attention - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

attention

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"attention" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 29 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
attention i. özen
attention i. ilgilenme
attention i. ilgi
attention i. dikkat
General
attention i. kayıt
attention i. bakım
attention i. kur
attention i. aldırış
attention i. itina
attention i. nezaket
attention i. iltifat
attention i. dikkat
attention i. ihtimam
attention i. uyarı
attention i. titizlik
attention i. belli bir noktaya odaklanma
attention i. kulak (verme)
attention i. hazır ol
Technical
attention i. ilgi
Computer
attention expr. dikkatine
Medical
attention i. dikkat
Psychology
attention i. bir dizi nesne veya düşünceye konsantre olma
attention i. seçici dikkat
Physiology
attention i. maksimum uyarana yanıt vermeyi sağlayan nöromüsküler örgütlenme
Linguistics
attention i. dikkat
Military
attention i. esas duruş
attention i. esas vaziyet
attention i. hazırolda bekleme
attention ünl. hazırol!

"attention" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
lack of attention i. dikkatsizlik
pay attention f. dikkat etmek
pay no attention f. aldırmamak
General
attention span i. dikkat genişliği
full attention i. pürdikkat
poor attention span i. kısa dikkat süresi
loosing attention i. dikkatin dağılması
paying attention i. ilgilenme
medical attention i. tıbbi müdahale
attention deficit i. dikkat eksikliği
complete attention i. akıl fikir
complete attention i. tam dikkat
complete attention i. pür dikkat
close attention i. tam dikkat
close attention i. pür dikkat
particular attention i. özel dikkat
special attention i. özel ilgi
special attention i. özel dikkat
absolute attention i. tam dikkat
centre of attention i. ilgi odağı
scrupulous attention i. büyük itina
meticulous attention i. büyük itina
careful attention i. büyük itina
great attention i. büyük itina
close attention i. büyük itina
attention-deficit-disordered children i. dikkat eksikliği bozukluğu olan çocuklar
constant attention i. daimi dikkat
lack of attention i. dikkat eksikliği
student's attention i. öğrencinin ilgisi
a great attention i. büyük bir özen
attention sign i. dikkat işareti
medical attention i. tıbbi yardım
a great attention i. büyük bir dikkat
peripheral attention i. çevresel dikkat
short attention span i. kısa dikkat süresi
individual attention i. bireysel ilgi
attention span i. dikkat aralığı
attention seeking i. ilgi çekmeye çalışma
drawing attention i. ilgi çekmeye çalışma
garnering attention i. ilgi çekmeye çalışma
attention getter i. akademik bir makalede ilk cümle
attention getter i. dikkat çeken şey
sustained attention i. sürekli dikkat
attention line i. iş mektubunda selamlamanın üstüne yerleştirilip mektubu doğru birime yönlendiren satır
attention seeker i. ilgi budalası
attention! i. dikkat
attract attention f. ilgi çekmek
pay attention f. kulak vermek
pay attention to f. dikkatini vermek
pay attention to f. dikkat etmek
fix one's attention on f. dikkatini bir yöne çevirmek
focus one's attention on f. ağırlık vermek
draw attention to f. parmak basmak
shift one's attention f. dikkatini çevirmek
pay no attention f. oralı olmamak
divert one's attention away f. dikkatini dağıtmak
pay attention to f. dikkate almak
attract attention f. dikkatleri üzerine çekmek
catch someone’s attention f. ilgi çekmek
pay attention to f. kulak vermek
stand at attention f. vaziyet almak
draw attention f. parmak basmak
want to draw attention f. dikkat çekmek istemek
draw attention f. dikkatleri üzerine çekmek
pay one's attention to somebody f. kur yapmak
pay no attention f. önemsememek
call somebody's attention f. dikkatini çekmek
attract attention f. ilgi görmek
pay attention f. ilgilenmek
draw all attention towards oneself f. tüm dikkatleri üzerine çekmek
distract somebody's attention f. oyalamak
pay attention f. aldırmak
pay particular attention to f. tüm dikkatini vermek
call someone's attention to f. birinin dikkatini bir şeye çekmek
divert one's attention away f. dikkati dağıtmak
pay attention to f. dinlemek
draw the attention f. göze çarpmak
engage attention f. dikkatini çekmek
stand at attention f. esas duruşta olmak
attract the attention f. göze çarpmak
attract somebody's attention into consideration f. nazarı dikkatini çekmek
draw attention f. dikkat çekmek
arrest someone's attention f. birinin dikkatini çekmek
pay attention to f. nazarı dikkate almak
attract attention f. dikkat çekmek
pay attention f. dikkatini vermek
catch attention of f. gözüne ilişmek
pay attention f. mühimsemek
pay attention f. aldırış etmek
distract attention f. oyalamak
pay attention to f. ilgilenmek
engage attention f. ilgisini çekmek
receive attention f. alaka görmek
engage someone's attention f. birinin kafasını meşgul etmek
fix one's attention on f. dikkatini çevirmek
pay attention to f. kulak asmak
not to pay any attention f. aldırış etmemek
get attention f. ilgi görmek
show ultimate attention f. aşırı özen göstermek
pay no attention f. hiçe saymak
attract attention f. dikkatini çekmek
pay attention to f. önemsemek
give close attention to f. itina etmek
call attention to f. dikkatini çekmek
draw attention f. ilgi çekmek
catch someone's attention f. birinin dikkatini çekmek
not pay attention f. ilgilenmemek
pay no attention f. aldırmazlıktan gelmek
discuss something with scrupulous attention to detail f. bütün boyutlarıyla ele almak
call attention to f. dikkat çekmek
call one's attention f. dikkatini çekmek
pay no attention to restrictions f. kayıt kuyut tanımamak
attract somebody's attention f. ilgisini çekmek
come to somebody's attention f. dikkatini çekmek
draw heavy attention f. yoğun ilgi görmek
attract intensive attention f. yoğun ilgi görmek
attract a great deal of attention f. yoğun ilgi görmek
not to be paid attention f. kulak verilmemek
not to be paid attention f. kulak asılmamak
distract attention f. dikkat dağıtmak
pay sufficient attention f. göz ardı etmemek
pay sufficient attention f. gözardı etmemek
pay attention (to) f. aldırmak
present to the attention of f. dikkatine sunmak
try to pull one's attention f. dikkatini çekmeye çalışmak
attract attention f. dikkati çekmek
awake the attention f. dikkatini uyandırmak
focus the attention f. dikkati yoğunlaştırmak
focus one's attention on works f. çalışmalara ağırlık vermek
direct one's attention f. dikkatini yöneltmek
collect the attention of f. dikkatini toplamak
attract the attention f. dikkatleri üzerine çekmek
show attention towards f. dikkat göstermek
gather attention f. dikkat toplamak
present to the attention f. dikkate sunmak
try to take one's attention on f. dikkatini çekmeye çalışmak
try to draw one's attention f. dikkatini çekmeye çalışmak
show attention f. dikkat göstermek
escape from the attention of f. dikkatten kaçmak
excite attention f. ilgisini çekmek
arouse attention f. ilgisini çekmek
excite attention f. dikkatini çekmek
arouse attention f. dikkatini çekmek
focus attention f. dikkatini bir yöne vermek
direct attention to f. dikkatini bir şeye vermek
direct attention to f. dikkatini vermek
focus attention f. dikkatini toplamak
direct attention to f. dikkatini bir yöne vermek
focus attention f. konsantre olmak
pay close attention f. dikkatini vermek
pay close attention f. dikkatle dinlemek
call (someone's) attention to f. hatırlatma yapmak
furnish someone with medical attention f. tıbbi müdahalede bulunmak
furnish medical attention f. tıbbi müdahalede bulunmak
give someone medical attention f. tıbbi müdahalede bulunmak
give medical attention f. tıbbi müdahalede bulunmak
pull attention towards f. dikkatleri üzerine toplamak
grab attention f. dikkatleri üzerine toplamak
draw attention f. dikkatleri üzerine toplamak
compel attention f. dikkatleri üzerine toplamak
capture attention f. dikkatleri üzerine toplamak
attract attention f. dikkatleri üzerine toplamak
pay attention to f. önem vermek
need attention f. ilgiye muhtaç olmak
require attention f. ilgiye muhtaç olmak
need attention f. ilgi istemek
require attention f. ilgi istemek
avoid drawing attention f. dikkat çekmekten sakınmak
avoid drawing attention f. dikkat çekmemeye çalışmak
draw attention to (a point) f. parmak basmak
be paid no attention f. göz ardı edilmek
be paid no attention f. gözardı edilmek
pay strict attention to f. çok özen göstermek
attract considerable attention f. büyük ilgi çekmek
attract considerable attention f. büyük ilgi görmek
attract great attention f. büyük ilgi çekmek
attract great attention f. büyük ilgi görmek
give special attention to somebody f. özel olarak ilgilenmek
focus one's attention on f. -e dikkatini çevirmek
concentrate one's attention on studies f. çalışmalara ağırlık vermek
concentrate one's attention on works f. çalışmalara ağırlık vermek
pay attention f. dikkat etmek
pay no attention f. dikkat etmemek
call attention to f. nazarı dikkati celbetmek
call attention to f. dikkati çekmek
come to attention f. müteyakkız duruma gelmek
come to attention f. teyakkuz durumuna geçmek
come to attention f. uyanık olmak
bring to one's attention f. farkına varmak
bring to one's attention f. dikkatini çekmek
call attention to f. dikkat verilmesini istemek
call attention to f. ilgiyi bir yöne çekmek istemek
call attention to f. dikkati bir yöne çekmek
bring to one's attention f. nazarı dikkatini çekmek
draw attention to f. ilgiyi bir yöne çekmek istemek
pay attention to f. aldırmak
pay attention to f. dikkat vermek
pay attention to f. dikkat kesilmek
draw attention to f. dikkat verilmesini istemek
draw attention to f. dikkati bir yöne çekmek
attract a great deal of attention f. çok dikkat çekmek
direct one's attention f. dikkatini toplamak
direct attention f. dikkatini çekmek
draw attention f. dikkati çekmek
not attract the expected attention f. beklenen ilgiyle karşılaşmamak
avoid attracting attention to yourself f. dikkat çekmemeye çalışmak
pay no attention f. farkına varmamak
not attract the expected attention f. beklenen ilgiyi görmemek
pay attention to f. dikkatle dinlemek
escape the attention f. gözden kaçmak
catch the attention f. dikkat çekmek
bring to the attention of f. dikkatine sunmak
bring to the attention of f. bildirmek
require attention f. dikkat gerektirmek
attract attention f. dikkati üzerine çekmek
pay special attention to f. özellikle dikkat etmek
draw the attention f. dikkat çekmek
pay special attention f. önem göstermek
give close attention to f. yakın ilgi göstermek
devote close attention to f. yakın ilgi göstermek
pay no attention f. itibar etmemek
pay attention to f. -e kulak vermek
pay attention to f. -e dikkat etmek
pay utmost attention f. azami dikkati/önemi vermek
pay utmost attention f. pür dikkat kesilmek
pay utmost attention f. çok dikkat etmek
lose one's attention f. dikkati dağılmak
lose attention f. dikkati dağılmak
draw something to someone's attention f. bir şeyi birisinin dikkatine sunmak
give full attention/focus to something f. tüm dikkatini vermek
give full attention/focus to something f. bütün dikkatini vermek
be overwhelmed with attention f. gördüğü ilgiden başı dönmek
be overwhelmed with attention f. gördüğü alakadan başı dönmek
aim one's attention toward something f. dikkatini bir şeye vermek
be paid attention to f. dikkate alınmak
be paid attention to f. kaale alınmak
not be paid attention f. umursanmamak
not get the attention that one deserves f. hak ettiği ilgiyi görmemek
turn one's attention to something f. dikkatini (başka) bir şeye çevirmek/yöneltmek
receive a great deal of attention f. büyük ilgi görmek
take attention f. dikkat çekmek
attract attention to oneself f. dikkatleri üzerine çekmek
catch attention of f. dikkatini çekmek
attract the attention of people f. insanların ilgisini çekmek
gain attention for f. bir konuda dikkatleri çekmek
become all attention f. pürdikkat kesilmek
give someone an undivided attention f. tüm dikkatini vermek
give someone an undivided attention f. tüm benliği ile dinlemek
call public attention to something f. kamunun dikkatini bir şeye çekmek
receive widespread media attention f. medyada geniş yer bulmak
pay particular attention on something f. özel önem vermek
seek attention f. ilgi beklemek
expect attention f. ilgi beklemek
pay more attention f. daha fazla dikkat etmek
attract someone's attention f. ilgi çekmek
attract someone's attention f. dikkatini çekmek
attract someone's attention f. ilgisini çekmek
attract one's attention f. ilgisini çekmek
attract someone's attention f. ilgi çekmek
attract one's attention f. dikkatini çekmek
attract someone's attention f. (birinin) ilgisini çekmek
attract someone's attention f. (birinin) dikkatini çekmek
attract one's attention f. ilgi çekmek
compel attention f. dikkat çekmek
call attention f. dikkat çekmek
call attention f. …e dikkat çekmek
engage someone's attention f. birinin dikkatini dağıtmak
attention grabbing s. dikkat çekici
attention getting s. dikkat çekici
attention-grabbing s. dikkat çekici
worthy of attention s. dikkate değer
attention-grabbing s. dikkat çeken
attention-seeking s. dikkatleri üzerine çekmeye çalışan
attention-seeking s. ilgi çekme meraklısı
well worth the attention s. dikkate değer
without paying attention zf. kaale almadan
for the attention of ed. dikkatine
to the attention of ed. dikkatine
attention! ünl. hazır ol
attn (attention) ünl. dikkat!
Phrases
attention to detail i. detaylara gösterilen özen
attention to detail i. ayrıntılara edilen dikkat
for your kind attention expr. bilgilerinize sunarım
for your kind attention expr. bilgilerinize
fya (for your attention) expr. dikkatinize
attention should be paid expr. dikkat edilmeli
for your kind attention expr. dikkatinize sunarım
if we pay (close) attention expr. dikkat edilirse
for your attention (f.y.a) expr. dikkatinize
thanking you in advance for your attention to this matter expr. gereğini müsaadelerinizle arz ederim
your immediate attention to this matter is appreciated expr. gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim
thanking you in advance for your attention to this matter expr. gereğini arz ederim
thanking you in advance for your attention to this matter expr. gereğinin yapılmasını arz ederim
your immediate attention to this matter is appreciated expr. gereğinin yapılmasını arz ederim
thanking you in advance for your attention to this matter expr. gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim
without attracting any attention expr. fark edilmeden
thank you for your attention expr. ilginiz için teşekkürler
it has come to my attention that expr. dikkatimi çekti ki
Colloquial
be the centre of attention f. ilgi odağı olmak
be the center of attention f. ilgi odağı olmak
get (one's) attention f. (birinin) dikkatini çekmek
get (one's) attention f. (birinin) ilgisini çekmek
attention all units expr. bütün birimlerin dikkatine
without paying attention expr. dikkat etmeksizin
attention all units expr. dikkat dikkat bütün birimler
special attention shall be paid expr. özel dikkat gösterilecektir
attention all units expr. tüm birimlerin dikkatine
Idioms
centre of attention i. cazibe merkezi
center of attention i. cazibe merkezi
center of attention i. ilgi odağı
center of attention i. ilgi merkezi
centre of attention i. ilgi odağı
call someone to attention f. dikkat komutu vermek
call someone to attention f. dikkat çekmek
come to somebody's attention f. ayrımına varılmak
keep someone's attention fixed on something f. birinin dikkatini bir şeyin üzerinde sabit tutmak
rivet someone's attention f. birinin dikkatini bir şeyin üzerinde sabit tutmak
rivet someone's attention f. birinin dikkat kesilmesini sağlamak
grip someone's attention f. birinin dikkatini çekmek
call someone's attention to something f. birinin dikkatini bir şeye çekmek
get someone's attention f. birinin dikkatini çekmek
rivet someone's attention f. birinin dikkat kesilmesine neden olmak
call something to someone's attention f. birinin dikkatini bir şeye çekmek
grab someone's attention f. birinin dikkatini çekmek
rivet someone's attention f. birinin tüm dikkatini üzerinde toplamak
grip someone's attention f. dikkatini çekmek
draw some kind of attention away f. dikkat çekmek
get someone's attention f. dikkatini çekmek
slip one's attention f. dikkatinden çıkmak
come to someone's attention f. dikkatini çekmek
grab someone's attention f. dikkatini çekmek
snap to attention f. dikkat kesilmek
slip one's notice/attention f. gözünden kaçmak
come to somebody's attention f. gözüne çarpmak
come to somebody's attention f. göze batmak
come to somebody's attention f. fark edilmek
snap to attention f. hazırola geçmek
spring to attention f. hazır ola geçmek
hold someone's attention f. ilgisini canlı tutmak
keep someone's attention f. ilgisini canlı tutmak
shower with attention f. (birine) (aşırı) ilgi yağdırmak/göstermek
shower with attention f. (birini) ilgiye boğmak/gark etmek
spring to attention f. (birden) dikkat kesilmek
direct (one's) attention to (someone or something) f. dikkatini (birine/bir şeye) vermek
direct (one's) attention to (someone or something) f. dikkatini (birine/bir şeye) yöneltmek
direct (one's) attention to (someone or something) f. (birine/bir şeye) odaklanmak
call someone to attention f. hazır ol komutunu vermek
call someone to attention f. esas duruş komutunu vermek
get (one's) undivided attention f. (birinin) dikkati tamamen birinde olmak
get (one's) undivided attention f. (birinin) dikkatini tamamen üzerine çekmek
get/have somebody’s undivided attention f. birinin dikkati tamamen birinde olmak
get/have somebody’s undivided attention f. birinin dikkatini tamamen üzerine çekmek
stand to (attention) f. mevzi almak
stand to (attention) f. hazır ola geçmek
stand to (attention) f. esas duruşa geçmek
bring (something) to (one's) attention f. (bir şeyi birinin) dikkatine sunmak
bring (something) to (one's) attention f. (bir şeye birinin) dikkatini çekmek
bring (something) to (one's) attention f. birine (bir şeyden) bahsetmek
bring (something) to (one's) attention f. birini (bir şeyden) haberdar etmek
bring (something) to (one's) attention f. (bir şeyi) birinin gündemine getirmek
bring someone or something to someone's attention f. birini/bir şeyi birinin dikkatine sunmak
bring someone or something to someone's attention f. birine/bir şeye birinin dikkatini çekmek
bring someone or something to someone's attention f. birine bir şeyden/birinden bahsetmek
bring someone or something to someone's attention f. birini bir şeyden/birinden haberdar etmek
bring someone or something to someone's attention f. birini/bir şeyi birinin gündemine getirmek
bring something to someone's attention f. bir şeyi birinin dikkatine sunmak
bring something to someone's attention f. bir şeye birinin dikkatini çekmek
bring something to someone's attention f. birine bir şeyden bahsetmek
bring something to someone's attention f. birini bir şeyden haberdar etmek
bring something to someone's attention f. bir şeyi birinin gündemine getirmek
call (one) to attention f. (askeri) hazır ola geçirmek
call (one) to attention f. (askeri) esas duruşa geçirmek
call (one) to attention f. (askere) vaziyet aldırmak
call (one) to attention f. teyakkuz durumuna/teyakkuza geçirmek
call (someone or something) to (one's) attention f. (birinin) tüm dikkatini (birine/bir şeye) çekmek
call (someone or something) to (one's) attention f. (birini/bir şeyi birinin) gözüne sokmak
call (someone or something) to (one's) attention f. (birinin/bir şeyin biri) tarafından fark edilmesini sağlamak
call (someone or something) to (one's) attention f. (birinin birine/bir şeye) odaklanmasına neden olmak
call attention to (someone or something) f. dikkati/dikkatleri (birine/bir şeye) çekmek
call attention to (someone or something) f. dikkati/dikkatleri (birinin/bir şeyin) üstüne çekmek
call attention to someone or something f. birinin/bir şeyin fark edilmesini sağlamak
call attention to someone or something f. birinin/bir şeyin görülmesini sağlamak
call attention to someone or something f. dikkati/dikkatleri birine/bir şeye çekmek
call attention to someone or something f. dikkati/dikkatleri birinin/bir şeyin üstüne çekmek
call to attention f. dikkat komutu vermek
call to attention f. dikkat çekmek
call to attention f. hazır ol komutu vermek
call to attention f. esas duruş komutu vermek
call to attention f. hazır ola/esas duruşa geçirmek
come to (one's) attention f. (birinin) dikkatini çekmek
come to (one's) attention f. (biri) tarafından fark edilmek
direct someone's attention to someone or something f. birinin dikkatini (birine/bir şeye) yöneltmek
direct someone's attention to someone or something f. birinin dikkatini (birine/bir şeye) çekmek
draw someone's attention to someone or something f. birinin dikkatini birine/bir şeye çekmek
draw someone's attention to someone or something f. birinin dikkatini birine/bir şeye yöneltmek
draw someone's attention to someone or something f. birinin ilgisini birine/bir şeye çekmek/yöneltmek
draw someone's attention to someone or something f. birinin dikkatini birine/bir şeye yöneltmesini istemek
draw attention to (oneself, someone, or something) f. (kendine/birine/bir şeye) dikkat çekmek
draw attention to (oneself, someone, or something) f. dikkatleri/dikkati (kendine/birine/bir şeye) çekmek
draw attention to (oneself, someone, or something) f. dikkatleri/dikkati (kendinin/birinin/bir şeyin) üstüne yöneltmek
draw attention to (oneself, someone, or something) f. dikkatleri/dikkati (kendinin/birinin/bir şeyin) üstüne çekmek
draw to attention f. dikkate sunmak
draw to attention f. dikkati çekmek
grab (one's) attention f. (birinin) dikkatini çekmek
grip (one's) attention f. (birinin) dikkatini çekmek
have (one's) undivided attention f. (birinin) tüm dikkatini üzerine toplamak
have (one's) undivided attention f. (birinin) dikkatini tamamen üzerine çekmek
have the attention span of a gnat f. dikkati zayıf olmak
have the attention span of a gnat f. dikkati çabuk/hemen dağılmak
have the attention span of a gnat f. dikkat eksikliği/dağınıklığı olmak
have the attention span of a mosquito f. dikkati zayıf olmak
have the attention span of a mosquito f. dikkati çabuk/hemen dağılmak
have the attention span of a mosquito f. dikkat eksikliği/dağınıklığı olmak
hold (one's) attention f. (birinin) ilgisini canlı tutmak
hold attention f. ilgisini canlı tutmak
pay attention (to someone or something) f. (birine/bir şeye) dikkat etmek
pay attention (to someone or something) f. (birine/bir şeye) aldırış etmek
pay attention (to someone or something) f. (birini/bir şeyi) önemsememek
pay attention (to someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) ilgilenmek
pay attention (to someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı uyanık olmak
rivet (one's) attention (on someone or something) f. (birinin) ilgisini tamamen (birinin/bir şeyin üzerine) çekmek/toplamak
rivet (one's) attention (on someone or something) f. tüm ilgisini (birine/bir şeye) vermek/odaklamak
rivet (one's) attention (on someone or something) f. (birine/bir şeye) odaklanmak
rivet (one's) attention (on someone or something) f. (birine/bir şeye) dikkat kesilmek
bring to one's attention f. dikkatine getirmek
Speaking
I'm bringing it to your attention expr. bunu dikkatinize sunuyorum
it caught my attention expr. dikkatimi çekti
attention please expr. dikkat dikkat
attention please expr. dikkat lütfen
may I have your attention? expr. dikkatinizi rica edebilir miyim?
if you pay attention to expr. dikkat ederseniz
we should pay attention expr. dikkat etmeliyiz
if you pay careful attention expr. dikkat ederseniz
we have to pay attention expr. dikkat etmemiz gerekir
you got my attention expr. dikkatimi çektiniz
you got my attention expr. dikkatimi çektin
if you pay attention expr. dikkat ederseniz
if you pay careful attention expr. dikkat edersen
we should pay attention expr. dikkat etmemiz gerekir
we need to pay attention expr. dikkat etmemiz gerekir
if you pay attention expr. dikkat edersen
if you pay close attention to expr. dikkat ederseniz
we need to pay attention expr. dikkat etmeliyiz
if you pay close attention to expr. dikkat edersen
if you pay attention to expr. dikkat edersen
you definitely got my attention expr. dikkatimi çekmeyi başardın
we have to pay attention expr. dikkat etmeliyiz
attention please expr. lütfen herkes dikkatini buraya versin
you have to do something to get her attention expr. onun dikkatini çekecek bir şey yapmalısın
you have to do something to get her attention expr. onun dikkatini çekecek bir şeyler yapmalısın
no one pays attention to me expr. kimse beni dikkate almıyor
you have to do something to get her attention expr. onun dikkatini çekecek bir şeyler yapman gerekiyor
you have to do something to get her attention expr. onun dikkatini çekecek bir şey yapman gerekiyor
don't pay any attention to me expr. sen bana aldırma
don't pay any attention to me expr. sen bana bakma
attention to visitors expr. ziyaretçilerin dikkatine
Trade/Economic
machine attention time i. makine dikkat zamanı
standard for professional attention and care i. mesleki dikkat ve özen standardı
attention economy i. dikkat ekonomisi
attention economy i. meta olarak insan dikkatini kullanan ekonomik yaklaşım
Politics
draw attention f. bir şeye dikkati çekmek
head attention f. dikkat kesilmek
bring to the public attention f. kamuoyunun bilgisine sunmak
pay special attention f. özel bir önem vermek
Computer
unit attention i. birim uyarısı
attention line i. dikkat satırı
Automotive
drowsiness and attention detection i. uyuklama ve dikkat belirleme
attention assist i. dikkat yardımcısı
Medical
attention deficit hyperactivity disorder i. dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
attention deficiency disorder i. dikkatin kolay dağılması rahatsızlığı
attention deficit disorder with hyperactivity i. dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
attention deficit disorder i. dikkat eksikliği bozukluğu
visual attention i. görsel dikkat
Psychology
mindful attention awareness scale i. bilinçli farkındalık ölçeği
margin of attention i. dikkat marjı
attention reflex i. dikkat refleksi
attention deficit and hyperactivity i. dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite
attention deficit i. dikkat zorluğu
attention getting i. dikkat çekme
attention deficit i. dikkat eksikliği
attention span i. dikkat süresi
attention-deficit hyperactivity disorder i. dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
secondary attention i. ikincil dikkat
critical attention ratio i. kritik dikkat oranı
joint attention i. ortak dikkat
automatic control of attention i. otomatik dikkat kontrolü
selective attention i. seçici dikkat
span of attention i. deneklerin göreve veya bir dizi uyarana odaklanma süresi
attention deficit hyperactive disorder i. dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
Education
split attention effect i. bölünmüş dikkat etkisi
points to be paid attention to while cleaning i. temizlik sırasında dikkat edilecek hususlar
Military
stand at attention i. esas duruşunu göster
attention to orders! i. emre dikkat!
bring to attention f. dikkat durumuna geçirmek
stand at attention f. hazırolda durmak
stand at attention f. esas duruşunu göstermek
be at attention f. hazırolda beklemek
stand at attention f. hazırolda beklemek
be at attention f. hazırolda durmak
Slang
attention whore i. gösteriş düşkünü