Geçmiş

(para) sağlamak

"(para) sağlamak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	(para) sağlamak	put up f.

"(para) sağlamak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	eskiden ingiliz ordusunda askerlere palto sağlamak için ayrılan para	coat [obsolete] i.
2	Genel	eskiden ingiliz ordusunda askerlere palto sağlamak için ayrılan para	coat money i.
3	Genel	para sağlamak (bir iş/kimse için)	fund f.
4	Genel	para sağlamak	sustain f.
5	Genel	para sağlamak	support f.
6	Genel	para sağlamak	finance f.
7	Genel	sağlamak (para/yiyecek)	put up f.
8	Genel	para sağlamak	pump money into f.
9	Genel	para sağlamak	fund f.
10	Genel	para sağlamak	accommodate someone with money f.
11	Genel	para sağlamak	money f.
Phrasals
12	Öbek Fiiller	(bir şey) yoluyla para sağlamak	pump through (something) f.
13	Öbek Fiiller	para girdisi sağlamak	take something in f.
14	Öbek Fiiller	para girdisi sağlamak	take in f.
15	Öbek Fiiller	(bir şeye) bir bedel/para ödeyerek erişim sağlamak	buy (one's) way in (something) f.
16	Öbek Fiiller	para karşılığında (bir şeye) erişim sağlamak	buy (one's) way in (something) f.
17	Öbek Fiiller	bir bedel/para ödeyerek erişim sağlamak	buy way in f.
18	Öbek Fiiller	para karşılığında erişim sağlamak	buy way in f.
19	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) para sağlamak	pump (something) into (someone or something) f.
20	Öbek Fiiller	yoluyla para sağlamak	pump through f.
Idioms
21	Deyim	bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak	butter (one's) bread on both sides f.
22	Deyim	bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak	have (one's) bread buttered on both sides f.
23	Deyim	bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak	have your bread buttered on both sides f.
24	Deyim	bir taraftan (bir şeyden) diğer taraftan da (onunla çelişkili bir şeyden) para kazanmak/çıkar sağlamak	butter (one's) bread on both sides f.
25	Deyim	helal para kazanmak/kazanç sağlamak	earn an honest buck f.
26	Deyim	helal para kazanmak/kazanç sağlamak	earn an honest penny f.
27	Deyim	helal para kazanmak/kazanç sağlamak	earn (or turn) an honest penny f.
28	Deyim	(bir şeye) bir bedel/para ödeyerek erişim sağlamak	buy (one's) way into (something) f.
29	Deyim	para karşılığında (bir şeye) erişim sağlamak	buy (one's) way into (something) f.
Trade/Economic
30	Ticaret/Ekonomi	yeniden para sağlamak	refund f.
31	Ticaret/Ekonomi	yeniden para sağlamak	re-fund f.
32	Ticaret/Ekonomi	çok büyük miktarda para sağlamak	overfund f.
Wagering
33	Bahisçilik	kumar oyunlarında bir kimseye para sağlamak	grubstake [us] [canada] f.