work up - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

work up

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"work up" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 24 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
work up f. körüklemek
work up f. geliştirmek
General
work up f. duygularını giderek doruğa çıkarmak
work up f. hedeflemek
work up f. planlamak
work up f. iyileştirmek
work up f. amaçlamak
work up f. uyandırmak (ilgi/heves/heyecan vb'ni)
work up f. geliştirmek
work up f. heyecanlandırmak
work up f. hareket ederek (susamış/terlemiş) bir hale gelmek
work up f. körüklemek
work up f. tahrik etmek
work up f. artırmak
work up f. sokmak
work up f. düzenlemek
work up f. tamamlamak
work up f. heyecan uyandırmak
work up f. hazırlamak
work up f. getirmek
work up f. azdırmak
work up f. ilerletmek
Phrasals
work up f. (mürettebatı) ceza olarak gereksiz işlerde çalıştırmak
work up f. baskı yüzeyine yükselmek

"work up" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 78 sonuç

İngilizce Türkçe
General
work one’s way up f. düzenlemek
work somebody up (into something) f. gaza getirmek
work oneself up into a rage f. öfkelenmek
finish up work f. mesaiyi bitirmek
finish up work f. işten çıkmak (mesainin bitmesi)
work one's way up f. terfi etmek
work up to f. giderek varmak (bir yere)
work up into f. geliştirerek (başka bir şey) yapmak
work up into f. haline getirmek
work up a sweat f. ter dökmek
work up a sweat f. terlemek
work up a sweat f. çok çalışmak
work one's way up f. çalışmalarıyla kendini ispatlayarak derece derece terfi etmek
to work up a connection f. ilişki kurmak
finish up work f. işten çıkmak
work up the courage f. cesaret toplamak
work one’s way up f. ıslah etmek
Phrasals
work up to f. bir sonuca doğru gitmek
work up to f. bir sona doğru gelişmek
work oneself up to something f. cesaretli bir şekilde/cesaretini toplayarak bir şeye hazırlanmak
work someone up f. (ameliyata vb) birini hazırlamak
work (someone or something) up into (something) f. (birini/bir grubu/kendini) kötü/olumsuz bir ruh haline sokmak
work (something) up into (something) f. (bir şeyi) daha kapsamlı/karmaşık (bir şey) haline getirmek
work (something) up into (something) f. (bir şeyi) daha büyük (bir şey) haline getirmek
work oneself up into something f. zar zor bir şeyin üzerine çıkmak
work oneself up into something f. çabalayıp bir şeyin tepesine çıkmak
work oneself up into something f. bir şeye tırmanmak
work oneself up into something f. kendini uç bir duygu durumuna getirmek
work oneself up into something f. bir duygu durumunu tırmandırmak
work up to (something) f. yavaş yavaş (bir şeye) ulaşmak
work up to (something) f. aşama aşama (bir şeye) doğru ilerlemek
work up to (something) f. giderek (bir şeye) doğru gelişmek
work up to (something) f. giderek (bir şeye) doğru tırmanmak
work up to (something) f. (bir şeyin) yolunu yapmak
work up to (something) f. (bir şeye) zemin hazırlamak
work up to (something) f. sözü (bir şeye) getirmeye çalışmak
work up to (something) f. çalışarak (bir şey) haline getirmek
work up to (something) f. çalışarak bir noktaya gelmek/ulaşmak
work up to (something) f. çalışarak bir sonuca varmak
Colloquial
work up an appetite f. acıkmak
work one's way up f. daha iyi mevkilere ulaşmak
work one's way up f. terfi etmek
work one's way up f. yükselmek
Idioms
work up to the collar f. canını dişine takarak çalışmak
work up to the collar f. sıkı çalışmak
work up to the collar f. harıl harıl çalışmak
be up to one's eyes in work f. başını kaşıyacak vakti olmamak
work oneself up into a lather f. çalışmaktan kan ter içinde kalmak
work oneself up into a lather f. çok çalışmak
work oneself up into a sweat f. çok çalışmak
work oneself up into a sweat f. çalışmaktan kan ter içinde kalmak
work oneself up into a sweat f. heyecanlanmak veya sinirlenmek
work oneself up into a lather f. heyecanlanmak veya sinirlenmek
work up an appetite f. iştahı açılmak
work up an appetite f. iştah açmak
work oneself up f. kendi kendini üzmek
work up an appetite f. karnını acıktırmak
work up a head of steam f. kendinde bir şeyi yapacak enerjiyi bulmak/toplamak
work oneself up f. kendini yiyip bitirmek
work up a thirst f. susatmak
work up a head of steam f. (bir işi/görevi yapmak için) enerjisi/isteği/arzusu olmak
build up/work up a head of steam f. kendinde bir şeyi yapacak enerjiyi toplamak, yaratmak, bulmak
build up/work up a head of steam f. (bir işi/görevi yapmak için) enerjisi/isteği/arzusu olmak
work your way up f. terfi etmek
work your way up f. çalışmalarıyla kendini ispatlayarak derece derece terfi etmek
work your way up f. çalışarak daha iyi mevkilere ulaşmak
work your way up f. çalışarak yükselmek
up to the eyes in work expr. çok meşgul
up to one's ears in work expr. fazla meşgul
up to the eyes in work expr. işi başından aşkın
Speaking
keep up the good work expr. aferin böyle devam et
keep up the good work expr. aferin böyle yapmaya devam et
I am up to the eyes in work expr. işten başımı kaşıyacak vaktim yok
keep up the good work expr. (iyi gidiyorsun) aynen devam et
Trade/Economic
catch-up work i. bilgilendirme çalışması
make up work i. devamsızlıklar nedeniyle yitirilen zamanı telafi etmek maksadıyla normal çalışma programı dışında yapılan iş
Construction
fill-up work i. makine operatörünün makine ile yapamayıp manuel olarak yaptığı iş
fill-up work i. ince iş