fantasize - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
fantasize hayal etmek v.
  • Layla fantasized about killing her mother her entire life.
  • Leyla hayatını boyunca annesini öldürmeyi hayal etti.
  • Sami was fantasizing about Layla.
  • Sami fantezilerinde Layla'yı hayal ediyordu.
  • Sami fantasized about killing his wife.
  • Sami karısını öldürmeyi hayal ediyordu.
Show More (0)
fantasize fantezi kurmak v.
  • People fantasize about doing something dramatic in times like these.
  • İnsanlar böyle zamanlarda dramatik bir şeyler yapmanın fantezisini kurarlar.
  • Sami was fantasizing about Layla.
  • Sami, Leyla hakkında fantezi kuruyordu.
Show More (-1)
fantasize hayal kurmak v.
  • During her office job, she would often fantasize about travelling the world.
  • Ofiste çalışırken sık sık dünyayı gezme hayalleri kurardı.
Show More (-2)