Geçmiş

wicked

"wicked" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 31 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	wicked s.	kötü
General
2	Genel	wicked s.	aşağılık
3	Genel	wicked s.	fena
4	Genel	wicked s.	kötü huylu
5	Genel	wicked s.	kötücül
6	Genel	wicked s.	ahlaksız
7	Genel	wicked s.	hain
8	Genel	wicked s.	muzip
9	Genel	wicked s.	bayağı
10	Genel	wicked s.	yaramaz
11	Genel	wicked s.	habis
12	Genel	wicked s.	kötülük peşinde olan
13	Genel	wicked s.	ruhunda kötülük besleyen
14	Genel	wicked s.	kötü ruhlu
15	Genel	wicked s.	günahkar
16	Genel	wicked s.	hayırsız
17	Genel	wicked s.	harika
18	Genel	wicked s.	tehlikeli
19	Genel	wicked s.	çok kötü (şey)
20	Genel	wicked s.	şeytani
21	Genel	wicked s.	nefret dolu
22	Genel	wicked s.	hınzır
23	Genel	wicked s.	feci
24	Genel	wicked s.	epey
25	Genel	wicked s.	çok
26	Genel	wicked s.	hem de nasıl
Technical
27	Teknik	wicked s.	fitilli
Meteorology
28	Meteoroloji	wicked s.	şiddetli (hava koşulları)
Slang
29	Argo	wicked s.	çılgın
British Slang
30	İngiliz Argosu	wicked s.	harika
31	İngiliz Argosu	wicked s.	süper

"wicked" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	wicked life i.	acımasız hayat
2	Genel	wicked witch i.	kötü kalpli cadı
3	Genel	the wicked i.	kötü kimse
4	Genel	the wicked i.	aşağılık kimse
5	Genel	the wicked i.	ahlaksız kimse
6	Genel	wicked problems i.	çözülmesi güç olan problemler
7	Genel	think something wicked f.	şeytanlık düşünmek
8	Genel	most wicked s.	en kötü
9	Genel	wicked [uk] s.	kurtlanmış
10	Genel	wicked [dialect] zf.	günahkarca
11	Genel	wicked [dialect] zf.	kötü bir ifadeyle
Colloquial
12	Konuşma Dili	wicked bad expr.	gerçekten çok iyi
13	Konuşma Dili	wicked bad expr.	korkunç iyi
14	Konuşma Dili	wicked bad expr.	müthiş güzel
15	Konuşma Dili	wicked bad expr.	çok fena
Idioms
16	Deyim	wicked tongue i.	iğneli dil
17	Deyim	wicked tongue i.	sert dil
18	Deyim	wicked tongue i.	kırıcı dil
19	Deyim	have one's wicked way with someone f.	biriyle ilişkiye girmek
20	Deyim	have one's wicked way with somebody f.	(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek
21	Deyim	have one's wicked way with somebody f.	(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek
22	Deyim	have your wicked way with somebody  [old-fashioned] [humorous] f.	(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek
23	Deyim	have your wicked way with somebody  [old-fashioned] [humorous] f.	(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek
24	Deyim	have your wicked way with somebody  [old-fashioned] [humorous] f.	(şaka yollu) birini yatağa atmak
25	Deyim	have your (wicked) way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.	(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek
26	Deyim	have your (wicked) way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.	(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek
27	Deyim	have your (wicked) way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.	biriyle ilişkiye girmek
28	Deyim	have your (wicked) way with somebody [old-fashioned] [humorous] f.	birini yatağa atmak
29	Deyim	there's no peace for the wicked expr.	şeytan azapta gerek
30	Deyim	(there's) no rest for the wicked expr.	kötüye huzur/rahat yok
31	Deyim	no peace (or rest) for the wicked expr.	şeytan azapta gerek
32	Deyim	no rest for the weary (wicked) expr.	şeytan azapta gerek
33	Deyim	no rest for the wicked expr.	şeytan azapta gerek
Law
34	Hukuk	wicked design i.	kötü niyet
35	Hukuk	wicked design i.	suiniyet
Slang
36	Argo	wicked [uk] zf.	çok
37	Argo	wicked [uk] zf.	aşırı
38	Argo	wicked [uk] zf.	gani gani
39	Argo	it's wicked expr.	öyle böyle değil
40	Argo	(something) is wicked expr.	(bir şey) inanılmaz derecede iyi/güzel
41	Argo	(something) is wicked expr.	(bir şey) harika/muhteşem
42	Argo	(something) is wicked expr.	(bir şey) süper
43	Argo	(something) is wicked expr.	(bir şey) gerçekten çok iyi
44	Argo	(something) is wicked expr.	(bir şey) korkunç iyi
45	Argo	(something) is wicked expr.	(bir şey) müthiş güzel
46	Argo	(something) is wicked expr.	(bir şey) öyle böyle değil