Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
table
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"table"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 71 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
table
i.
masa
2
Yaygın Kullanım
table
i.
tablo
3
Yaygın Kullanım
table
i.
sofra
General
4
Genel
table
i.
küfelik
5
Genel
table
i.
cetvel
6
Genel
table
i.
özet
7
Genel
table
i.
masadakiler
8
Genel
table
i.
tablet
9
Genel
table
i.
liste
10
Genel
table
i.
hulasa
11
Genel
table
i.
gösterge
12
Genel
table
i.
aynı masada oturanların hepsi
13
Genel
table
i.
sofradakiler
14
Genel
table
i.
tabla
15
Genel
table
i.
masa
16
Genel
table
i.
çizelge
17
Genel
table
i.
tablo
18
Genel
table
i.
düzey
19
Genel
table
i.
tezgah
20
Genel
table
i.
sehpa
21
Genel
table
i.
(masaya konan) yemek
22
Genel
table
i.
sofradakiler
23
Genel
table
i.
sofrada oturan kişiler
24
Genel
table
i.
oyun masası
25
Genel
table
i.
kumar masası
26
Genel
table
i.
düzlük tepe
27
Genel
table
i.
yüksek düzlük
28
Genel
table
i.
düz tepe
29
Genel
table
i.
duvara özel olarak işlenmiş bölüm
30
Genel
table
i.
mücevherdeki düz üst yüzey
31
Genel
table
i.
korniş
32
Genel
table
i.
masaya konulan
33
Genel
table
i.
masada bulunan
34
Genel
table
i.
tavlanın kanatlarından her biri
35
Genel
table
i.
değerli taş kesiminde üstteki düz yüzey
36
Genel
table
i.
el ayasının dört çizgiyle çerçevelenmiş bölümü
37
Genel
table
i.
kumar masası
38
Genel
table
f.
göstermek
39
Genel
table
f.
tartışmaya sunmak
40
Genel
table
f.
görüşmeyi veya tartışmayı ileri bir tarihe bırakmak (bir tasarı/mesele hakkındaki)
41
Genel
table
f.
listeye geçirmek
42
Genel
table
f.
sunmak
43
Genel
table
f.
masaya koymak
44
Genel
table
f.
ertelemek
45
Genel
table
f.
masaya koymak
46
Genel
table
f.
çizelge hazırlamak
47
Genel
table
f.
liste hazırlamak
48
Genel
table
f.
liste yapmak
49
Genel
table
f.
listeye geçirmek
50
Genel
table
s.
sofra
Trade/Economic
51
Ticaret/Ekonomi
table
i.
cetvel
52
Ticaret/Ekonomi
table
i.
levha
53
Ticaret/Ekonomi
table
i.
liste
54
Ticaret/Ekonomi
table
i.
tablo
55
Ticaret/Ekonomi
table
i.
tabela
Technical
56
Teknik
table
i.
çizelge
57
Teknik
table
i.
masa
58
Teknik
table
i.
tablo
Computer
59
Bilgisayar
table
i.
çizelge tablo
Telecom
60
Telekom
table
i.
çizelge
Architecture
61
Mimarlık
table
i.
bir binanın dış duvarında bulunan yatak çıkıntı
Marine
62
Denizcilik
table
i.
dıraveçe bezi
Medical
63
Medikal
table
i.
kafatasının iç ve dış yüzeylerindeki düz kemik tabakalarının her biri
Food Engineering
64
Gıda
table
i.
çizelge
65
Gıda
table
i.
tablo
Gastronomy
66
Mutfak
table
i.
sofra
Math
67
Matematik
table
i.
tablo
Geography
68
Coğrafya
table
i.
plato
69
Coğrafya
table
i.
yayla
Music
70
Müzik
table
i.
telli çalgılarda göğüs tahtası
71
Müzik
table
i.
arpın ses tahtası
"table"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
night table
i.
komodin
2
Yaygın Kullanım
dressing table
i.
tuvalet masası
3
Yaygın Kullanım
coffee table
i.
sehpa
General
4
Genel
table football
i.
langırt
5
Genel
toilet table
i.
tuvalet masası
6
Genel
periodic table
i.
periyodik tablo
7
Genel
water table
i.
yeraltı su tablası
8
Genel
a coffee table book
i.
büyük, pahalı bol resimli kitap
9
Genel
overbed table
i.
karyola üstü masası
10
Genel
table service
i.
sofra takımı
11
Genel
times table
i.
kerrat cetveli
12
Genel
table wine
i.
sofra şarabı
13
Genel
steam table
i.
su buharı özellik tablosu
14
Genel
table salt
i.
sofra tuzu
15
Genel
table of logarithms
i.
logaritma tablosu
16
Genel
water table
i.
saçak
17
Genel
a mahogany table
i.
maun bir masa
18
Genel
work table
i.
çalışma masası
19
Genel
life table
i.
yaşam tablosu
20
Genel
logarithmic table
i.
logaritma tablosu
21
Genel
table service
i.
masa servisi
22
Genel
plane table
i.
plançete
23
Genel
chronological table
i.
kronoloji tablosu
24
Genel
conference table
i.
konferans masası
25
Genel
table knife
i.
sofra bıçağı
26
Genel
tea table
i.
çay masası
27
Genel
writing table
i.
çalışma masası
28
Genel
card table
i.
kumar masası
29
Genel
cash flow table
i.
nakit akım tablosu
30
Genel
water table
i.
su tabakası
31
Genel
end table
i.
küçük masa
32
Genel
decision table
i.
karar tablosu
33
Genel
table d'hote
i.
tabldot
34
Genel
conversion table
i.
dönüştürme tablosu
35
Genel
income table
i.
gelir tablosu
36
Genel
operating table
i.
işletim masası
37
Genel
cocktail table
i.
kokteyl masası
38
Genel
screening table
i.
inceleme tablosu
39
Genel
table setting and decoration
i.
masa düzeni ve dekorasyon
40
Genel
kitchen table
i.
mutfak masası
41
Genel
synoptic table
i.
sinoptik tablo
42
Genel
refectory table
i.
yemekhane masası
43
Genel
gate leg table
i.
açılır kapanır masa
44
Genel
plane table
i.
düz masa
45
Genel
table linen
i.
bezden yapılmış sofra örtüleri ve peçeteler
46
Genel
dinner table
i.
sofra
47
Genel
periodic table
i.
elementler çizelgesi
48
Genel
dining table
i.
sofra
49
Genel
writing table
i.
yazıhane
50
Genel
table tennis
i.
pingpong
51
Genel
dining table
i.
yemek masası
52
Genel
table game
i.
masa oyunu
53
Genel
water table
i.
cetvel şeklindeki
54
Genel
table tennis
i.
masatopu
55
Genel
table tennis
i.
masatenisi
56
Genel
periodic table
i.
periodik cetvel
57
Genel
look up table
i.
taramalı tablo
58
Genel
table spoon
i.
yemek kaşığı
59
Genel
table of contents
i.
kitabın başında bulunan ve alfabetik dizin olmayan içindekiler
60
Genel
floor table
i.
yer sofrası
61
Genel
event table
i.
etkinlik tablosu
62
Genel
coffee table
i.
kahve masası
63
Genel
folding table
i.
katlanır masa
64
Genel
decision table
i.
karar masası
65
Genel
bedside table
i.
komodin
66
Genel
table linen
i.
sofra örtüsü
67
Genel
breakfast table
i.
kahvaltı masası
68
Genel
time table
i.
zaman tablosu
69
Genel
table of contents
i.
sayfa sırasına göre bir kitap veya broşürde yer alan konuları gösteren liste
70
Genel
table of contents
i.
içindekiler listesi
71
Genel
times table
i.
çarpım tablosu
72
Genel
league table
i.
fikstür
73
Genel
table napkin
i.
peçete
74
Genel
drawing table
i.
çizim masası
75
Genel
end table
i.
sehpa
76
Genel
drop leaf table
i.
açılır kapanır kanatları olan masa
77
Genel
water table
i.
su tabakası düzeyi
78
Genel
multiplication table
i.
kerrat cetveli
79
Genel
gaming table
i.
kumar masası
80
Genel
writing table
i.
yazı masası
81
Genel
round table meeting
i.
yuvarlak masa toplantısı
82
Genel
table manners
i.
sofra adabı
83
Genel
table talk
i.
sofra sohbeti
84
Genel
play table
i.
oyun masası
85
Genel
related table
i.
ilgili tablo
86
Genel
table etiquette
i.
sofra görgüsü
87
Genel
table drawing
i.
tablo çizme
88
Genel
rectangular table
i.
dikdörtgen masa
89
Genel
office table
i.
ofis masası
90
Genel
coffee table
i.
çay masası
91
Genel
computer table
i.
bilgisayar masası
92
Genel
table of content
i.
içindekiler
93
Genel
raki table
i.
rakı sofrası
94
Genel
table cloth
i.
sehpa örtüsü
95
Genel
summary table
i.
özet tablosu
96
Genel
picnic table
i.
piknik masası
97
Genel
table set
i.
masa takımı
98
Genel
table leg
i.
masa ayağı
99
Genel
table games
i.
masa oyunları
100
Genel
console table
i.
konsollu masa
101
Genel
drop table
i.
açılır kapanır masa
102
Genel
wedding table
i.
nikah masası
103
Genel
draw table
i.
açılır masa
104
Genel
extending table
i.
çekme masa
105
Genel
extension table
i.
genişler masa
106
Genel
fixed table
i.
sabit masa
107
Genel
gatelegged table
i.
kanat ayaklı genişler masa
108
Genel
a table-top item
i.
sofralık
109
Genel
life-table
i.
yaşam tablosu
110
Genel
extension table
i.
açılır kapanır masa
111
Genel
round table
i.
yuvarlak masa
112
Genel
table-tennis table
i.
masa tenisi masası
113
Genel
ping-pong table
i.
ping-pong masası
114
Genel
night table
i.
yatak başucu masası
115
Genel
office table
i.
büro masası
116
Genel
television table
i.
televizyon sehpası
117
Genel
graduate life table
i.
dereceli hayat tablosu
118
Genel
teacher's table
i.
öğretmen masası
119
Genel
table clock
i.
masa saati
120
Genel
spelling table
i.
heceleme tablosu
121
Genel
spelling table
i.
heceleme levhası
122
Genel
center table
i.
orta sehpa
123
Genel
ultimate mortality table
i.
tahlili olmayan ölüm tablosu
124
Genel
side table
i.
yan sehpa
125
Genel
billiards table
i.
bilardo masası
126
Genel
snooker table
i.
bilardo masası
127
Genel
billiard table
i.
bilardo masası
128
Genel
pool table
i.
bilardo masası
129
Genel
white table
i.
beyaz masa
130
Genel
table salt
i.
yemek tuzu
131
Genel
table radio
i.
masa radyosu
132
Genel
table linen
i.
masa örtüsü ve peçeteler
133
Genel
coffee table
i.
fiskos masası
134
Genel
table rules
i.
masa kuralları
135
Genel
table fork
i.
yemek çatalı
136
Genel
bedside table drawer
i.
komodinin çekmecesi
137
Genel
coffee table
i.
rahle
138
Genel
table of contents (toc)
i.
içindekiler
139
Genel
new year table
i.
yılbaşı masası
140
Genel
new year table
i.
yılbaşı sofrası
141
Genel
new year's table
i.
yılbaşı sofrası
142
Genel
new year's table
i.
yılbaşı masası
143
Genel
sewing table
i.
dikiş masası
144
Genel
boardroom table
i.
toplantı masası
145
Genel
meeting table
i.
toplantı masası
146
Genel
telephone table/stand
i.
telefonluk
147
Genel
table dancer
i.
striptizci
148
Genel
table dance
i.
bar üstünde yapılan dans
149
Genel
table dance
i.
sahne yerine müşterinin masasında yapılan erotik dans
150
Genel
table dance
i.
bar üstü dans
151
Genel
table dance
i.
bar üstünde dans
152
Genel
table tennis tournament
i.
masa tenisi turnuvası
153
Genel
gambling table
i.
kumar masası
154
Genel
overbed table
i.
hasta yemek masası
155
Genel
marble table
i.
mermer masa
156
Genel
table soccer
i.
langırt
157
Genel
table sheet
i.
masa örtüsü
158
Genel
table sheet
i.
tablo sayfası
159
Genel
table of contents section
i.
içindekiler kısmı
160
Genel
table of contents section
i.
içindekiler bölümü
161
Genel
table of syllables
i.
heceleri gösteren işaretler tablosu
162
Genel
table of syllables
i.
hece işaretleri listesi
163
Genel
table of syllables
i.
heceler tablosu
164
Genel
dinner table
i.
yemek masası
165
Genel
next table
i.
yan masa
166
Genel
next table
i.
yandaki masa
167
Genel
vanity table
i.
makyaj masası
168
Genel
toilet table
i.
makyaj masası
169
Genel
make-up table
i.
makyaj masası
170
Genel
dressing table
i.
makyaj masası
171
Genel
multiplication table
i.
çarpım cetveli
172
Genel
times table
i.
çarpım cetveli
173
Genel
order table
i.
sıra tablosu/cetveli
174
Genel
upper table
i.
üst tablo
175
Genel
upper table
i.
üst tabla
176
Genel
rotating table
i.
döner tabla
177
Genel
rotating table
i.
döner masa
178
Genel
water table
i.
su oyun masası
179
Genel
water table
i.
su masası
180
Genel
an old table game like domino
i.
aznif
181
Genel
free table
i.
boş masa
182
Genel
tea table
i.
çay sehpası
183
Genel
tea table
i.
sehpa
184
Genel
park table
i.
(tahta) piknik masası
185
Genel
park table
i.
(ahşap) piknik masası
186
Genel
broken table
i.
kırık masa
187
Genel
table cover
i.
masa örtüsü
188
Genel
table vinegar
i.
sofra sirkesi
189
Genel
table talker
i.
masada konuşan kimse
190
Genel
purple table
i.
mor masa
191
Genel
communal table
i.
ortak kullanım için büyük masa
192
Genel
coffee table
i.
orta sehpa
193
Genel
table setting
i.
masa düzeni
194
Genel
farm to table
i.
çiftlikten sofraya
195
Genel
table scrap
i.
yemek artığı
196
Genel
lounge coffee table
i.
salon sehpası
197
Genel
tour-de-table
i.
yuvarlak masa toplantısı
198
Genel
tour-de-table
i.
masaların gezilmesi suretiyle katılımcıların bilgilerinin alındığı toplantı şekli
199
Genel
table dancing
i.
müşterinin masasında yapılan erotik dans
200
Genel
table-tennis bat
i.
masa tenisi raketi
201
Genel
table-tennis racquet
i.
masa tenisi raketi
202
Genel
table-turning
i.
ellerini ve parmaklarını masaya koymuş bir grup insanın bulunduğu masanın sözde ruhlar tarafından hareket ettirilmesi
203
Genel
table anvil
i.
küçük tamiratlar yapmak için masanın üzerine monte edilebilen ufak örs
204
Genel
table bed
i.
masa şeklinde bir yatak
205
Genel
table beer
i.
sofra birası
206
Genel
table bell
i.
uşağı masaya çağırmak için kullanılan küçük zil
207
Genel
table dancing
i.
çıplak ya da yarı çıplak kadınların müşterinin masasında yaptığı dans
208
Genel
table diamond
i.
üzeri düz traşlanmış elmas
209
Genel
table dormant
i.
sabit masa
210
Genel
table licence
i.
sadece yemeklerde alkollü içecek servisi yapılmasına izin veren lisans
211
Genel
table lifting
i.
ruh çağırma seansında masanın hava kaldırılması
212
Genel
table money
i.
ziyaretçileri ağırlaması için subaylara verilen para
213
Genel
table of mortality
i.
ölüm oranı tablosu
214
Genel
table rapping
i.
ölülerin ruhlarıyla iletişim kurulması
215
Genel
table tapping
i.
ölülerin ruhlarıyla iletişim kurulması
216
Genel
table rent
i.
ev temizliği için piskoposa ayrılmış ödenek
217
Genel
table tilting
i.
ruh çağırma seansında masanın havaya kaldırılması
218
Genel
table saw
i.
masa testeresi
219
Genel
table tipping
i.
ruh çağırma seansında masanın havaya kaldırılması
220
Genel
table service
i.
yemek takımı
221
Genel
table turning
i.
ruh çağırma seansında masanın havaya kaldırılması
222
Genel
table tapping
i.
ölülerin ruhlarıyla iletişim kurma
223
Genel
table [obsolete]
i.
tavla oyunu
224
Genel
table of allowance
i.
ödenek tablosu
225
Genel
table rent
i.
bir piskopos ya da din adamına masasına kabul karşılığı ödenen kira
226
Genel
table saw
i.
masaya monte edilen elektrik testeresi
227
Genel
table wine
i.
alkol oranı %14'ten az olan şarap
228
Genel
table-rapping
i.
ruh çağırma seansında masayı tıklatma
229
Genel
table-tennis table
i.
ping-pong masası
230
Genel
refectory table
i.
ağır bacakları olan dar ve uzun yemek masası
231
Genel
time-table
i.
proje şeması
232
Genel
analytical table
i.
açıklayıcı ve basitleştirilmiş tablo
233
Genel
analytical table
i.
çeşitli sembollerin anlamlarını gösteren liste
234
Genel
empty table
i.
boş masa
235
Genel
bird table
i.
kuş besleme masası
236
Genel
hazard table
i.
tehlike tablosu
237
Genel
graduated table
i.
sıralı referans standardı
238
Genel
round table
i.
(kral arthur'un yuvarlak masa modeline dayanan) şövalye birlikleri
239
Genel
round table
i.
(kral arthur'un yuvarlak masa efsanesi ile ilişkilendirilen) ingiliz yapıları
240
Genel
round table
i.
(kral arthur'un yuvarlak masa efsanesi ile ilişkilendirilen) doğal ingiliz oluşumları
241
Genel
round table
i.
(eşitliği vurgulamak için yuvarlak masa etrafında düzenlenen) konferans
242
Genel
round table
i.
yuvarlak masa söyleşisi
243
Genel
round table
i.
yuvarlak masa söyleşisi katılımcıları
244
Genel
round table
i.
yuvarlak masa konferansı katılımcıları
245
Genel
round table
i.
yuvarlak masa konferansı konusu
246
Genel
decision-making table
i.
karar alma masası
247
Genel
table clip
i.
masa klipsi
248
Genel
pier table
i.
iki pencere arasında duvara doğru yerleştirilen masa
249
Genel
pin table
i.
pinball oyunu ekipmanı
250
Genel
council table
i.
toplantı masası
251
Genel
pedestal table
i.
ortadan ayaklı masa
252
Genel
sand table
i.
çocukların kumla oynaması için yapılmış yüksek kenarlı masa
253
Genel
side table
i.
zigon sehpa
254
Genel
side table
i.
büfe olarak kullanılan büyük masa
255
Genel
gather around the same table
f.
aynı masada toplanmak
256
Genel
put the cards on the table
f.
fikirlerini açıkça söylemek
257
Genel
wait on table
f.
servis yapmak
258
Genel
be on the table
f.
tartışılması ileri bir tarihe bırakılmış olmak (tasarının/meselenin)
259
Genel
put the cards on the table
f.
düşüncelerini açıkça söylemek
260
Genel
lay the cards on the table
f.
kartlarını açmak
261
Genel
set table
f.
masayı hazırlamak
262
Genel
put all the cards on the table
f.
düşüncelerini açıkça söylemek
263
Genel
lay the table
f.
sofrayı kurmak
264
Genel
set the table
f.
sofrayı kurmak
265
Genel
set the table
f.
masayı kurmak
266
Genel
be on the table
f.
teklif edilmiş olmak
267
Genel
lay the cards on the table
f.
fikirlerini açıkça söylemek
268
Genel
lay the cards on the table
f.
dürüst ve açık olmak
269
Genel
put the cards on the table
f.
kartları masaya sermek
270
Genel
to table
f.
hazırlamak
271
Genel
wait at table
f.
servis yapmak
272
Genel
clear the table
f.
sofrayı kaldırmak
273
Genel
be on the table
f.
görüşülmesi ileri bir tarihe bırakılmış olmak (tasarının/meselenin)
274
Genel
put the cards on the table
f.
dürüst ve açık olmak
275
Genel
gather around the same table
f.
aynı masanın çevresinde toplanmak
276
Genel
sit down at the negotiation table
f.
görüşme masasına oturmak
277
Genel
make a table
f.
çizelge oluşturmak
278
Genel
make a table
f.
çizelge yapmak
279
Genel
leave the table
f.
masayı terketmek
280
Genel
leave the table
f.
masadan kalkmak
281
Genel
clear the table
f.
masanın üzerindekileri kaldırmak
282
Genel
lay table
f.
masa hazırlamak
283
Genel
set table
f.
masa hazırlamak
284
Genel
get up from the table
f.
masadan kalkmak
285
Genel
clear the table
f.
masayı kaldırmak
286
Genel
lay a table
f.
masa kurmak
287
Genel
set a table
f.
masa kurmak
288
Genel
clear the table
f.
masa toplamak
289
Genel
sit at the table
f.
masaya oturmak
290
Genel
sit round the table
f.
masaya oturmak
291
Genel
clear the table
f.
masayı toplamak
292
Genel
sit around the table
f.
masaya oturmak
293
Genel
sit down at the table
f.
masaya oturmak
294
Genel
sit at the table
f.
masada oturmak
295
Genel
set a table
f.
sofra kurmak
296
Genel
lay a table
f.
sofra kurmak
297
Genel
lay a table
f.
masa açmak
298
Genel
set a table
f.
masa açmak
299
Genel
remove dirty dishes/glasses/bottles from the table
f.
(masanın) boşlarını almak
300
Genel
clean the table
f.
(masanın) boşlarını almak
301
Genel
clean the table
f.
boşları almak
302
Genel
clear the table
f.
boşları almak
303
Genel
remove dirty dishes/glasses/bottles from the table
f.
boşları almak
304
Genel
clear the table
f.
(masanın) boşlarını almak
305
Genel
slam one's fist on the table
f.
masaya yumruğunu vurmak
306
Genel
bang one's fist on the table
f.
masaya yumruğunu vurmak
307
Genel
pounder one's fist on the table
f.
masaya yumruğunu vurmak
308
Genel
set the table
f.
masayı donatmak
309
Genel
die on the operating table
f.
ameliyat masasında ölmek
310
Genel
sit around table
f.
masanın etrafında oturmak
311
Genel
sit around table
f.
masa etrafında oturmak
312
Genel
clear the table
f.
boşları toplamak
313
Genel
clean the table
f.
boşları toplamak
314
Genel
book a table
f.
bir masa ayırtmak
315
Genel
book a table for two
f.
iki kişilik bir masa ayırtmak
316
Genel
book a table for three
f.
üç kişilik bir masa ayırtmak
317
Genel
book a table for four
f.
dört kişilik bir masa ayırtmak
318
Genel
bring the matter to the table
f.
meseleyi masaya getirmek
319
Genel
bring the matter to the table
f.
meseleyi masaya yatırmak
320
Genel
fall asleep at the table
f.
masada uyuyakalmak
321
Genel
decorate the table
f.
masayı süslemek
322
Genel
lay the table
f.
masayı kurmak
323
Genel
clear the table
f.
masayı toplamak
324
Genel
set up a (promotional) table
f.
stand açmak
325
Genel
table-hop
f.
tanıdık ve arkadaşları selamlamak amacıyla bir lokanta ya da gece kulubündeki masalar arasında dolaşmak
326
Genel
table oriented
s.
tabloya yönelik
327
Genel
farm-to-table
s.
çiftlikten masaya
328
Genel
on the table
s.
müzakere edilebilir
329
Genel
on the table
s.
uzlaşmayla çözülebilir
330
Genel
coffee table
s.
özden çok görünüş ve tarza vurgu yapan
331
Genel
coffee-table
s.
sehpa üzerinde sergilenecek (nesne)
332
Genel
at the table
zf.
sofra başında
333
Genel
at table
zf.
sofra başında
334
Genel
on the table
zf.
masanın üzerinde
335
Genel
on the table
zf.
açıkça
336
Genel
on the table
zf.
meydanda
337
Genel
on the table
zf.
tümüyle açığa çıkmış durumda
338
Genel
the table is booked for nine o'clock this evening
expr.
masa bu akşam saat dokuz için rezerve edildi
Phrases
339
İfadeler
see the table below
expr.
aşağıdaki tabloda yer almaktadır
340
İfadeler
see the table below
expr.
aşağıdaki tabloda görebilirsiniz
341
İfadeler
see the table below
expr.
aşağıdaki tabloya bakınız
342
İfadeler
look at the table below
expr.
aşağıdaki tabloya bakınız
343
İfadeler
from farm to table
expr.
tarladan sofraya
Colloquial
344
Konuşma Dili
moose on the table
i.
bir toplantıda hiç kimsenin ele almak istemediği konu/sorun
345
Konuşma Dili
crumbs from (one's) table
i.
artıklar
346
Konuşma Dili
crumbs from (one's) table
i.
(birinin) masasındaki kırıntılar
347
Konuşma Dili
crumbs from (one's) table
i.
sofrada kalanlar
348
Konuşma Dili
crumbs from (one's) table
i.
birinin kırıntıları
349
Konuşma Dili
crumbs from the rich man's table
i.
artıklar
350
Konuşma Dili
crumbs from the rich man's table
i.
(birinin) masasındaki kırıntılar
351
Konuşma Dili
crumbs from the rich man's table
i.
zenginin sofrasından kalanlar
352
Konuşma Dili
crumbs from the rich man's table
i.
birinin kırıntıları
353
Konuşma Dili
crumbs from someone's table
i.
artıklar
354
Konuşma Dili
crumbs from someone's table
i.
(birinin) masasındaki kırıntılar
355
Konuşma Dili
crumbs from someone's table
i.
zenginin sofrasından kalanlar
356
Konuşma Dili
crumbs from someone's table
i.
birinin kırıntıları
357
Konuşma Dili
kiddie table
i.
çocuk masası
358
Konuşma Dili
kiddie table
i.
çocuklar masası
359
Konuşma Dili
kiddie table
i.
aile toplantılarında çocukların ayrı olarak bir arada oturduğu masa
360
Konuşma Dili
hit the table
f.
masaya vurmak
361
Konuşma Dili
table (something)
f.
(bir şeyi) ertelemek
362
Konuşma Dili
table (something)
f.
(bir şeyi) geciktirmek
363
Konuşma Dili
table (something)
f.
(bir şeyi) askıya almak
364
Konuşma Dili
table (something)
f.
(bir şeyi) tecil etmek
365
Konuşma Dili
under-the-table
s.
gizlice tasarlanan
366
Konuşma Dili
under-the-table
s.
gizlice uygulanan
Idioms
367
Deyim
high table
i.
okul yemekhanesinde öğretmenlerin oturduğu yemek masası
368
Deyim
high table
i.
yöneticilerin oturduğu yemek masası
369
Deyim
round-table conference
i.
yuvarlak masa toplantısı
370
Deyim
round-table conference
i.
yuvarlak masa konferansı
371
Deyim
coffee table book
i.
büyük, pahalı bol resimli kitap
372
Deyim
coffee-table book
i.
büyük, pahalı bol resimli kitap
373
Deyim
keep food on the table
f.
geçim sağlamak
374
Deyim
keep food on the table
f.
ekmek parası kazanmak/kazandırmak
375
Deyim
lay on the table
f.
teklif sunmak
376
Deyim
lay on the table
f.
oylamaya sunmak
377
Deyim
lay on the table
f.
ertelemek
378
Deyim
lay on the table
f.
(parlamento kararını) süresiz olarak gündemden çıkarmak
379
Deyim
bring (someone or something) to the peace table
f.
barış masasına oturtmak/çekmek
380
Deyim
bring (someone or something) to the peace table
f.
anlaşma koşullarını görüşmek için masaya oturtmak
381
Deyim
bring (someone or something) to the peace table
f.
anlaşma koşullarını görüşmek için bir araya gelmelerini sağlamak
382
Deyim
bring (someone or something) to the peace table
f.
anlaşma görüşmeleri için bir araya getirmek
383
Deyim
lay one's card on the table
f.
açık olmak
384
Deyim
lay one's card on the table
f.
açık oynamak
385
Deyim
lay one's cards on the table
f.
açık oynamak
386
Deyim
put one's cards on the table
f.
açık oynamak
387
Deyim
lay one's card on the table
f.
açıkça ortaya koymak
388
Deyim
be boxed on the table
f.
ameliyat masasında ölmek
389
Deyim
get one's feet under the table
f.
bir yere (iş vb) ayağını alıştırmak
390
Deyim
drink someone under the table
f.
diğerlerinden daha fazla alkol içmek
391
Deyim
find oneself at the kids' table
f.
çocuk muamelesi görmek
392
Deyim
wait on table
f.
garsonluk yapmak
393
Deyim
split (something) 50-50 under the table
f.
el altından yarı yarıya kırışmak
394
Deyim
put bread on the table
f.
geçimini sağlamak
395
Deyim
wait at table
f.
garsonluk yapmak
396
Deyim
put one's cards on the table
f.
gizlisi saklısı olmamak
397
Deyim
leave money on the table
f.
hazır paraya hayır demek
398
Deyim
split (something) 50-50 under the table
f.
el altından yarı yarıya bölüşmek
399
Deyim
lay one's cards on the table
f.
gizlisi saklısı olmamak
400
Deyim
place one's cards on the table
f.
kartlarını açık oynamak
401
Deyim
table a motion
f.
önerge sunmak/vermek
402
Deyim
table thumping
f.
masaya yumruğunu vurmak
403
Deyim
put on the table
f.
masaya yatırmak
404
Deyim
be put on the table
f.
masaya yatırılmak
405
Deyim
read the table
f.
masadakilere bakmak
406
Deyim
read the table
f.
masadakilere göz atmak
407
Deyim
lay one's card on the table
f.
kartlarını açmak
408
Deyim
wait at table
f.
masayı beklemek
409
Deyim
wait on table
f.
masayı beklemek
410
Deyim
table a motion
f.
önergeyi ertelemek
411
Deyim
lay the cards on the table
f.
kartlarını açmak
412
Deyim
bring to the table
f.
masaya getirmek
413
Deyim
clear the table
f.
sofrayı toplamak
414
Deyim
come to the table
f.
sorunu masaya yatırmak
415
Deyim
wait at table
f.
servis yapmak
416
Deyim
bring somebody to the bargaining table
f.
pazarlık masasına getirmek
417
Deyim
wait on table
f.
servis yapmak
418
Deyim
put bread on the table
f.
para kazanmak
419
Deyim
get someone around the table
f.
tarafları masaya toplamak
420
Deyim
lay one's cards on the table
f.
teklifsiz olmak
421
Deyim
put one's cards on the table
f.
teklifsiz olmak
422
Deyim
get someone around the table
f.
toplantı yapmak
423
Deyim
get your feet under the table
f.
yeni iş ortamına alışmak
424
Deyim
get one's feet under the table
f.
yeni bir işe uyum sağlamak/alışmak
425
Deyim
be on the table
f.
(tartışılmak üzere) masaya gelmek
426
Deyim
come to the table
f.
(sorunu çözmek için) masaya oturmak
427
Deyim
take (something) off the table
f.
(bir şeyi) geri çekmek/almak
428
Deyim
take (something) off the table
f.
(bir şeyi) söz konusu olmaktan çıkarmak
429
Deyim
take (something) off the table
f.
(bir şeyi, teklifi) masadan kaldırmak
430
Deyim
take (something) off the table
f.
(bir şeyi) ortadan kaldırmak
431
Deyim
be off the table
f.
geçerliliğini yitirmek
432
Deyim
be off the table
f.
masadan kalkmak
433
Deyim
be off the table
f.
geri çekilmek
434
Deyim
be off the table
f.
söz konusu olmaktan çıkmak
435
Deyim
be off the table
f.
ortadan kalkmak
436
Deyim
be on the table
f.
geçerli olmak
437
Deyim
be on the table
f.
masada olmak
438
Deyim
be on the table
f.
söz konusu olmak
439
Deyim
be on the table
f.
düşünmeye, tartışmaya açık olmak
440
Deyim
bring (someone or something) to the bargaining table
f.
(birini/bir grubu) pazarlık masasına getirmek
441
Deyim
bring (someone or something) to the bargaining table
f.
(birini/bir grubu) pazarlığa oturmaya ikna etmek
442
Deyim
bring (something) to the table
f.
işe yarar (bir şey) sunmak
443
Deyim
bring (something) to the table
f.
masaya (bir yetenek/beceri) koymak
444
Deyim
bring (something) to the table
f.
işe yarar (bir şey) ortaya koymak
445
Deyim
lay one's cards on the table
f.
tamamen açık oynamak/olmak
446
Deyim
lay one's cards on the table
f.
kartlarını açmak
447
Deyim
lay one's cards on the table
f.
kartları masaya sermek
448
Deyim
lay one's cards on the table
f.
dürüst ve açık olmak
449
Deyim
lay one's cards on the table
f.
gizlisi saklısı olmamak
450
Deyim
put one's cards on the table
f.
tamamen açık oynamak/olmak
451
Deyim
put one's cards on the table
f.
kartlarını açmak
452
Deyim
put one's cards on the table
f.
kartları masaya sermek
453
Deyim
put one's cards on the table
f.
dürüst ve açık olmak
454
Deyim
put one's cards on the table
f.
gizlisi saklısı olmamak
455
Deyim
put bread on the table
f.
çorba kaynamak
456
Deyim
leave opportunity on the table
f.
fırsat tepmek
457
Deyim
drink somebody under the table
f.
birinden daha fazla alkol içmek
458
Deyim
drink somebody under the table
f.
sarhoş olma eşiği birinden yüksek olmak
459
Deyim
drink under the table
f.
sarhoş olma eşiği yüksek olmak
460
Deyim
get around the table
f.
toplantı yapmak
461
Deyim
get around the table
f.
tarafları masaya toplamak
462
Deyim
get paid under the table
f.
el altından ödeme almak
463
Deyim
lay (something) on the table
f.
(bir şeyi) masaya yatırmak
464
Deyim
lay (something) on the table
f.
(bir şeyi) tartışmaya/yoruma/değerlendirmeye açmak
465
Deyim
lay (something) on the table
f.
(bir şeyi) başkalarının görüşüne açmak
466
Deyim
lay (something) on the table
f.
(bir şeyi) tartışmaya sunmak
467
Deyim
lay something on the table
f.
bir şeyi masaya yatırmak
468
Deyim
lay something on the table
f.
bir şeyi tartışmaya/yoruma/değerlendirmeye açmak
469
Deyim
lay something on the table
f.
bir şeyi başkalarının görüşüne açmak
470
Deyim
lay something on the table
f.
bir şeyi tartışmaya sunmak
471
Deyim
lay something on the table
f.
bir şeyi süresiz ertelemek
472
Deyim
lay something on the table
f.
bir şeyi süresiz olarak ertelemek
473
Deyim
lay your cards on the table
f.
açık oynamak
474
Deyim
lay your cards on the table
f.
gizlisi saklısı olmamak
475
Deyim
lay your cards on the table
f.
teklifsiz olmak
476
Deyim
lay your cards on the table
f.
tamamen açık oynamak/olmak
477
Deyim
lay your cards on the table
f.
kartlarını açmak
478
Deyim
lay your cards on the table
f.
kartlarını masaya sermek
479
Deyim
lay your cards on the table
f.
dürüst ve açık olmak
480
Deyim
put your cards on the table
f.
açık oynamak
481
Deyim
put your cards on the table
f.
gizlisi saklısı olmamak
482
Deyim
put your cards on the table
f.
teklifsiz olmak
483
Deyim
put your cards on the table
f.
tamamen açık oynamak/olmak
484
Deyim
put your cards on the table
f.
kartlarını açmak
485
Deyim
put your cards on the table
f.
kartlarını masaya sermek
486
Deyim
put your cards on the table
f.
dürüst ve açık olmak
487
Deyim
pay (someone) under the table
f.
(birine) el altından ödeme yapmak
488
Deyim
pay (someone) under the table
f.
(birine) açıktan ödeme yapmak
489
Deyim
put food on the table
f.
geçimini sağlamak
490
Deyim
put food on the table
f.
para kazanmak
491
Deyim
put food on the table
f.
çorba kaynamak
492
Deyim
put food on the table
f.
eve ekmek götürmek
493
Deyim
work under the table
f.
el altından çalışmak
494
Deyim
work under the table
f.
yasal olmayan bir şekilde çalışmak
495
Deyim
work under the table
f.
kayıt dışı çalışmak
496
Deyim
sit at table
f.
sofraya oturmak
497
Deyim
sit at table
f.
masaya oturmak
498
Deyim
sit at table
f.
akşam yemeği yemek
499
Deyim
on the table
zf.
tartışmaya açık
500
Deyim
on the table
zf.
ileride tartışılacak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of table
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy