| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | call for help f. | yardım çağrısı yapmak | ||
|
We could've called for help. Yardım çağrısı yapabilirdik. More Sentences |
||||
| Genel | call for help f. | yardım istemek | ||
|
I screamed and called for help and chased the perpetrators as far as the park. Çığlık atıp yardım istedim ve failleri parka kadar kovaladım. More Sentences |
||||
| Genel | call for help f. | yardım çağırmak | ||
|
I screamed and called for help and chased the perpetrators as far as the park. Bağırdım, yardım çağırdım ve failleri parka kadar kovaladım. More Sentences |
||||
| Genel | call for help f. | imdat istemek | ||
| Genel | call for help f. | yardım talebinde bulunmak | ||
