a cold - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

a cold



"a cold" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 225 sonuç

İngilizce Türkçe
General
a massive cold front i. büyük bir soğuk hava cephesi
a slice of cold meat i. bir dilim soğuk et
a glass of cold water i. bir bardak soğuk su
a glass of cold water i. bir su bardağı soğuk su
give somebody a cold shoulder f. ağırsamak
come down with a cold f. nezle olmak
throw cold water over (an idea/a plan) f. pişmiş aşa su katmak
give someone a cold welcome f. birini soğuk karşılamak
catch a cold f. nezle olmak
catch a cold f. şifayı kapmak
have a cold f. soğuk almak
have a cold f. nezle olmak
have a cold f. şifayı kapmak
apply a cold compress f. soğuk kompres uygulamak
catch a cold f. soğuk algınlığına yakalanmak
have a cold sore on one's lip f. dudağında uçuk çıkmak
in a cold sweat zf. acele ile
in a cold sweat zf. kan ter içinde
in a cold sweat zf. endişe içinde
in a cold winter night zf. soğuk bir kış gecesinde
Proverb
feed a cold and starve a fever üşütünce karnını pek tut ki ateş uzak olsun
revenge is a dish best eaten cold intikam soğuk yenen bir yemektir
revenge is a dish best eaten cold. intikam soğuk servis edilen bir yemektir
feed a cold, starve a fever üşütünce karnını pek tut ki ateş uzak olsun
Colloquial
a cold fish i. buzdolabı
be (a bit, a little) on the cold, small f. (biraz) soğuk, küçük olmak
be (a bit, a little) on the cold, small f. (azıcık) soğuk, küçük kaçmak
a massive cold front is building expr. büyük bir soğuk hava cephesi oluşuyor
Idioms
a cold piece of work i. çok zor biri
a cold piece of work i. zor insan
a stone cold fox i. ateş parçası kız
a cold piece of work i. art niyetli kimse
a cold piece of work i. anlaşması zor kişi
a stone cold fox i. taş gibi kız
a cold piece of work i. sevimsiz tip
a stone cold fox i. heykel gibi kız
a cold piece of work i. antipatik tip
a stone cold fox i. bir içim su kız
a cold piece of work i. münasebetsiz tip
a stone cold fox i. bomba gibi kızı
a cold piece of work i. ciğeri beş para etmez
a stone cold fox i. fıstık gibi kız
a stone cold fox i. ilik gibi kız
a cold piece of work i. anlaşması zor insan
a cold piece of work i. münasebetsiz kimse
a cold piece of work i. çok zor biri
a cold piece of work i. sevimsizini teki
a cold piece of work i. sevimsiz tip
a cold shower i. soğuk duş etkisi
a cold shower i. beklenmedik kötü tepki
a cold shower i. sarsıntı
a stone cold fox i. çekici kadın
a stone cold fox i. ateş parçası hatun
a stone cold fox i. taş gibi hatun
a stone cold fox i. ilik gibi kadın
a stone cold fox i. bir içim su kadın
a stone cold fox i. dilber
a stone cold fox i. fıstık gibi kadın
a stone cold fox i. erik gibi kadın
a cold heart i. soğuk nevale
a cold heart i. soğukkanlı kimse
a cold heart i. katı kalpli, duygusuz kimse
a cold heart i. ilgisiz, katı yürekli kimse
a cold snap i. aniden gelen soğuk hava
a cold snap i. ani soğuk
cold as a welldigger's ass (in January) i. aşırı soğuk
cold as a welldigger's ears (in January) i. aşırı soğuk
cold as a witch's caress i. aşırı soğuk
cold enough to freeze the balls off a brass monkey i. aşırı soğuk
cold as a witch's tit i. aşırı soğuk
cold as a welldigger's feet (in January) i. aşırı soğuk
a cold fish i. soğuk nevale
a cold day in july i. olmayacak iş
a cold day in july i. çıkmaz ayın son çarşambası
a cold fish i. taş kalpli kimse
a cold fish i. duygusuz kimse
a cold fish i. soğuk kimse
a cold fish i. sevimsiz kimse
a cold fish i. samimiyetsiz kimse
a cold shower i. cinsel dürtülerini/hislerini bastıracak bir şey
turn a cold shoulder to f. ihmalkar davranmak
turn a cold shoulder to f. kayıtsız kalmak
turn a cold shoulder to f. yüz vermemek
be in a cold sweat f. ecel teri dökmek
turn a cold shoulder f. kayıtsız ya da ilgisiz davranmak
break out in a cold sweat on f. korkudan ürpermek
act like a cold fish f. soğuk davranmak
give somebody a cold shoulder f. soğuk davranmak
break out in a cold sweat f. soğuk ter dökmek
act like a cold fish f. samimiyetsiz davranmak
break out in a cold sweat f. soğuk terler dökmek
catch a cold f. üşütmek
be (a bit, a little) on the cold side f. biraz fazla soğuk olmak
be (a bit, a little) on the cold side f. biraz fazla soğuk kaçmak
be (a bit) on the cold side f. (biraz) soğuk olmak
be (a bit) on the cold side f. (biraz) soğuk kaçmak
be ( a little) on the cold side f. (biraz) soğuk olmak
be ( a little) on the cold side f. (biraz) soğuk kaçmak
catch one's death (of a cold) f. fena soğuk almak
catch one's death (of a cold) f. öldürücü derecede soğuk algınlığına yakalanmak
catch one's death (of a cold) f. ağır biçimde şifayı kapmak
catch one's death (of a cold) f. fena/kötü üşütmek
(as) cold as a well digger's feet (in january) s. buz gibi
(as) cold as a well digger's feet (in january) s. aşırı soğuk
(as) cold as a well digger's feet (in january) s. dondurucu soğuk
(as) cold as a well digger's feet (in january) s. çok soğuk
(as) cold as a witch's caress s. buz gibi
(as) cold as a witch's caress s. aşırı soğuk
(as) cold as a witch's caress s. dondurucu soğuk
(as) cold as a witch's caress s. çok soğuk
a cold day in july expr. kırmızı kar yağdığında
a cold day in july expr. çıkmaz ayın son çarşambası
a cold day in july expr. balık kavağa çıkınca
a cold day in july expr. iki cihan bir araya gelince
a cold day in hell expr. mümkün değil
a cold day in hell expr. imkanı yok
a cold day in hell expr. taş çatlasa da olmaz
a cold day in hell expr. çıkmaz ayın son çarşambası
a cold day in hell expr. balık kavağa çıkınca
a cold day in hell expr. asla
a cold day in hell expr. iki cihan biraya gelse
a cold day in july expr. mümkün değil
a cold day in july expr. imkanı yok
a cold day in july expr. taş çatlasa da olmaz
a cold day in july expr. çıkmaz ayın son çarşambası
a cold day in july expr. balık kavağa çıkınca
a cold day in july expr. asla
a cold day in july expr. iki cihan biraya gelse
couldn't catch a cold expr. topu ıskalayan atlete söylenen alaylı söz
if (something) sneezes, (something else) catches a cold expr. burada rüzgar esse orada fırtına çıkar
if (something) sneezes, (something else) catches a cold expr. biri hapşırsa öteki nezle olur
if (something) sneezes, (something else) catches a cold expr. biri aksırsa öteki öksürmeye başlar
if (something) sneezes, (something else) catches a cold expr. birinin başına gelen şeyin başkasını daha da kötü etkilemesi
if (something) sneezes, (something else) catches a cold expr. bir yerde yaşanan kötü bir durumun başka bir yerde daha büyük sorunlara yol açması
if (something) catches a cold, (something else) gets pneumonia expr. burada rüzgar esse orada fırtına çıkar
if (something) catches a cold, (something else) gets pneumonia expr. biri hapşırsa öteki nezle olur
if (something) catches a cold, (something else) gets pneumonia expr. biri aksırsa öteki öksürmeye başlar
if (something) catches a cold, (something else) gets pneumonia expr. birinin başına gelen şeyin başkasını daha da kötü etkilemesi
if (something) catches a cold, (something else) gets pneumonia expr. bir yerde yaşanan kötü bir durumun başka bir yerde daha büyük sorunlara yol açması
when (something) catches a cold, (something else) gets pneumonia expr. burada rüzgar estiğinde orada fırtına çıkar
when (something) catches a cold, (something else) gets pneumonia expr. biri hapşırdığında öteki nezle olur
when (something) catches a cold, (something else) gets pneumonia expr. biri aksırdığında öteki öksürmeye başlar
when (something) catches a cold, (something else) gets pneumonia expr. birinin başına gelen şeyin başkasını daha da kötü etkilemesi
when (something) catches a cold, (something else) gets pneumonia expr. bir yerde yaşanan kötü bir durumun başka bir yerde daha büyük sorunlara yol açması
when (something) sneezes, (something else) catches a cold expr. burada rüzgar estiğinde orada fırtına çıkar
when (something) sneezes, (something else) catches a cold expr. biri hapşırdığında öteki nezle olur
when (something) sneezes, (something else) catches a cold expr. biri aksırdığında öteki öksürmeye başlar
when (something) sneezes, (something else) catches a cold expr. birinin başına gelen şeyin başkasını daha da kötü etkilemesi
when (something) sneezes, (something else) catches a cold expr. bir yerde yaşanan kötü bir durumun başka bir yerde daha büyük sorunlara yol açması
when a sneezes, b catches a cold expr. burada rüzgar estiğinde orada fırtına çıkar
when a sneezes, b catches a cold expr. biri hapşırdığında öteki nezle olur
when a sneezes, b catches a cold expr. biri aksırdığında öteki öksürmeye başlar
when a sneezes, b catches a cold expr. birinin başına gelen şeyin başkasını daha da kötü etkilemesi
when a sneezes, b catches a cold expr. bir yerde yaşanan kötü bir durumun başka bir yerde daha büyük sorunlara yol açması
cold as a witch's caress expr. buz gibi
as cold as a welldigger's ass in january expr. buz gibi
as cold as a welldigger's ass expr. buz gibi
as cold as a witch's tit expr. buz gibi
as cold as a welldigger's feet in January expr. buz gibi
as cold as a welldigger's feet expr. buz gibi
cold enough to freeze the balls off a brass monkey expr. buz gibi
cold as a witch's tit expr. buz gibi
cold as a welldigger's ears (in January) expr. buz gibi
as cold as a witch's caress expr. buz gibi
as cold as a welldigger's ears expr. buz gibi
cold as a welldigger's ass (in January) expr. buz gibi
cold as a welldigger's feet (in January) expr. buz gibi
as cold as a welldigger's ears in January expr. buz gibi
cold as a welldigger's ears (in January) expr. donduracak kadar soğuk
cold as a welldigger's ass (in January) expr. çok soğuk
cold as a welldigger's ass (in January) expr. donduracak kadar soğuk
cold as a witch's caress expr. çok soğuk
cold as a welldigger's feet (in January) expr. donduracak kadar soğuk
cold as a witch's caress expr. donduracak kadar soğuk
cold as a witch's tit expr. çok soğuk
cold enough to freeze the balls off a brass monkey expr. çok soğuk
cold as a welldigger's feet (in January) expr. çok soğuk
cold as a welldigger's ears (in January) expr. çok soğuk
cold enough to freeze the balls off a brass monkey expr. dondurucu soğuk
cold as a witch's tit expr. donduracak kadar soğuk
it'll be a cold day in hell expr. asla olmayacak
it'll be a cold day in hell expr. olması imkansız
it'll be a cold day in hell expr. balık kavağa çıktığında
it'll be a cold day in hell expr. kırmızı kar yağdığında
it'll be a cold day in hell expr. cehennem donduğunda
it'll be a cold day in hell expr. cehenneme dolu yağarsa
it'll be a cold day in hell expr. mümkün değil
it'll be a cold day in hell expr. hiç şansı/imkanı yok
starve a cold, feed a fever expr. üşütünce karnını pek tut ki ateş uzak olsun
Speaking
isn’t it a bit cold? expr. biraz soğuk değil mi?
I had a really bad cold expr. çok kötü soğuk almışım
I had a really bad cold expr. çok kötü üşütmüşüm
when somebody sneezes somebody catches a cold expr. hapşırsa hasta olur
if somebody catches a cold somebody gets pneumonia expr. hapşırsa hasta olur
did you catch a cold? expr. grip mi oldun?
I have had a cold for two weeks expr. iki haftadır gribim
revenge is a dish best served cold expr. intikam soğuk yenen bir yemektir
it'll be a cold day in hell before i apologize expr. kesinlikle özür dilemeyeceğim
I could kill for a cold beer expr. soğuk bir bira için neler vermezdim
the cold feeling of a gun against one's skin expr. tenime değen silahın soğuğu
the cold feeling of a gun on one's skin expr. tenime değen silahın soğuğu
Politics
keep waiting on a cold surface f. soğuk zeminde bekletmek
Gastronomy
a kind of cold soup made of yogurt and cucumber i. cacık
Slang
take a cold shower f. cinsel isteği soğuk duş yoluyla veya mastürbasyonla gidermek
take a cold shower f. soğuk duş almak
(as) cold as a witch's teat s. buz gibi
(as) cold as a witch's teat s. dondurucu
(as) cold as a witch's teat s. zemheri
(as) cold as a witch's teat s. göt kesen soğuk
(as) cold as a well digger's ass (in january) s. buz gibi
(as) cold as a well digger's ass (in january) s. aşırı soğuk
(as) cold as a well digger's ass (in january) s. dondurucu soğuk
(as) cold as a well digger's ass (in january) s. çok soğuk
(as) cold as a witch's tit s. buz gibi
(as) cold as a witch's tit s. aşırı soğuk
(as) cold as a witch's tit s. dondurucu soğuk
(as) cold as a witch's tit s. çok soğuk
cold as a welldigger's ass s. aşırı soğuk
cold as a welldigger's ass s. buz gibi
cold as a welldigger's ass s. dondurucu soğuk
cold as a welldigger's ass s. donduracak kadar soğuk
couldn't catch a cold expr. avucuna gelen topu bile yakalayamaz
couldn't catch a cold expr. en kolay topu bile tutamaz
couldn't catch a cold expr. ayağına gelen topa bile vuramaz
it'll be a cold day in hell before i apologize expr. özür dileyecek değilim