Geçmiş

adil

"adil" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	adil	equitable s.
2	Yaygın Kullanım	adil	fair s.
3	Yaygın Kullanım	adil	just s.
General
4	Genel	adil	impartial s.
5	Genel	adil	righteous s.
6	Genel	adil	fair s.
7	Genel	adil	lawful s.
8	Genel	adil	equitable s.
9	Genel	adil	dealing justly s.
10	Genel	adil	just s.
11	Genel	adil	nondiscriminatory s.
12	Genel	adil	even-handed s.
13	Genel	adil	fair-minded s.
14	Genel	adil	right-minded s.
15	Genel	adil	equal s.
16	Genel	adil	right s.
17	Genel	adil	non-discriminatory s.
18	Genel	adil	even s.
19	Genel	adil	equal s.
20	Genel	adil	even s.
21	Genel	adil	honest s.
22	Genel	adil	rightwise s.
23	Genel	adil	dispassionate s.
24	Genel	adil	dispassioned s.
25	Genel	adil	beau s.
26	Genel	adil	on the square s.
27	Genel	adil	fairly zf.
28	Genel	adil	scrupulous s.
Colloquial
29	Konuşma Dili	adil	juste s.
Idioms
30	Deyim	adil	even-steven s.
Trade/Economic
31	Ticaret/Ekonomi	adil	equitable s.
32	Ticaret/Ekonomi	adil	just s.
33	Ticaret/Ekonomi	adil	fair s.
34	Ticaret/Ekonomi	adil	square s.
Law
35	Hukuk	adil	fair s.
36	Hukuk	adil	rightful s.
37	Hukuk	adil	just s.
38	Hukuk	adil	equitable s.
Archaic
39	Eski Kullanım	adil	fayre s.

"adil" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 253 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	adil olmayan	unfair s.
2	Yaygın Kullanım	adil değil	unfair s.
General
3	Genel	adil düzen	just order i.
4	Genel	adil yargılama	fair trial i.
5	Genel	adil anlaşma	fair agreement i.
6	Genel	adil tutum	fair approach i.
7	Genel	adil tutum	fair conduct i.
8	Genel	adil düzen	fair order i.
9	Genel	adil yargılama	fairness i.
10	Genel	adil fiyat	equitable price i.
11	Genel	adil çözüm	just resolution i.
12	Genel	adil ceza	just punishment i.
13	Genel	adil fiyat	fair price i.
14	Genel	adil oyun	fair play i.
15	Genel	adil bölüşüm	fair distribution i.
16	Genel	adil teklif	fair offer i.
17	Genel	adil dövüş	fair fight i.
18	Genel	adil rekabet	fair competition i.
19	Genel	fazlaca dürüst ve adil olma	religiousness i.
20	Genel	adil tahmin	fair estimate i.
21	Genel	adil muamele	equity i.
22	Genel	adil olmama	undeservedness i.
23	Genel	adil olmama	unequity i.
24	Genel	adil kimse	zaddik i.
25	Genel	adil tutum	fair attitude i.
26	Genel	adil ve onurlu davranış	fair play i.
27	Genel	adil ve eşit muamele	fair shake i.
28	Genel	adil ve makul kullanım şartıyla telifli eserlerin belirli kısımlarının telif izni alınmaksızın kullanılabileceğini öngören yasal doktrin	fair use i.
29	Genel	adil takas	giffgaff [dialect] [uk] i.
30	Genel	şikayetleri araştıran, bulguları raporlayan ve adil çözümlerin sağlanmasına yardımcı olan kimse	ombudsman i.
31	Genel	adil yaklaşım	doom [obsolete] i.
32	Genel	adil olmayan rekabet	cross i.
33	Genel	adil olmayan yaklaşım	injustice i.
34	Genel	adil davranmak	treat fairly f.
35	Genel	adil olmak	be fair f.
36	Genel	adil bir şekilde davranmak	do justice f.
37	Genel	adil olmamak	be unfair f.
38	Genel	(bir şeyi) kendi çıkarları doğrultusunda hileli veya adil olmayan yollarla değiştirmek	manipulate f.
39	Genel	adil değil	not fair s.
40	Genel	adil olmayan	uncharitable s.
41	Genel	adil olmayan	undeserved s.
42	Genel	adil olmayan	unequal s.
43	Genel	adil olmayan	uneven [obsolete] s.
44	Genel	adil olmayan	unlevel s.
45	Genel	kati suretle adil olan	rhadamanthine s.
46	Genel	son derece engin ve adil	green s.
47	Genel	adil değerlendirmeye dayanmayan	insincere s.
48	Genel	adil görünen	plausible s.
49	Genel	adil oyun şartlarını ihlal eden	dirty s.
50	Genel	adil olmayan bir yargıya yönlendiren	prejudicial s.
51	Genel	adil bir şekilde	fairly zf.
52	Genel	adil bir şekilde	justly zf.
53	Genel	adil bir şekilde	impartially zf.
54	Genel	adil biçimde	squarely zf.
55	Genel	adil şekilde	rightfully zf.
56	Genel	adil bir şekilde	equitably zf.
57	Genel	adil olmayan bir şekilde	uncharitably zf.
58	Genel	adil bir şekilde	handily zf.
59	Genel	adil olmayan bir şekilde	wrong zf.
60	Genel	adil bir biçimde	rightly zf.
61	Genel	adil bir şekilde	rightwise [rare] zf.
62	Genel	adil bir şekilde	clean zf.
63	Genel	adil bir şekilde	conscionably zf.
64	Genel	adil bir şekilde	cleanly zf.
65	Genel	adil olmayan bir şekilde	foul zf.
66	Genel	adil olmayan bir şekilde	foully zf.
Proverb
67	Atasözü	adil takas hırsızlık değildir	a fair exchange is no robbery
Colloquial
68	Konuşma Dili	adil olmayan şey	horse pucky [us] i.
69	Konuşma Dili	adil dövüş	square go [scotland] i.
70	Konuşma Dili	adil mücadele	square go [scotland] i.
71	Konuşma Dili	doğru/adil olmamak	be not on f.
72	Konuşma Dili	hiç doğru/adil olmamak	be (just) not on f.
73	Konuşma Dili	adil/eşit muamele talep etmek	fair dos [uk] f.
74	Konuşma Dili	adil/eşit muamele görmek	fair dos [uk] f.
75	Konuşma Dili	adil olmamak	be rather steep f.
76	Konuşma Dili	birine adil davranmamak	do someone dirty f.
77	Konuşma Dili	adil olmayan	over the score s.
78	Konuşma Dili	bu doğru/adil değil	it's not on expr.
79	Konuşma Dili	doğru/adil bir davranış değil	(just) not on expr.
80	Konuşma Dili	hiç doğru/adil değil	not on expr.
81	Konuşma Dili	(eleştiriyi yapan kişinin kendisine bakarak) adil olmayan bir eleştiri	that's rich [uk] expr.
82	Konuşma Dili	(eleştiriyi yapan kişinin kendisine bakarak) adil olmayan bir eleştiri!	that's rich! expr.
83	Konuşma Dili	adil bir eleştiri değil!	that's rich! expr.
Idioms
84	Deyim	adil tutuklama	a righteous collar i.
85	Deyim	adil tutuklama	righteous collar i.
86	Deyim	adil koşullarda mücadele etme	a fair field and no favor [dated] i.
87	Deyim	adil şartlarda mücadele	a fair field and no favor [dated] i.
88	Deyim	adil anlaşma	fair deal i.
89	Deyim	adil anlaşma	square deal i.
90	Deyim	adil davranış	a fair shake i.
91	Deyim	adil davranma	a fair shake i.
92	Deyim	genellikle ulaşılmasını zor kılmak için bir durum içerisinde adil olmayan bir şekilde kuralların değiştirilmesi	shifting the goalposts i.
93	Deyim	genellikle ulaşılmasını zor kılmak için bir durum içerisinde adil olmayan bir şekilde kuralların değiştirilmesi	moving the goalposts i.
94	Deyim	adil şartlar	fair do's i.
95	Deyim	adil muamele	fair do's i.
96	Deyim	adil olmayan davranış	dirty pool i.
97	Deyim	adil bir ortam	a fair field and no favor [dated] i.
98	Deyim	bir yarıştaki/mücadeledeki adil koşullar	a fair field and no favor [dated] i.
99	Deyim	adil muamele	a fair deal i.
100	Deyim	adil bir anlaşma	a fair deal i.
101	Deyim	adil duruşma	a fair hearing i.
102	Deyim	adil yargılama	a fair hearing i.
103	Deyim	adil oturum	a fair hearing i.
104	Deyim	adil söz hakkı	a fair hearing i.
105	Deyim	adil savunma	a fair hearing i.
106	Deyim	adil/eşit muamele	a fair shake [us] i.
107	Deyim	adil şartların olduğu bir durum/ortam	a level playing field i.
108	Deyim	adil bir pazarlık	a square deal i.
109	Deyim	adil bir anlaşma	a square deal i.
110	Deyim	adil/eşit muamele	a square deal i.
111	Deyim	adil muamele	even break [us] i.
112	Deyim	adil fırsat	even break [us] i.
113	Deyim	adil muamele	even break [us] i.
114	Deyim	adil fırsat	even break [us] i.
115	Deyim	adil muamele	even break i.
116	Deyim	adil davranmak	to give a square deal f.
117	Deyim	birine adil davranmak	do somebody justice f.
118	Deyim	birine adil davranmak	do justice to somebody f.
119	Deyim	adil oynamak/davranmak	play straight f.
120	Deyim	(birine) dürüst ve adil davranmak	play fair/straight (with somebody) f.
121	Deyim	birinin adil davranmasını sağlayabilmek	keep someone honest f.
122	Deyim	pek adil olmamak	be a bit steep f.
123	Deyim	pek/hiç adil olmamak	be a bit steep f.
124	Deyim	pek/hiç adil olmamak	be rather steep f.
125	Deyim	adil kazanç sağlamak	earn an honest penny f.
126	Deyim	adil kazanç sağlamak	earn (or turn) an honest penny f.
127	Deyim	pek/hiç adil olmamak	be a bit/rather steep f.
128	Deyim	adil davranmamak	be not playing the game f.
129	Deyim	birine adil davranmak	do right by somebody [old-fashioned] f.
130	Deyim	birine/bir şeye adil davranmak	do someone or something justice f.
131	Deyim	birine/bir şeye adil davranmak	do someone or something justice f.
132	Deyim	birine/bir şeye adil davranmak	do justice to someone or something f.
133	Deyim	adil muamele görmek	get a fair shake f.
134	Deyim	birine adil davranmak	give someone a fair shake f.
135	Deyim	(birine) adil muamele göstermek	give (one) an even break f.
136	Deyim	adil bir ortam sağlamak	level the field f.
137	Deyim	bir şeyi adil/dürüst bir hale getirmek	set straight f.
138	Deyim	adil bir şekilde	even-steven zf.
139	Deyim	adil bir şekilde	by rights expr.
140	Deyim	bu hiç adil değil	it's not cricket expr.
141	Deyim	bu hiç adil değil	that's not cricket expr.
Speaking
142	Konuşma	adil değil	it is not fair expr.
143	Konuşma	adil görünmüyor	it doesn't seem fair expr.
144	Konuşma	bu hiç adil değil!	no fair! expr.
145	Konuşma	bu hiç adil değil	that's not fair expr.
146	Konuşma	bu hiç adil değil!	that isn't fair! expr.
147	Konuşma	bu hiç adil değil!	this isn't fair! expr.
148	Konuşma	bu hiç adil değil	it's not fair expr.
149	Konuşma	bu adil değil	that is unfair expr.
150	Konuşma	pek de adil bir alışveriş değil bu	it just doesn't seem like a fair trade expr.
151	Konuşma	yeterince adil	that is fair enough expr.
Trade/Economic
152	Ticaret/Ekonomi	devralınmış şirketin defter değerlerinin adil piyasa değerlerine değiştirilmesi	acquisition accounting i.
153	Ticaret/Ekonomi	adil olmayan işgücü uygulamaları	unfair labor practices i.
154	Ticaret/Ekonomi	adil kullanım politikası	fair use policy i.
155	Ticaret/Ekonomi	adil ticaret ürünleri	fairtrade products i.
156	Ticaret/Ekonomi	adil değerleme	fair valuation i.
157	Ticaret/Ekonomi	adil neden	just cause i.
158	Ticaret/Ekonomi	adil olmayan borsa işlemi sözleşmesi	unconscionable bargain i.
159	Ticaret/Ekonomi	adil getiri fiyatı	fair-return price i.
160	Ticaret/Ekonomi	adil piyasa fiyatı	fair market price i.
161	Ticaret/Ekonomi	adil piyasa	fair market i.
162	Ticaret/Ekonomi	adil istihdam koşulları sağlama politikası	dignity at work policy i.
163	Ticaret/Ekonomi	adil piyasa değeri	fair market value i.
164	Ticaret/Ekonomi	adil kullanım ilkesi	fair use policy i.
165	Ticaret/Ekonomi	adil değer	fair value i.
166	Ticaret/Ekonomi	adil fiyat	fair price i.
167	Ticaret/Ekonomi	adil fiyat	just price i.
168	Ticaret/Ekonomi	adil fiyat	equitable price i.
169	Ticaret/Ekonomi	adil gelir dağılımı	fair income distribution i.
170	Ticaret/Ekonomi	adil hisse	fair share i.
171	Ticaret/Ekonomi	adil olmayan ticari uygulamalar	unfair commercial practices i.
172	Ticaret/Ekonomi	adil pazar	fair market i.
173	Ticaret/Ekonomi	adil reklamcılık	ethic advertising i.
174	Ticaret/Ekonomi	adil ticaret	fair trade i.
175	Ticaret/Ekonomi	adil ticaret sertifikasyonu	fair trade certification i.
176	Ticaret/Ekonomi	adil ücret	fair wages i.
177	Ticaret/Ekonomi	adil vergi	equitable tax i.
178	Ticaret/Ekonomi	adil, makul ve fark gözetmeme koşulları	frand (fair reasonable and non-discriminating) terms i.
179	Ticaret/Ekonomi	vergi yükünün daha adil dağıtılması amacıyla gayrimenkullerin yeni bir değerlendirmeye tabi tutulması	equalization of assessment of property i.
180	Ticaret/Ekonomi	işçi haklarına saygılı ve çevresel zararı en aza indirgeyen adil ve dürüst ticaret	fair trade i.
181	Ticaret/Ekonomi	adil ticaret anlaşması çerçevesinde yapılan alım satım	fair trade i.
182	Ticaret/Ekonomi	adil ve özgü rekabeti sürdüren bağımsız bir birleşik devletler federal komisyonu	federal trade commission i.
183	Ticaret/Ekonomi	(abd) adil istihdam uygulamaları komisyonu	fepc (fair employment practices commission) i.
184	Ticaret/Ekonomi	(malı) adil ticaret anlaşması çerçevesinde pazarlamak	fair trade f.
185	Ticaret/Ekonomi	adil olmayan	unfair s.
186	Ticaret/Ekonomi	adil ücretler alan üreticilerin ürettiği	fair-trade s.
Law
187	Hukuk	adil yargılama	fair trial i.
188	Hukuk	adil olmama	inequity i.
189	Hukuk	adil yargılama	fairness i.
190	Hukuk	adil kredi raporlama yasası	fair credit reporting act i.
191	Hukuk	adil yargılama ilkesi	fair trial principle i.
192	Hukuk	adil yasa	fair law i.
193	Hukuk	adil yorumlama	equitable construction i.
194	Hukuk	adil muamele	fair treatment i.
195	Hukuk	adil rekabet	fair competition i.
196	Hukuk	adil yargılama	fair trial i.
197	Hukuk	adil duruşma	fair hearing i.
198	Hukuk	adil işlem	fair treatment i.
199	Hukuk	adil karar verilmeyeceğine dair makul şüphe	reasonable apprehension of bias i.
200	Hukuk	adil kullanım	fair use i.
201	Hukuk	adil olmayan sözleşme	unconscionable contract i.
202	Hukuk	adil savunma	equitable defense i.
203	Hukuk	adil savunma	equitable defense i.
204	Hukuk	adil tatmin	just satisfaction i.
205	Hukuk	adil tazmin	just satisfaction i.
206	Hukuk	adil tazminat	fair compensation i.
207	Hukuk	adil tazminat	just compensation i.
208	Hukuk	adil ticaret ofisi	the office of fair trading i.
209	Hukuk	adil ve tarafsız yargılanma hakkına erişim	right to access to fair and impartial tribunal i.
210	Hukuk	adil yargı	natural justice i.
211	Hukuk	adil yargılanma	fair hearing i.
212	Hukuk	adil yargılanma hakkı	right to due process i.
213	Hukuk	adil yargılanma hakkı	right to fair trial i.
214	Hukuk	adil yargılanma hakkı	right to a fair trial i.
215	Hukuk	yedi adil	sequestrator i.
216	Hukuk	aynı haktan iki çıkarı olup farklı muamele gören bir kimseye adil talepler doğrultusunda tüm haklarının verilmesi	merger i.
217	Hukuk	abd anayasası'nın 5. maddesiyle tanınan adil yargılanma hakkı	right to due process i.
218	Hukuk	(abd) adil istihdam uygulamaları yasası	fepa (fair employment practices act) i.
219	Hukuk	adil yargılama süreci	due process of law i.
220	Hukuk	adil ve tarafsız	fair and impartial s.
221	Hukuk	adil olmayan bir şekilde	wrongly zf.
222	Hukuk	mahkemenin adil ve uygun göreceği üzere	as the court may deem just and proper expr.
Politics
223	Siyasal	adil seçim	fair election i.
224	Siyasal	adil değer	fair value i.
225	Siyasal	adil oy gücü	equitable voting power i.
226	Siyasal	yükselen piyasalarda istikrarlı sermaye akımları ve adil borç yeniden yapılanma prensipleri	principles for stable capital flows and fair debt restructuring in emerging markets i.
227	Siyasal	adil geçiş mekanizması	just transition mechanism i.
Institutes
228	Kurum/Kuruluş	adil çalışma derneği	fair labor association i.
229	Kurum/Kuruluş	adil çalışma örgütü	fair labor association i.
230	Kurum/Kuruluş	adil ticaret ofisi	oft (office of fair trading) [uk] kısalt.
Computer
231	Bilgisayar	adil kullanım kotası	fair usage quota i.
232	Bilgisayar	adil kullanım kotası	fair usage policy i.
233	Bilgisayar	adil kullanım	fair use i.
Psychology
234	Psikoloji	adil dünya fenomeni	just-world phenomenon i.
235	Psikoloji	adil dünya hipotezi	just-world hypothesis i.
236	Psikoloji	adil dünya inancı	belief in a just world i.
Statistics
237	İstatistik	adil oyun	fair game i.
238	İstatistik	adil oyun	equitable game i.
Social Sciences
239	Sosyal Bilimler	adil toplum	just society i.
Philosophy
240	Felsefe	adil devlet	just state i.
Sport
241	Spor	adil oyun	fairplay i.
242	Spor	adil ve sportmence	cleanly zf.
Boxing
243	Boks	adil olmayan büyük darbe	king-hit i.
Ottoman Turkish
244	Osmanlıca	gayrı adil	unfair s.
Archaic
245	Eski Kullanım	adil olmayan	desertless s.
Slang
246	Argo	adil olmayan fiyat	rip-off i.
247	Argo	adil olmayan ücret	rip-off i.
248	Argo	adil davranmak	fair suck of the sav f.
249	Argo	adil davranmak	fair shake of the sauce bottle f.
250	Argo	adil davranmak	fair shake of the dice f.
251	Argo	adil davranmamak	short-change f.
252	Argo	hayat adil değildir ve sonra ölürsün	life's a bitch (and then you die) expr.
253	Argo	hayat adil değildir ve sonra ölürsün	life’s a bitch, then you die expr.