| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | live it up f. | cümbüş yapmak | ||
|
You sure know how to live it up. Nasıl cümbüş yapacağını kesinlikle biliyorsun. More Sentences |
||||
| Genel | live it up f. | gününü gün etmek | ||
|
You sure know how to live it up. Nasıl gününü gün edeceğini kesinlikle biliyorsun. More Sentences |
||||
| Idioms | ||||
| Deyim | live it up f. | gününü gün etmek | ||
|
Why not live it up? Neden gününü gün etmiyorsun? More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | live it up f. | vur patlasın çal oynasın eğlenmek | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | live it up f. | dağıtmak (eğlence vb) | ||
| Deyim | live it up f. | çılgınlar gibi eğlenmek | ||
| Deyim | live it up f. | har vurup harman savurmak | ||
| Deyim | live it up f. | eğlenmek | ||
| Deyim | live it up f. | hızlı yaşamak | ||
| Deyim | live it up f. | neşelenmek | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | so, live it up ünl. | öyleyse yaşamana bak |
