alınmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

alınmak



"alınmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
alınmak take offence f.
alınmak resent f.
alınmak take offense f.
General
alınmak fall f.
alınmak resent f.
alınmak take offense f.
alınmak get your nose out of joint f.
alınmak check [obsolete] f.
alınmak take check f.
alınmak bridle f.
alınmak buck f.
alınmak disdain [obsolete] f.
alınmak dort [scotland] f.
Phrasals
alınmak get in f.
Idioms
alınmak take huff f.
alınmak make something of f.
alınmak get nose out of joint f.
alınmak have nose out of joint f.
alınmak put nose out of joint f.
Latin
alınmak sum kısalt.

"alınmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 182 sonuç

Türkçe İngilizce
General
işe alınmak istenen gerçek veya olası çalışanların listesi white list i.
(bir yere) sokulmak/alınmak be let into f.
örnek alınmak originate f.
açığa alınmak suspend f.
ablukaya alınmak be blockaded f.
dikkate alınmak be taken into consideration f.
müşahede altına alınmak be kept under observation f.
üzerine alınmak take it personally f.
dikkate alınmak be considered f.
kaale alınmak be taken seriously f.
öncelikle ele alınmak be considered on a preferential basis f.
referans alınmak be taken as a reference f.
referans alınmak be referenced f.
referans alınmak be taken as references f.
askere alınmak be conscripted f.
yoğun bakıma alınmak be put into intensive care f.
üstüne alınmak take it personally f.
kontrol altına alınmak be brought under control f.
ifadesi alınmak be questioned f.
ifadesi alınmak be interrogated f.
işe alınmak be accepted for a job f.
devreye alınmak be put into use f.
çalışmaya alınmak be included in the study f.
üzerine alınmak take offence f.
üzerine alınmak be insulted f.
üzerine alınmak be offended f.
görevinden alınmak be suspended from one's duty f.
açığa alınmak be relieved of one's duties f.
açığa alınmak be suspended from one's duty f.
listeye alınmak be added to the list f.
ciddiye alınmak be taken seriously f.
iade alınmak be returned f.
işe alınmak be taken to the job f.
gözaltına alınmak be taken into custody f.
ev hapsine alınmak be put under house arrest f.
tutsak alınmak be taken prisoner f.
işe alınmak be employed f.
işe alınmak be taken on f.
işe alınmak be recruited f.
yürürlüğe alınmak be brought into force f.
satın alınmak be bought f.
satın alınmak be purchased f.
esir alınmak be imprisoned f.
esir alınmak be taken captive f.
ele alınmak come up f.
kaleme alınmak be written f.
kaleme alınmak be penned f.
baz alınmak be taken as a basis f.
esas alınmak be taken as a basis f.
imza altına alınmak be signed f.
tiye alınmak be mocked f.
(toplantı/ders vb'ye) konuk olarak alınmak sit in f.
tiye alınmak be jeered f.
nazarı itibara alınmak be taken into account f.
yeri alınmak be supplanted f.
koruma altına alınmak be put under protection f.
bekleme listesine alınmak be waitlisted f.
güvence altına alınmak be guaranteed f.
tarafından esir alınmak be taken prisoner by f.
bir iç kanama geçirirken acilen ameliyata alınmak be rushed into surgery with internal bleeding f.
dikkate alınmak be paid attention to f.
kaale alınmak be paid attention to f.
sorgulama için gözaltına alınmak be detained for questioning f.
sorgulanmak üzere gözaltına alınmak be detained for questioning f.
çapraz sorguya alınmak be cross examined f.
şike soruşturması kapsamında gözaltına alınmak be detained under allegations of match-fixing f.
kolay alınmak be easily offended f.
çabuk alınmak be easily offended f.
-e alınmak take offense at f.
-e alınmak take offence at f.
anayasayla güvence altına alınmak be guaranteed in the constitution f.
anayasada güvence altına alınmak be guaranteed in the constitution f.
af kapsamına alınmak be included in the scope of amnesty f.
merkeze alınmak suspend with pay indefinitely f.
merkeze alınmak be kicked upstairs f.
göz altına alınmak be taken into custody f.
kara listeye alınmak be blacklisted f.
yetiştirme yurduna alınmak be taken to the orphanage f.
yetimhaneye alınmak be taken to the orphanage f.
ele alınmak be addressed f.
gözaltına alınmak get arrested f.
hafife alınmak remain underestimated f.
(zorla) görevinden alınmak remove from power f.
göz önüne alınmak revolve f.
beklemeye alınmak depend f.
baskı altına alınmak down f.
havası alınmak de-aerate f.
askere alınmak draft f.
ahıra alınmak stable f.
doku kültürüne alınmak için bitkiden ayrılmış (bitki dokusu) explanted s.
Phrasals
(sinyal) alınmak come in f.
çürüğe alınmak invalid out f.
içeri alınmak be put inside f.
kapsamına alınmak come under f.
okula, kulübe, bir kuruma alınmak get in f.
başka biri tarafından işleme alınmak go through f.
işe alınmak sign on f.
içeri alınmak istemek want in f.
amerikan ordusundaki görevinden alınmak chapter out f.
(bir şeyden) alınmak bridle at f.
(saat) geri alınmak go back f.
yerine başkası girmek/alınmak sub out f.
perakende olarak satın alınmak sell through f.
Colloquial
askere alınmak get drafted f.
askıya alınmak fall into abeyance f.
üstüne alınmak take it personal f.
(yasa vb) yürürlüğe girmeden önce bir süre için askıya alınmak go into abeyance f.
üzerine alınmak take it personal f.
yürümek (çalınmak veya izinsiz alınmak) go walkies f.
kayda alınmak be shot f.
Idioms
işten çıkarılmak/atılmak/alınmak be given the hook f.
görevden alınmak be given the hook f.
yedek kulübesine/yedeğe alınmak grab some bench f.
(beyzbolda atıcı) (çok fazla vuruş kaçırdığı için) oyundan alınmak be knocked out of the box f.
(biri tarafından) eve/barınağa alınmak be taken in by (someone) f.
(biri tarafından)yetiştirilmek/yanına alınmak be taken in by (someone) f.
evlatlık olarak alınmak be taken in by (someone) f.
(biri tarafından) eve/barınağa alınmak get taken in (by someone or something) f.
(biri tarafından)yetiştirilmek/yanına alınmak get taken in (by someone or something) f.
evlatlık olarak alınmak get taken in (by someone or something) f.
masabaşı göreve alınmak come in from the cold f.
içlerine alınmak come in from the cold f.
kara listeye alınmak be in someone's bad books f.
mercek altına alınmak be held under a microscope f.
örnek alınmak be held up as an example f.
kara listeye alınmak be in someone's black books f.
mercek altına alınmak be put under the microscope f.
mercek altına alınmak be held under the microscope f.
oyunda kenara alınmak take an early bath [uk] f.
kenara alınmak take an early bath [uk] f.
hileyle elindeki alınmak get euchred out of something f.
(biri tarafından) tiye alınmak get a ribbing (from someone) f.
dışarı alınmak get the hook f.
kenara alınmak get the hook f.
oyundan alınmak be given the hook f.
(birinin) kara listesine girmek/alınmak get into (someone's) bad books f.
askere alınmak take the king's shilling f.
askere alınmak take the queen's shilling f.
askere alınmak take the king's/queen's shilling [old-fashioned] f.
façası alınmak be brought down a notch (or two) f.
façası alınmak be brought down a peg (or two) f.
gruba tekrar kabul edilmek/alınmak be brought in from the cold f.
sosyal bir ortama kabul edilmek/alınmak be brought in from the cold f.
façası alınmak be pulled down a notch (or two) f.
façası alınmak be pulled down a peg (or two) f.
(birinin) kanatları altına alınmak be taken under the wing of (someone) f.
(birinin) koruması altına alınmak be taken under the wing of (someone) f.
(birinin) himayesi altına alınmak be taken under the wing of (someone) f.
(birinin) bakımına alınmak be taken under the wing of (someone) f.
(birinin) yanına alınmak be taken under the wing of (someone) f.
ölümün pençesinden alınmak/kurtarılmak be snatched from the jaws of death f.
ölümün pençesinden alınmak/kurtarılmak be snatched out of the jaws of death f.
hafife alınmak be taken for granted f.
(bir şeye) alınmak take offence (at something) [uk] f.
(ev/bina) alınmak üzere under offer [uk] expr.
Speaking
alınmak yok ama no pun intended expr.
ciddiye alınmak istiyorum I want to be taken seriously expr.
Trade/Economic
işe alınmak istenen gerçek veya olası çalışanların listesi whitelist i.
Law
taşınabilir malların geri alınmak üzere ücretsiz verilmesi commodate i.
adli muhafaza altına alınmak be taken into the custody of the law f.
güvenlik gerekçesiyle polis gözetimine alınmak be taken into custody for security reasons f.
ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınmak be detained within the scope of ergenekon investigation f.
örgütün kasası olduğu iddiasıyla gözaltına alınmak be detained on charges of providing funds to the organization f.
örgütün kasası olduğu iddiasıyla gözaltına alınmak be detained on charges of raising money to the organization f.
örgütün kasası olduğu iddiasıyla gözaltına alınmak be detained on charges of funnelling money into the organization f.
askıya alınmak sleep f.
Politics
açığa alınmak be suspended from duty f.
görevden alınmak be dismissed f.
görevden alınmak be unseated f.
Medical
alçıya alınmak be casted f.
tedavi ve müşaade altına alınmak be given medical treatment f.
yoğun bakıma alınmak be taken into intensive care unit f.
yoğun bakıma alınmak be taken into intensive care f.
Slang
alaya alınmak get the business f.
makaraya alınmak/sarılmak get the business f.
matrağa/tiye alınmak get the business f.
gır gıra alınmak/getirilmek get the business f.
götünden kan alınmak get the crap kicked out of (someone) f.
askıya alınmak be on ice f.
beklemeye alınmak be on ice f.
tiye alınmak be roasted f.
gönderilerde alınmak istemeyen maddeleri elemek plonk f.