İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | very little s. | küçümen |
Genel | very little zf. | açlıktan ölmeyecek kadar |
Gastronomy | ||
Mutfak | very little zf. | azıcık |
Mutfak | very little zf. | çok az |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | know very little about something f. | bir şeyi çok az bilmek |
Genel | know very little about something f. | bir şey hakkında çok az bilgisi olmak |
Genel | know very little about someone f. | biri hakkında çok az şey bilmek |
Genel | know very little about something f. | bir konu hakkında çok az bilgisi olmak |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | go for very little f. | güme gitmek |
Konuşma Dili | go for very little f. | hiçbir işe yaramamak |
Konuşma Dili | go for very little f. | heba olmak |
Idioms | ||
Deyim | very little in it [uk] expr. | pek farkı yok |
Deyim | very little in it [uk] expr. | fark edilebilir/dikkate değer bir değişiklik yok |
Deyim | very little in it [uk] expr. | gözle görülür bir fark yok/değil |
Speaking | ||
Konuşma | we have very few / little of...left expr. | çok az kaldı |