölür
he who lives by the sword, shall die by the sword su testisi su yolunda kırılır
gluttony kills more than the sword oburluk/obezlik silahtan/kılıçtan daha ölümcüldür
gluttony kills more than the sword oburluk/obezlik silahtan/kılıçtan daha tehlikelidir
those who live by the sword, die by the sword kılıçla yaşayan kılıçla ölür
those who live by the sword, die by the sword su testisi su yolunda kırılır
Idioms
a sword of damocles hangs over i. başının üstünde demokles'in kılıcının sallanması
a sword of damocles hangs over somebody's head i. başının üstünde demokles'in kılıcının sallanması
a double-edged sword i. hem yararlı hem de zararlı durum
double-edged sword i. hem yararlı hem de zararlı durum
two-edged sword i. hem yararlı hem de zararlı durum
double-edged sword i. iki tarafı keskin kılıç
a double-edged sword i. iki tarafı keskin kılıç
two-edged sword i. iki tarafı keskin kılıç
sword and sorcery i. büyü ve ejderhalar gibi fantastik unsurlar içeren maceraları anlatan edebiyat türü
sword-and-sandal i. tarihi veya incil'den figürlerin maceralarını ve kahramanlıklarını konu alan (film)
a double-edged sword i. hem avantajlı hem dezavantajlı durum
a two-edged sword i. hem avantajlı hem dezavantajlı durum
a double-edged sword i. hem iyi hem kötü tarafı olan durum
a double-edged sword i. hem avantajlı hem dezavantajlı durum
a double-edged sword i. hem yararlı hem zararlı durum
a double-edged sword i. iki tarafı keskin kılıç
a sword of damocles i. demokles'in kılıcı
the sword of damocles i. demokles'in kılıcı
damocles' sword i. demokles'in kılıcı
damocles' sword i. tehlike
damocles' sword i. bela
damocles' sword i. felaket
double-edged sword i. iki ucu keskin kılıç
sheathe the sword f. barışmak
unsheathe the sword f. savaşmak
sheathe the sword f. barışı tesis etmek
measure sword with f. boy ölçüşmek
measure sword against f. boy ölçüşmek
like a sword of damocles hanging over the head f. başında demokles'in kılıcı gibi sallanmak
a sword of damocles hangs over f. demokles'in kılıcı gibi sallanmak
a sword of damocles hangs over somebody's head f. demokles'in kılıcı gibi sallanmak
fall on one's sword f. kazdığı kuyuya düşmek
(draw the sword and) throw away the scabbard f. sorunları savaşarak çözmek
(draw the sword and) throw away the scabbard f. sorunları savaşarak çözeceğine inanmak
fall on one's sword f. yenilgiyi kabul etmek
be a double-edged sword f. hem iyi hem kötü yanı olmak
be a double-edged sword f. hem avantajı hem de dezavantajı olmak
(draw the sword and) throw away the scabbard f. saldırgan bir tavır sergilemek
(draw the sword and) throw away the scabbard f. atlanıp silahlanmak
a sword of damocles hangs over (one) f. (birinin) üstünde demokles'in kılıcı gibi sallanmak
the sword of damocles hangs over (one) f. (birinin) üstünde demokles'in kılıcı gibi sallanmak
the sword of damocles hangs over (one's) head f. (birinin) başının üstünde demokles'in kılıcı gibi sallanmak
a sword of damocles hangs over (one's) head f. (birinin) başının üstünde demokles'in kılıcı gibi sallanmak
be a double-edged sword f. hem iyi hem kötü yanı olmak
be a double-edged sword f. hem avantajı hem dezavantajı olmak
be put to the sword f. kılıçtan geçirilmek
be put to the sword f. katledilmek
be put to the sword f. infaz edilmek
fall on sword f. kazdığı kuyuya düşmek
fall on sword f. yenilgiyi kabul etmek
put (someone) to the sword f. (birini) kılıçtan geçirmek
put (someone) to the sword f. (birini) infaz etmek
put (someone) to the sword f. (birini) katletmek
sword of damocles expr. demokles'in kılıcı
the pen is mightier than the sword expr. kalem kılıçtan keskindir
the sword of damocles hangs over someone's head expr. diken üstünde
the sword of damocles hangs over someone's head expr. birinin tepesinde/üstünde sallanan demokles'in kılıcı
the sword of damocles hangs over someone's head expr. her an tehlikede
damocles' sword hangs over (one) expr. diken üstünde
damocles' sword hangs over (one) expr. demokles'in kılıcı üzerinde sallanıyor
damocles' sword hangs over (one) expr. her an tehlikede
damocles' sword hangs over (one's) head expr. diken üstünde
damocles' sword hangs over (one's) head expr. demokles'in kılıcı üzerinde sallanıyor
damocles' sword hangs over (one's) head expr. her an tehlikede
Speaking
the sword of justice has no scabbard expr. adaletin kestiği parmak acımaz
Technical
japanese sword i. japon kılıcı
Gastronomy
smoked sword fish i. kılıç balığı füme
sword fish i. kılıç balığı
Zoology
sword-billed hummingbird i. kılıç gagalı sinekkuşu
sword tail i. kılıçkuyruk
Botanic
sword (canavalia gladiata) i. hint baklası
toothed sword fern i. ince, gri-yeşil tonlarında yaprakları için yetiştirilen, tropikal amerika'ya özgü bir eğrelti otu
toothed sword fern (nephrolepis pectinata) i. amerika'nın tropikal bölgelerine özgü, ince grimsi yeşil yaprakları için yetiştirilen bir eğrelti otu
amazon sword (echinodorus intermedius) i. akvaryumlarda kullanılan bir su veya bataklık otu
sword fern i. aşk merdiveni
sword fern i. eğrelti
sword lily i. glayöl
sword lily i. kuzgunkılıcı
australian sword lily i. avustralya'da yetişen, yünlü tüylerle kaplı kümelenmiş çiçekleri olan saz benzeri bir bitki
australian sword lily (anigozanthus manglesii) i. kanguru pençesi
australian sword lily (anigozanthus manglesii) i. avustralya'da yetişen ilkbaharda çiçek açan çiçekleri tüylü sazımsı bir bitki
flaming sword i. güney amerika'nın güneyine özgü sarı çiçekli bir bitki
History
flame-bladed sword i. dalgalı kılıç
wave-bladed sword i. dalgalı kılıç
bastard sword i. orta çağ'da ortaya çıkmış uzun bir kılıç
long sword i. uzun kılıç
Military
regulation sword i. resmi yönetmelikte belirtilen kalite ve türde kılıç, başlık, üniforma vb.
sword belt i. kılıç kayışı
sword knot i. kılıç püskülü
uniform sword i. tek tip kılıç
uniform sword i. subay kılıcı
uniform sword i. ordu veya donanmadaki subaylara verilen kılıç
sword-girding ceremony i. kılıç kuşanma töreni
bearer of the sword i. filistin'de bir islami terör örgütü
Sport
fencing sword i. eskrim kılıcı
fencing sword i. flöre
Slang
sword-swallower i. oral seks yapan kimse
sword-swallower i. sakso çeken kimse
sword-swallower i. saksocu
sword-swallowing i. oral seks
sword-swallowing i. sakso çekme
sword-swallowing i. sakso
British Slang
pork sword i. penis
pork sword i. yarak
pork sword i. alet
Star Wars
sith temple (sword of khashyun) i. sith tapınağı (kashyun'un kılıcı)