Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Yaygın Kullanım | bakımlı | well-groomed s. |
Yaygın Kullanım | bakımlı | well-kept s. |
General | ||
Genel | bakımlı | snug s. |
Genel | bakımlı | crisp s. |
Genel | bakımlı | well-cared for s. |
Genel | bakımlı | well-kept s. |
Genel | bakımlı | well-groomed s. |
Genel | bakımlı | soigne s. |
Genel | bakımlı | soignée s. |
Genel | bakımlı | sleek s. |
Genel | bakımlı | well-maintained s. |
Genel | bakımlı | tosh [scottish] s. |
Genel | bakımlı | kempt s. |
Genel | bakımlı | kept up s. |
Genel | bakımlı | groomed s. |
Idioms | ||
Deyim | bakımlı | (as) fresh as a daisy s. |
Deyim | bakımlı | (as) smart as paint [dated] s. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | bakımlı kadın | well-groomed lady i. | ||
Genel | sağlıklı ve bakımlı görünen evcil hayvan kürkü | bloom i. | ||
Genel | şık ve bakımlı | presentable s. | ||
Genel | bakımlı (kimse) | well-groomed s. | ||
Genel | düzgün kesilmiş/bakımlı | manicured s. | ||
Genel | kötü bakımlı | badly-maintained s. | ||
Genel | muhafazakar görüşlü, bakımlı, aktif ve hali vakti yerinde yaşlı kadınlara özgü | blue rinse s. | ||
Idioms | ||||
Deyim | şehrin bakımlı ve güzel olan kısmı | right side of the tracks i. | ||
Deyim | bakımlı görünmek | look one's best f. | ||
Deyim | bakımlı görünmek | look its best f. | ||
Deyim | iki dirhem bir çekirdek (şık ve bakımlı) | spruce and shipshape expr. | ||
Technical | ||||
Teknik | az bakımlı | low-maintenance s. | ||
Textile | ||||
Tekstil | kolay bakımlı | easy-care s. | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | az bakımlı akü | low maintenance battery i. |