(one's) bag - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

(one's) bag



"(one's) bag" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 11 sonuç

İngilizce Türkçe
Slang
(one's) bag i. (birinin) tercih ettiği bir şey
(one's) bag i. (birinin) istediği bir şey
(one's) bag i. (birinin) sevdiği/hoşlandığı bir şey
(one's) bag i. (birinin) önemsediği/umursadığı bir şey
(one's) bag i. (birinin) iyi olduğu bir şey
(one's) bag i. (birinin) ilgi alanı
(one's) bag i. (birinin) hoşlandığı bir şey
(one's) bag i. (birine) göre bir şey
(one's) bag i. (birinin) zevkine uyan bir şey
(one's) bag i. (birinin) ilgi alanına giren bir şey
(one's) bag i. (birinin) tercih ettiği/istediği bir şey

"(one's) bag" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

İngilizce Türkçe
General
delve in one's bag f. çanta karıştırmak
delve in one's bag f. çantasını karıştırmak
take one’s shirt out of the bag f. gömleğini çantadan çıkartmak
rummage one's bag f. çantasını karıştırmak
rummage one's bag f. çanta karıştırmak
Idioms
(one's) whole bag of tricks i. (birinin) tüm mevcut olanakları
(one's) whole bag of tricks i. (birinin) tüm imkanları
(one's) whole bag of tricks i. (birinin) her türlü numarası
(one's) whole bag of tricks i. (birinin) her türlü taktiği/yöntemi
(one's) whole bag of tricks i. (birinin) her türlü tekniği
(one's) whole bag of tricks i. (birinin) bildiği tüm yollar
(one's) whole bag of tricks i. (birinin) tüm hünerleri/marifetleri
can't punch one's way out of a paper bag f. en basit işi bile becerememek
can't punch one's way out of a paper bag f. çok basit bir işi bile yapamayacak kadar beceriksiz/güçsüz olmak
not be one's bag f. hoşlanmadığı bir şey olmak
couldn't argue one's way out of a paper bag f. kendine hayrı olmamak
couldn't argue one's way out of a paper bag f. kendine hayrı dokunmamak
couldn't fight one's way out of a paper bag f. kendine hayrı dokunmamak
couldn't act one's way out of a paper bag f. kendine hayrı olmamak
couldn't fight one's way out of a paper bag f. kendine hayrı olmamak
couldn't act one's way out of a paper bag f. kendine hayrı dokunmamak
pack up one's bag and baggage f. tası tarağı toplamak
not be one's bag f. (zevklerine vb.) göre olmamak
can't punch one's way out of a paper bag f. kendine hayrı olmamak
can't punch one's way out of a paper bag f. kendine bile hayrı olmamak
can't punch one's way out of a paper bag f. kendine bile hayrı dokunmamak
couldn't punch (one's) way out of a paper bag f. kendine hayrı olmamak
couldn't punch (one's) way out of a paper bag f. kendine bile hayrı olmamak
couldn't punch (one's) way out of a paper bag f. kendine bile hayrı dokunmamak
couldn't punch (one's) way out of a paper bag f. kendine hayrı dokunmamak/olmamak
couldn't punch (one's) way out of a paper bag f. çok güçsüz/kof olmak
couldn't act (one's) way out of a paper bag f. kötü oyun çıkarmak
couldn't act (one's) way out of a paper bag f. kötü oyuncu olmak
couldn't act (one's) way out of a paper bag f. kötü rol yapmak
be not (one's) bag f. (birinin) hoşlandığı bir şey olmamak
be not (one's) bag f. (birine) göre olmamak
be not (one's) bag f. (birinin) zevkine uymamak
be not (one's) bag f. (birinin) ilgi alanı olmamak
couldn't act (one's) way out of a wet paper bag f. kötü oyun çıkarmak
couldn't act (one's) way out of a wet paper bag f. kötü oyuncu olmak
couldn't act (one's) way out of a wet paper bag f. kötü rol yapmak
couldn't fight (one's) way out of a wet paper bag f. kendine hayrı dokunmamak
couldn't fight (one's) way out of a wet paper bag f. kendine bile hayrı olmamak
couldn't find (one's) way out of a paper bag f. kendine hayrı dokunmamak
couldn't find (one's) way out of a paper bag f. kendine bile hayrı olmamak
one's bag and baggage expr. pılını pırtısını
(one's) way out of a paper bag expr. (birinin) kendine hayrı yok
(one's) way out of a paper bag expr. (biri) beyinsiz
(one's) way out of a paper bag expr. (biri) en basit işi bile beceremez
(one's) way out of a paper bag expr. (biri) beceriksiz
(one's) way out of a wet paper bag expr. (birinin) kendine hayrı yok
(one's) way out of a wet paper bag expr. (biri) beyinsiz
(one's) way out of a wet paper bag expr. (biri) en basit işi bile beceremez
(one's) way out of a wet paper bag expr. (biri) beceriksiz
can't punch (one's) way out of a wet paper bag expr. kendine hayrı yok
can't punch (one's) way out of a wet paper bag expr. en basit işi bile beceremez
can't punch (one's) way out of a wet paper bag expr. kendine bile hayrı yok
can't punch (one's) way out of a wet paper bag expr. beceriksiz
can't punch (one's) way out of a wet paper bag expr. zayıf
Slang
be (not) (one's) bag i. (birinin) hoşlandığı bir şey (olmamak)
be (not) (one's) bag i. (birinin) zevkine göre (olmamak)
be (not) (one's) bag i. (birinin) ilgi alanı (olmamak)
be (not) (one's) bag i. (birine) göre (olmamak)