| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | when there zf. | her nerede olsa |
| Genel | when there zf. | orada |
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | when there is a need zf. | ihtiyaç olduğunda |
| Genel | when there is a need zf. | ihtiyaç duyulduğunda |
| Genel | when there is a need zf. | ihtiyaç halinde |
| Idioms | ||
| Deyim | cross that bridge when (one) gets there f. | sorunlarla ancak ortaya çıktığında uğraşmak |
| Deyim | cross that bridge when (one) gets there f. | o zaman geldiğinde düşünmek |
| Deyim | cross that bridge when (one) gets there f. | zamanı gelince bakmak/harekete geçmek |
| Speaking | ||
| Konuşma | when I was there expr. | ben oradayken |
| Konuşma | call me when you get there expr. | oraya vardığında/ulaştığında beni ara |
| Konuşma | when will you be there? expr. | ne zaman orada olursun? |
| Konuşma | when did you go there? expr. | oraya ne zaman gittin? |
| Konuşma | when did you go there? expr. | oraya ne zaman gittiniz? |
| Konuşma | when did you go there? expr. | oraya ne ara gittin? |
