| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Idioms | ||||
| Deyim | get involved (in or with something) f. | (bir şeye) karışmak | ||
|
It is interesting to hear the Commission say that they should not get involved. Komisyon'un bu işe karışmamaları gerektiğini söylemesi ilginçtir. More Sentences |
||||
| Deyim | get involved (in or with something) f. | (bir şeye) burnunu sokmak | ||
|
My mother always gets involved in my private life. Annem her zaman özel hayatıma burnunu sokar. More Sentences |
||||
| Deyim | get involved (in or with someone or something) f. | (biriyle/bir kuruluşla) ortaklık ilişkisi kurmak | ||
| Deyim | get involved (in or with someone or something) f. | (biriyle/bir kuruluşla) birleşmek | ||
| Deyim | get involved (in or with someone or something) f. | (biriyle/bir şeyle) bir bağlantı/ilişki kurmak | ||
| Deyim | get involved (in or with someone or something) f. | (birinin) planlarına, eylemlerine, gelişimine dahil olmak | ||
