azaltmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

azaltmak



"azaltmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 174 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
azaltmak decrease f.
azaltmak reduce f.
General
azaltmak cushion f.
azaltmak cut down on f.
azaltmak fade in f.
azaltmak cut in on f.
azaltmak put down f.
azaltmak deaden f.
azaltmak ax f.
azaltmak appease f.
azaltmak cut into f.
azaltmak alleviate f.
azaltmak bring down f.
azaltmak extenuate f.
azaltmak sap f.
azaltmak depress f.
azaltmak diminute f.
azaltmak shrink f.
azaltmak curtail f.
azaltmak solace f.
azaltmak prune f.
azaltmak minimize f.
azaltmak assuage f.
azaltmak temper f.
azaltmak scale down f.
azaltmak blunt f.
azaltmak slim down f.
azaltmak make inroads on f.
azaltmak attenuate f.
azaltmak wane f.
azaltmak slacken f.
azaltmak derogate from f.
azaltmak dim f.
azaltmak diminish f.
azaltmak dock f.
azaltmak deplete f.
azaltmak sink f.
azaltmak whittle at f.
azaltmak economise on f.
azaltmak derogate f.
azaltmak detract from f.
azaltmak axe f.
azaltmak moderate f.
azaltmak defalk f.
azaltmak bate f.
azaltmak modify f.
azaltmak take up the slack f.
azaltmak soothe f.
azaltmak pare down f.
azaltmak make a dent in f.
azaltmak detract f.
azaltmak cut down f.
azaltmak whittle away f.
azaltmak abridge f.
azaltmak abate f.
azaltmak cut f.
azaltmak lower f.
azaltmak step back f.
azaltmak allay f.
azaltmak impair f.
azaltmak drop off f.
azaltmak cut back f.
azaltmak dull f.
azaltmak downsize f.
azaltmak mitigate f.
azaltmak remit f.
azaltmak minimise f.
azaltmak alleviate f.
azaltmak retrench f.
azaltmak beat down f.
azaltmak reduce f.
azaltmak deduct f.
azaltmak dip f.
azaltmak labefy f.
azaltmak lessen f.
azaltmak subdue f.
azaltmak turn down f.
azaltmak whittle down f.
azaltmak trim f.
azaltmak minish f.
azaltmak downscale f.
azaltmak minimalise f.
azaltmak minimalize f.
azaltmak dampen f.
azaltmak reduct f.
azaltmak abregge f.
azaltmak rabbate f.
azaltmak redact [obsolete] f.
azaltmak taper f.
azaltmak check f.
azaltmak release f.
azaltmak tighten f.
azaltmak amenuse [obsolete] f.
azaltmak avile [obsolete] f.
azaltmak empair [obsolete] f.
azaltmak faik f.
azaltmak legge f.
azaltmak menuse f.
azaltmak hold f.
azaltmak moder [obsolete] f.
azaltmak low [obsolete] f.
azaltmak burn f.
azaltmak gentle f.
azaltmak decoct [obsolete] f.
azaltmak delay [obsolete] f.
azaltmak demit f.
azaltmak impede f.
azaltmak disencrese [obsolete] f.
azaltmak disquantity [obsolete] f.
azaltmak dissolve f.
azaltmak dwine f.
azaltmak downbear f.
azaltmak clip f.
azaltmak disaugment [rare] f.
azaltmak discount f.
azaltmak fine f.
azaltmak foreshorten f.
azaltmak scantle f.
azaltmak shave f.
azaltmak shred f.
azaltmak slack f.
azaltmak slake [obsolete] f.
azaltmak small [obsolete] f.
azaltmak streamline f.
azaltmak succor [us] f.
azaltmak succour [uk] f.
Phrasals
azaltmak drink down f.
azaltmak take down f.
azaltmak trim back f.
azaltmak ratchet down f.
azaltmak cut back on f.
azaltmak trim down f.
azaltmak take away f.
azaltmak tamp down f.
azaltmak thin down f.
azaltmak shave off f.
azaltmak wash away f.
azaltmak trim off f.
azaltmak boil down to f.
azaltmak cut on f.
azaltmak dampen down f.
azaltmak dampen off f.
azaltmak drive down f.
azaltmak key down f.
azaltmak trim away f.
Colloquial
azaltmak let off on f.
Idioms
azaltmak take a bite out of something f.
azaltmak whittle down to size f.
Trade/Economic
azaltmak chancer i.
azaltmak chancery [obsolete] f.
azaltmak abridge f.
azaltmak retrench f.
azaltmak lessen f.
azaltmak diminish f.
azaltmak reduce f.
azaltmak impairment f.
azaltmak decrease f.
azaltmak bid down f.
azaltmak curtail f.
azaltmak degrade f.
Law
azaltmak abridge f.
azaltmak extenuate f.
Technical
azaltmak retrench f.
azaltmak lessen f.
azaltmak relieve f.
azaltmak reduce f.
azaltmak shorten f.
Aeronautic
azaltmak bleed off f.
Medical
azaltmak pare down f.
Archaic
azaltmak alay f.
azaltmak rebate f.
azaltmak aslake f.
Slang
azaltmak dial down f.
azaltmak knock down f.

"azaltmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ateşli silahtan çıkan sesin bir kısmını azaltmak için kullanılan bir cihaz moderator i.
sesi azaltmak amacıyla kullanılan örtü muffle i.
aşınmayı azaltmak için ayakkabı topuğuna yerleştirilen at nalı şeklinde demir borucuk circlet i.
(ayaklara) basıncı azaltmak için belirli bir yere sabitlenen yumuşak malzeme pad i.
abd'nin sınırları dışındaki bölgelerde gerçekleşen doğal ve beşeri afetlerin yarattığı hasarı azaltmak için yürüttüğü programlar foreign humanitarian assistance i.
etkisini azaltmak stultify f.
gücünü azaltmak cushion f.
etkisini azaltmak spend f.
eleştirerek bir şeyin çekiciliğini azaltmak throw cold water on f.
gücünü azaltmak vitiate f.
azaltmak (öfke vb'ni) take the edge off f.
etkisini azaltmak dilute f.
ateşini azaltmak damp down f.
nüfusunu azaltmak depopulate f.
azaltmak (masrafları) retrench f.
klapeyle aracın hızını azaltmak throttle down f.
basıncı azaltmak decompress f.
acısını azaltmak dulcorate f.
birinin şansını azaltmak prejudice someone's chances f.
hassasiyetini azaltmak desensitise f.
etkisini azaltmak make nonsense of f.
masrafları azaltmak tighten one's belt f.
gücünü azaltmak damp f.
yoğunluğunu azaltmak rarefy f.
önemini azaltmak downplay f.
yükünü azaltmak lighten f.
nüfusunu azaltmak depeople f.
miktarını azaltmak depress f.
etkisini azaltmak (sarsıntının/salınımın) absorb f.
saygınlığını azaltmak vilify f.
etkisini azaltmak temper f.
etkisini azaltmak (alkollü içki vb) deaden f.
gücünü azaltmak weaken f.
önemini azaltmak play down f.
yoğunluğunu azaltmak respective altery f.
değerini azaltmak depress f.
önemini azaltmak deemphasize f.
kuvvetini azaltmak sap one´s strength f.
etkisini azaltmak vitiate f.
etkisini azaltmak cushion f.
vurgusunu azaltmak downplay f.
azaltmak (titreşimi) dampen f.
gitgide azaltmak taper off f.
etkisini azaltmak (darbenin) ward off f.
masrafları azaltmak pull in one's belt f.
iticiliğini azaltmak sweeten f.
hassasiyetini azaltmak desensitize f.
derecesini azaltmak turn down f.
vitesi azaltmak gear down f.
nüfusu azaltmak dispeople f.
nüfusunu azaltmak unpeople f.
mümkün mertebe azaltmak minimize f.
hızını azaltmak decrease one's speed f.
maaş azaltmak pay cut f.
sayıyı azaltmak decrease number f.
sayısını azaltmak decrease the number of f.
sayıyı azaltmak reduce number f.
sayısını azaltmak reduce the number of f.
kirliliği azaltmak abate pollution f.
önemini azaltmak reduce one's importance f.
maliyet azaltmak bring down the cost f.
maliyeti azaltmak cut the cost f.
maliyet azaltmak lower the cost f.
maliyet azaltmak reduce the cost f.
maliyeti azaltmak reduce the cost f.
maliyeti azaltmak bring down the cost f.
maliyeti azaltmak lower the cost f.
maliyet azaltmak cut the cost f.
ağrıyı azaltmak decrease the pain f.
ömrü azaltmak shorten the life f.
ömrü azaltmak decrease the life f.
maliyeti azaltmak keep down the cost f.
riskleri azaltmak reduce the risks f.
risk azaltmak minimize the risk f.
riskleri azaltmak minimize the risks f.
risk azaltmak reduce the risk f.
fakirliği azaltmak alleviate the poverty f.
(masrafları) azaltmak retrench f.
önemini azaltmak trivialise f.
etkiyi azaltmak reduce the effect f.
hız azaltmak decelerate f.
şiddetini azaltmak de-escalate f.
önemini azaltmak de-emphasize f.
-i azaltmak cut down on f.
hızını azaltmak gear down f.
değerini azaltmak shrink f.
denetimi kaldırmak ya da azaltmak deregulate f.
sayıca azaltmak skeletonise f.
sayıca azaltmak skeletonize f.
(voltaj vb) azaltmak step down f.
tansiyonu azaltmak defuse tension f.
sayısını azaltmak scale something back f.
savunma gücünü azaltmak soften up f.
gücünü azaltmak depotentiate f.
gerilimi azaltmak ease the tension f.
kaliteyi azaltmak reduce the quality f.
verilen önemi azaltmak de-emphasise f.
verilen önemi azaltmak destress f.
verilen önemi azaltmak de-emphasize f.
sakatlık olasılığını azaltmak decrease the possibility of injury f.
sakatlık riskini azaltmak decrease the risk of injury f.
hızı azaltmak slow down the speed f.
hızı azaltmak lower down the speed f.
puan farkını azaltmak close the gap f.
küresel ısınmayı azaltmak reduce global warming f.
stresi azaltmak reduce stress f.
gerginliği azaltmak defuse tension f.
birisinin harçlığını iki dolar azaltmak/düşürmek reduce one's allowance by two dollars f.
önceliğini azaltmak deprioritise f.
önceliğini azaltmak deprioritize f.
etkilerini azaltmak downshift f.
yoğunluğu azaltmak bate f.
önemli ölçüde azaltmak decimate f.
baskıyı azaltmak depressurize f.
önemini azaltmak trivialize f.
mümkün mertebe azaltmak minimise f.
önemini azaltmak de-emphasise f.
baskıyı azaltmak depressurise f.
çatışma ihtimalini azaltmak deconflict f.
gizemini azaltmak demystify f.
sigarayı azaltmak cut down on cigarettes f.
sigarayı azaltmak reduce smoking f.
sigarayı azaltmak cut down on smoking f.
saygınlığını azaltmak villainize f.
üretim maliyetini azaltmak reduce production cost f.
personel sayısını azaltmak reduce the number of staff f.
etkisini azaltmak dampen f.
yenilenebilir enerji kaynaklarını azaltmak reduce renewable energy sources f.
iticiliğini azaltmak addulce [obsolete] f.
koyuluğunu azaltmak castigate [obsolete] f.
yoğunluğunu azaltmak castigate [obsolete] f.
yeniden azaltmak rediminish f.
(yükü/külfeti) azaltmak relieve f.
yoğunluğunu azaltmak relax [obsolete] f.
etrafına bir oluk yaparak çapını azaltmak neck f.
orijinal sayının onda biri kadar azaltmak tithe [obsolete] f.
sabit bir oran veya ölçeğe göre borcu azaltmak scale a debt f.
sabit bir oran veya ölçeğe göre ücreti azaltmak scale wages f.
madeni parayı aşındırarak kütlesini azaltmak sweat coin f.
iyi etkiyi azaltmak allay f.
gerginliğini azaltmak unbend f.
boyut veya gücünü azaltmak attrit f.
yıpranarak azaltmak attrite f.
loşluğunu azaltmak uncloud f.
üstünlüğünü azaltmak uncrown f.
önemini azaltmak underact f.
etkisini azaltmak undercut f.
gücünü azaltmak enfeeble f.
stresi azaltmak decrease stress f.
kademeli olarak azaltmak whittle f.
hassasiyetini azaltmak blunt f.
gücünü azaltmak blunt f.
duyu hissini azaltmak blunt f.
keskinliğini azaltmak blunt f.
duyarlılığını azaltmak blunt f.
arzusunu azaltmak blunt f.
zihin gücünü azaltmak blunt f.
bir şeyin sağlamlığını azaltmak melt f.
önemini azaltmak minify f.
gücünü azaltmak break f.
etkisini azaltmak break f.
(bir şeyin) yoğunluğunu azaltmak hold f.
önemini azaltmak mitigate f.
şiddetini azaltmak mitigate f.
(bir şeyin) etkisini azaltmak mortify [obsolete] f.
(malzeme) kötü kullanarak etkinliğini azaltmak hurt f.
şiddetini azaltmak obtund f.
ısı veya buhar oluşumunu azaltmak için (fırındaki ateşi) nemli kömür, kül veya cüruf ile kapatmak damp f.
(ses, gürültü) azaltmak damp f.
(resmin) görünürlüğünü azaltmak damp f.
(ses, gürültü) azaltmak dampen f.
(resmin) görünürlüğünü azaltmak dampen f.
(sanayi, nüfus) yoğunluğunu azaltmak decentralise [uk] f.
bir şeyin belirli bir noktadaki yoğunluğunu azaltmak ve farklı noktalara dağıtmak decentralise [uk] f.
yoğunluğunu azaltmak deconcentrate f.
derişimi azaltmak deconcentrate f.
yoğunluğu azaltmak deconcentrate f.
şiddetini azaltmak delay [obsolete] f.
etkisini azaltmak dent f.
kötü kokuyu azaltmak deodourise [uk] f.
(madeni para) değerini azaltmak deprave [obsolete] f.
sayısını azaltmak depress f.
sayısını azaltmak dequantitate f.
miktarını azaltmak dequantitate f.
itibarını azaltmak derogate f.
değerini azaltmak descend f.
cinsel cazibenin önemini azaltmak desex f.
(birinin) işteki ustalığını azaltmak deskill f.
politik, mali veya mesleki gücünü azaltmak destroy f.
(birinin) otoritesini azaltmak diminish f.
(birinin) itibarını azaltmak diminish f.
orantılı olarak azaltmak grade down f.
bir şeyin yasal yetkisini azaltmak hollow out f.
(zorluk) azaltmak conquer f.
semizliğini azaltmak disflesh [obsolete] f.
miktarını azaltmak disquantity [obsolete] f.
girişkenliğini azaltmak dissocialize f.
girişkenliğini azaltmak dissocialise f.
gücünü azaltmak infirm [obsolete] f.
sayısını azaltmak downsize f.
gelişmeyi azaltmak downzone f.
çekerek azaltmak draught f.
dikişlerini azaltmak fashion f.
(keskin ucun, kenarın) sivriliğini azaltmak feather f.
giderek azaltmak peak f.
gerginliğini azaltmak pease [obsolete] f.
salınımını veya titreşimini kademeli azaltmak damp f.
hızını azaltmak deaden f.
uzunluğu azaltmak foreshorten f.
gücünü azaltmak geld f.
(bir şeyin) önemini azaltmak pluto f.
derinliğini azaltmak shallow f.
(postun) kalınlığını azaltmak shave f.
yoğunluğunu azaltmak shorten f.
(vücut geliştirme) yarışmadan önce yağ ve su ağırlığını azaltmak shred f.
(yay gücünü) azaltmak sink f.
yudum yudum azaltmak sip f.
yavaşça tüketerek azaltmak fret f.
miktarını azaltmak slack f.
(gücünü, hızını, kuvvetini) azaltmak slack f.
şiddetini azaltmak slack f.
gayretini azaltmak slake f.
gerginliği azaltmak slake f.
(gücünü, hızını, kuvvetini) azaltmak slake f.
şiddetini azaltmak slake f.
(ateşin) yanma kuvvetini azaltmak slake f.
etkisini azaltmak slake f.
miktarını azaltmak slake [obsolete] f.
büyük oranda azaltmak slash f.
işletmeleri kontrol için gereken yatırımı azaltmak amacıyla holding şirketlerini üst üste dizmek pyramid f.
şiddetini azaltmak supple f.
okul gereksinimlerini azaltmak için hesaplanan breakdown s.
Phrasals
yavaş yavaş azaltmak taper off f.
(birinin) hızını veya ilerlemesini azaltmak draw rein f.
açıklayarak önemini azaltmak explain away f.
baskıyı azaltmak ease off f.
bir şeyi miktar ya da kapsamca azaltmak scale back f.
bir şeyi miktar ya da kapsamca azaltmak scale down f.
baskıyı azaltmak ease up f.
baskıyı azaltmak slacken off f.
önemini azaltmak gloss over f.
sayısını azaltmak pare back f.
yoğunluğu azaltmak slacken off f.
yoğunluğu azaltmak ease up f.
yoğunluğu azaltmak ease off f.
(birinin ya da bir şeyin bir şeye) karşı hassasiyetini azaltmak desensitize (someone or something) to (something) f.
birinin ya da bir şeyin bir şeye karşı hassasiyetini azaltmak desensitize someone to something f.
seviyesini düşürmek/azaltmak knock down f.
değerini düşürmek/azaltmak knock down f.
belli ölçüde azaltmak/küçültmek scale down f.
(miktar, boyut, ölçek) azaltmak work down f.
bir şeyi bir noktaya kadar azaltmak fade back f.
(bir şeyi) azaltmak subtract from (something) f.
keserek azaltmak hack away f.
parçalar keserek azaltmak hack away f.
işin üzerinde sürekli çalışarak azaltmak hack away f.
keserek azaltmak hack away at f.
parçalar keserek azaltmak hack away at f.
işin üzerinde sürekli çalışarak azaltmak hack away at f.
işin üzerinde sürekli çalışarak azaltmak hack out f.
vurguyu azaltmak throw away f.
etkisini azaltmak keep off f.
resmiyeti azaltmak thaw out f.
sayısını azaltmak/düşürmek thin down f.
sayısını azaltmak/düşürmek thin out f.
(bir şeyin bir şeyle) şiddetini/ciddiyetini azaltmak temper (something) with (something) f.
bir şeyin (haber) etkisini bir şeyle azaltmak temper something with something f.
etkisini azaltmak water down f.
bir şeyin etkisini azaltmak water something down f.
bir şeyin gücünü azaltmak water something down f.
kademe kademe azaltmak whittle away at (something) f.
riski azaltmak için bahsin bir kısmını veya tamamını diğer bahisçilerde de oynamak lay off f.
bir şeyin bir şeyini azaltmak deplete something of something f.
riski azaltmak için aynı bahsi veya bir kısmını başka bir bayide daha oynamak lay off f.
sertliğini azaltmak let up f.
üzerindeki baskıyı azaltmak let up f.
aşama aşama küçültmek/azaltmak phase down f.
zamanla azaltmak/küçültmek phase down f.
aşamalı olarak küçültmek/azaltmak phase down f.
değer azaltmak write down f.
bir şeyin değerini düşürmek/azaltmak bid something down f.
azaltmak/azalmak build down f.
(farkı) azaltmak count off f.
(bir şeyi) azaltmak cut down (on something) f.
ateşi azaltmak/küçültmek damp something down f.
-in bir şeyini azaltmak deplete of f.
-e karşı hassasiyetini azaltmak desensitize to f.
(birinin/bir şeyin) üzerindeki baskıyı azaltmak/kaldırmak ease off on (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerindeki baskıyı azaltmak/kaldırmak ease up (on someone or something) f.
(bir şeyi) azaltmak ease up (on someone) f.
kademe kademe kısmak/azaltmak fade down f.
törpüleyip küçültmek/azaltmak file down f.
törpüyle küçültmek/azaltmak file down f.
yorumlayarak/yorumlarken bir yönünün değerini/önemini azaltmak interpret away f.
(birinin/bir şeyin) üzerindeki baskıyı azaltmak/kaldırmak let off on (someone or something) f.
satarak sayısını azaltmak sell down f.
(ses, miktar, oran) azaltmak ramp down f.
(animasyonda) hızını azaltmak/düşürmek slow in f.
(bir şeyi bir şeyle) azaltmak/zayıflatmak trim (something) with (something) f.
(birinin) iradesini azaltmak/zayıflatmak wear away at (someone) f.
(bir şeyi) eleyerek azaltmak whittle (something) down to size f.
baskı birimleri arasındaki boşluk malzemesini azaltmak close up f.
(kitap) zorluğunu ve bilgi içeriğini azaltmak dumb down f.
yoğunluğunu azaltmak back off
Colloquial
birinin üzerine yaptığınız baskıyı azaltmak ease off on someone f.
para kaybetme riskini azaltmak için kendini korumak hedge one's bets f.
personel azaltmak cut staff f.
şiddetini azaltmak blow out f.
şiddetini azaltmak blow over f.
(şiddetini, sıklığını, yoğunluğunu) azaltmak dial back f.
üzerindeki baskıyı azaltmak/kaldırmak let off on f.
etkisini azaltmak pollute f.
bilgisayar programcılığında yazılım geliştirirken kod tekrarına düşmeyi veya gereksiz kodları azaltmak için kullanılan bir prensip dry (don't repeat yourself) expr.
Idioms
satışları azaltmak put (someone or something) out of business f.
ticari faaliyeti azaltmak/durdurmak put (someone or something) out of business f.
gerginliği azaltmak clear the atmosphere f.
acısını azaltmak take the sting out of something f.
beklentilerini/hedeflerini azaltmak/düşürmek lower one's sights f.
birinin üzerine yaptığınız baskıyı azaltmak ease off on someone f.
biri üzerindeki kontrolünü gevşetmek/azaltmak relax one's hold on someone f.
beklentilerini/hedeflerini azaltmak/düşürmek set one's sights lower f.
birinin üzerindeki baskıyı azaltmak/kaldırmak take the heat off somebody f.
birinin üzerindeki baskıyı azaltmak/kaldırmak take the heat off of someone f.
bir olayın etkisini azaltmak take the sting out of something f.
etkisini azaltmak soften the blow f.
hızını azaltmak ease down f.
etkisini azaltmak cushion the blow f.
harcamaları azaltmak/kısmak pull one's belt in (a notch) f.
etkisini azaltmak take the edge off f.
gerginliği azaltmak break the ice f.
gücünü azaltmak cut the claws of f.
harcamaları azaltmak/kısmak take one's belt in (a notch) f.
etkisini/gücünü azaltmak pull someone's or something's teeth f.
şiddetini/seviyesini azaltmak dial it back a notch f.
şiddetini azaltmak take the edge off f.
baskıyı azaltmak cut out of whole cloth f.
baskıyı azaltmak cut the apron strings f.
havadaki gerginliği azaltmak cut the ice f.
ortamdaki gerginliği azaltmak cut the ice f.
(bir şeyi) büyük ölçüde azaltmak pare (something) to the bone f.
(bir şeyin) tesirini/şiddetini azaltmak dull the edge of (something) f.
tesirini/hissiyatını azaltmak dull the edge of f.
masrafları azaltmak economize on f.
bir şeyin miktarını düşürmek/azaltmak make inroads in/into something f.
harareti azaltmak lower the temperature f.
negatif duyguları azaltmak lower the temperature f.
heyecanı azaltmak lower the temperature f.
negatif duyguları azaltmak lower the temperature f.
bir şeyi azaltmak take it easy on something f.
dövüş sanatlarında bedenini gelen yumruktan geri çekerek yumruğun etkisini azaltmak ride with the punches f.
-in etkisini azaltmak blow a hole in f.
bir şeyin etkinliğini azaltmak blow a hole in something f.
bir şeyi azaltmak blow a hole in something f.
(bir şeyin) önemini azaltmak/düşürmek cut (something) down to size f.
önemli ölçüde azaltmak/düşürmek cut to the bone f.
darbelerin etkisini azaltmak için hareket etmek roll with the punches f.
para kaybetme riskini azaltmak için kendini korumak hedge bets f.
para kaybetme riskini azaltmak için kendini korumak hedge your bets f.
beklentilerini/hedeflerini azaltmak/düşürmek lower sights f.
bir şeyin etkisini azaltmak make nonsense of something f.
harcamaları azaltmak/kısmak pull (one's) belt in a notch f.
harcamaları azaltmak/kısmak pull (one's) belt in a notch or two f.
harcamaları azaltmak/kısmak pull in (one's) belt a notch f.
harcamaları azaltmak/kısmak pull in (one's) belt a notch or two f.
harcamaları azaltmak/kısmak pull one's belt in f.
(bir şeyi) azaltmak put the chill on (something) f.
(bir şeyi) azaltmak put the freeze on (something) f.
büyük beklentileri olmak/beklentilerini azaltmak raise/lower your sights f.
(biri/bir şey) üzerindeki kontrolünü gevşetmek/azaltmak relax (one's) hold on (someone or something) f.
üzerindeki kontrolünü gevşetmek/azaltmak relax hold on f.
bir şeyin önemini azaltmak soft pedal something f.
(bir şeyin) önemini azaltmak soft-pedal (something) f.
harcamaları azaltmak/kısmak take (one's) belt in (a notch (or two)) f.
önemli ölçüde azaltmak take a bite out of f.
(bir şeyi) önemli ölçüde azaltmak take a bite out of (something) f.
(bir şeyi) önemli ölçüde azaltmak take a chainsaw to (something) f.
harcamaları azaltmak/kısmak take belt in f.
harcamaları azaltmak/kısmak take in (one's) belt (a notch (or two)) f.
-i azaltmak take it easy on f.
harcamaları azaltmak/kısmak take one's belt in f.
(bir şeyi) azaltmak take the edge off (something) f.
üzerindeki baskıyı azaltmak/kaldırmak take the heat off f.
(birinin/bir şeyin) üzerindeki baskıyı azaltmak/kaldırmak take the heat off (of) (someone or something) f.
birinin üzerindeki baskıyı azaltmak/kaldırmak take the heat off someone f.
şiddetini/ağırlığını azaltmak take the sting out of f.
yükünü azaltmak take the sting out of f.
masrafları azaltmak tighten belt f.
masrafları azaltmak tighten your belt f.
harcamalarını azaltmak trim (one's) sails f.
tavlanmış çeliğin sertliğini ısıtarak azaltmak draw the temper f.
Trade/Economic
bir şirketin maliyetlerini azaltmak amacıyla üretimin bazı aşamalarını ülke dışında gerçekleştirmesi offshoring i.
ithalatı azaltmak amacıyla alınan geçici ve tercihli önlemler safeguards i.
mahalli emlak vergisi gelirlerindeki eşitsizlikleri azaltmak için merkezi hükümetin az gelirli mahalli idarelere yaptığı yıllık yardım equalisation grant i.
(envanteri azaltmak için) malları düşük fiyata satma drive i.
abd'de vergi masraflarını azaltmak amacıyla şirket birleşme ve satın almalarıyla gerçekleştirilen bir kurumsal yeniden yapılanma tax inversion i.
abd'de vergi masraflarını azaltmak amacıyla şirket birleşme ve satın almalarıyla gerçekleştirilen bir kurumsal yeniden yapılanma corporate inversion i.
(merkez bankası) kredi vb. faaliyetleri azaltmak taper f.
bütçe açığını azaltmak reduce the budget deficit f.
bir çalışanın günlük mesai süresini azaltmak scale back one's hours f.
dışa bağımlılığı azaltmak reduce foreign dependency f.
fiyatını azaltmak reduce one's price f.
işsizliği azaltmak reduce unemployment f.
işsizliği azaltmak bring down unemployment f.
işsizliği azaltmak keep down unemployment f.
işsizliği azaltmak alleviate unemployment f.
kaldıraç oranını azaltmak deleverage f.
maliyetleri azaltmak reduce the costs f.
maliyetleri azaltmak cut the costs f.
maliyetleri azaltmak lower the costs f.
maliyetleri azaltmak bring down the costs f.
nominal değerini azaltmak write down f.
para arzını azaltmak deflate f.
personel sayısını azaltmak retrench f.
stok azaltmak destock f.
risk azaltmak de-risk f.
sermaye stokunu azaltmak disinvest f.
yoğunluğunu azaltmak deconcentrate f.
borcu azaltmak deleverage f.
(sabit varlıkları satarak) stok azaltmak disinvest f.
hisse senedi sayısını artırarak senet değerini azaltmak dilute f.
talebin gücünü azaltmak damp demand f.
(kar miktarını) azaltmak squeeze f.
Law
cezayı azaltmak mitigate f.
Politics
devlet denetimini azaltmak deregulate f.
kaldıraç oranını azaltmak delever f.
bir şeyin belirli bir noktadaki yoğunluğunu azaltmak ve farklı noktalara dağıtmak decentralize [us] f.
Industry
(tesis, endüstri) iş gücünü azaltmak de-man [uk] f.
vergi masraflarını azaltmak amacıyla şirketi başka ülkede yeniden kurmak invert f.
Insurance
sigortacının sorumlu olabileceği bir zararı önlemek veya azaltmak için maruz kalinan masraflar substituted expenses i.
Technical
saatin denge vidalarının altına titreşimi azaltmak için yerleştirilmiş küçük ince metal halka timing washer i.
bir uçağın yalpa yapmasını azaltmak için kullanılan ve dikey düzlemde dönen jiroskoptan oluşan bir cihaz gyrostabilizer i.
bir uçağın yalpa yapmasını azaltmak için kullanılan ve dikey düzlemde dönen jiroskoptan oluşan bir cihaz gyrostabiliser i.
gazların yoğunluğu azaltmak için kullanılan vakum tüpü crooks tube i.
uçuşta uçağın iniş ağırlığını azaltmak için tanktakı yakıtın boşaltılmasını sağlayan valf dump valve i.
kullanım sırasında şoku azaltmak için bazı aletlere takılan elastik tutacak withe i.
aktif bileşenlerin konsantrasyonunu azaltmak için karışıma eklenen etkisiz bir madde diluent i.
daha büyük bir alana geçirerek (sıvının) basıncını azaltmak throttle f.
düzgün olarak azaltmak (sayı/hakim) dwindle f.
çürümeyi azaltmak amacıyla florür eklemek fluoridate f.
hidrojen kırılganlığı riskini azaltmak reduce the risk of hydrogen embrittlement f.
hızı azaltmak slow down f.
hız azaltmak decelerate f.
kaynatarak azaltmak boil down f.
mümkün olduğu kadar azaltmak minimise f.
önemini azaltmak diminish f.
kaynatarak miktarını azaltmak boil down f.
kuvveti belirli bir düzeyde azaltmak abate f.
mümkün olduğu kadar azaltmak minimize f.
lifini azaltmak defiberize f.
parlaklığını azaltmak deluster f.
parlaklığını azaltmak delustre f.
tamburlu fren kullanarak sondaj ucunun etkisini yavaş yavaş azaltmak feed off f.
yükünü azaltmak lighting f.
yoğunluğu azaltmak weaken f.
etkiyi azaltmak weaken f.
(merceğin, aynanın vb.) diyaframla açıklığını azaltmak diaphragm f.
(devredeki istenmeyen salınımları) azaltmak/yok etmek suppress f.
Computer
girintiyi azaltmak decrease indent f.
Telecom
sinyalin örnekleme hızını azaltmak downsample f.
Electric
(alternatif akım veya voltajı) trafo kullanarak artırmak veya azaltmak transform f.
(elektrik sinyalinin) genliğini azaltmak attenuate f.
nominal kapasitesini azaltmak derate f.
Mechanic
uzatıp genişliğini azaltmak için içinden tel veya kurşun boru geçirilen delikli plaka wortle i.
Textile
parlaklığını azaltmak deluster f.
parlaklığını azaltmak delustre f.
(ters çevrilen dikişin) bir köşesini keserek fazlalığı azaltmak blend f.
eğirirken (lif ağı, şeridi veya fitillerini) toplu halde azaltmak draft f.
Lighting
yakıldığında yayacağı toksik madde miktarını azaltmak için rafine edilmiş gazyağı lamp oil i.
Dyeing
pigmentini azaltmak depigment f.
Automotive
otomobil sistemlerinde çıkış basıncını artırmak ve harcanan çabayı azaltmak üzere kullanılan eleman booster i.
(karbüratörün) hava girişini azaltmak choke f.
Aeronautic
jet motorlarında hızı azaltmak için motor bloğunun hava çıkış bölümünün kapatılmasını sağlayan sistem reverse thrust i.
uçuşta uçağın iniş ağırlığını azaltmak için tanktaki yakıtın boşaltılmasını sağlayan valf dump valve i.
yolcu uçaklarında iniş sırasında hızı azaltmak için motorların ters istikamete doğru çalıştırılmasını sağlayan sistem reverse thrust i.
(uçak motoruna) yakıt akışını azaltmak chop f.
(pervane kanatlarını) uçuş eksenine paralel olacak şekilde döndürerek sürtünmeyi azaltmak feather f.
(uçak veya kanadının) kaldırma kuvvetini azaltmak stall f.
Marine
fırtına sırasında geminin sürüklenmesini azaltmak için suya batırılmış yelken drift sail i.
(gemi) kalıcı mıknatıs özelliğini azaltmak deperm f.
(pervanenin) dönüşünü azaltmak down f.
Mining
patlama tehlikesini azaltmak için üstünü öğütülmüş kaya veya şeyl ile kaplamak dust f.
Medical
x-ışınlarının kalitesinin bozulmasını azaltmak için cihazdan iki metre veya daha uzaktan röntgen çekilmesi teleradiography i.
inme riskini azaltmak lower the risk of stroke i.
cinsel birliktelikten sonra gebe kalma riskini azaltmak için alınan önlemlere verilen ad emergency contraception i.
hastalığın etkilerini azaltmak veya kontrol altına almak amacıyla eksik olan bir enzimin yerine konulması enzyme replacement therapy i.
kadınlarda menopozun semptomlarını hafifletmek ve kemik erimesi riskini azaltmak için genellikle progestojen ile beraber östrojen verilmesi menopausal hormone therapy i.
gebenin doğum acısı ve stresini azaltmak için doğum sırasında hipnoz tekniklerinin kullanımı hypnobirthing i.
göz basıncını azaltmak için siliyer cismin skleradan cerrahi olarak ayrılması cyclodialysis i.
kontaminasyon riskini azaltmak için ameliyathanede kullanılan steril örtü drape i.
ağrıyı azaltmak reduce the pain f.
astım riskini azaltmak lower the risk of asthma f.
enfeksiyon riskini azaltmak reduce the risk of infection f.
sağlık komplikasyonlarının gelişme riskini azaltmak decrease the risk of health complications f.
sıvıyı azaltmak deplete f.
Psychology
aşırı korkuyu kişiyi gerçekte veya hayali olarak duruma veya nesneye maruz bırakarak azaltmak desensitise [uk] f.
aşırı korkuyu kişiyi gerçekte veya hayali olarak duruma veya nesneye maruz bırakarak azaltmak desensitize [us] f.
Physiology
atıkları azaltmak depurate [obsolete] f.
Pharmaceutics
hiv enfeksiyonunu tedavi etmek ve hiv enfeksiyonu riskini azaltmak için diğer ilaçlarla kombine edilen bir antiviral ilaç emtricitabine i.
parkinson hastalığından kaynaklı titremeleri azaltmak için kullanılan bir ilaç markası kemadrin® i.
parkinson hastalığından kaynaklı titremeleri azaltmak için kullanılan bir ilaç procyclidine i.