victim - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

victim

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"victim" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 10 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
victim i. kurban
victim i. felaketzede
victim s. mağdur
General
victim i. av
victim i. kurban
victim i. kazazede
victim i. kazazade
victim s. maktul
Law
victim i. kurban
victim i. mağdur

"victim" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 117 sonuç

İngilizce Türkçe
General
torture victim i. işkence mağduru
rape victim i. tecavüz kurbanı
earthquake victim i. depremzede
natural disaster victim i. afetzede
disaster victim i. afetzede
victim blaming i. kurbanı suçlama
disaster victim i. felaketzede
disaster victim i. kazazede
victim of i. kurbanı
torture victim i. işkence kurbanı
famine victim i. açlık kurbanı
a victim of discrimination i. ayrımcılık kurbanı
disaster-victim i. afetzede
disaster victim i. musibetzede
victim of disaster i. afetzede
flood victim i. selzede
victim of disaster i. musibetzede
accident victim i. kazazede
fashion victim i. moda kurbanı
earthquake victim i. deprem mağduru
victim of a crime i. bir suçun mağduru
crime victim i. suç mağduru
victim of a crime i. bir suçun kurbanı
robbery victim i. hırsızlık mağduru
burglary victim i. hırsızlık mağduru
female murder victim i. cinayet kurbanı kadın
female murder victim i. kadın cinayet kurbanı
the victim of a crime i. bir suçun kurbanı
the latest victim i. son kurban
innocent victim i. masum kurban
innocent victim i. suçu olmayan ama suçun cezasını çeken kimse
victim of an accident i. kazazede
flood victim i. sel mağduru
fashion victim i. körü körüne modaya bağlı kimse
violence victim i. şi̇ddet mağduru
victim of slander i. iftira kurbanı
victim of slander i. iftira mağduru
be a victim f. kurban olmak
fall victim to f. kurban gitmek
made a victim of f. kurban etmek
fall victim to another's wrath f. gazaba uğramak
fall a victim f. kurban gitmek
make a victim of f. kurban etmek
fall a victim to f. kurban gitmek
be a victim of (somebody/something) f. kurbanı olmak
be a victim (of) f. kurban olmak
be a victim of racism f. ırkçılık kurbanı olmak
be a victim of terorism f. terör kurbanı olmak
play the victim f. mağduru oynamak
be the victim of f. -in kurbanı olmak
fall victim to an incurable disease f. tedavisi olmayan bir hastalığın pençesine düşmek
fall victim to an incurable disease f. tedavi edilemeyen bir hastalığın pençesine düşmek
become a victim of random gunfire f. maganda kurşununa kurban gitmek
be a victim of murder f. cinayete kurban gitmek
fall victim to a stray bullet from a celebratory gunfire f. maganda kurşununa kurban gitmek
fall victim to f. azizliğine uğramak
fall victim to slander f. iftiraya kurban gitmek
know the victim f. kurbanı tanımak
fall victim to bad weather f. kötü havanın azizliğine uğramak
fall victim to someone's wrath f. gazabına uğramak
Phrases
the victim of its own success expr. kendi başarısının kurbanı
Colloquial
fashion victim i. moda meraklısı
vic (victim) i. kurban
vic (victim) i. mağdur
Idioms
a fashion victim i. moda kurbanı
fall victim f. kurban gitmek
fall victim f. pençesine düşmek
fall victim f. azizliğine uğramak
fall victim f. ağına düşmek
fall victim f. gazabına uğramak
fall victim f. mağduru olmak
fall victim (to something) f. (bir şeye) kurban gitmek
fall victim (to something) f. (bir şeyin) azizliğine uğramak
fall victim (to something) f. (bir şeyin) gazabına uğramak
fall victim (to something) f. (bir şey) mağduru olmak
fall victim (to something) f. (bir şeyden) zarar görmek
Speaking
last night the heavy snow claimed its first victim expr. dün gece yoğun kar ilk kurbanını aldı
they don't want to be the next victim expr. sıradaki kurban olmak istemiyorlar
you're neither the first nor the last victim expr. sen ne ilk ne de son kurbansın
they don't want to be the next victim expr. sonraki kurban olmak istemiyorlar
Trade/Economic
bond victim i. bonozede
credit card victim i. kart mağduru
credit card victim i. kredi kartı mağduru
criss victim i. kriz mağduru
victim of the downturn i. (ekonomik) çöküşün kurbanı
Law
forced entry victim i. haneye tecavüz kurbanı
request of victim i. mağdurun talebi
victim of crime i. mağdur veya suç kurbanı
victim precipitation theory i. mağdur kaynaklı suç teorisi
victim of police abuse i. polis istismarı kurbanı
child victim of crime i. suç mağduru çocuk
victim of crime i. suç mağduru
victim surcharge i. mağduriyet ödemesi
Politics
threatening relatives of the victim i. yakınlara yönelik tehdit
victim of terrorism i. terör mağduru
Institutes
department of victim rights i. mağdur hakları daire başkanlığı
Textile
fashion victim i. moda mağduru
fashion victim i. son moda giyindiği halde rüküş duran kimse
Medical
victim distribution i. kazazede dağılımı
Psychology
blaming the victim i. kurbanı suçlama
victim mentality i. kurban psikolojisi
victim psychology i. kurban psikolojisi
victim recidivism i. kurban müzminliği
bully victim i. zorba kurbanı
Social Sciences
victim of domestic violence i. aile içi şiddet kurbanı
victim of domestic violence i. aile içi şiddet mağduru
a victim of gender-biased politics i. cinsiyet farkı gözeten politikanın bir kurbanı
victim derogation i. mağduru değersizleştirme
honor crime victim i. töre cinayeti kurbanı
honor crime victim i. töre kurbanı
honour killing victim i. töre kurbanı
honour killing victim i. töre cinayeti kurbanı
Ottoman Turkish
disaster victim i. musabin
Slang
professional victim i. sürekli mağdur olduğunu iddia eden kimse
professional victim i. mağdur edebiyatı yapan kimse
professional victim i. dikkat çekmek için sürekli mağdur hikayesi anlatan kimse
Star Wars
rendezvous point: victim i. randevu noktası: kurban