İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | be available f. | müsait olmak | ||
She'll be available around four o'clock. Saat dört gibi müsait olur. More Sentences |
||||
Genel | be available f. | elverişli olmak | ||
Genel | be available f. | yararlanılabilir olmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | be available on the black market f. | kara borsaya düşmek |
Genel | be available in sufficient amount f. | yeterli miktarda bulunmak |
Genel | be available in f. | -de mevcut olmak |