Geçmiş

tutar

"tutar" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	tutar	sum i.
2	Yaygın Kullanım	tutar	amount i.
3	Yaygın Kullanım	tutar	total i.
General
4	Genel	tutar	sum of money i.
5	Genel	tutar	total amount i.
6	Genel	tutar	quantum i.
7	Genel	tutar	total i.
8	Genel	tutar	totality i.
9	Genel	tutar	aggregate i.
10	Genel	tutar	volume i.
11	Genel	tutar	quanta i.
12	Genel	tutar	sum i.
13	Genel	tutar	amount i.
14	Genel	tutar	mountance [obsolete] i.
15	Genel	tutar	balance i.
16	Genel	tutar	tenacious s.
Colloquial
17	Konuşma Dili	tutar	tab i.
Idioms
18	Deyim	tutar	bad news i.
Trade/Economic
19	Ticaret/Ekonomi	tutar	amount i.
20	Ticaret/Ekonomi	tutar	extension i.
21	Ticaret/Ekonomi	tutar	sum i.
Technical
22	Teknik	tutar	amount i.
Abbreviation
23	Kısaltma	tutar	amt i.

"tutar" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 113 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	asgari tutar	minimal amount i.
2	Genel	telafi edici tutar	compensatory amount i.
3	Genel	ödenecek tutar	amount payable i.
4	Genel	net tutar	net sum i.
5	Genel	kalan tutar	balance i.
6	Genel	ödenecek tutar	amount to be paid i.
7	Genel	katkısız tutar	net amount i.
8	Genel	sabit tutar	fixed amount i.
9	Genel	eksik tutar	shortfall amount i.
10	Genel	brüt tutar	gross amount i.
11	Genel	toplam tutar	aggregate amount i.
12	Genel	ihmal edilebilir ek tutar	change i.
13	Genel	gerçek sayıdan veya miktardan az olan sayı veya tutar	undercount i.
14	Genel	büyük tutar	meikle [scotland] i.
15	Genel	bazı iskoç ve ingiliz topluluklarında bulunan, üyelerin her hafta belirli bir tutar ödediği ve yapılan ödemelerin her hafta farklı bir üyesine verildiği tasarruf artırım kulübü	menage i.
16	Genel	tutar tarafı olmak	hold water f.
17	Genel	birbirini tutar	consistent s.
18	Genel	yürü be kim tutar	go for it ünl.
Phrasals
19	Öbek Fiiller	toplamda bir tutar olmak/etmek	amount to something f.
20	Öbek Fiiller	toplamda bir tutar olmak/etmek	amount to something f.
Phrases
21	İfadeler	tutar olarak	in all zf.
22	İfadeler	ödemeye esas tutar	sum to be paid expr.
23	İfadeler	ödenecek tutar	sum to be paid expr.
24	İfadeler	tutar limiti olmadan	with no price limit expr.
Proverb
25	Atasözü	günde bir elma doktoru uzak tutar	an apple a day keeps the doctor away
26	Atasözü	günde bir elma doktoru uzakta tutar	an apple a day keeps the doctor away
27	Atasözü	saygı komşuluğu ayakta tutar	good fences make good neighbors
28	Atasözü	deniz sakinken dümeni herkes tutar	anyone can hold the helm when the sea is calm
29	Atasözü	üç göç bir yangın yerini tutar	moving three times is as bad as a fire
30	Atasözü	üç göç bir yangın yerini tutar	three moves are as bad as a fire
31	Atasözü	üç göç bir yangın yerini tutar	moving three times is as bad as a fire
32	Atasözü	araya maddiyat/hesap kitap sokmamak arkadaşlığı ayakta tutar	good accounting makes good friends
Colloquial
33	Konuşma Dili	ödenen en yüksek tutar	top dollar i.
Idioms
34	Deyim	iler tutar yanı/yeri olmama	more holes than Swiss cheese [us] i.
35	Deyim	asgari tutar	brass farthing i.
36	Deyim	tutarsa tutar diye yapılan şey	hail mary pass i.
37	Deyim	iler tutar yanı/yeri olmamak	have more holes than swiss cheese [us] f.
38	Deyim	bir tutar söylemek/çıkarmak	quote a price of (some amount of money) f.
39	Deyim	üç göç bir yangın yerini tutar	three moves are as bad as a fire expr.
40	Deyim	şans cesur insanların tarafını tutar	fortune favours the brave expr.
41	Deyim	tutar tarafi yok	won't hold water expr.
42	Deyim	günde bir elma (doktoru uzak tutar)	an apple a day [cliché] expr.
43	Deyim	günde bir elma (doktoru uzak tutar)	an apple a day [cliché] expr.
44	Deyim	günde bir elma (doktoru uzak tutar)	apple a day expr.
45	Deyim	eskimolar için/eskimo dilinde kar büyük yer tutar	eskimos have (some amount of) words for snow expr.
46	Deyim	eskimolar için/eskimo dilinde kar büyük yer tutar	eskimo have (some amount of) words for snow expr.
47	Deyim	çok girişimde/tahminde bulun, nasılsa biri/birkaçı tutar	throw spaghetti at the wall and see what sticks expr.
Speaking
48	Konuşma	beni araba tutar	I get carsick expr.
49	Konuşma	bunu benim için tutar mısın?	would you mind holding this for me? expr.
50	Konuşma	bazen alınganlığı tutar	she can be touchy sometimes expr.
51	Konuşma	o iyi sır tutar	He keeps secrets very well expr.
Trade/Economic
52	Ticaret/Ekonomi	saatlik ödenen tutar	time i.
53	Ticaret/Ekonomi	aktifleştirilecek minimum tutar	capitalisation minimum amount i.
54	Ticaret/Ekonomi	amortismana tabi tutar	depreciable amount i.
55	Ticaret/Ekonomi	bütün tutar	whole sum i.
56	Ticaret/Ekonomi	esas tutar	principal amount i.
57	Ticaret/Ekonomi	faturalanmamış tutar	unbilled amount i.
58	Ticaret/Ekonomi	geri kazanılabilir tutar	amount recoverable i.
59	Ticaret/Ekonomi	geri kazanılabilir tutar	recoverable amount i.
60	Ticaret/Ekonomi	geri kazanılabilir tutar	(amount) recoverable i.
61	Ticaret/Ekonomi	hisse başına tutar	amount per share i.
62	Ticaret/Ekonomi	isim veya tutar yazılı olmayan çek	blank check i.
63	Ticaret/Ekonomi	indirime esas tutar	amount on which the rebate is based i.
64	Ticaret/Ekonomi	indirime esas tutar	amount subject to discount i.
65	Ticaret/Ekonomi	katkılı tutar	gross amount i.
66	Ticaret/Ekonomi	kavramsal tutar	notional amount i.
67	Ticaret/Ekonomi	kayda değer tutar	significant amount i.
68	Ticaret/Ekonomi	kurumsal müşterilerin, işlerine bakması için iş seyahati acentesine ödedikleri tutar	management fees i.
69	Ticaret/Ekonomi	küsuratsız tutar	even money i.
70	Ticaret/Ekonomi	net tutar	net amount i.
71	Ticaret/Ekonomi	ödenmesi gereken asgari tutar	minimum payment due i.
72	Ticaret/Ekonomi	ödenmesi gereken tutar	amount due i.
73	Ticaret/Ekonomi	önemli tutar	significant amount i.
74	Ticaret/Ekonomi	piyasa riskine maruz tutar	value at market risk i.
75	Ticaret/Ekonomi	parasal tutar	monetary amount i.
76	Ticaret/Ekonomi	satış fiyatını elde etmek için net fiyata ilave edilen tutar	markup i.
77	Ticaret/Ekonomi	satış fiyatını elde etmek için net fiyata ilave edilen tutar	mark-up i.
78	Ticaret/Ekonomi	söz konusu tutar	the respective amount i.
79	Ticaret/Ekonomi	toplam tutar için sınırlama	ceiling i.
80	Ticaret/Ekonomi	teklif edilen tutar	amount tendered i.
81	Ticaret/Ekonomi	taşınan tutar	amount carried forward i.
82	Ticaret/Ekonomi	tasfiye sonucu ortaklara dağıtılan tutar	liquidation dividend i.
83	Ticaret/Ekonomi	vadesi gelmiş tutar	amount due i.
84	Ticaret/Ekonomi	vergi sonrası tutar	after tax amount i.
85	Ticaret/Ekonomi	vergi sonrası tutar	after-tax amount i.
86	Ticaret/Ekonomi	vergiden istisna tutar	the tax-exempt amount i.
87	Ticaret/Ekonomi	yeniden değerlendirilmiş tutar	amount revalued i.
88	Ticaret/Ekonomi	yaklaşık tutar	approximate value i.
89	Ticaret/Ekonomi	yaklaşık tutar	approximate amount i.
90	Ticaret/Ekonomi	yeniden değerlendirilmiş tutar	revalued amount i.
91	Ticaret/Ekonomi	yıllık tutar yöntemi	sum of the years method i.
92	Ticaret/Ekonomi	ödenebilecek tutar	assessment i.
93	Ticaret/Ekonomi	cebren alınan tutar	exactment i.
94	Ticaret/Ekonomi	yüz dolarlık tutar	hundred i.
95	Ticaret/Ekonomi	ödenecek tutar	score i.
96	Ticaret/Ekonomi	ilave (tutar)	cumulative s.
97	Ticaret/Ekonomi	(ipotekli mallar) ödenmesi gereken tutar ödenerek geri alınamayan	irredeemable s.
Law
98	Hukuk	mütekabil tutar	corresponding amount i.
Politics
99	Siyasal	yerel otoriteden tahsil edilebilecek ücrete hükümet tarafından konan yıllık tutar sınırı	charge-cap i.
100	Siyasal	düzeltici tutar	correction amount i.
101	Siyasal	göz önünde tutar	considers expr.
Insurance
102	Sigortacılık	kişinin ölümü üzerine ödenen tutar	reversion i.
103	Sigortacılık	sağlık sigortası şirketinin hizmet sağlayıcıya ödeyeceği tutar ile ürün fiyatı arasındaki fark	gap [australia] i.
Tourism
104	Turizm	işverenin acenteye ödediği tutar	commission i.
105	Turizm	lokanta sahibinin içeceğini kendisi getirmek isteyen müşteriden talep edebileceği tutar	corkage i.
Technical
106	Teknik	boya tutar	dyeable i.
107	Teknik	çok nitelik tutar yağ	multigrade oil i.
108	Teknik	çok nitelik tutar	multigrade i.
109	Teknik	net tutar	net settlement i.
110	Teknik	yuvarlak tutar	round sum i.
Computer
111	Bilgisayar	tutar para birimi	amounts are in expr.
Math
112	Matematik	cebirsel tutar	algebraic sum i.
Card
113	İskambil	el tutar kart	entry i.