Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
ödünç
"ödünç"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ödünç
accommodation
i.
2
Genel
ödünç
loan
i.
3
Genel
ödünç
borrowed
s.
4
Genel
ödünç
loaned
s.
5
Genel
ödünç
as a loan
zf.
Politics
6
Siyasal
ödünç
loan
i.
Technical
7
Teknik
ödünç
borrow
i.
"ödünç"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 230 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
ödünç para
loan
i.
2
Yaygın Kullanım
ödünç alma
borrowing
i.
3
Yaygın Kullanım
ödünç almak
borrow
f.
4
Yaygın Kullanım
ödünç vermek
lend
f.
General
5
Genel
ödünç verilen şey
loan
i.
6
Genel
ödünç alma
loan
i.
7
Genel
ödünç para
accommodation
i.
8
Genel
ödünç verme
loaning
i.
9
Genel
genel ödünç verme hakları
public lending rights
i.
10
Genel
ödünç para isteği
demand loan
i.
11
Genel
ödünç verme
lending
i.
12
Genel
dışarıya ödünç kitap veren kütüphane
circulating library
i.
13
Genel
ödünç veren
lender
i.
14
Genel
ödünç verme
loan
i.
15
Genel
ödünç alan kimse
borrower
i.
16
Genel
ödünç alma
borrowing
i.
17
Genel
ödünç para
credit
i.
18
Genel
dışarıya ödünç kitap veren kitaplık
lending library
i.
19
Genel
ödünç kitap veren kütüphane
circulating library
i.
20
Genel
ödünç takım elbise
borrowed suit
i.
21
Genel
daha fazla ödünç para verme
reloan
i.
22
Genel
yeniden ödünç para verme
reloan
i.
23
Genel
kütüphane ödünç alma kartı
ticket [brit]
i.
24
Genel
ödünç alma
touch
i.
25
Genel
ödünç alma
lend
i.
26
Genel
ödünç alma izni
loan
i.
27
Genel
kütüphanenin diğerine ödünç materyal vermesi
interloan
i.
28
Genel
kütüphanenin diğerine ödünç verdiği materyal
interloan
i.
29
Genel
ödünç verme
issue
i.
30
Genel
kütüphaneden ödünç alınan toplam kitap sayısı
issue
i.
31
Genel
italyancadan ödünç alınan dilsel özellik
italianism
i.
32
Genel
ödünç vermek
loan
f.
33
Genel
ödünç almak
borrow
f.
34
Genel
özellikle faiz karşılığında ödünç para vermek
loan
f.
35
Genel
ödünç vermek
lend
f.
36
Genel
ödünç vermek
put out to loan
f.
37
Genel
ödünç almak
raise a loan
f.
38
Genel
yeniden ödünç almak
reborrow
f.
39
Genel
ödünç vermek
make a loan
f.
40
Genel
ödünç almak
borrow from
f.
41
Genel
tekrar ödünç vermek
relend
f.
42
Genel
ödünç vermek
grant a loan
f.
43
Genel
ödünç almak
take on loan
f.
44
Genel
birine bir şeyi ödünç vermek
lend something to someone
f.
45
Genel
birine bir şeyi ödünç vermek
lend something out to someone
f.
46
Genel
ödünç kitap almak
withdraw a book
f.
47
Genel
ödünç kitap almak
borrow a book
f.
48
Genel
kitap ödünç vermek
lend a book
f.
49
Genel
yeniden ödünç para vermek
reloan
f.
50
Genel
ödünç vermek
borrow [dialect]
f.
51
Genel
okuyucular tarafından ödünç alınarak yayılmak
move
f.
52
Genel
okuyucular tarafından ödünç alınarak dağıtılmak
move
f.
53
Genel
ödünç vermek
oblige
f.
54
Genel
ödünç almak
desume
f.
55
Genel
ödünç vermek
prest [obsolete]
f.
56
Genel
ödünç alınmış
borrowed
s.
57
Genel
ödünç verilmiş
lent
s.
58
Genel
ödünç verilebilir
loanable
s.
59
Genel
ödünç para ile ilgili
accommodational
s.
60
Genel
ödünç alınmamış
unborrowed
s.
61
Genel
ödünç verilebilir
lendable
s.
Phrasals
62
Öbek Fiiller
ödünç alındığı gibi geri vermek
bring back
f.
63
Öbek Fiiller
ödünç almak
check out
f.
64
Öbek Fiiller
borç/ödünç vermek
loan something to someone
f.
65
Öbek Fiiller
birinden bir şeyi ödünç almak
borrow something from someone
f.
66
Öbek Fiiller
ödünç almak/istemek
cadge something from someone
f.
67
Öbek Fiiller
ödünç almak/istemek
cadge something off
f.
68
Öbek Fiiller
birine bir şeyi emanet/ödünç vermek
entrust someone with someone or something
f.
69
Öbek Fiiller
(birine bir şey) ödünç vermek
stake (one) to (something)
f.
70
Öbek Fiiller
birine bir şey ödünç vermek
stake someone to something
f.
71
Öbek Fiiller
ödünç almak
take out
f.
72
Öbek Fiiller
kayıtlı/resmi bir şekilde ödünç almak
take out
f.
73
Öbek Fiiller
kütüphaneden bir şey ödünç almak
take out
f.
74
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine) ödünç vermek
loan (something) out (to one)
f.
75
Öbek Fiiller
ödünç vermek
loan out
f.
76
Öbek Fiiller
(birinden) ödünç almak
borrow from (someone)
f.
77
Öbek Fiiller
(birinden bir şey) ödünç almak
bum (something) off (someone)
f.
78
Öbek Fiiller
birinden bir şey ödünç almak
bum something off someone
f.
79
Öbek Fiiller
kaydını yaptırıp (kütüphaneden kitap, dergi) ödünç almak
check out from (something)
f.
80
Öbek Fiiller
(bir sistemden) kaydını/çıkışını yaptırıp (bir şey) ödünç almak
check out from (something)
f.
81
Öbek Fiiller
kaydını yaptırıp (kütüphaneden kitap, dergi) ödünç almak
check out of (something)
f.
82
Öbek Fiiller
(bir sistemden) kaydını/çıkışını yaptırıp (bir şey) ödünç almak
check out of (something)
f.
83
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) ödünç vermek
lend (something) out (to one)
f.
84
Öbek Fiiller
(birine bir şeyi) ödünç vermek
lend (something) to (one)
f.
85
Öbek Fiiller
ödünç vermek
lend out
f.
86
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine) ödünç vermek
loan (something) to (one) [us]
f.
87
Öbek Fiiller
-e ödünç vermek
loan to
f.
88
Öbek Fiiller
-e ödünç/hediye vermek
stake to
f.
89
Öbek Fiiller
(birine) ödünç aldığı bir şeyi/borcu geri vereceği konusunda güvenmek
trust (one) for (something)
f.
90
Öbek Fiiller
ödünç aldığı bir şeyi/borcu geri vereceği konusunda güvenmek
trust for
f.
Colloquial
91
Konuşma Dili
başkasından ödünç alınmış sigara
op’s (other people’s cigarettes)
i.
92
Konuşma Dili
(birine bir miktar para) ödünç vermek
spot (one) (some amount of money)
f.
93
Konuşma Dili
birine ödünç bir şey vermek
spot someone (something)
f.
94
Konuşma Dili
birine (bir şey) ödünç vermek
spot someone (something)
f.
95
Konuşma Dili
(birine bir şeyi) ödünç vermek
lend (one) (something)
f.
Idioms
96
Deyim
el altından yüksek faizle ödünç para verme
juice racket
i.
Speaking
97
Konuşma
bunu ödünç alabilir miyim?
can I borrow this?
expr.
98
Konuşma
bir arkadaşımdan ödünç para aldım
I borrowed some money from a friend of mine
expr.
99
Konuşma
kitabı ödünç verdiğiniz için teşekkür ederim
thank you for lending me the book
expr.
100
Konuşma
sana ödünç veririm
I'll lend it to you
expr.
Trade/Economic
101
Ticaret/Ekonomi
belirli bir süreliğine ödünç verilen para
time money
i.
102
Ticaret/Ekonomi
belirli bir süreliğine ödünç verilebilecek para
time money
i.
103
Ticaret/Ekonomi
asgari ödünç verme oranı
minimum lending rate
i.
104
Ticaret/Ekonomi
abd'de çoğunlukla ticari bankalardan oluşan ve bankaların diğer bankalardan genellikle gecelik ödünç alma amacıyla kullandıkları özel bir piyasa
federal funds market
i.
105
Ticaret/Ekonomi
aynı şirketin bir biriminden diğer birimine verilen ödünç
intercompany loan
i.
106
Ticaret/Ekonomi
bankaların ödünç alıcılar borçlarını taksitler halinde ödedikleri durumda uzun süreli borçlar vererek likidite sorunlarını çözebilecekleri görüşü
anticipated income theory
i.
107
Ticaret/Ekonomi
deniz ödünç senedi
bottomry bond
i.
108
Ticaret/Ekonomi
deniz ödünç senedi
bottomry
i.
109
Ticaret/Ekonomi
denge faiz oranının ödünç verilebilir fonlar teorisi
loanable funds theory of interest
i.
110
Ticaret/Ekonomi
faizlerin arttığı ancak yeteri kadar yükselmediği dolayısıyla krediye aşırı talebin bulunduğu bir ortamda bazı insanların cari faiz oranından ödünç alacak fon bulamamaları dolayısıyla bir tür kredi dağıtımı durumunun ortaya çıkması
credit crunch
i.
111
Ticaret/Ekonomi
kişisel kullanım için ödünç para veren şirket
personal finance company
i.
112
Ticaret/Ekonomi
kredi-limitli ipotekli ödünç para
line-of-credit mortgage loan
i.
113
Ticaret/Ekonomi
menkul kıymet ödünç işlemleri
securities lending
i.
114
Ticaret/Ekonomi
menkul kıymet ödünç işlemleri
securities lending
i.
115
Ticaret/Ekonomi
merkez bankasının kendi ülkesindeki parasal kuruluşlara ödünç verirken uyguladığı faiz oranı
bank rate
i.
116
Ticaret/Ekonomi
menkul kıymet ödünç piyasasına borçlar
payables to securities market
i.
117
Ticaret/Ekonomi
menkul kıymet ödünç piyasasından alacaklar
receivables from securities interbank
i.
118
Ticaret/Ekonomi
ödünç verme kanunu
lease and lend law
i.
119
Ticaret/Ekonomi
ödünç verilebilir fonlar
loanable funds
i.
120
Ticaret/Ekonomi
ödünç verilebilir fonlar piyasası
loanable funds market
i.
121
Ticaret/Ekonomi
ödünç verilebilir fonların talebi
demand for loanable funds
i.
122
Ticaret/Ekonomi
ödünç verilebilir fon talebi
demand for loanable funds
i.
123
Ticaret/Ekonomi
ödünç verilebilir fonların arzı
supply of loanable funds
i.
124
Ticaret/Ekonomi
ödünç alınan para
borrowed money
i.
125
Ticaret/Ekonomi
ödünç para veren
money lender
i.
126
Ticaret/Ekonomi
ödünç para alma
borrowing money
i.
127
Ticaret/Ekonomi
ödünç olmayan para tabanı
nonborrowed base
i.
128
Ticaret/Ekonomi
ödünç verme potansiyeli
lending potential
i.
129
Ticaret/Ekonomi
ödünç hisse senedi işlemleri
stock lending
i.
130
Ticaret/Ekonomi
ödünç fon maliyeti/harcaması
cost of borrowed funds
i.
131
Ticaret/Ekonomi
ödünç sermaye verme
lender of capital
i.
132
Ticaret/Ekonomi
ödünç para veren
lender of money
i.
133
Ticaret/Ekonomi
ödünç alınacak paranın pahalılaştırılması
dear money
i.
134
Ticaret/Ekonomi
ödünç alınan sermaye
borrowed capital
i.
135
Ticaret/Ekonomi
ödünç verilebilir fon arzı
supply of loanable funds
i.
136
Ticaret/Ekonomi
ödünç verme
lend-lease
i.
137
Ticaret/Ekonomi
ödünç alan
borrower
i.
138
Ticaret/Ekonomi
ödünç sözleşmesi
loan agreement
i.
139
Ticaret/Ekonomi
ödünç alma
borrowing
i.
140
Ticaret/Ekonomi
ödünç alma haddi
borrowing rate
i.
141
Ticaret/Ekonomi
ödünç para veren
lender
i.
142
Ticaret/Ekonomi
ödünç işçilik
indentured labour
i.
143
Ticaret/Ekonomi
ödünç verme süresi
credit period
i.
144
Ticaret/Ekonomi
ödünç işçilik
indentured labor
i.
145
Ticaret/Ekonomi
ödünç veren
lender
i.
146
Ticaret/Ekonomi
ödünç verme sınırı
lending limit
i.
147
Ticaret/Ekonomi
ödünç menkul kıymet işlemlerinden gelirler
interests and commissions from short selling
i.
148
Ticaret/Ekonomi
ödünç para verme
loan
i.
149
Ticaret/Ekonomi
ödünç verme
loan
i.
150
Ticaret/Ekonomi
ödünç alma
borrow
i.
151
Ticaret/Ekonomi
ödünç para veren şirket
loan society
i.
152
Ticaret/Ekonomi
ödünç alınan para
money borrowed
i.
153
Ticaret/Ekonomi
ödünç alınan menkul kıymetler için verilen teminatlar
collaterals for short-selling
i.
154
Ticaret/Ekonomi
ödünç olmayan rezervler
nonborrowed reserves
i.
155
Ticaret/Ekonomi
piyasa faiz oranına göre uyum sağladıkları için bu tür krediler ödünç alıcı ve ödünç vericileri bu değişmeler karşısında zarara uğramaktan kurtarır
adjustable-rate loan
i.
156
Ticaret/Ekonomi
para bulup ödünç veren aracı
money broker
i.
157
Ticaret/Ekonomi
rehinle ödünç para veren kimse
pawn broker
i.
158
Ticaret/Ekonomi
son başvurulacak ödünç verici
lender of last resort
i.
159
Ticaret/Ekonomi
son ödünç verme mercii
lender of last resort
i.
160
Ticaret/Ekonomi
vadesi bir yıldan az olan ödünç alma işlemi
short term liability
i.
161
Ticaret/Ekonomi
vadesiz ödünç para
call money
i.
162
Ticaret/Ekonomi
ödünç verme
lease-lend
i.
163
Ticaret/Ekonomi
makul faiz oranları ile ödünç para veren ve devlet tarafından işletilen tefeci
mont-de-piété
i.
164
Ticaret/Ekonomi
ödünç verilebilir şey
loanable
i.
165
Ticaret/Ekonomi
sık sık ödünç verilen şey
loaner
i.
166
Ticaret/Ekonomi
ödünç vermek
lend
f.
167
Ticaret/Ekonomi
ödünç vermek
loan
f.
168
Ticaret/Ekonomi
ödünç almak
borrow
f.
169
Ticaret/Ekonomi
ödünç verme sistemiyle (mal veya hizmet) sağlamak
lend-lease
f.
170
Ticaret/Ekonomi
ödünç alınmış
borrowed
s.
171
Ticaret/Ekonomi
ödünç olarak alınmış
borrowed
s.
172
Ticaret/Ekonomi
mevcut koşullar altında ek fon ödünç almaya izin veren
open-end
s.
173
Ticaret/Ekonomi
ödünç olarak
on loan
expr.
174
Ticaret/Ekonomi
ödünç alma
debt raised
expr.
175
Ticaret/Ekonomi
ödünç olarak
on credit
expr.
Law
176
Hukuk
faizle ödünç para verme
money lending
i.
177
Hukuk
kamuya ödünç verme
lending to the public
i.
178
Hukuk
ödünç verme
lending
i.
179
Hukuk
ödünç verme hakkı
lending right
i.
180
Hukuk
ödünç alan
borrower
i.
181
Hukuk
ödünç verme ve kiralama yasası
lend and lease act
i.
182
Hukuk
ödünç olarak
as loan
expr.
Politics
183
Siyasal
ödünç verme koşulları
conditions for loans
i.
Technical
184
Teknik
döngüsel ödünç
end-around borrow
i.
185
Teknik
ödünç numarası
borrow digit
i.
186
Teknik
ödünç kazısı
borrow cut
i.
187
Teknik
ödünç kazısı
borrow excavation
i.
188
Teknik
ödünç basamağı
borrow digit
i.
189
Teknik
onarılan eşyanın yerine ödünç verilen şey
loaner
i.
Computer
190
Bilgisayar
ödünç sayamağı basamağı
borrow digit
i.
Informatics
191
Bilişim
döngüsel ödünç
end-around borrow
i.
Marine
192
Denizcilik
deniz ödünç senedi
bottomry bond
i.
Math
193
Matematik
çıkarma işleminde ödünç almak
borrow
f.
Linguistics
194
Dilbilim
başka dilden ödünç alınıp içindeki bazı morfemlerin yerel morfemlerle değiştirildiği kelime
loanshift
i.
195
Dilbilim
italyancadan ödünç alınmış ifade
italicism
i.
196
Dilbilim
(başka bir dilin ödünç aldığı) slavca ifade
slavicism
i.
History
197
Tarih
(18. ve 19. yüzyıllarda) ödünç işçi olarak avrupa'dan amerika'ya giden göçmen
redemptioner
i.
Military
198
Askeri
(personeli) başka birliğe ödünç vermek
second [uk]
f.
Sport
199
Spor
bir spor kulübünden diğerine ödünç verilen sporcu
loanee
i.
Art
200
Sanat
sahibinin sergiye ödünç verdiği bir dizi sanat eseri
loan collection
i.
Music
201
Müzik
ödünç alınan zaman
temple rubato
i.
Librarianship
202
Kütüphanecilik
merkezi bir kurum tarafından bir kuruluşa ödünç verilen kitap koleksiyonu
traveling library
i.
203
Kütüphanecilik
kitap ödünç verme bankosu
loans desk
i.
204
Kütüphanecilik
kitap ödünç verme masası
loans desk
i.
205
Kütüphanecilik
kitap ödünç verme bankosu
circulation desk
i.
206
Kütüphanecilik
kitap ödünç verme masası
circulation desk
i.
207
Kütüphanecilik
kütüphaneden kitap ödünç isteme
bespeak [uk]
i.
208
Kütüphanecilik
(kitabın) ödünç verilme süresini uzatma
renewal
i.
209
Kütüphanecilik
(kitabın) ödünç verilme süresinin uzatılması
renewal
i.
210
Kütüphanecilik
ödünç verilme süresi uzatılan şey
renewal
i.
211
Kütüphanecilik
kütüphanelerin diğer kütüphanelerden yayın ödünç aldığı sistem
interlibrary loan
i.
212
Kütüphanecilik
diğer kütüphaneden yayın ödünç alma
interlibrary loan
i.
213
Kütüphanecilik
kütüphanelerin diğer kütüphaneden ödünç aldığı yayın
interlibrary loan
i.
214
Kütüphanecilik
kitap ödünç verme
circulation
i.
215
Kütüphanecilik
belirli bir kitaba ait her bir ödünç işlemi
circulation
i.
216
Kütüphanecilik
ödünç verilen kitapların girildiği sistem
issue
i.
217
Kütüphanecilik
kamuya ödünç verme hakkı
public lending right
i.
218
Kütüphanecilik
yazarların kitapları halk kütüphanesinden ödünç alındığında ücret alma hakkı
public lending right
i.
219
Kütüphanecilik
(kitabın) ödünç verilme süresini uzatmak
renew
f.
220
Kütüphanecilik
(kütüphane) diğer kütüphanelere materyal ödünç vermek
interlend
f.
221
Kütüphanecilik
(kitabın) iadesinden sonra ödünç verilme kaydını silmek
discharge
f.
222
Kütüphanecilik
genel ödünç verme hakları
plr (public lending right)
kısalt.
Latin
223
Latince
ödünç alınmış şey
mutuum
i.
Archaic
224
Eski Kullanım
ödünç almak
hire
f.
225
Eski Kullanım
ödünç vermek
imprest
f.
Slang
226
Argo
(birinden bir şey) ödünç almak
cadge (something) from (someone)
f.
227
Argo
(birinden bir şey) ödünç almak
cadge (something) off (someone)
f.
228
Argo
-den ödünç almak
cadge from
f.
229
Argo
birinden bir şey ödünç almak
cadge something off someone
f.
230
Argo
ödünç vermek
spot
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ödünç
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy