açık veren - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

açık veren



"açık veren" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Trade/Economic
açık veren unfavorable s.
açık veren unfavourable s.

"açık veren" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

Türkçe İngilizce
General
açık veren bütçe unbalanced budget i.
açık veren (hesap) unfavourable s.
açık veren (hesap) unfavorable s.
üstü açık anlamı veren ön ek gymno- ök.
üstü açık anlamı veren ön ek gymn- ök.
açık anlamı veren ön ek plan- ök.
açık anlamı veren ön ek plano- ök.
Trade/Economic
açık veren dış ticaret dengesi unfavourable balance of trade i.
dış ödemeler dengesi açık veren ülke deficit country i.
ödemeler bilançosu açık veren ülke debtor nation i.
Politics
açık veren gelişmiş ülke advanced deficit country i.
Media
özel bir gruba, resmi olmayan veya gizli haberler veren rapor veya açık mektup newssheet i.
Mining
içerdiği kuvars kristalleri yazıt görünümü veren, açık renkli bir sokulum kayacı graphic granite i.
içerdiği kuvars kristalleri yazıt görünümü veren, açık renkli bir sokulum kayacı hebraic granite i.
içerdiği kuvars kristalleri yazıt görünümü veren, açık renkli bir sokulum kayacı runite i.
içerdiği kuvars kristalleri yazıt görünümü veren, açık renkli bir sokulum kayacı pegmatite i.
Pathology
gözün devamlı açık durduğu, bakışa anormal bir görünüş veren bir hastalık lagophthalmia i.
gözün devamlı açık durduğu, bakışa anormal bir görünüş veren bir hastalık lagophthalmos i.
gözün devamlı açık durduğu, bakışa anormal bir görünüş veren bir hastalık lagophthalmus i.
Chemistry
açık halkalı bileşik anlamı veren bir ön ek seco- ök.
Botanic
yumuşak ama güçlü, açık renkli bir kereste veren yüksek bir yeni zelanda orman ağacı new zealand laurel (laurelia novae-zelandiae) i.
yumuşak ama güçlü, açık renkli bir kereste veren yüksek bir yeni zelanda orman ağacı pukatea i.
avustralya'ya özgü, çok dayanıklı ve açık renkli kereste veren bir okaliptüs ağacı tuart (eucalyptus gomphocephala) i.
avustralya'ya özgü çok dayanıklı ve açık renkli bir kereste veren okaliptüs ağacı touart i.
çin ve japonya'ya özgü, açık pembe çiçekleri süslemede kullanılan ve kırmızı meyveler veren bir ahududu wineberry (rubus phoenicolasius) i.
çin ve japonya'ya özgü, açık pembe çiçekleri süslemede kullanılan ve kırmızı meyveler veren bir ahududu rubus phoenicolasius i.
Philosophy
açık tanım ve argümantasyona kritik önem veren felsefi metodolojiler analytic philosophy i.
açık tanım ve argümantasyona kritik önem veren felsefi metodolojiler analytical philosophy i.
açık tanım ve argümantasyona kritik önem veren felsefi metodolojiler philosophical analysis i.
Slang
kişinin cinsel ilişkiye açık olduğu mesajını veren genelde kısa etek altına giyilen uzun çizmeler fuck-me boots i.
kişinin cinsel ilişkiye açık olduğu mesajını veren dize kadar uzun çizmeler fuck-me boots i.