yarım - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yarım



"yarım" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yarım half s.
General
yarım moiety i.
yarım halve i.
yarım semi i.
yarım hauf i.
yarım unfinished s.
yarım half s.
yarım half-done s.
yarım mezzo s.
yarım stickit [scotland] s.
yarım synsemantic s.
yarım halfendeal zf.
yarım demi- ök.
yarım semi- ök.
yarım hf. (half) kısalt.
Trade/Economic
yarım semi ök.
Technical
yarım halves i.
yarım confirmation contact for low split i.

"yarım" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yarım ton halftone i.
yarım gözlük half glasses i.
yarım çizme ankle boot i.
yarım parça stump i.
yarım kapı wicket i.
yarım düzine half a dozen i.
yarım kalmış iş loose end i.
yarım peni halfpenny i.
yarım parça split i.
yarım nota half note i.
yarım kubbe apse i.
yarım yamalak bilgi sciolism i.
yarım felç hemiplegia i.
yarım sörf tahtası boogy board i.
yarım kabartma basrelief i.
yarım kalmış işler backlog i.
sıvı ölçüsü (yarım litre) pint i.
yarım litrelik sıvı ölçü birimi pint i.
yarım pençe half sole i.
yarım saat half hour i.
yarım ton semitone i.
yarım olma halfness i.
yarım porsiyon half portion i.
yarım yamalak bilen kimse sciolist i.
yarım gün half time i.
yarım kalmış işler loose ends i.
iberya yarım adasında bulunan en büyük nehir tagus i.
yarım mısra hemistich i.
yarım vole half volley i.
yarım bilet half fare i.
yarım felç paraplegia i.
yarım şişe içecek split i.
yarım daire semicircle i.
yarım daire hemicycle i.
yarım saat half an hour i.
batı yarım küre western hemisphere i.
yarım kubbe semidome i.
yarım yamalak bilen kimse smatterer i.
yarım kubbe concha i.
yarım bayt (bilgisayar) nibble i.
yarım bayt (bilgisayar) nybble i.
yarım altın half gold coin i.
yarım bardak a glass of half empty i.
yarım lambri wainscot i.
yarım peni değerinde ha'p'orth i.
yarım peni ha'penny i.
yarım peni halfpence i.
yarım bot ankle boot i.
yarım sözcük halfword i.
yarım azman half timber i.
yarım yuvarlak half round i.
yarım koni half cone i.
yarım kesit half section i.
yarım mertek half principal i.
madeni yarım aküplöman heating coupling i.
okulu yarım bırakan öğrenci dropout i.
yarım kabartma bas-relief i.
yarım dolar half-a-dollar i.
yarım düğüm half-hitch i.
yarım camlı kapı half-glass door i.
yarım adam half-man i.
yarım dolarlık madeni para half-a-dollar i.
yarım pansiyon half-board i.
yarım gün çalışmalı hafta half-term week i.
okulu yarım bırakan kimse dropout i.
yarım pansiyon half pension i.
yarım bilet half fare ticket i.
yarım günlük tatil half holiday i.
otoriter rejimden demokrasiye (yarım yamalak) geçiş electoralism i.
yarım kadeh şarap half glass of wine i.
yarım inç half an inch i.
yarım kilo et (453.59 gram) pound of meat i.
yarım kalmış iş unfinished business i.
yarım bırakılmış iş loose end i.
yarım bırakılmış iş unfinished business i.
yarım kalmış/bitmemiş şarkı unfinished song i.
yarım yamalak half measure i.
yarım (soter) raport half-drop-match i.
yarım yüzyıl half century i.
yarım kafiye assonant i.
yarım kafiye assonance i.
yarım kompartıman coupe i.
yarım çerçeve gözlük half-frame glasses i.
yarım asır half century i.
yarım parmak (bale) relevé i.
yarım bardak su half a cup of water i.
yarım çay kaşığı half teaspoon i.
yarım tişört half shirt i.
yarım çorap half socks i.
yarım ağız gülme half smile i.
yarım tur yüzük half eternity ring i.
yarım çark hareketi (binicilik) caracole i.
(binicilikte) yarım dönüş hareketi caracol i.
yarım dönüş hareketi yapan at caracoler i.
güneydoğu asya'da kullanılan, yaklaşık yarım kiloya denk gelen ağırlık birimi cattie i.
güneydoğu asya'da kullanılan, yaklaşık yarım kiloya denk gelen ağırlık birimi catty i.
kabın kenarındaki kapağı kaldırmayı kolaylaştıran yarım daire şeklinde delik thumbhole i.
yarım daire biçiminde tente desteği bail i.
18. yüzyılın başlarında, irlanda'da dolaşımda olan sahte yarım peni rap i.
yarım bırakma unfinishing i.
yarım kalma unfinishing i.
yarım daire şeklindeki tutamak bail i.
yarım peni baubee [scotland] i.
yarım peni bawbee [scotland] i.
yarım küre şeklinde kültive bir inci mabe i.
yarım küre şeklinde kültive bir inci mabe pearl i.
yarım peni mag [dialect] [uk] i.
yarım peni make [dialect] [uk] i.
bahiste yarım veya tam açılış leg i.
yarım peni ha’pence i.
yarım yıl half [obsolete] i.
yarım pint half i.
yarım kron half i.
yarım dolar half i.
yarım pansiyoner half boarder i.
yarım kapı half door i.
yarım millik yarış half mile i.
yarım pint half pint i.
yarım libre half pound i.
yarım şişe half-bottle i.
yarım daire şeklindeki şey half-circle i.
yarım galon half-gallon i.
yarım inç half-inch i.
yarım gümüş peni halfling [scotland] i.
yarım mil half-mile i.
yarım millik yarış half-mile i.
yarım dakika half-minute i.
yarım matem dönemi kıyafetleri half-mourning i.
yarım peni değerindeki meblağ halfpence i.
yarım peni değerindeki meblağ halfpenny i.
yarım saniye half-second i.
yarım kılıç half-sword i.
yarım dönüş half-turn i.
mont veya ceket gibi giysilerin arkasına yerleştirilen ve biraz gevşek duran yarım kemer veya bağcık martingale i.
yarım akıllı kimse wittol i.
yarım peni değerinde meblağ ha'penny i.
yarım peni meg [uk] i.
(kadın ve çocukların giydiği) yarım bot bottine i.
yarım çizme brodekin i.
yarım akıllı kimse mopoke [australia] i.
yarım akıllı kimse morepork [australia] i.
yarım akıllı kimse morepoke [australia] i.
kum saatini veya yarım saatlik kum saatini boşaltmak için gereken zaman glass i.
yarım litrenin biraz azına eşdeğer bir iskoç sıvı ölçü birimi mutchkin [scotland] i.
kiler ve koridor arasındaki yarım kapı buttery hatch i.
yarım pint gill [english] [dialect] i.
yarım yamalak iş clatch [scotland] i.
yarım ay şeklinde obje demilune i.
yarım ay şeklinde yapı demilune i.
yarım volt demivolt i.
atın ön bacaklarını yarım yükselttiği bir pozisyon demivolt i.
atılmış veya yarım bırakılmış yiyecekleri yiyen kimse opportunivore i.
(kuzey yarım küre kışında kutlanan) noel'e benzer bir kutlama ozmas i.
ön kısmı yarım ay kesimli olan bir topuklu ayakkabı modeli d'orsay i.
ön kısmı yarım ay kesimli olan bir topuklu ayakkabı modeli d'orsay pump i.
yarım bot cocker [dialect] [uk] i.
yarım tayt cocker [dialect] [uk] i.
yarım bot cogger i.
yarım tayt cogger i.
yarım maske domino i.
yarım maskeli kimse domino i.
yarım litrelik içki pint [uk] i.
yarım litrelik süt pint [uk] i.
yarım litrelik süt pinta [uk] i.
başkasının yarım kalan işini yapan kimse continuator i.
yaklaşık yarım metrekarelik kesiti olan yığında bulunan odun miktarı fathom [uk] i.
yaklaşık yarım galona eşdeğer bir ölçü flagon i.
roma tiyatrosunda seçkin kişilerin oturduğu yarım daire biçimli boşluk orchestra i.
yarım daire semi circumference i.
yarım çember semi circumference i.
yarım daire semicircumference i.
yarım çember semicircumference i.
yarım açı semiangle i.
yarım daire biçimli dizilim semicircle i.
yarım daire şeklinde şey semicirque i.
yarım sütun semicolumn i.
yarım yamalak şekil semiform i.
yarım ay şeklinde şey semilune i.
(şiirde) yarım ayak semiped i.
(şiir vezninde) yarım ölçü semiped i.
yarım ses semisoun i.
(kıyafette) yarım kol short sleeve i.
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı slipsole i.
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı slip tap i.
yarım daire biçimli alan sphendone i.
(reçetelerde) yarım ss i.
iki ucunda yarım top yer alan çubuklu bir mermi stang ball i.
bir konuda yarım yamalak bilgisi olan kimse superficialist i.
yarım kanatlı böceklerde ağız hortumu syringe i.
yarım yamalak yapmak fudge f.
yarım kalmak be left half finished f.
yarım kalmak mire down f.
yarım bırakmak leave unfinished f.
yarım bırakmak leave something incomplete f.
bir işi yarım bırakmak abort f.
ayakkabıya yarım pençe vurmak half-sole f.
yarım pençe vurmak half-sole f.
yarım pençe vurmak (ayakkabıya) half-sole f.
(ilacı) yarım almak take half f.
işten yarım gün izin almak take a half day off from work f.
yarım gün izin almak take a half day off f.
yarım gün izin kullanmak take a half day off f.
yarım yamalak yapmak take half measures f.
(binicilikte) yarım dönüş hareketi yapmak caracol f.
(binicilikte) yarım dönüş hareketi yapmak caracole f.
yarım yamalak yapmak clatch [scotland] f.
yarım bırakmak drop f.
yarım kısırlaştırmak semicastrate f.
yarım daire şeklini vermek semicircle f.
yarım daire içine almak semicircle f.
yarım daire ile çevrelemek semicircle f.
yarım daire şeklinde çevrelemek semicircle f.
yarım daire olmak semicircle f.
yarım daire halini almak semicircle f.
yarım daire içine girmek semicircle f.
bir şeyi yarım yamalak yapmak shuffle f.
yarım yamalak yapmak siwash f.
yarım yamalak yapmak slim [dialect] f.
yarım dairesel semicircular s.
yarım yamalak defective s.
yarım kalan incomplete s.
yarım yamalak perfunctory s.
yarım yamalak slipshod s.
yarım yamalak sloppy s.
yarım tonlu halftoned s.
yarım kalmış unfinished s.
yarım yamalak sketchy s.
yarım yamalak loose s.
yarım peni değerinde halfpennyworth s.
yarım boy half size s.
yarım ağızla yapılan tongue in cheek s.
yarım boy half-length s.
yarım okunmuş half-read s.
yarım günlük half-time s.
yarım saatlik half-hour s.
yarım yamalak half-way s.
yarım günlük (iş/çalışma) half-time s.
yarım günlük part-time s.
yarım gün part-time s.
yarım düzine half-dozen s.
yarım gün süren semidiurnal s.
yarım yamalak patchy s.
yarım yamalak superficial s.
yarım kalan uncompleted s.
yarım sesli semivocal s.
yarım yamalak botchy s.
yarım bırakılmış cagmag s.
yetkileri alınarak yarım veya tam maaş ile emekli edilmiş (subay) reformed [obsolete] s.
yarım ağızla söylenen tongue-in-cheek s.
yarım yamalak tousy [scottish] s.
yarım akıllı dough-baked [dialect] [uk] s.
yarım yamalak half s.
yarım millik half mile s.
yarım zamanlı half-time s.
yarım yüz half-faced s.
yarım galonluk half-gallon s.
yarım yamalak öğrenilmiş half-learned s.
yarım millik half-mile s.
yarım peni değerinde halfpenny s.
yarım yamalak anımsanan half-remembered s.
yarım zamanlı half-time s.
yarım akıllı wittolly s.
yarım ay şekline benzer meniscate s.
yarım ay şekline benzer meniscoid s.
yarım kabuk şeklinde half-shell s.
yarım ay şeklinde demilune s.
yarım dairesel başlı roundheaded s.
yarım dairesel bölümlü roundheaded s.
yarım yamalak infelicitous s.
yarım yamalak (bilgi) sciolistic s.
yarım yamalak bilen kimse ile ilgili sciolistic s.
yarım yamalak bilen sciolistic s.
yarım yamalak bilgisi olan sciolous s.
yarım daire şeklinde olan semiannular s.
yarım çember şeklinde olan semiannular s.
yarım daire oluşturan semiannular s.
yarım çember oluşturan semiannular s.
yarım dairesel semicircled s.
(kemer) yarım daire biçimli semicircled s.
(kemer) yarım daire biçimli semicircular s.
yarım sütuna benzer semicolumnar s.
yarım silindirik semicylindrical s.
yarım günde bir meydana gelen semidiurnal s.
her yarım günde bir gelişen semidiurnal s.
yarım yamalak kuruyan semidrying s.
yarım yamalak semiformed s.
yarım saatte bir gelişen semihoral s.
yarım ay şeklinde olan semilunary s.
yarım ay şeklinde olan semilunate s.
yarım küre şeklinde semiorbicular s.
yarım yuvarlak olan semioval s.
yarım oval olan semioval s.
yarım oval semiovate s.
yarım küre şeklinde semispheric s.
yarım tonlara ait semitonic s.
yarım tonlar ile ilişkili semitonic s.
yarım tonlardan oluşan semitonic s.
yarım bırakan stickit s.
yarım ağızla halfheartedly zf.
tetiği yarım çekilmiş halde at half cock zf.
yarım süratle at half speed zf.
yarım yamalak incompletely zf.
yarım ağız halfheartedly zf.
yarım halde in half zf.
yarım yamalak inadequately zf.
yarım ağızla half-heartedly zf.
yarım saatte bir half-hourly zf.
yarım yarım half-and-half zf.
bir yarım saat daha for another 30 minutes zf.
en az bir yarım saat daha at least for another half-hour zf.
bir yarım saat daha for another half hour zf.
ilk pusula noktasından yarım puan ötede half zf.
ilk pusula noktasından yarım yön ötede half zf.
yarım saatten az half [uk/ireland] zf.
yarım saat sonra half [uk] zf.
yarım yamalak roughly zf.
yarım ağızla so so zf.
yarım ağızla so-so zf.
yarım yamalak subtotally zf.
yarım- half- ök.
yarım anlamı veren ön ek hem- ök.
(armacılık) yarım tasvirli anlamına gelen bir ön ek demi- ök.
yarım kubbe anlamını veren bir ön ek conch- ök.
yarım kubbe anlamını veren bir ön ek concha- ök.
yarım ay şeklinde anlamına gelen ön ek selen- ök.
yarım ay şeklinde anlamına gelen ön ek seleni- ök.
yarım ay şeklinde anlamına gelen ön ek seleno- ök.
yarım anlamına gelen ön ek semei- ök.
Phrasals
(yarım kalmış veya gecikmeli bir yarışmayı) tamamlamak play off f.
yarım yamalak/baştan savma yapmak/hazırlamak bungle up f.
yarım yamalak/baştan savma yapmak/hazırlamak bungle something up f.
(yarım olan bardağı/içkisini) doldurmak/fullemek top up f.
yarım yamalak toparlamak string together f.
yarım yamalak toparlayıp oluşturmak string together f.
yarım yamalak bir araya getirmek/birleştirmek cobble together f.
yarım yamalak bir araya getirmek/birleştirmek cobble up f.
yarım yamalak yapmak dial in f.
(bir şeyi) yarım yamalak yapmak do (something) by halves f.
(bir şeyi) gönülsüzce/yarım yamalak yapmak play at (doing something) f.
Phrases
yarım hamile olamazsın you can't be half pregnant expr.
canla başla çalışmak lazım öyle yarım ağızla/gönülle iş yapılmaz you can't be a little bit pregnant expr.
gebelik yarım olmaz you can't be a little bit pregnant expr.
canla başla çalışmak lazım öyle yarım ağızla/gönülle iş yapılmaz you can't be half pregnant expr.
gebelik yarım olmaz you can't be half pregnant expr.
iki kadın yarım kadın too many cooks in the kitchen [us] expr.
yarım ağızla with (one's) tongue in one's cheek expr.
yarım milyonda bir one in half a million expr.
Colloquial
yarım sörf tahtası boogie-board i.
fındık/yarım akıllı beetlebrain i.
yarım akıllı kişi bubblehead i.
horoz/yarım akıllı dim bulb i.
yarım/kısa çizme high-button shoes i.
yarım pound ten bob i.
yarım dakika half a minute i.
yarım millik yarış half-miler i.
yarım peni half-p i.
yarım pint siyah bira medium i.
yarım sörf tahtasıyla sörf yapmak boogie board f.
yarım sörf tahtasıyla sörf yapmak boogie-board f.
bir şeyi yarım yamalak yapmak phone it in f.
yarım yamalak down and dirty s.
yarım yamalak hazırlanmış halfcocked s.
son yarım saattir for the last half-an-hour expr.
son yarım saattir for the last half-hour expr.
yarım saat önce half an hour ago expr.
yarım saatten fazla more than half an hour expr.
yarım saattir for half an hour expr.
yarım düzine half a dozen expr.
yarım saniye half a second expr.
Idioms
yarım dünya black-silk barge i.
yarım tebessüm half smile i.
yarım akıllı a half-wit i.
yarım gülüş half smile i.
yarım kalan ayrıntılar the loose ends/threads i.
yarım yamalak konuşma monkey talk i.
bebeğe yarım/hızlı duş aldırma top and tail [uk] i.
elinden yarım yamalak her iş gelen kimse a jack of all trades i.
yarım kalmış/bitirilmemiş kısımlar some loose ends i.
(silah) tetik yarım çekilmişken patlamak go off half-cocked f.
yarım kalmak hang by the eyelids f.
(bir işi) yapabilecekken yarım yamalak yapmak bring it weak f.
okul harcını karşılayabilmek için yarım ya da tam mesai çalışmak work (one's) way through (school) f.
birinin yarım bıraktığı işi devam ettirmek take up the slack f.
birinin yarım bıraktığı işi devam ettirmek pick up the slack f.
hiçbir işi yarım bırakmamak not do things by halves f.
eksik veya yarım bırakmak go off at half cocked f.
eksik veya yarım bırakmak go off half-cocked f.
hiçbir işi yarım bırakmamak not do anything by halves f.
yarım kalmış/bitirilmemiş kısımları bulunmak have some loose ends f.
yarım yamalak yapmak do by halves f.
yarım akıllı olmak have enough sense to pound salt f.
(bazı) yarım kalmış işleri tamamlamak send (one) to glory f.
(birkaç) yarım kalmış işi tamamlamak send (one) to glory f.
bir işi yarım yamalak yapmak fudge the issue f.
(birini/bir şeyi) yarım dinlemek listen (to someone or something) with half an ear f.
(birini/bir şeyi) yarım kulak dinlemek listen (to someone or something) with half an ear f.
(birini/bir şeyi) yarım yarım dinlemek listen (to someone or something) with half an ear f.
yarım dinlemek listen with half an ear f.
yarım kulak dinlemek listen with half an ear f.
yarım yarım dinlemek listen with half an ear f.
bebeğe yarım/hızlı duş aldırmak top and tail [uk] f.
hiçbir işi yarım bırakmamak do nothing by halves f.
hiçbir işi yarım yamalak/üstünkörü yapmamak do nothing by halves f.
hiçbir işi yarım bırakmamak not do anything by halves f.
hiçbir işi yarım yamalak/üstünkörü yapmamak not do anything by halves f.
(birinin) işini/durumunu yarım bırakmak keep (one) hanging (in midair) f.
hiçbir işi yarım bırakma never do things by halves f.
okul harcını karşılayabilmek için yarım ya da tam mesai çalışmak work (one's) way through (something) f.
okul harcını karşılayabilmek için yarım ya da tam mesai çalışmak work your way through college f.
yarım yamalak rough and ready s.
yarım yamalak half-baked s.
yarım yarım fifty-fifty s.
aklı yarım not the full shilling s.
yarım yamalak yapılan catch as catch can s.
yarım yamalak after a sort zf.
yarım ağızla over the left shoulder zf.
yarım saatten fazla the better part of an hour expr.
yarım ağızla with one's tongue in one's cheek expr.
yarım saatten fazla the best part of an hour expr.
yarım yamalak after a fashion expr.
yarım akıllı no more than ninepence in the shilling [obsolete] [uk] expr.
yarım ağızla (with) tongue in cheek expr.
yarım yamalak by halves expr.
yarım kalmış/tamamlanmamış halde in rough expr.
yarım ağızla tic (tongue in cheek) expr.
Formal
yarım gün half-day i.
Speaking
diğer yarım my other half expr.
dün konuşmamız yarım kalmıştı we didn't finish our conversation yesterday expr.
en fazla yarım saate dönerim I'll be back in 30 minutes tops expr.
Trade/Economic
yarım gün çalışma halftime work i.
yarım maaş half pay i.
yarım günlük tatil half holiday i.
yarım gün çalışma part time i.
yarım günlük seminer half-day seminar i.
yarım reklam afişi gösterimi half showing i.
yarım maaş halfpay i.
yarım gün çalışma ücreti part-time rate i.
yarım kalmış işler loose ends i.
yarım günlük kapanış early closing i.
eski bir yarım peni maik [scotland] i.
eski bir yarım peni meck i.
yarım peni half i.
yarım dolar half dollar i.
yarım kron half-crown i.
yarım dolar half-dollar i.
yarım dolar değerinde madeni para half-dollar i.
gümüş yarım peni portcullis i.
Politics
batı yarım küresi bölümü western hemisphere department i.
Tourism
yarım pansiyon half board i.
yarım pansiyon demi pension i.
yarım pansiyon half pension i.
yarım pansiyon demi-pension i.
Media
televizyonda yayınlanan ve yarım saate yakın süregiden reklamlar infomercial i.
Technical
(yarım daire şeklinde) tiriz reeding i.
alt yarım karter crankcase bottom half i.
diferansiyel yarım kovanı differential halfcasing i.
dingil başı yarım pimi swivel pin i.
gazlara ve partiküllere karşı koruyucu valflı filtreli yarım maskeler valved filtering half masks to protect against gases and particles i.
filtre edici yarım maske filtering half mask i.
ince cidarlı yarım yatak thin-walled half bearing i.
iki yarım güvenirlik katsayısı split-half reliability coefficient i.
ince cidarlı yarım yatak thin-walled bearing i.
iki yarım kürre arasındaki yapılar diencephalon i.
partiküllere karşı filtre edici yarım maskeler filtering half masks to protect against particles i.
parçacıklara karşı koruma amaçlı filtreli yarım maske filtering half mask to protect against particles i.
yarım döngü hemicycle i.
valflı filtreli yarım maske valved filtering half mask i.
uçağın yarım luping yaptiktan sonra yarım tono yaparak yatay vazıyete gelerek yükseklik kazanması immelmann turn i.
yarım vites anahtarı/mandalı splitter switch i.
üst yarım karter crankcase half i.
uç uca yarım kertmeli ek end lap joint i.
yarım kollu fanila t-shirt i.
yarım kelepçe half clamp i.
yarım ortacık k-mezon i.
yarım vites splitter gear i.
yarım saat half-hour i.
yarım cep pocket half i.
yarım piston piston half i.
yarım kar sapanı half snow-plough i.
yarım yuvarlak başlı cıvata button-head bolt i.
yarım daire hemicycle i.
yarım yuvarlak half round i.
yarım puntoya eşit olan en dar metal hair space i.
yarım kelepçe halkası clampring half i.
yarım eşanjör heat exchanger half i.
yarım yuvarlak eğe half-round file i.
yarım camlı kapı half-glass door i.
yarım halka ring half i.
yarım mercek halftone screen i.
yarım flanş flange half i.
yarım kaput hood half i.
yarım vites/yavaş seri vites split/range i.
yarım kırlangıç kuyruğu geçme dovetail halved joint i.
yarım menteşe hinge half i.
yarım conta scarf point i.
yarım güç bant genişliği half-power bandwidth i.
yarım makas jack truss i.
yarım maske half mask i.
yarım dalga anteni half-wave antenna i.
yarım beden half size i.